DOLAR
37,87
-0,13%
DOLAR
EURO
43,20
1,71%
EURO
GRAM ALTIN
3943,33
1,85%
GRAM ALTIN
BIST 100
9380,95
0,45%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

BİST-100’de yön beklentileri değişti mi? 5 uzman yorumladı

Küresel piyasalarda etkili olan dalgalanmalar yurt içi piyasaları da yakından etkiliyor. Küresel gelişmelere ek olarak yurt içinde siyasi belirsizliklerin devam ettiği ortamda, yabancı yatırımcılar hem hissede hem tahvilde satış yapmaya devam ederken DTH’lar yükseliyor, rezervlerde ise düşüş sürüyor. Peki, bu tabloda BİST-100 Endeksi’ne ilişkin son beklentiler nasıl şekilleniyor? Yatırımcılara ne öneriliyor?

11 Nisan 2025 | 17:28
BİST-100’de yön beklentileri değişti mi? 5 uzman yorumladı

ABD Başkanı Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı ve 9 Nisan'da devreye giren yeni gümrük vergilerinin ticaret savaşlarını alevlendirmesi ve ekonomik durgunluk korkuları son günlerde piyasalarda çok sert dalgalanmalara neden oldu. Küresel varlıkların tamamında adeta bir ‘yangın’ yaşanırken gümrük vergilerle ilgili gelişmeler yalnızca ekonomik belirsizlikleri değil yatırımcı güvenindeki kırılganlığı da artırdı. Piyasaların ekonomik verilerden ziyade siyasi gelişmelere daha duyarlı hale gelmesi ise haber akışına çok sert tepkiler verilmesine neden oldu.

Geldiğimiz noktada gümrük vergilerinin Çin hariç 90 günlüğüne ötelenmesi ile küresel görünüme dair endişeler ilk etapta hafiflese de ticaret savaşları nedeniyle kaynaklanan baskı ve volatilite ortadan kalkmış değil. Bu nedenle piyasaların bir süre daha ana konu başlığı gümrük vergileri olmaya devam edecek gibi gözüküyor. 

BİST’İN KIRILGANLIĞI ARTIYOR

Küresel piyasalarda etkili olan dalgalanmalar yurt içi piyasaları da yakından etkiliyor. Tarifelerde ‘90 günlük erteleme’ açıklamasının piyasalarda kısa vadeye yönelik rahatlama sağlayabileceği öngörülüyor. Diğer taraftan piyasada; ekonomi yönetimin attığı adımlar, enflasyondaki eğilim ve TCMB’nin faiz politikasına yönelik beklentiler odak noktasında kalmaya devam ediyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 18 Mart’ta diplomasının iptalinin akabinde 19 Mart’ta göz altına alınması ve 23 Mart’ta tutuklanmasıyla 10.800’lerden 9.000’lere sert şekilde gerileyen BİST-100 açısından da hem global hem yerel belirsizlikler önemli ölçüde zorluk yaratıyor.

Borsa İstanbul'un özellikle dün yurt dışındaki moralli görünüme yeterince ayak uyduramadığı da görüldü. BİST-100 Endeksi, dün yüzde 3’ü aşan pozitif açılışın ardından gün boyu gevşeyerek bir gün öncesine göre sadece yüzde 0,7 yükselişle günü 9.339 seviyesinden tamamladı. Günlük bazda para giriş-çıkışının dengeli olduğu ancak haftalık verilerde hem hisse hem de tahvil tarafında belirgin yabancı satışının ve rezerv kullanımının devam ettiği görülüyor.

YABANCI YATIRIMCILAR HEM HİSSE HEM TAHVİL SATIYOR

Verilerin detaylarına da bakalım. 21-28 Mart haftasında; yabancı yatırımcılar hisse piyasasında 652 milyon dolarlık, tahvil piyasasında repo işlemleri hariç 2,4 milyar dolarlık tarihi satış gerçekleştirdi. Böylece hissede Mayıs 2022’den, yerel tahvilde 2020’den bu yana en sert yabancı satışı yaşandı. Dün açıklanan 28 Mart-4 Nisan haftasına ilişkin verilere göre ise söz konusu haftada yabancı yatırımcılar hisse senedi piyasasında 445,2 milyon dolar, tahvil piyasasında ise repo işlemleri hariç 2 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi. 


