TL mevduata reel getirinin ekside olması, yatırımcıyı alternatif getiri arayışına yöneltti. Pandemi sonrasında ekonomilerde risklere rağmen 'V' senaryosunun ön plana çıkması, hisse senedi piyasalarında hareketlenmeyi beraberinde getirdi.
TALİP YILMAZ [email protected]
14-27 Haziran tarihli sayıdan...
Yılbaşından bugüne Borsa İstanbul'a (BİST) 312 bin yeni yatırımcı geldi ve 1,5 milyon yatırımcı barajı aşıldı. BES ve yatırım fonlarına da ilginin arttığı gözlendi. Peki bundan sonra piyasalarda yükseliş sürecek mi? Yatırımcı hisse alırken nelere dikkat etmeli? Kurumlar hangi hisseleri öneriyor? Kapak haberimizde bu sorulara yanıt aradık.
eçen yılın sonlarında Çin'de patlak veren ve pandemiye dönüşerek küresel bir kriz haline gelen Covid-19 salgını, piyasaları da derinden etkiledi. Ekonomilerde V, derin V, U ve L şeklinde yön tahminleri gündeme geldi. Haziran ayı itibarıyla bakıldığında ise normalleşme adımları ile birlikte V şeklinde canlanmanın satın alındığı gözleniyor. Güvenli liman olarak görülen altın, dolar, ABD tahvili gibi yatırım araçlarında ise gerilemeler hız kazandı.
Şu sıralarda ekonomisini kademeli olarak açmakta olan Türkiye, küresel risk iştahındaki toparlanmadan yararlanmaya çalışıyor. Fakat Türkiye içindeki bazı gelişmeler, yabancıların değil yerlilerin borsaya yönelmesini getirmiş durumda. İş Yatırım, yabancı yatırımcıların satışlarının azaldığı bir ortamda yerleşik yatırımcıların alımlarının Borsa İstanbul'u desteklediğini ifade ediyor.
FAİZDE REELDE GETİRİ YOK
Enflasyondaki katılığa rağmen gerileyen faizler nedeniyle oluşan reel kayba dikkat çeken İş Yatırım analistleri, yerleşik yatırımcının alternatif araçlar aramaya zorlandığını söylüyor. Vergi sonrası yüzde 4 civarındaki reel kayıptan kaçmaya çalışan yerleşik yatırımcının ilk tercihi dolara ve altına yönelmek oldu.
Ancak küresel risk iştahının güçlenmesine paralel olarak dolar ve altının değer kaybetmesi nedeniyle son dönemde hisse senetlerine yönelim hızlandı. İş Yatırım analistleri, "Tarihsel olarak yüzde 3 civarı temettü getirisi sağlayan Borsa İstanbul (BİST), vergi sonrası reel faizin yüzde -4'e gerilediği bir ortamda yerleşik yatırımcı için cazip bir alternatif olarak öne çıkıyor" notunu düşüyor.
YATIRIMCI SAYISI ARTIYOR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) verilerine göre, mayıs sonuna kadar yabancı yatırımcılar yılbaşından beri her hafta nette satıcı olarak toplamda 4 milyar dolarlık hisse sattı. Aynı dönemde yerli yatırımcı sayısındaki artış ise dikkat çekti. Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya'nın analizine göre, uzun yıllardır 1,1 milyon civarında dolaşan borsadaki yerli bireysel yatırımcı sayısı yılbaşından beri büyük artış gösterdi ve mayıs sonu itibarıyla 1,5 milyonu aştı.
Pandemi nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı mayıs ayında 80 bin 406 yeni bireysel yatırımcı BİST'e geldi. Yılbaşından beri borsaya gelen yatırımcı sayısı 312 bin 681'i buldu. Yunus Kaya, bu tempoyla borsaya haziran ayında da 90 bin yeni yatırımcı gelmesini bekliyor.
FONLARA DA İLGİ VAR
Yatırımcılar sadece hisse senedi piyasasına değil, BES fonlarına da ilgi gösteriyor. Haziran ayı itibarıyla yatırım fonları toplamı 144 milyar TL'ye ulaşarak, 145 milyar TL olan emeklilik yatırım fonlarını yakaladı. Böylece toplam fon sektörü 300 milyar TL'ye yaklaştı.
