Küresel pay piyasaları dünya genelinde artan enflasyon endişeleri ve makro ekonomik verilerin toparlanmaya ilişkin olumsuz sinyaller vermesi sonrası karışık seyir izlerken, gelecek hafta gözler ABD ve Avrupa merkez bankalarına çevrildi.
Küresel pay piyasaları bu hafta ABD'de açıklanan iş gücü piyasası verilerine odaklanmış olsa da, Avrupa'da açıklanan enflasyon verileri de Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) haftaya alacağı faiz kararı öncesi dikkatleri kısmen üzerinde topladı.
ABD'de tarım dışı istihdam verisi 235 bin şeklinde gerçekleşerek, 725 binlik piyasa beklentilerinin oldukça uzağında kaldı.
Analistler, tarım dışı istihdamın ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasında etkili olması sebebiyle yakından takip edildiğini kaydederek, öngörülerin gerçekleşmemesinin ise Fed'in varlık alımlarının azaltılmasına ilişkin tutumunu etkilemesinin beklenmediğini söyledi.
Fed Başkanı Jerome Powell ve yetkililerin varlık alımlarının azaltılmasının yıl sonuna kadar başlamasının doğru olacağına ilişkin yönlendirmelerin geçerliliğini koruduğunu düşündüklerini ifade eden analistler, Avrupa'da son yılların en yüksek seviyelerine çıkan enflasyonun ise ECB'nin gelecek haftaki toplantısının önemini daha da artırdığını aktardı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında delta varyantının yayılımının sürmesi küresel bazda ekonomileri etkilemeye devam ederken, bu hafta dünya genelinde açıklanan hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinde bazı ülkelerde daralmaya işaret etti.
Artan belirsizliklerle küresel pay piyasalarında hafta boyunca yön arayışının hakim olduğu dikkati çekerken, varlık fiyatlarında da karışık bir seyir izlendi.
Söz konusu gelişmelerle, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,3270, seviyesine çıkarken, 2 yıllık tahvil faizi yüzde 0,2040'a geriledi.
Altının ons fiyatı yükseliş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşırken, bu haftaki yükselişte ABD'de açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin uzağında kalması etkili oldu. Veri sonrası yaklaşık 15 dolar artan altının ons fiyatı haftayı yüzde 0,55 artışla 1.827 dolardan tamamladı.
Bakırın libresi ekonomik toparlanmaya ilişkin belirsizliklerle dalgalı bir seyir izlemesinin ardından haftayı önceki haftalık kapanışın yüzde 0,1 üzerinde 4,27 dolardan kapattı.
Bu hafta gerçekleştirilen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun toplantısında, daha önce belirlenen ağustos-aralık döneminde günlük petrol üretim kesintilerinin kademeli olarak hafifletilmesi planına devam etme kararı alındığı açıklandı.
Öte yandan İda kasırgasının da etkisiyle yükseliş eğiliminde hareket eden Brent petrolün varil fiyatı haftalık bazda yüzde 1,3 artarak 72,5 dolara yükseldi.
ABD'de bu hafta yakından takip edilen iş gücü piyasası istatistikleri sonrası gözler Fed'in açıklayacağı Bej Kitap Raporuna çevrilirken, raporda para politikasına ilişkin ipuçları aranmaya devam edecek.
Hafta içinde açıklanan verilere göre ABD'de işsizlik yüzde 5,2'ye gerilerken, hizmet sektörü PMI beklentilere paralel 55,1 şeklinde gerçekleşti.
ADP özel sektör istihdamı verisi de 374 binle piyasa öngörülerinin gerisinde kalırken, tüketici güveni 113,8 ile marttan bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Analistler, makro ekonomik verilerdeki karışık sinyallerin destekleyici politikaların bir süre daha uygulamada kalabileceği beklentisiyle riskli varlıklara olan talebi desteklediğini ifade etti.
Buna göre, S&P 500 endeksi yüzde 0,58 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,55 yükselişle haftalık kapanış rekoru kırarken, Dow Jones endeksi yüzde 0,24 değer kaybetti.
