Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından 2012 yılından bu yana düzenlenen Türkiye’nin ve Avrasya Bölgesi’nin en önemli iş ve ekonomi dünyası etkinliklerinden Uludağ Ekonomi Zirvesi, hibrit (fiziksel ve online) olarak gerçekleşiyor.
Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, Vodafone Business ana sponsorluğunda düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'ndeki konuşmasında "Birlikte atacağımız kapsayıcı adımlarla, iklim karnemizi daha da iyileştirebilir, hem ülkemiz hem de dünya için daha iyi bir gelecek hazırlayabiliriz. Özellikle şirketlerin bu dönemde topluma ve gezegenimize karşı sorumluluklarını yeniden düşünmesi gerekiyor." dedi.
Aksoy, zirvenin ana teması olan "Sürdürülebilirlik ve Gelecek" konusunun tüm dünyanın öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldığını söyledi.
Hem Türkiye'de hem de dünyada iklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda daha çok hissedildiğine işaret eden Aksoy, yaşanan gidişata hep birlikte dur denilmesi ve gezegen için hızla harekete geçilmesinin büyük önem taşıdığını aktardı.
Aksoy, geçen haftalarda 100'ün üzerinde dünya liderinin katılımıyla düzenlenen COP26 Konferansı'nın bu anlamda atılmış çok kıymetli bir adım olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"COP26, uluslar, kurumlar ve bireylerin yaşamını temelden değiştirecek yeşil ve sıfır emisyonlu ekonomiye dönüşümde bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Konferansta, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 60 ülkenin ve Avrupa Birliği'nin iklim karnesi de açıklandı. Türkiye 42'nci sırada yer aldı. Birlikte atacağımız kapsayıcı adımlarla, iklim karnemizi daha da iyileştirebilir, hem ülkemiz hem de dünya için daha iyi bir gelecek hazırlayabiliriz. Özellikle şirketlerin bu dönemde topluma ve gezegenimize karşı sorumluluklarını yeniden düşünmesi gerekiyor. Vodafone olarak, sürdürülebilirliğin önemini erken kavramış ve bu yönde gecikmeden harekete geçmiş şirketler arasında ilk sıralarda yer alıyoruz. Sürdürülebilir iş stratejimizi amaç odaklı bir çerçevede ele alıyoruz.
Bu yönde kendimize bir hedef de koyduk, tüm dünyada 2025 yılına kadar 1 milyar insanın hayatına dokunmayı ve operasyonlarımızdan kaynaklı çevresel etkimizi yarıya indirmeyi hedefliyoruz. Başka bir deyişle, bir yandan işimizi yaparken, bir yandan da paydaşlarımız için Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre alanlarında değer yaratmaya odaklanıyoruz. Dijitalleşmenin gücünü kullanarak küresel ve yerel sorunlara çözüm üretme hedefiyle çalışıyoruz."
Aksoy, dünyanın hızla yeşil ve dijital dönüşüme hazırlandığının altını çizerek, dijitalleşmenin, verimliliğin artırılmasında, enerji tasarrufu sağlanmasında, doğal kaynakların daha verimli kullanılmasında ve döngüsel bir ekonomi yaratılmasında önemli rol oynadığını dile getirdi.
Yapay Zeka ve Nesnelerin İnterneti gibi dijital teknolojilerin kullanımının pek çok sektörde verimliliği artırırken emisyonların azaltılmasına da önemli katkı sağladığını belirten Aksoy, dijitalleşmenin yeşil dönüşümdeki bu hızlandırıcı etkisini fark edenlerin artık ikiz dönüşümden bahsettiğini aktardı.
Aksoy, dijitalleşmenin, sürdürülebilir kalkınma modelinin hayata geçmesinde ve ikiz dönüşümün gerçekleşmesinde vazgeçilmez bir unsur olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İkiz dönüşüm sürecinde sektörümüze hem kendi karbon ayak izini azaltmak, hem de ekonominin her alanında ihtiyaç duyulan sürdürülebilir çözümleri sağlamak açısından önemli roller düşüyor. Biz de kendi içimizde iklim kriziyle mücadeleye destek olmak için Vodafone Grubu olarak 2030'a kadar kendi operasyonlarımızda, 2040'a kadar değer zincirimizde net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı taahhüt ettik. Artırılmış enerji verimliliği, yenilenebilir enerji tedariki, şebeke atıklarımızın azaltılması ve tedarikçi seçiminde yeni çevresel kriterler sayesinde karbon ayak izimizi azaltmaya devam ediyoruz.