YABANCI YATIRIMCININ TAHVİL STOKU İÇİNDEKİ PAYI DÜŞTÜ

Tacirler Yatırım Ekonomist Ekin Çınar; yabancı yatırımcının tahvil stoku içindeki payının yüzde 6,8’den yüzde 6’ya gerileyerek Haziran 2024’ten bu yana en düşük seviyeye gerilediği bilgisini veriyor. Çınar; böylelikle yurt içi siyasi gelişmelerin etkisiyle TL varlıklardaki volatilitenin arttığı 14-21 Mart haftasından bu yana; hisse senedi piyasasındaki net yabancı çıkışının 1,5 milyar dolar, bono piyasasındaki net yabancı çıkışının ise repo işlemleri hariç 4,8 milyar dolar olduğuna dikkat çekiyor. Ekin Çınar, şöyle devam ediyor:

“Son bir yıl içerisinde hisse senedi piyasasında yaklaşık 4 milyar dolarlık bir yabancı çıkışı, tahvil piyasasında ise repo işlemleri hariç 14,7 milyar dolarlık yabancı girişi yaşandığı görülüyor. Yılbaşından bu yana bakıldığında ise yabancının hisse senedi piyasasında 622 milyon dolar, bono piyasasında ise toplam 1,4 milyar dolarlık satış gerçekleştirdiği takip ediliyor.”

DTH’LAR SERT YÜKSELİRKEN REZERVLER DE ERİYOR

Yabancı satışının yanı sıra yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarının da (DTH) 28 Mart-4 Nisan haftasında, büyük ölçüde kurumlar kaynaklı olmak üzere, sert yükseldiği görülüyor. Tacirler Yatırım Ekonomist Ekin Çınar; “Bu dönemde yurt içi yerleşiklerin altın hariç parite etkisinden arındırılmış DTH’ları 3 milyar dolarlık güçlü bir artış kaydederken verinin detayını hesapladığımızda hanehalkı DTH’larının 248 milyon dolar, kurumlar DTH’larının ise 2,8 milyar dolar arttığını görüyoruz” diyor.

Ekin Çınar; aynı hafta içerisinde kıymetli maden mevduat hesaplarında 289 milyon dolarlık bir artış yaşanırken; hanehalkı kıymetli maden mevduatlarının 255 milyon dolar, kurumlar kıymetli maden mevduatlarının ise 34 milyon dolar artış gösterdiğini de aktarıyor. Çınar, özetle, 28 Mart– 4 Nisan haftasında yerleşiklerin altın dahil toplam DTH hesaplarının fiyat etkisinden arındırılmış olarak 3,3 milyar dolar yükseldiğinin altını çiziyor.

Peki ya rezervler? Ekin Çınar; 28 Mart-4 Nisan haftasında TCMB rezervlerinde, analitik bilanço üzerinden yaptıkları hesaplamalara paralel bir düşüş izlendiği, bu dönemde TCMB brüt döviz rezervinin 2,2 milyar dolar azalarak 154,4 milyar dolara, net döviz rezervinin ise 7,4 milyar dolar düşüşle 48,7 milyar dolara indiği bilgisini paylaşıyor. Söz konusu dönemde swap stoku 17,6 milyar dolara inerken, swap hariç net rezerv ise 6,6 milyar dolar gerileyerek 31,1 milyar dolara düştü.

ÖNGÖRÜLER NASIL ŞEKİLLENİYOR?

Türk hisselerinin ve Türk tahvillerinin ciddi bir yabancı çıkışıyla karşı karşıya olduğu, küresel piyasalardaki belirsizliklere ek olarak yurt içinde de siyasi belirsizliklerin devam ettiği, rezervlerde düşüşün sürdüğü bu ortamda TL varlıklar açısından risk fiyatlamaları kısmen denge bulsa da momentumun halen zayıf olduğu görülüyor. Bu nedenle de kısa vadeli pozisyon risklerinin düşük tutulmasının önemi üzerinde duruluyor. Böyle dönemlerde özellikle kısa vadeli risklerin düşük tutulması, uzun vadeli ve değerleme bazlı potansiyellere odaklanılması, cazip görülen enstrümanlarda ise aceleci davranmadan biriktirme amaçlı pozisyonlanmanın tercih edilmesinin yerinde olacağı da kaydediliyor.

Bu noktada hem yurt içinde yaşanan siyasi gelişmeler hem de yurt dışı borsalarda Trump’ın gümrük vergileri sonrasında yaşanan çok sert hareketler ışığında bakıldığında; uzmanların BİST'e ilişkin beklentilerinde değişiklik yapıp yapmadıkları merak ediliyor. Biz de beş önemli piyasa uzmanından BİST’e ilişkin en güncel yorumlarını ve öngörülerini aldık. 