6 Eylül ile başlayan haftanın veri takviminde, çarşamba Fed'in Bej Kitap Raporu, perşembe haftalık işsizlik başvuruları ve cuma Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve toptan stoklar verileri takip edilecek. ABD'de piyasalar pazartesi tatil nedeniyle kapalı olacak.
Avrupa borsalarında bu hafta artan enflasyon endişesiyle karışık bir seyir izlenirken, ECB'nin bu hafta gerçekleştirilecek para politikası toplantısından çıkacak kararlar yatırımcıların gündemine yerleşti.
Bu hafta açıklanan verilere göre Avro Bölgesi'nde yüzde 3 ile son 10 yılın en yüksek enflasyonun görülmesi, enflasyonist endişeleri tekrar piyasaların gündemine taşıdı.
Hafta boyunca ECB yetkililerinin yaptığı açıklamalarda ise ECB'nin enflasyonla mücadele etmekten kaçınmayacağı mesajı verilirken, varlık alım programlarının bazılarının uygulamadan kalkabileceğine değinildi.
Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, hafta içinde yaptığı açıklamada ECB'nin faiz oranlarını 2025'e kadar sabit tutmasının, tahvil alımlarının ise en az 2024'e kadar devam etmesinin beklendiğini bildirdi.
Bu hafta açıklanan makroekonomik verilerde ise bölge genelinde hizmet sektörü PMI verileri kısmen gerileme gösterse de genişleme bölgesinde bulunmaya devam ederken, Almanya'da öncü TÜFE verileri yüzde 3,9'a yükseldi.
Zayıflayan dolar karşısında yükseliş eğilimini ikinci haftaya taşıyan avro/dolar paritesi ise haftayı yüzde 0,7 değer kazancıyla 1,1879'dan tamamladı.
Bu gelişmelerle, haftalık bazda Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,45, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,14 değer kaybederken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,12 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,22 değer kazandı.
Gelecek hafta, pazartesi Almanya'da fabrika siparişleri, salı Almanya'da sanayi üretimi ve Zew beklenti endeksi ile Avro Bölgesi'nde büyüme, perşembe Almanya'da dış ticaret dengesi ve ECB'nin faiz kararı ile ECB Başkanı Christine Lagarde'ın basın toplantısı, cuma ise Almanya'da TÜFE ve İngiltere'de sanayi üretimi verileri takip edilecek.
Asya'da, Kovid-19 salgınında artan vaka sayılarının ekonomik toparlanmaya olumsuz etkisi bu hafta açıklanan makro ekonomik verilerde daha da belirginleşirken, Japonya Başbakanı Suga Yoşihide Kovid-19 salgınında vaka sayılarının kontrol altına alınamaması sonrası istifa edeceğini duyurdu.
Kovid-19 salgınında delta varyantı en çok Asya ülkelerini etkilemiş görünüyor. Delta varyantıyla artan kısıtlamalar sonrası Asya'da makro ekonomik veriler karışık sinyaller verirken, küresel ekonomik toparlanmaya ilişkin endişeleri ise güçlendirdi.
Buna karşılık destekleyici politikaların bir süre daha uygulamada kalacağı beklentisi pay piyasalarında yukarı yönlü hareketi destekledi.
Vakaların kontrol altına alınamaması ise Japonya'da siyaseti etkiledi ve Başbakan Suga'nın görevi bırakmasına sebep oldu. Başbakan Suga, düzenlediği basın toplantısında, 29 Eylül'de yapılması planlanan LDP içi liderlik seçimlerine katılmayacağını söyledi.
Öte yandan, bu hafta açıklanan makro ekonomik verilere göre, Japonya'da sanayi üretimi aylık yüzde 1,5 gerilerken, imalat sanayi PMI 52,7 ve hizmet sektörü PMI 42,9 seviyesinde gerçekleşti.
Çin'de hizmet sektörü PMI 47,5'e gerileyerek daralmaya işaret ederken, imalat sanayi PMI 50,1'le daralma bölgesinin hemen üzerinde yer aldı.