Yatırım fonlarında yüzde 4, BES fonlarında ise yüzde 12 civarında hisse oranı mevcut. Yine yatırım fonlarında 3,1 milyon yatırımcı bulunurken, özel emeklilik (BES) sisteminde gönüllü olarak 6,8 milyon ve otomatik katılan 5,5 milyon olmak üzere toplam 12,3 milyon hesap bulunuyor.
Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, "Aradaki kesişimleri ihmal edersek, ülkemizde sermaye piyasası yatırımcı sayısının 15 milyona ulaştığını söyleyebiliriz. Bu, 82 milyon nüfuslu Türkiye için önemli bir rakam" diyor. Faizlerin düşmesiyle yerli tasarrufların bir süredir getiri arayışıyla döviz, kıymetli maden ve hisse senedine yöneldiğini söyleyen Gerz, dövizde Eurobond fonlarının, kıymetli madende altın fonlarının ve hisse senedi içeren değişken ve çoklu varlık fonlarının ön plana çıktığını sözlerine ekliyor.
84.000'LERDEN 110.000'LERE
Hisse senedi piyasasına bu yöneliş, hem yatırımcı sayısındaki artışta hem de borsanın üst üste 13 günü yükselişle kapatarak bir rekor kırmasında etkili oldu. Borsa, 2020'ye olumlu beklentilerle başladı. Ocak ayının sonuna doğru 124.000'lere kadar yükselen BİST-100 Endeksi, global piyasalarda Covid-19 salgın endişeleriyle, yurtiçinde ise İdlib kaynaklı jeopolitik risklerin etkisiyle şubat ortasından itibaren satış baskısıyla karşı karşıya kaldı ve hızla geriledi. 11 Mart'ta Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının açıklanmasıyla ise satış dalgası daha da büyüdü.
Borsa, özellikle mart ve nisan aylarında ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı, 23 Mart'ta 84.000'lere kadar geriledi. Rusya ve Suudi Arabistan'ın petrolde arz kısıntıları konusunda anlaşamaması ve düşen talebe rağmen arzın yükseltilmesi Türkiye piyasalarına da olumsuz yansıdı.
Endişe ortamında, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke (GOÜ) parasal ve mali teşvikler açıklayarak global ekonomilerde yaşanacak endişelerin önüne geçmeye çalıştı. Nitekim BİST-100 de kayıplarının önemli bir kısmını mayıs ayında kademeli şekilde geri aldı.
BORSAYA YENİ GİRENLERE TAVSİYELER
Borsanın yükselişe geçtiği bu dönemde özellikle hisse alıp Borsa İstanbul'a yeni giren yerli yatırımcıları uzmanlar uyarıyor. Alternatif Yatırım Genel Müdürü Attila Penbeci, yatırımcılara öncelikle aracı kurumlardan profesyonel destek almalarını veya bu işin uzmanı portföy yöneticileri tarafından yönetilen fonlara yatırım yapmalarını tavsiye ediyor.
Penbeci, kendi yatırımlarına bizzat karar vermek isteyen ve çok kısa vadeli pozisyon tercih edenlere, aracı kurumların araştırma departmanlarının yayınladığı teknik analiz ve ikili işlem önerilerini takip ederek bir yol belirlemelerini öneriyor. Atilla Penbeci, ''Kısa vadeli alım satım yapan yatırımcılara ise indirgenmiş nakit akımı değerlemesi ya da Şirket Değeri/FVAÖK oranı yerine momentuma dayalı teknik analiz göstergelerini ağırlıklı ortalamalarla birlikte dikkate alarak hisse tercihi yapmalarını tavsiye ediyoruz" diyor.
GCM Yatırım Genel Müdürü Alper Nergiz ise yatırımcılar ilk etapta borsa endeksinin yükseleceğini öngörüyorlarsa iyi performans gösteren hisse senedi ağırlıklı yatırım fonlarına yatırım yapabileceklerini söylüyor.
Nergiz'e göre, bireysel olarak hisse senedi alacaklar ise hisse seçerken ev alır gibi seçici olmalı, lisanslı aracı kurumların araştırma raporları ve tavsiyelerine göre yatırım yapmalı, güvenilir olmayan kaynaklara ve tüyolara göre yatırım kararı almamalı ve uzmanlara danışmalı.
