Müşterilerinin hayatlarına yeni değerler sunma hedefiyle hareket ettiklerini söyleyen Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Kızılbay, bu nedenle takipçi değil, kendine alan açan bir marka olduklarını belirtiyor.
Ceren Oral
coral@ekonomist.com.tr
Kızılbay, "Yenilikçi ürünlerimiz, dijital platformu etkin kullanmamız, müşteri odaklılık, inovasyon temelli stratejimiz ve tüketicinin yaşam kalitesini arttırma amacıyla hareket etmemiz, bizi Türkiye'de güçlü bir marka haline getirdi" diyor.
Quick Sigorta; müşterilerine gerçek bir omnichannel deneyimi sunma, dijital sigortacılık yapan bir marka ve sigorta şirketi olma hedefleriyle kuruldu. Şirket, sektöründe kısa sürede adından sıkça söz ettiren bir markaya dönüştü.
Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Kızılbay; Quick Sigortayı 'şeffaf, açık bilgi paylaşımcı, yüz yüze yakın temasta bulunan, sorun çözen, yenilikçi, dinamik ve üretken dijital temelli bir sigorta markası' olarak tanımlıyor.
"7/24 hizmet, her yerden ulaşılabilirlik, ekonomiklik ve pratiklik müşterilerimize fiziksel olarak sunduğumuz temel hizmet şeklimiz” diyen Kızılbay, sundukları yeniliklerle hem karşılanmamış ihtiyaçlara seslendiklerini hem de sigorta şirketlerine olan güveni artırdıklarını kaydediyor. Dr. İsmail Kızılbay ile Quick Sigorta'nın marka yolculuğunu konuştuk. Kızılbay'dan başarılı bir marka olmanın yapı taşlarının neler olduğunu öğrendik.
Quick Sigorta'nın markalaşma yolculuğunu anlatır mısınız?
Marka kendi kendine oluşmuyor. Markayı oluşturanlar da birer insan. Quick Sigortayı hayata geçirenler, hedef kitlelerinin hayatlarına yeni ve onların hayat kalitelerini artıran değerler sunma fikriyle yola çıktılar. Quick Sigorta, kuruluşundan önce uzun biQuick, iç ve tedarikçi paydaşlarıyla markalaşmanın kimlik, konumlama, kimlik görsel tasarımı gibi ilk adımlarını onlara yönelik 'değerler yaratarak' attıktan sonra diğer paydaşlarıyla da buluşma aşamasına geldi.
Marka değeri sizin için ne kadar önemli?
Quick Sigorta; şeffaf, açık bilgi paylaşımcı, yüz yüze yakın temasta bulunan, sorun çözen, yenilikçi, dinamik ve üretken dijital temelli bir sigorta markası. 7/24 hizmet, her yerden ulaşılabilirlik, ekonomiklik ve pratiklik ise müşterilerimize fiziksel olarak sunduğumuz temel hizmet şeklimiz. Markamız, kimliğini ve konumlamasını tamamlarken sektörden yoğun bir talep gördü. Kısa sürede acente ve poliçe sayısı tırmanışa geçti.
Marka değerinde sizin için en önemli unsurlar neler?
Finansal değer, gelecek beklenti değeri ve müşteri bilinirlik-hatırlanma (pazarlama temelli) değeri bir araya geldiğinde marka değerini görebiliriz. Bizim için bu üç unsur da çok önemli. Çünkü ilki, acente ve müşterinin size güveniyle oluşan bir portföy demek. Gelecek beklentisi yine paydaşların markanın büyüyeceğine ilişkin finansal ve güven temelli beklentileri anlamına geliyor.
Sektör içinde ve müşteri bazında kurduğumuz iletişim diliyle onların da eksikliğini hissettikleri değeri onlara sunduğumuzu söylemek isterim. Talebin yoğun nedeni bu. Bu değerler de toplamda marka değerine yansıyor.
Bilinirlik ve hatırlanma ise müşterinin zihninde ne kadar yer aldığınızı gösteriyor. Bu nedenle bu üç unsur markanın değerini anlatırken aynı zamanda değerini de ortaya koyuyor. Marka değeri, bizim için çok önemli bir değer.
Quick Sigorta markasının bugünkü konumuyla ilgili bilgi verir misiniz? Bu konumu güçlendirmek için ne gibi çalışmalar yaptınız?
Sektörde sunduğumuz yeniliklerle hem karşılanmamış ihtiyaçlara seslendik hem de sigorta şirketlerine olan güveni artırdık. Bu nedenle takipçi değil, kendisine alan açan bir markayız. Sadece satış üzerinden hareket etmedik. Örneğin, motosiklet trafik sigortası alanında kısa sürede liderliğe yükseldik. Motosiklet dünyasının etkinliklerine sponsor olarak, motosiklet sürücülerinin trafikte fark edilmesi için yapılan çalışmalara destek verdik. Motosiklet dünyasının değerlerini, motosiklet kullanıcılarının tarzlarını dikkate alarak iletişim çalışmaları yürüttük. Bugün motosiklet dünyasında ciddi bir bilinirliğe sahibiz.