Bu gelişmelerle, Şanghay bileşik endeksi haftalık bazda yüzde 1,69, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 5,38, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,94 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 5,10 değer kazandı.
6 Eylül ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Çin'de dış ticaret dengesi, çarşamba Japonya'da dış ticaret dengesi ve büyüme, perşembe Çin'de TÜFE ve ÜFE verileri takip edilecek.
Yurt içinde bu hafta büyüme ve TÜFE verileri yatırımcıların odağında bulunurken, TÜFE aylık yüzde 1,12 artışla piyasa öngörülerini geride bıraktı. Haftaya yurt içinde sakin veri takvimiyle birlikte gözler ABD ve Avrupa merkez bankalarından gelecek haberlere çevrildi.
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde baz etkisiyle yüzde 21,7 büyürken, verinin alt kalemleri de 2021 yılının tamamına ilişkin büyüme beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesini sağladı.
Ekonomistler, tüketim, yatırım ve ihracat kalemlerinden gelen sinyallerin gelecek dönem açısından umut verdiğini ifade ederek, 2021 sonunda yüzde 8 ila 9,5 arasında bir büyüme rakamına erişilebileceğini söyledi.
TÜFE ise ağustosta yıllık bazda yüzde 19,25 artış kaydederek beklentileri geride bırakırken, analistler, enflasyonun kısa vadede yüksek seyrini koruyabileceğini kaydederek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikasına ilişkin yönlendirmelerinin öneminin arttığını bildirdi.
Öte yandan, imalat sanayi PMI ağustosta 54,1'e yükselirken, dış ticaret açığı 4,28 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Bu gelişmelerle, BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,72 artışla 1.468,67 puandan tamamlarken, hafta içinde son beş ayın en yüksek seviyesi olan 1.484,95 seviyesini test etti.
Dolar/TL ise düşüş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıyarak, haftalık bazda yüzde 0,35 değer kaybıyla 8,3229'a geriledi.
Gelecek hafta yurt içinde, salı hazine nakit dengesi ve cuma işsizlik verileri takip edilecek.
Küresel pay piyasaları bu hafta ABD'de açıklanan iş gücü piyasası verilerine odaklanmış olsa da, Avrupa'da açıklanan enflasyon verileri de Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) haftaya alacağı faiz kararı öncesi dikkatleri kısmen üzerinde topladı.
ABD'de tarım dışı istihdam verisi 235 bin şeklinde gerçekleşerek, 725 binlik piyasa beklentilerinin oldukça uzağında kaldı.
Analistler, tarım dışı istihdamın ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasında etkili olması sebebiyle yakından takip edildiğini kaydederek, öngörülerin gerçekleşmemesinin ise Fed'in varlık alımlarının azaltılmasına ilişkin tutumunu etkilemesinin beklenmediğini söyledi.
Fed Başkanı Jerome Powell ve yetkililerin varlık alımlarının azaltılmasının yıl sonuna kadar başlamasının doğru olacağına ilişkin yönlendirmelerin geçerliliğini koruduğunu düşündüklerini ifade eden analistler, Avrupa'da son yılların en yüksek seviyelerine çıkan enflasyonun ise ECB'nin gelecek haftaki toplantısının önemini daha da artırdığını aktardı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında delta varyantının yayılımının sürmesi küresel bazda ekonomileri etkilemeye devam ederken, bu hafta dünya genelinde açıklanan hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinde bazı ülkelerde daralmaya işaret etti.
Artan belirsizliklerle küresel pay piyasalarında hafta boyunca yön arayışının hakim olduğu dikkati çekerken, varlık fiyatlarında da karışık bir seyir izlendi.
Söz konusu gelişmelerle, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,3270, seviyesine çıkarken, 2 yıllık tahvil faizi yüzde 0,2040'a geriledi.
Altının onsu tarım dışı istihdam verisiyle yükseldi
Altının ons fiyatı yükseliş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşırken, bu haftaki yükselişte ABD'de açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin uzağında kalması etkili oldu. Veri sonrası yaklaşık 15 dolar artan altının ons fiyatı haftayı yüzde 0,55 artışla 1.827 dolardan tamamladı.