13 GÜNLÜK TARİHİ SERİ
Borsanın son dönemdeki hareketlerine daha yakından baktığımızda, nisan ayını 101.000'li seviyelerden kapatan BİST-100 Endeksi'nin 14 Mayıs'ta biraz kayıp yaşayarak 99.193'e gerilediğini görüyoruz. İlk 15 günün ardından mayısın geri kalan yarısı ise borsa yatırımcıları için bereketli geçti. Öyle ki 15 Mayıs'ta yükselişe geçen BİST-100, 5 Hazi-ran'a kadar aralıksız 13 gün boyunca yükselerek tarihinde görülmemiş bir seri yakaladı.
15 Mayıs'ta 99.768'den kapanan, 5 Hazi-ran'da 110.022'ye kadar yükselen BİST-100, yatırımcılarına 13 günde yaklaşık yüzde 11 kazandırdı. Bu getirinin bir yıllık mevduatın getirisinden daha yüksek bir seviye olduğu belirtiliyor. 8 Haziran Pazartesi günü borsa yine artıda açılarak 111.042'yi gördü. Ancak rekorunu geliştirmeye yakın olan borsa kapanışa doğru gelen satışlarla günü 109.637'den kapattı.
DÜŞÜK FAİZLER DESTEKLİYOR
Peki, son dönemdeki bu hızlı yükselişin arkasında yatan temel nedenler neler?Ata Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş, global likidite koşullarındaki iyileşme ve faiz indirimlerinin, GOÜ piyasalarına artan ilginin, Türkiye'nin Covid-19 ile mücadeledeki başarısının, haziran ve sonrasına ilişkin normalleşme planlarının olumlu tabloda en önemli etkenler olduğunu söylüyor.
Demirtaş, döviz ve altın talebini dizginleme yönünde alınan vergi önlemleri ile düşük faiz ortamında yatırımcıların alternatif arayışlarının da borsaya olan ilgiyi artırdığı kanaatinde. Son 7-8 yıla dikkat çeken ve bu süreçte BİST-100'ün reel bazda yüzde 65-70 geride olduğunu belirten Cemal Demirtaş, son haftalardaki yukarı hareketi dipten toparlanmanın ön sinyalleri olarak değerlendiriyor.
Demirtaş, global anlamda düşük faizlerin Türkiye gibi fon ihtiyacı olan GOÜ'leri olumlu etkilemeye devam edeceğini öngörüyor.
Cemal Demirtaş, Covid-19 endişelerinin beklentilerden daha hızlı azalmasının, Türkiye için ihracat pazarlarının açılmaya başlamasının ve turizmdeki hayat belirtilerinin ekonomi için destekleyici olacağını kaydediyor. Süren olumlu beklentilerin BİST-100'ün 2020 sonunda 150.000-155.000'lere ulaşmasına yardımcı olabileceğinin de altını çiziyor.
Demirtaş, borsa için potansiyel riskleri ise şöyle sıralıyor: "Global likidite koşullarında beklenmedik bozulma ve Covid-19 korkularının mart ayında olduğu gibi tüm dünyada yeniden artması sıkıntı yaratabilir. Türkiye'nin turizm ve ihracatta toparlanmayı sağlayamaması, jeopolitik ve politik risklerin artması ve bütçe dengelerinde aşırı bozulma da riskler arasında yer alıyor."
EN İDEAL SENARYO
Ekonomilerin yeniden açılmaya başlaması ve normalleşmeye doğru yol alınması risk iştahını destekleyen ana unsur olarak gösteriliyor. ÜNLÜ&Co-Daha Finansal Danışmanlık Müdürü Murat Akyol, kısıtlamaların hafifletil-mesiyle salgında ikinci dalganın ortaya çıkabileceğine yönelik sinyallerin borsada negatif etki yaratacağını tahmin ediyor.
Bu senaryoda daha kapsamlı önlemlerin alınma olasılığının ekonomilerdeki toparlanma sürecini geciktireceğine de değiniyor. Akyol, tahminlerde yapılması muhtemel aşağı revizyonlar eşliğinde borsaların performansının da olumsuz etkileneceğini söylüyor.