Bu yoldaki ilk önemli adımımız, Temmuz 2021 itibarıyla şebeke altyapısı dahil Avrupa'daki tüm operasyonlarımızda yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmak oldu. Türkiye'de de şebeke ve ofislerde tükettiği elektriğin yüzde 100'ünü yenilenebilir kaynaklardan satın alan ilk ve tek operatör olduk. Diğer yandan, Adana ve İstanbul Esenyurt'taki teknoloji merkezlerimizde güneş enerjisi sistemleri kurduk. Veri merkezlerimizin iklimlendirme altyapısını Yapay Zeka ile yönetmeye başladık ve yüzde 30 enerji tasarrufu sağladık. Şebeke kaynaklı elektronik atıklarımızın yüzde 99'unu geri dönüştürüyor veya yeniden kullanımını sağlayarak döngüsel ekonomiye katkı sağlıyoruz."
Aksoy konuşmasında Vodafone olarak iklim kriziyle mücadele kapsamında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Dijital Tarım Sistemleri ile dijital dönüşümü tarım sektöründe de sağladıklarını ve verimlilik çalışmalarıyla tarımsal üretimi geliştirdiklerini belirten Aksoy, "Bugün Dijital Tarım İstasyonu çözümümüz verimliliği yüzde 25'lik artırıp, üretim maliyetlerinde yüzde 50'ye kadar tasarruf sağlayabiliyor. Özelleştirilmiş Mobil Şebeke gibi yeni nesil çözümlerimizle ülkemizde 5G teknolojisiyle entegre dijital fabrika örneklerinin kurulmasına katkı sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Aksoy, sürdürülebilirlik konusunda atılacak adımlara "olmazsa olmaz" olarak bakılması gerektiğine vurgu yaparak, tüm şirketlere daha iyi bir gelecek için hemen şimdi harekete geçme ve el birliğiyle hem Türkiye'yi hem de dünyayı daha iyi yarınlara birlikte taşıma çağrısında bulundu.
Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, Vodafone Business ana sponsorluğunda düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'ndeki konuşmasında "Birlikte atacağımız kapsayıcı adımlarla, iklim karnemizi daha da iyileştirebilir, hem ülkemiz hem de dünya için daha iyi bir gelecek hazırlayabiliriz. Özellikle şirketlerin bu dönemde topluma ve gezegenimize karşı sorumluluklarını yeniden düşünmesi gerekiyor." dedi.
Aksoy, zirvenin ana teması olan "Sürdürülebilirlik ve Gelecek" konusunun tüm dünyanın öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldığını söyledi.
Hem Türkiye'de hem de dünyada iklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda daha çok hissedildiğine işaret eden Aksoy, yaşanan gidişata hep birlikte dur denilmesi ve gezegen için hızla harekete geçilmesinin büyük önem taşıdığını aktardı.
Aksoy, geçen haftalarda 100'ün üzerinde dünya liderinin katılımıyla düzenlenen COP26 Konferansı'nın bu anlamda atılmış çok kıymetli bir adım olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"COP26, uluslar, kurumlar ve bireylerin yaşamını temelden değiştirecek yeşil ve sıfır emisyonlu ekonomiye dönüşümde bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Konferansta, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 60 ülkenin ve Avrupa Birliği'nin iklim karnesi de açıklandı. Türkiye 42'nci sırada yer aldı. Birlikte atacağımız kapsayıcı adımlarla, iklim karnemizi daha da iyileştirebilir, hem ülkemiz hem de dünya için daha iyi bir gelecek hazırlayabiliriz. Özellikle şirketlerin bu dönemde topluma ve gezegenimize karşı sorumluluklarını yeniden düşünmesi gerekiyor. Vodafone olarak, sürdürülebilirliğin önemini erken kavramış ve bu yönde gecikmeden harekete geçmiş şirketler arasında ilk sıralarda yer alıyoruz. Sürdürülebilir iş stratejimizi amaç odaklı bir çerçevede ele alıyoruz.