Yola çıkarken nasıl bir stratejiyle hareket ettiniz?
Müşterilerine gerçek bir omnichannel deneyimi sunan, dijital sigortacılık yapan bir marka ve sigorta şirketi oluşturmak hedefimizdi. Hem bireyselde hem de acenteleri dijitalleştırme yönünde, dijital şirketin ruhuna uygun az kişiyle, teknolojiyi kullanarak süreçlerimizi kurguladık. Call center kullanmadan, kişilerin poliçelerini tamamen online olarak satın aldıktan sonra poliçesini pdf ile e-mail olarak alan bir alt yapı geliştirdik.
Başarılı bir marka olmak için nasıl bir stratejiyle hareket edilmeli? Global marka olmanın özünde ne var?
Yenilikçi ürünlerimiz, dijital platformu etkin kullanmamız, müşteri odaklılık, inovasyon temelli stratejimiz, pazar liderliğinden çok tüketicinin yaşam kalitesini arttırmak amacıyla hareket etmemiz, kısacası sergilediğimiz niş yaklaşım, bizi Türkiye'de güçlü bir marka haline getirdi. Sigorta sektöründe global marka olmak için yabancı ülkelere yatırım, her ülkenin hukuk sistemine uygunluk gibi çok zorlu bir süreç var. Globaldeki yaklaşımda; marka kimliğimizdeki niş odaklı, müşteri temelli, şeffaf, pratik, ekonomik ve dijital altyapı unsurlarımızı koruyarak hareket edeceğiz.
Türkiye'de ve dünya çapında marka başarınızla aldığınız ödüller var mı?
İkinci yılımızda oldukça önemli ödüllere sahip olduk. Önce ABD'den Hermes Ödülleri'nde üç dalda derece aldık. Ardından 2018'de, The Digital Insurer tarafından düzenlenen ve dünyanın en büyük sigorta şirketlerinin katıldığı 'Sigortacılıkta İnovasyon' yarışmasında Quick Sigorta, Avrupa birincisi seçildi. 2019'da Avrupa Finansal Yönetim Derneği'nin (EFMA) Accenture ile birlikte beş kıtada sigorta şirketlerine yönelik düzenlediği yarışmada, geliştirilen en yenilikçi dağıtım ve pazarlama organizasyonları ödüllendirildi. QWORLD Dijital Ekosistem Projemiz ile dünya üçüncüsü olduk. Bu yarışmada ödül alan ilk Türk Sigorta şirketi olmak bizi gururlandırdı. Ayrıca sosyal medya alanında sigorta sektöründe yine bir üçüncülük ödülümüz var.
QUİCK SİGORTANIN 'DİJİTAL' AJANDASI
Dr. İsmail Kızılbay, Quick Sigorta'nın dijitalleşme tarafındaki çalışmalarını ana haliyle özetledi.
• Dijitalleşme, herkesin beklediğinin aksine konvansiyonel bir kanal olan acenteler kanalımızda gerçekleşti. Teknolojik altyapımız, yönetim süreçlerimiz, acentelerle iletişim ve onların iş süreçleri tamamen dijital olarak kurgulandı ve uygulandı. Web sitemiz, iletişim kanallarımız, mobil uygulamamız gibi birçok alanda sektörde
ilklere imza attık. Acentelerimizin başvuru, inceleme ve onay süreçlerinin tamamını QPort adını verdiğimiz dijital platform üzerinden gerçekleştirdik.
• Qport ile tüm süreçleri dijitalleştirerek iki ay gibi kısa sürede 81 şehir ve 527 ilçede teşkilatlanmış olduk. Şu anda bin 757 acente, 72 broker ve bir bankayla çalışıyoruz. Oluşturduğumuz QWorld dijital ekosistemle müşterilerimize ve acentelerimize uçtan uca kesintisiz bir müşteri deneyimi sağlıyoruz.
• Web sitemiz QWeb, iletişim kanallarımız QBlog ve QSözlük, mobil uygulamamız Qapp gibi birçok yenilikçi uygulamamız var. Öğrenciler için sosyal sorumluluk projemiz olan Qsocial, akıllı yazılım IVR software'imiz QRobot, hasar süreçlerimizi yönettiğimiz QHasar, big data platformumuz Qbig ve acenteler portalımız Qport sayesinde 45 kişilik bir ekiple son derece büyük bir operasyonu yürütüyoruz . Bunu ancak süreçlerimizin her aşamasında dijital bir yaklaşım sergileyerek yapabilirdik.