Murat Akyol'un dikkat çektiği bir diğer konu ise ABD ile Çin arasındaki gerginlik. Akyol, iki ülke arasında yeniden bir gerilim ortaya çıkmasını da fiyatlamalara negatif yansıyabilecek önemli bir risk olarak görüyor.
Murat Akyol'a göre, teknik açıdan bakıldığında borsa için en önemli risk, kısa vadeli göstergelerin aşırı alım seviyesine ulaşması. Bu durumun küçük çaplı düzeltmelerin görülebileceğine işaret ettiğinin altını çizen Akyol, kazanılan momentum göz önünde bulundurulduğunda BİST-100'ün yukarı yönlü ana trendinin bozulmasını beklemiyor.
Murat Akyol'un yılın kalanı için en ideal senaryosunun ana başlıklarını ise 'virüs salgınında ikinci dalganın olmaması, ekonomilerdeki toparlanma eğiliminin verilere de yansıyarak sürmesi, ABD ile Çin geriliminin ticaret anlaşmasına olumsuz yansımasının olmaması ve ABD Başkanlık seçiminin piyasa lehine bir tablo ortaya koyması' oluşturuyor.
40 HİSSE ÖNERİSİ
Piyasalarda böyle kritik dönemlerde, yatırımcılar için hisse seçimi daha önemli hale geliyor. Biz de yatırımcılara yol gösterebilmek adına 11 aracı kurumdan 'yeni normal' döneme özel hisse önerilerini aldık. 11 kurum toplamda 40 hisse için 'al' önerisinde bulundu.
Burada yedi kurumun portföyündeki Garanti BBVA en çok önerilen hisse oldu. Onu Türk Telekom, Turkcell, Koza Altın, Tek-fen Holding ve Tofaş Oto izledi. 11 kurum da hisse portföylerini Covid-19'un piyasalara, ekonomiye ve sektörlere etkilerini göz önüne alarak güncellediklerini ifade ediyor. Normalleşme adımlarının atılmasının ardından da yakın döneme dair öngörüleri ışığında gözden geçirdikleri portföylerine son halini verdiklerinin altını çiziyorlar.
EKLENENLER, ÇIKARILANLAR...
Yeni normalin başladığı 1 Haziran'dan bu yana Erdemir ile Migros'u portföyüne ekleyen Yatırım Finansman, Akbank ile Şok Marketleri ise portföyünden çıkardı. Salgının kredi riskine etkisi ve bankacılıktaki yapısal değişiklerle bankaların ağırlığını azaltma kararı alan Yatırım Finansman, aktif rasyosu değişikliğinin çoğu özel bankada olduğu gibi Akbank'ta da negatif etki oluşturmasını bekliyor.
Covid-19 salgınıyla küresel ekonomideki ani durgunluk, çelik sektöründeki toparlanmayı sekteye uğratmıştı. Yatırım Finansman Araştırma Müdürü Serhan Gök, mayıs ayıyla birlikte özellikle Çin'de toparlanma trendinin tekrar başladığını söylüyor, AB ve diğer bölgelerin de kademeli açılmasıyla 2020'nin ikinci yarısında sektörde normalleşme yaşanacağını tahmin ediyor.
Gök, Erdemir için 2020 ortalamasında kriz dönemlerindeki dip seviyelere yakın seviyede kârlılık (ton başına 86 dolar FVAÖK) tahmin ediyor. Salgının etkisiyle gıda perakendecileri ve toptancıları piyasadaki yüksek talepten olumlu etkileniyor.
Serhan Gök, 24 Nisan'da portföye ekledikleri Şok'un 24 Nisan-9 Haziran döneminde yüzde 4 mutlak getiri elde etse de endeksin yüzde 6 altında performans gösterdiği bilgisini veriyor. Migros'un beklenenden hızlı düşen borç sayesinde yeniden değerleme döneminden geçtiğini kaydeden Gök'e göre, Migros güçlü e-ticaret operasyonları sayesinde salgın sürecinde en iyi performans gösteren perakendeci oldu.
T. TRAKTÖR VE EMLAK GYO
Haziran ayı başından bu yana portföy güncellemesine giden bir diğer kurum ise İş Yatırım oldu. Bu dönemde İş Yatırım, Türk Traktör ile Emlak GYO'yu 'En Çok Önerilen Hisseler' listesine ekledi. Türk Traktör'ü cazip değerlemesiyle beğenen kurum, hisse için revize 82,15 TL hedef fiyatının yüzde 29 getiriye işaret ettiğini kaydediyor.