‘BİST-100 ENDEKSİ, YILIN İLK YARISINI 8.700-9.700 BANDINDA KAPATABİLİR’

Onur Altın/Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü:

“Sert satış yaşanan borsada önce Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) devreye girmesi ardından BDDK’nın kararıyla bankaların hisse geri alımlarında hisselerin çekirdek sermayeden düşmeyeceklerinin açıklanması sonrası BİST-100 Endeksi’nin tekrar toparlandığını izlemiştik. Ayrıca açığa satışın 25 Nisan’a kadar durdurulması, aracı kurumların kredili işlemlerde özkaynak oranının yüzde 35’ten yüzde 20’ye düşürülmesi ve şirketlere hisse geri alımında genel kurula gitme şartının kaldırılması da borsada yükselişi tetikleyen unsurlar oldu. Ancak siyasi risk ortamından hala uzaklaşmış değiliz. Bu yüzden BİST-100 Endeksi’nin baskı altında kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak bu düşüşlerin de sınırlı olacağını söyleyebiliriz. BİST-100’e ilişkin daha önce açıkladığımız orta-uzun vadeli beklentilerimizde bir değişiklik yok. Daha önce de belirttiğimiz gibi 2025 yılını borsanın 7.800-11.200 arasında kapatacağını düşünüyoruz. Kısa vadeli görüntüde ise bu gelişmelerin ardından yılın ilk yarısını daha önce 10.000-10.500 bandında kapatacağını düşünüyorduk. Bu bandı 8.700-9.700 bandı olarak değiştiriyoruz. Genel olarak endeksin 7.800-11.200 bandında hareket etmesini beklediğimizden 8.500 ve altına yaklaştıkça hisse senedi getiri potansiyellerinin artacağını, 10.500 ve üstüne çıktıkça hisselerde kâr satışlarının yapılmasının mantıklı olacağının altını çiziyoruz.”

‘BİST İÇİN HEDEFLERDE AŞAĞI REVİZYONLAR GÖREBİLİRİZ’

Serhan Yenigün/Tacirler Yatırım Araştırma Direktörü:

“20 Mart’ta TCMB’nin faiz koridoru üst bandını yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükseltmesi, ardından da politika faizi olarak takip edilen yüzde 42,5 oranındaki 1 hafta vadeli repo ihalelerine ara verdiğini duyurması fiili bir faiz artırımına işaret ediyor. TL varlıklar ve Borsa İstanbul açısından 2024 Kasım ayından bu yana en önemli katalistlerden biri olan ‘dezenflasyonun sürdüğü ortamda TCMB’nin faiz indirmesi ve bunun büyümeyi desteklemesi’ argümanı bu gelişmeyle bir süreliğine askıya alınmış oldu. Bu durumun ne kadar uzayacağı ise şu aşamada belirsiz. 17 Nisan toplantısında PPK’dan bir faiz indirimi beklemenin de şu aşamada rasyonel olmadığını düşünüyoruz. BİST-100 Endeksi’nde teknik açıdan 8.500-9.000 destek bandı ile 10.200-10.300 direnç bölgesi izlenebilir. Orta-uzun vadeli değerlemeler ise 14.000 civarında endeks hedeflerine işaret ediyor ancak faiz indirim sürecine geri dönüşün uzaması, bunun büyümeyi ve tüketimi zayıflatması durumunda hedeflerde aşağı revizyonlar görebiliriz.”

‘BİR SÜRE ‘BEKLE-GÖR’ STRATEJİSİ İZLEMEK DAHA AVANTAJLI OLABİLİR’

Mehmet Bilal Bircan/Tera Yatırım Araştırma Direktörü:

“Mevcut piyasa dinamiklerini, küresel gelişmeler ve Türkiye’nin iç siyasi-iktisadi atmosferini birlikte değerlendirdiğimizde kısa vadede yüksek volatilitenin ön planda kalmaya devam etmesi bekleniyor. Trump’ın gümrük tarifeleri ve diğer ülkelerden gelen misillemeler küresel piyasalarda risk algısını yükseltiyor. Küresel belirsizliklerin arttığı bu gibi dönemlerde Borsa İstanbul’un yüksek beta göstermesiyle BİST'te satış baskısı daha da derinleşebiliyor. Dolayısıyla kısa vadeli hareketlerde temkinli tarafta yer alıp bir süre ‘bekle-gör’ stratejisi izlemek yatırımcılar için daha avantajlı olabilir. Ancak güçlü bilançoya sahip, düşük borçluluk oranlarıyla öne çıkan şirketlerde maliyeti ortalama stratejisi kapsamında belli kademe aralıklarıyla ‘alım’lar değerlendirilebilir. Diğer yandan orta ve uzun vade için para politikası tarafında sıkı duruşun devam ediyor olması ve enflasyon tarafında geri çekilmenin devam edeceğine dair beklentiler düşüşlerin ‘alım fırsatı’ olarak değerlendirilebileceğine işaret ediyor.” 