Bu yönde kendimize bir hedef de koyduk, tüm dünyada 2025 yılına kadar 1 milyar insanın hayatına dokunmayı ve operasyonlarımızdan kaynaklı çevresel etkimizi yarıya indirmeyi hedefliyoruz. Başka bir deyişle, bir yandan işimizi yaparken, bir yandan da paydaşlarımız için Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre alanlarında değer yaratmaya odaklanıyoruz. Dijitalleşmenin gücünü kullanarak küresel ve yerel sorunlara çözüm üretme hedefiyle çalışıyoruz."
"Dünya, hızla yeşil ve dijital dönüşüme hazırlanıyor"
Aksoy, dünyanın hızla yeşil ve dijital dönüşüme hazırlandığının altını çizerek, dijitalleşmenin, verimliliğin artırılmasında, enerji tasarrufu sağlanmasında, doğal kaynakların daha verimli kullanılmasında ve döngüsel bir ekonomi yaratılmasında önemli rol oynadığını dile getirdi.
Yapay Zeka ve Nesnelerin İnterneti gibi dijital teknolojilerin kullanımının pek çok sektörde verimliliği artırırken emisyonların azaltılmasına da önemli katkı sağladığını belirten Aksoy, dijitalleşmenin yeşil dönüşümdeki bu hızlandırıcı etkisini fark edenlerin artık ikiz dönüşümden bahsettiğini aktardı.
Aksoy, dijitalleşmenin, sürdürülebilir kalkınma modelinin hayata geçmesinde ve ikiz dönüşümün gerçekleşmesinde vazgeçilmez bir unsur olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İkiz dönüşüm sürecinde sektörümüze hem kendi karbon ayak izini azaltmak, hem de ekonominin her alanında ihtiyaç duyulan sürdürülebilir çözümleri sağlamak açısından önemli roller düşüyor. Biz de kendi içimizde iklim kriziyle mücadeleye destek olmak için Vodafone Grubu olarak 2030'a kadar kendi operasyonlarımızda, 2040'a kadar değer zincirimizde net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı taahhüt ettik. Artırılmış enerji verimliliği, yenilenebilir enerji tedariki, şebeke atıklarımızın azaltılması ve tedarikçi seçiminde yeni çevresel kriterler sayesinde karbon ayak izimizi azaltmaya devam ediyoruz.
Bu yoldaki ilk önemli adımımız, Temmuz 2021 itibarıyla şebeke altyapısı dahil Avrupa'daki tüm operasyonlarımızda yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmak oldu. Türkiye'de de şebeke ve ofislerde tükettiği elektriğin yüzde 100'ünü yenilenebilir kaynaklardan satın alan ilk ve tek operatör olduk. Diğer yandan, Adana ve İstanbul Esenyurt'taki teknoloji merkezlerimizde güneş enerjisi sistemleri kurduk. Veri merkezlerimizin iklimlendirme altyapısını Yapay Zeka ile yönetmeye başladık ve yüzde 30 enerji tasarrufu sağladık. Şebeke kaynaklı elektronik atıklarımızın yüzde 99'unu geri dönüştürüyor veya yeniden kullanımını sağlayarak döngüsel ekonomiye katkı sağlıyoruz."
"Dijital Tarım İstasyonu çözümümüz verimliliği yüzde 25'lik artırıp, üretim maliyetlerinde yüzde 50'ye kadar tasarruf sağlayabiliyor"
Aksoy konuşmasında Vodafone olarak iklim kriziyle mücadele kapsamında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Dijital Tarım Sistemleri ile dijital dönüşümü tarım sektöründe de sağladıklarını ve verimlilik çalışmalarıyla tarımsal üretimi geliştirdiklerini belirten Aksoy, "Bugün Dijital Tarım İstasyonu çözümümüz verimliliği yüzde 25'lik artırıp, üretim maliyetlerinde yüzde 50'ye kadar tasarruf sağlayabiliyor. Özelleştirilmiş Mobil Şebeke gibi yeni nesil çözümlerimizle ülkemizde 5G teknolojisiyle entegre dijital fabrika örneklerinin kurulmasına katkı sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Aksoy, sürdürülebilirlik konusunda atılacak adımlara "olmazsa olmaz" olarak bakılması gerektiğine vurgu yaparak, tüm şirketlere daha iyi bir gelecek için hemen şimdi harekete geçme ve el birliğiyle hem Türkiye'yi hem de dünyayı daha iyi yarınlara birlikte taşıma çağrısında bulundu.