Hissenin 2020 tahmini 15,1x fiyat/kazanç (F/K) ve8,2x şirket değeri/FVAÖK çarpanlarıyla yurtdışı benzer şirket çarpanlarına kıyasla iskontolu işlem gördüğünü de belirtiyor.
İş Yatırım, Emlak GYO'yu düşük konut faizleriyle iyileşen görünümü nedeniyle öneriyor. Kurum analistleri, hisse için şu değerlendirmeyi yapıyor: "Düşük faiz ortamı, konut yatırımlarını cazip hale getirmesi ve borçlu bir bilançoya sahip şirketin faiz maliyetlerini aşağıya çekmesi açısından Emlak GYO için oldukça destekleyici. Hisse, net aktif değerine göre yüzde 68 iskonto ile işlem görüyor."
EN ÇOK ÖNERİLEN 6 HİSSENİN ÖZEL ANALİZİ
GARANTİ BBVA
İlk çeyrekte, marjlarda toparlanma, güçlü net ücret ve komisyon gelirleri, TL bireysel krediler büyümesinde ve yabancı para kredilerde artış, yüksek ticari kâr ve revize edilen IFRS9 varsayımlarına paralel yüksek seyreden kredi riski maliyeti görüldü. Önümüzdeki çeyreklerde varlık kalitesinde salgına bağlı olası bozulmalarda, ihtiyatlı karşılık politikaları ve güçlü sermaye yapısıyla güçlü duruşunu devam ettirmesi öngörülüyor.
TÜRK TELEKOM
İlk çeyrekte net borcu 16 milyar 447 milyon TL olarak gerçekleşirken, net borç/FVAÖK çarpanı ise 1,4x oldu.
Döviz kurundaki artışa rağmen, şirketin bu dönemde dolar açık pozisyonunu 225 milyon dolara kadar düşürmesinin önemli olduğu belirtiliyor. İlk çeyrek finansallarının, finansal performanstaki güçlü seyrin devam ettiğini gösterdiği kaydediliyor.
TURKCELL
Faturalı hat aboneliklerinde ilk çeyrek için rekor artış yaşandı ve abone başına elde edilen gelirler kuvvetli büyümeye devam etti. Şirketin 2020'de büyümeyi ve sağlıklı operasyonel performansını sürdürmesi bekleniyor. Hissenin 2020 beklentilerine göre yaklaşık 3,4x FD/FVAÖK ile işlem gördüğü aktarılıyor.
KOZA ALTIN
Yüzde 100 dolar bazlı gelirleri, yüzde 65'i TL bazlı olan maliyetleri, durma ya da başka herhangi bir aksaklık yaşanmadan devam eden madencilik operasyonları ve 4,81 milyar TL'lik net nakit pozisyonuna sahip bilançosuyla en defansif hisselerden biri olduğu belirtiliyor. Ucuz çarpanların hissenin değerlemesini cazip kıldığı ifade ediliyor.
TEKFEN HOLDİNG
İlk çeyrekte kârlılık görünümü inşaat/taahhüt segmentindeki zayıf performans nedeniyle baskı altında kalsa da şirketin mevcut piyasa değerinin bu görünümü yansıttığı kaydediliyor. Tarım iş kolu dayanıklı görünümünü korurken, gübre ve terminal işletme faaliyetlerinin de salgından olumsuz etkilenmesi beklenmiyor.
TOFAŞ
Şirketin ihracat pazarlarında olası daralmaya karşı Fiat ile olan 'al ya da öde' anlaşmasının ihracat tarafında döviz bazında istikrarlı nakit akışı sağladığı belirtiliyor. Bu nedenle üretimdeki düşüşlerin kârlılık üzerinde çok fazla olumsuz etki yaratmaması bekleniyor. Tofaş'ın farklı segmentlerde ulaşılabilir araç portföyüne sahip olmasının da avantaj yarattığı vurgulanıyor.