‘BİST-100 ENDEKSİ İÇİN 14.100 OLAN YIL SONU HEDEFİMİZİ REVİZE ETMEDİK’

Dr. Kutay Gözgör/Kuveyt Türk Yatırım Araştırma Direktörü:

“Türkiye, tarifelerden direkt olarak etkilenmeyecek olsa da genel görüntüye baktığımızda bir resesyon fiyatlamasının yapıldığını görüyoruz. Bu fiyatlamaları gelişmiş ülke tahvillerinden ve petrol fiyatlarından görebiliyoruz. Bu yüzden resesyon beklentilerinin fiyatlanması BİST-100 Endeksi’ni de olumsuz etkileyecektir. Yurt dışında yaşanan gelişmelerle birlikte yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirim sürecinde ‘bekle-gör’ politikasına geçecek olması da BİST-100 üzerinde baskı oluşturan etken olarak karşımıza çıkıyor. Kuveyt Türk Yatırım araştırma olarak 14.100 olan yıl sonu hedefimizi revize etmedik. Özellikle yılın ikinci yarısından sonra TCMB’nin yeniden faiz indirim sürecine devam edeceğini ve küresel piyasalarda resesyon beklentilerinin azalacağını öngörüyoruz. Ancak kısa vadede oynaklık devam edecektir.”

‘BİST’TE ‘ALIM’ KONUSUNDA ACELECİ DAVRANMAMAK GEREKİYOR’

Eren Can Umut/Trive Yatırım Araştırma Direktörü: 

“Küresel piyasalarda rüzgâr bizim lehimize esmeye başlamıştı. Özellikle Trump sonrası ABD-Avrupa arasındaki çekişme AB’nin yüzünü askeri ve ekonomik cephede Türkiye’ye dönmesini sağlamıştı. Ayrıca enflasyonda yıllık bazda gerilemenin devam etmesi TCMB’den faiz indirimlerinin süreceğini gösteriyordu. Tüm bu olumlu havayı önce Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, ardından Trump’ın piyasaların beklediğinden çok daha sert tarifeleri bozdu. 19 Mart’ta İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından BİST çok sert negatif reaksiyon vermişti. Dolar/TL’nin bir günde 42,00’ye kadar yükselmesi ve ardından gelen TCMB hamlesi sonrası sakinleşme yaşanmasına karşılık bu oynaklığın enflasyon beklentilerini bozduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü ‘enflasyonda geri çekilme devam edecek’ beklentisi TCMB’nin her toplantıda faiz indirimine gideceği ve yıl sonunda politika faizinin yüzde 30’un altında olabileceği beklentilerini kuvvetli tutuyordu. Böylelikle bankacılık endeksinde görülen ralli TCMB’ye yönelik beklentilerin negatif tarafa dönmesi sonrası yerini keskin düşüşlere bıraktı. Bugün hem enflasyon hem de politika faizine yönelik yıl sonu beklentilerinin keskin şekilde yukarı revize edilmesi sonrası değerlemelerin ve tahminlerin aşağı yönde yenilenmesi gerekiyor. 

‘BELİRSİZLİK ORTAMI HİÇ BU KADAR YÜKSEK OLMAMIŞTI’

Tüm bu gelişmelerin ortasında BİST’teki düşüşleri orta/uzun vadede ‘alım fırsatı’ olarak değerlendirmek tabii ki mantıklı. Yalnız buradaki asıl soru, ‘alıma’ ne zaman geçilmesi gerektiği. Yurt içi siyasi gerginlik esnasında küresel cephede Trump tarifelerinin oluşturduğu fırtına içerisindeyiz. Belirsizlik ortamı hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Bu nedenle henüz ‘dip görüldü’ diyemiyorum. Uzun vadeli yapıda düşüşler ‘alım fırsatı’ olarak görülecektir. Fakat alıma geçmenin de bir zamanı var. Biraz daha bekleyip görmek gerektiğini ve ‘alım’ konusunda heyecanla aceleci davranılmaması gerektiğini düşünüyorum.” 

 

0


  • ALTIN GRAM - TL 3943,33 1,85%
  • ALTIN ONS 3238,85 1,99%
  • BIST 100 9380,95 0,45%
  • DOLAR/JAPON YENI 143,523 -0,636%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,38671 -0,83028%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 83,25 -0,5997%
  • DOLAR/TURK LIRASI 37,8688 -0,1348%
  • EURO/DOLAR 1,1362 1,4329%
  • EURO/TURK LIRASI 43,1964 1,7094%
  • STERLIN/DOLAR 1,30945 0,9603%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL