Z kuşağı, dijital dünyada büyüyen, toplumsal ve çevresel duyarlılıkları yüksek bir jenerasyon. Sosyal medya, influencer’lar ve online alışveriş, onların hayatının bir parçası. Markalar, bu genç kuşağa ulaşabilmek için dijital stratejiler geliştirmek zorunda. Instagram, TikTok ve YouTube gibi platformlar, Z kuşağının favori mecraları arasında. Özellikle de influencer iş birlikleri ve etkileyici içerikler onların dikkatini çekmek için birebir. Markaların etik duruşlarını da sorgulayan bu kuşağın tercihlerinde ise doğal, organik içerikler, sürdürülebilirlik ve hayvanlar üzerinde test yapılmayan ürünler öne çıkıyor. Kişiselleştirmeye de büyük ilgi gösteren bu kitle için markaların sunduğu özgün deneyimler, alışverişin ötesine geçiyor. Ayrıca, ürünleri satın almanın yanı sıra markalarla duygusal bağ kurmayı da seviyorlar.
Ekonomist’in 5 - 18 Ocak 2025 tarihli sayısından
Global lüks kozmetik perakende sektöründe kendini kanıtlamış bir marka olan Sephora, Z kuşağının şifrelerini çözmüş markaların başında geliyor. Dijital çağın gereksinimlerini ve yeni neslin isteklerini doğru anlayarak pazarlama ve satış stratejilerini sürekli güncelleyen markanın, güzelliğin çeşitliliğini ve kapsayıcılığını benimsemesi de genç kitleden artı puan almasını sağlıyor. Nebahat Çehre, Semiramis Pekkan, Edis, Meriç Aral, Boran Kuzum, Ahsen Eroğlu, Cansu Akın gibi ünlü isimlerin yer aldığı son reklam filmi de markanın bu vizyonunu ortaya koyuyor.
İKİ MAĞAZA DAHA AÇACAK
35 ülkede 50 bin çalışanı ve 3 binden fazla mağazası olan Sephora, 17 yıldır da Türkiye pazarında. 2017’de Tekin Acar ve Douglas’ları satın alarak mağazalaşma hamlelerine hız veren marka bugün, 41 mağazaya ve 650 çalışan sayısına ulaşmış durumda. Online satış kanalı da oldukça aktif. E-ticaretin satışlarındaki payının ilk üçte yer aldığını belirten Sephora Türkiye Genel Müdürü Sinem Saraçer Turanlı, “İstiklal AVM’deki mağazamız bizim en çok ciro yaptığımız mağaza. Buradaki satışlarımızın yüzde 90’ı yabancılara oluyor. Sephora Türkiye olarak, Avrupa’nın en yüksek mağaza kârlılığına sahip ülkesiyiz. Mağazalarımızın metrekarelerini büyütmek istiyoruz. Toplam ciromuzun yüzde 70’e yakını İstanbul’dan” diyor. Sephora, 2025’te İstanbul’da iki mağaza daha açmayı planlıyor. Bunlardan biri Kozyatağı City’s’de olacak. Diğeri içinse görüşme aşamasında.
SEPET ORTALAMASI YÜKSEK
Hiper enflasyonist ortam ve zor geçen ekonomik konjonktüre rağmen markanın Türkiye’de büyüme gösterdiğini ve yeni tüketici kazanımının yüksek olduğunu vurgulayan Turanlı, şöyle devam ediyor: “Sepet ortalamamız Avrupa’nın iki katı. Avrupa’da sepet ortalaması 68 Euro iken bizde 118 Euro. ‘Gold müşteri’ olarak tanımladığımız bir kitlemiz var. Bu kitlenin alışveriş tutarı, aylık 20 bin TL’leri buluyor.”
Dünyaca ünlü markaları tek çatı altında tüketicilerle buluşturan Sephora, kendi kozmetik markası da var. Kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlerden oluşan Sephora Collection’u daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflediklerini söyleyen Turanlı, “A ve A plus kitle bizden alışveriş yapıyor. Kendi markamızla da alışverişi demokratize etmek istiyoruz” diyor.
10 YAŞ ALTI DA MÜŞTERİSİ
Kapsayıcılığı sahiplenen grup, engelli çalışan konusunda da oldukça hassas davranıyor. Öyle ki bugün yüzde 3 olan engelli kadrolarını yüzde 5’e yükseltmeyi hedeflediklerini söyleyen Turanlı, şunları anlatıyor: “Kadını güçlendiren projeler de tasarlıyoruz. KAGİDER ile kadın girişimcilerle bir proje yürüttük. Gençlerin kendilerini geliştirmeleri ve özgüvenlerini artırmaları için birtakım projeler planlıyoruz.”
Son yıllarda 10 yaş altının da markanın müşterileri arasında yer almasının yeni bir projeye başlamalarında etkili olduğuna da değinen Turanlı, “Bu kitlenin doğru ürün seçimi için çalışanlarımızı eğitiyoruz. Onlar için uygun olan ve olmayan ürünleri anlatarak alışveriş yapmalarını sağlıyoruz. Böylece aileler de rahat ediyor” diye ekliyor.