Bakırın libresi ekonomik toparlanmaya ilişkin belirsizliklerle dalgalı bir seyir izlemesinin ardından haftayı önceki haftalık kapanışın yüzde 0,1 üzerinde 4,27 dolardan kapattı.
Bu hafta gerçekleştirilen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun toplantısında, daha önce belirlenen ağustos-aralık döneminde günlük petrol üretim kesintilerinin kademeli olarak hafifletilmesi planına devam etme kararı alındığı açıklandı.
Öte yandan İda kasırgasının da etkisiyle yükseliş eğiliminde hareket eden Brent petrolün varil fiyatı haftalık bazda yüzde 1,3 artarak 72,5 dolara yükseldi.
ABD'de gözler Bej Kitap raporunda
ABD'de bu hafta yakından takip edilen iş gücü piyasası istatistikleri sonrası gözler Fed'in açıklayacağı Bej Kitap Raporuna çevrilirken, raporda para politikasına ilişkin ipuçları aranmaya devam edecek.
Hafta içinde açıklanan verilere göre ABD'de işsizlik yüzde 5,2'ye gerilerken, hizmet sektörü PMI beklentilere paralel 55,1 şeklinde gerçekleşti.
ADP özel sektör istihdamı verisi de 374 binle piyasa öngörülerinin gerisinde kalırken, tüketici güveni 113,8 ile marttan bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Analistler, makro ekonomik verilerdeki karışık sinyallerin destekleyici politikaların bir süre daha uygulamada kalabileceği beklentisiyle riskli varlıklara olan talebi desteklediğini ifade etti.
Buna göre, S&P 500 endeksi yüzde 0,58 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,55 yükselişle haftalık kapanış rekoru kırarken, Dow Jones endeksi yüzde 0,24 değer kaybetti.
6 Eylül ile başlayan haftanın veri takviminde, çarşamba Fed'in Bej Kitap Raporu, perşembe haftalık işsizlik başvuruları ve cuma Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve toptan stoklar verileri takip edilecek. ABD'de piyasalar pazartesi tatil nedeniyle kapalı olacak.
Avrupa'da ECB'nin kararları bekleniyor
Avrupa borsalarında bu hafta artan enflasyon endişesiyle karışık bir seyir izlenirken, ECB'nin bu hafta gerçekleştirilecek para politikası toplantısından çıkacak kararlar yatırımcıların gündemine yerleşti.
Bu hafta açıklanan verilere göre Avro Bölgesi'nde yüzde 3 ile son 10 yılın en yüksek enflasyonun görülmesi, enflasyonist endişeleri tekrar piyasaların gündemine taşıdı.
Hafta boyunca ECB yetkililerinin yaptığı açıklamalarda ise ECB'nin enflasyonla mücadele etmekten kaçınmayacağı mesajı verilirken, varlık alım programlarının bazılarının uygulamadan kalkabileceğine değinildi.
Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, hafta içinde yaptığı açıklamada ECB'nin faiz oranlarını 2025'e kadar sabit tutmasının, tahvil alımlarının ise en az 2024'e kadar devam etmesinin beklendiğini bildirdi.
Bu hafta açıklanan makroekonomik verilerde ise bölge genelinde hizmet sektörü PMI verileri kısmen gerileme gösterse de genişleme bölgesinde bulunmaya devam ederken, Almanya'da öncü TÜFE verileri yüzde 3,9'a yükseldi.
Zayıflayan dolar karşısında yükseliş eğilimini ikinci haftaya taşıyan avro/dolar paritesi ise haftayı yüzde 0,7 değer kazancıyla 1,1879'dan tamamladı.
Bu gelişmelerle, haftalık bazda Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,45, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,14 değer kaybederken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,12 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,22 değer kazandı.
Gelecek hafta, pazartesi Almanya'da fabrika siparişleri, salı Almanya'da sanayi üretimi ve Zew beklenti endeksi ile Avro Bölgesi'nde büyüme, perşembe Almanya'da dış ticaret dengesi ve ECB'nin faiz kararı ile ECB Başkanı Christine Lagarde'ın basın toplantısı, cuma ise Almanya'da TÜFE ve İngiltere'de sanayi üretimi verileri takip edilecek.
Asya'da Kovid-19 ekonomiler üzerindeki etkisini ağustosta artırdı
Asya'da, Kovid-19 salgınında artan vaka sayılarının ekonomik toparlanmaya olumsuz etkisi bu hafta açıklanan makro ekonomik verilerde daha da belirginleşirken, Japonya Başbakanı Suga Yoşihide Kovid-19 salgınında vaka sayılarının kontrol altına alınamaması sonrası istifa edeceğini duyurdu.
Kovid-19 salgınında delta varyantı en çok Asya ülkelerini etkilemiş görünüyor. Delta varyantıyla artan kısıtlamalar sonrası Asya'da makro ekonomik veriler karışık sinyaller verirken, küresel ekonomik toparlanmaya ilişkin endişeleri ise güçlendirdi.
Buna karşılık destekleyici politikaların bir süre daha uygulamada kalacağı beklentisi pay piyasalarında yukarı yönlü hareketi destekledi.
Vakaların kontrol altına alınamaması ise Japonya'da siyaseti etkiledi ve Başbakan Suga'nın görevi bırakmasına sebep oldu. Başbakan Suga, düzenlediği basın toplantısında, 29 Eylül'de yapılması planlanan LDP içi liderlik seçimlerine katılmayacağını söyledi.
Öte yandan, bu hafta açıklanan makro ekonomik verilere göre, Japonya'da sanayi üretimi aylık yüzde 1,5 gerilerken, imalat sanayi PMI 52,7 ve hizmet sektörü PMI 42,9 seviyesinde gerçekleşti.
Çin'de hizmet sektörü PMI 47,5'e gerileyerek daralmaya işaret ederken, imalat sanayi PMI 50,1'le daralma bölgesinin hemen üzerinde yer aldı.
Bu gelişmelerle, Şanghay bileşik endeksi haftalık bazda yüzde 1,69, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 5,38, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,94 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 5,10 değer kazandı.
6 Eylül ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Çin'de dış ticaret dengesi, çarşamba Japonya'da dış ticaret dengesi ve büyüme, perşembe Çin'de TÜFE ve ÜFE verileri takip edilecek.
Yurt içinde TÜFE beklentileri aştı
Yurt içinde bu hafta büyüme ve TÜFE verileri yatırımcıların odağında bulunurken, TÜFE aylık yüzde 1,12 artışla piyasa öngörülerini geride bıraktı. Haftaya yurt içinde sakin veri takvimiyle birlikte gözler ABD ve Avrupa merkez bankalarından gelecek haberlere çevrildi.
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde baz etkisiyle yüzde 21,7 büyürken, verinin alt kalemleri de 2021 yılının tamamına ilişkin büyüme beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesini sağladı.
Ekonomistler, tüketim, yatırım ve ihracat kalemlerinden gelen sinyallerin gelecek dönem açısından umut verdiğini ifade ederek, 2021 sonunda yüzde 8 ila 9,5 arasında bir büyüme rakamına erişilebileceğini söyledi.
TÜFE ise ağustosta yıllık bazda yüzde 19,25 artış kaydederek beklentileri geride bırakırken, analistler, enflasyonun kısa vadede yüksek seyrini koruyabileceğini kaydederek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikasına ilişkin yönlendirmelerinin öneminin arttığını bildirdi.
Öte yandan, imalat sanayi PMI ağustosta 54,1'e yükselirken, dış ticaret açığı 4,28 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Bu gelişmelerle, BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,72 artışla 1.468,67 puandan tamamlarken, hafta içinde son beş ayın en yüksek seviyesi olan 1.484,95 seviyesini test etti.
Dolar/TL ise düşüş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıyarak, haftalık bazda yüzde 0,35 değer kaybıyla 8,3229'a geriledi.
Gelecek hafta yurt içinde, salı hazine nakit dengesi ve cuma işsizlik verileri takip edilecek.