KÜÇÜK ÖLÇEKLİ ŞİRKETLER
Portföyünü 3 Haziran'da değiştiren İntegral Yatırım, AG Anadolu Grup Holding, Güneş Sigorta, Hektaş, Odaş Elektrik, Sasa Polyester ve Tekfen Holding'i beğeniyor. İntegral Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Seda Yalçınkaya Özer, Aselsan'ı yüzde 50 getirisi nedeniyle portföyden çıkardıklarını, onun yerine içecek, perakende, otomotiv gibi güçlü sektörlere olan iştiraki bakımından AG Anadolu Grup Holding'i portföye eklediklerini söylüyor.
Yüksek nakit pozisyonuyla beğendikleri, tüm olumsuz gelişmeleri fiyatlamış olduğunu düşündükleri ve teknik dirençlerini geçerek sinyal üreten Tekfen'i de model portföye dahil ettiklerini ifade ediyor. Özer, yatırımcıların özellikle daha küçük ölçekli şirket hisselerinde kalmayı tercih ettiğini, öyle ki tüm endekslerden BİST-100 şirketleri çıkarıldığında elde kalan şirketleri oluşturan endeksin şu an tarihi zirvesinde olduğunu da sözlerine ekliyor.
Ata Yatırım'ın model portföyünde Doğuş Otomotiv, Erdemir, Garanti BBVA, Migros, Pegasus, Tofaş Oto ve Türk Telekom var. Ata Yatırım, perakende ve telekomu güvenli sektörler olarak görüyor. Kurum, düşük faiz ortamından olumlu etkilenebilecek, iç pazarda kuvvetli, Avrupa'nın açılmasıyla ihracat performansı yükselebilecek sektörlere ilginin artabileceği görüşünde. Ağustos ayında öngörülerini ve model portföyü yeniden değerlendirecek olan Ata Yatırım, mevcut trendin devamı durumunda, Arçelik, Tüpraş, THY, Petkim ve Emlak GYO gibi ucuz kalmış şirketlere ve bankalara olan ilginin artmasını da muhtemel görüyor.
YATIRIM YAPARKEN NELERE BAKILMALI?
SELİM YAZICI / TÜRKİYE KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ (TKYD) BAŞKANI VE TEB PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ
"YATIRIM VE BES FONLARINDA PARA GİRİŞİ VAR"
"Son verilerle hesapladığımız kadarıyla, tüm sistem içindeki yatırım fonlarında hisse oranı yüzde 4, BES fonlarında ise yüzde 12 seviyesinde. Piyasa etkisini ayrıştırarak rakamlara baktığımızda bu yıl yatırım fonlarına 1 milyar TL, BES fonlarına ise yaklaşık 2 milyar TL yeni para girişi yaşandı.
Borsanın 23 Mart'ta başlayıp 13 gün süren ralli döneminde hisse fonları, özellikle yurtdışı teknoloji hisseleri taşıyan fonlar, gayrimenkul yatırım fonları ve döviz bazlı serbest fonlar güçlü getiriler getirdi. Gelinen seviyeler
itibarıyla ÖST fonlar, tahvil-bono ve altın ağırlıklı porföy öneriyoruz. Hisse, döviz, mevduat önerilerimiz düşük."
METİN AYIŞIK / GEDİK YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ
"MEVDUTTA REEL GETİRİ KALMADI"
"Haziran 2019'da yüzde 25 olan mevduat faizleri günümüzde yüzde 8'in altına geldi ve reel anlamda getiri imkanı ortadan kalktı.
Global piyasaların yardımıyla ve pandemi sonrası açılmaya başlayan ekonomik aktivitenin yeniden başlamasıyla BİST olumlu bir trendin içine girdi.
Normalleşme sürecinin sürdürülebilirliği, bu süreçte tüketici talebinin toparlanma trendi ve en önemlisi pandemi sonrası şirketlerin bilanço ve nakit akımlarının normalleşme seviyeleri ve buna bağlı beklentiler piyasalarda oynaklığa yol açabilir.
Bu dönemde hisse, altın ve tahvil-bono ağırlıklı bir portföy tavsiye ediyoruz."
TALİP YILMAZ [email protected]
GÖZDE YENİOVA SAYLAK [email protected]
CEREN ORAL BALABAN [email protected]
14-27 Haziran tarihli sayıdan...
Yılbaşından bugüne Borsa İstanbul'a (BİST) 312 bin yeni yatırımcı geldi ve 1,5 milyon yatırımcı barajı aşıldı. BES ve yatırım fonlarına da ilginin arttığı gözlendi. Peki bundan sonra piyasalarda yükseliş sürecek mi? Yatırımcı hisse alırken nelere dikkat etmeli? Kurumlar hangi hisseleri öneriyor? Kapak haberimizde bu sorulara yanıt aradık.
eçen yılın sonlarında Çin'de patlak veren ve pandemiye dönüşerek küresel bir kriz haline gelen Covid-19 salgını, piyasaları da derinden etkiledi. Ekonomilerde V, derin V, U ve L şeklinde yön tahminleri gündeme geldi. Haziran ayı itibarıyla bakıldığında ise normalleşme adımları ile birlikte V şeklinde canlanmanın satın alındığı gözleniyor. Güvenli liman olarak görülen altın, dolar, ABD tahvili gibi yatırım araçlarında ise gerilemeler hız kazandı.
Şu sıralarda ekonomisini kademeli olarak açmakta olan Türkiye, küresel risk iştahındaki toparlanmadan yararlanmaya çalışıyor. Fakat Türkiye içindeki bazı gelişmeler, yabancıların değil yerlilerin borsaya yönelmesini getirmiş durumda. İş Yatırım, yabancı yatırımcıların satışlarının azaldığı bir ortamda yerleşik yatırımcıların alımlarının Borsa İstanbul'u desteklediğini ifade ediyor.
Enflasyondaki katılığa rağmen gerileyen faizler nedeniyle oluşan reel kayba dikkat çeken İş Yatırım analistleri, yerleşik yatırımcının alternatif araçlar aramaya zorlandığını söylüyor. Vergi sonrası yüzde 4 civarındaki reel kayıptan kaçmaya çalışan yerleşik yatırımcının ilk tercihi dolara ve altına yönelmek oldu.
Ancak küresel risk iştahının güçlenmesine paralel olarak dolar ve altının değer kaybetmesi nedeniyle son dönemde hisse senetlerine yönelim hızlandı. İş Yatırım analistleri, "Tarihsel olarak yüzde 3 civarı temettü getirisi sağlayan Borsa İstanbul (BİST), vergi sonrası reel faizin yüzde -4'e gerilediği bir ortamda yerleşik yatırımcı için cazip bir alternatif olarak öne çıkıyor" notunu düşüyor.
YATIRIMCI SAYISI ARTIYOR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) verilerine göre, mayıs sonuna kadar yabancı yatırımcılar yılbaşından beri her hafta nette satıcı olarak toplamda 4 milyar dolarlık hisse sattı. Aynı dönemde yerli yatırımcı sayısındaki artış ise dikkat çekti. Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya'nın analizine göre, uzun yıllardır 1,1 milyon civarında dolaşan borsadaki yerli bireysel yatırımcı sayısı yılbaşından beri büyük artış gösterdi ve mayıs sonu itibarıyla 1,5 milyonu aştı.
Pandemi nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı mayıs ayında 80 bin 406 yeni bireysel yatırımcı BİST'e geldi. Yılbaşından beri borsaya gelen yatırımcı sayısı 312 bin 681'i buldu. Yunus Kaya, bu tempoyla borsaya haziran ayında da 90 bin yeni yatırımcı gelmesini bekliyor.
FONLARA DA İLGİ VAR
Yatırımcılar sadece hisse senedi piyasasına değil, BES fonlarına da ilgi gösteriyor. Haziran ayı itibarıyla yatırım fonları toplamı 144 milyar TL'ye ulaşarak, 145 milyar TL olan emeklilik yatırım fonlarını yakaladı. Böylece toplam fon sektörü 300 milyar TL'ye yaklaştı.
Yatırım fonlarında yüzde 4, BES fonlarında ise yüzde 12 civarında hisse oranı mevcut. Yine yatırım fonlarında 3,1 milyon yatırımcı bulunurken, özel emeklilik (BES) sisteminde gönüllü olarak 6,8 milyon ve otomatik katılan 5,5 milyon olmak üzere toplam 12,3 milyon hesap bulunuyor.
Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, "Aradaki kesişimleri ihmal edersek, ülkemizde sermaye piyasası yatırımcı sayısının 15 milyona ulaştığını söyleyebiliriz. Bu, 82 milyon nüfuslu Türkiye için önemli bir rakam" diyor. Faizlerin düşmesiyle yerli tasarrufların bir süredir getiri arayışıyla döviz, kıymetli maden ve hisse senedine yöneldiğini söyleyen Gerz, dövizde Eurobond fonlarının, kıymetli madende altın fonlarının ve hisse senedi içeren değişken ve çoklu varlık fonlarının ön plana çıktığını sözlerine ekliyor.
84.000'LERDEN 110.000'LERE
Hisse senedi piyasasına bu yöneliş, hem yatırımcı sayısındaki artışta hem de borsanın üst üste 13 günü yükselişle kapatarak bir rekor kırmasında etkili oldu. Borsa, 2020'ye olumlu beklentilerle başladı. Ocak ayının sonuna doğru 124.000'lere kadar yükselen BİST-100 Endeksi, global piyasalarda Covid-19 salgın endişeleriyle, yurtiçinde ise İdlib kaynaklı jeopolitik risklerin etkisiyle şubat ortasından itibaren satış baskısıyla karşı karşıya kaldı ve hızla geriledi. 11 Mart'ta Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının açıklanmasıyla ise satış dalgası daha da büyüdü.
Borsa, özellikle mart ve nisan aylarında ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı, 23 Mart'ta 84.000'lere kadar geriledi. Rusya ve Suudi Arabistan'ın petrolde arz kısıntıları konusunda anlaşamaması ve düşen talebe rağmen arzın yükseltilmesi Türkiye piyasalarına da olumsuz yansıdı.
Endişe ortamında, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke (GOÜ) parasal ve mali teşvikler açıklayarak global ekonomilerde yaşanacak endişelerin önüne geçmeye çalıştı. Nitekim BİST-100 de kayıplarının önemli bir kısmını mayıs ayında kademeli şekilde geri aldı.
BORSAYA YENİ GİRENLERE TAVSİYELER
Borsanın yükselişe geçtiği bu dönemde özellikle hisse alıp Borsa İstanbul'a yeni giren yerli yatırımcıları uzmanlar uyarıyor. Alternatif Yatırım Genel Müdürü Attila Penbeci, yatırımcılara öncelikle aracı kurumlardan profesyonel destek almalarını veya bu işin uzmanı portföy yöneticileri tarafından yönetilen fonlara yatırım yapmalarını tavsiye ediyor.
Penbeci, kendi yatırımlarına bizzat karar vermek isteyen ve çok kısa vadeli pozisyon tercih edenlere, aracı kurumların araştırma departmanlarının yayınladığı teknik analiz ve ikili işlem önerilerini takip ederek bir yol belirlemelerini öneriyor. Atilla Penbeci, ''Kısa vadeli alım satım yapan yatırımcılara ise indirgenmiş nakit akımı değerlemesi ya da Şirket Değeri/FVAÖK oranı yerine momentuma dayalı teknik analiz göstergelerini ağırlıklı ortalamalarla birlikte dikkate alarak hisse tercihi yapmalarını tavsiye ediyoruz" diyor.
GCM Yatırım Genel Müdürü Alper Nergiz ise yatırımcılar ilk etapta borsa endeksinin yükseleceğini öngörüyorlarsa iyi performans gösteren hisse senedi ağırlıklı yatırım fonlarına yatırım yapabileceklerini söylüyor.
Nergiz'e göre, bireysel olarak hisse senedi alacaklar ise hisse seçerken ev alır gibi seçici olmalı, lisanslı aracı kurumların araştırma raporları ve tavsiyelerine göre yatırım yapmalı, güvenilir olmayan kaynaklara ve tüyolara göre yatırım kararı almamalı ve uzmanlara danışmalı.
13 GÜNLÜK TARİHİ SERİ
Borsanın son dönemdeki hareketlerine daha yakından baktığımızda, nisan ayını 101.000'li seviyelerden kapatan BİST-100 Endeksi'nin 14 Mayıs'ta biraz kayıp yaşayarak 99.193'e gerilediğini görüyoruz. İlk 15 günün ardından mayısın geri kalan yarısı ise borsa yatırımcıları için bereketli geçti. Öyle ki 15 Mayıs'ta yükselişe geçen BİST-100, 5 Hazi-ran'a kadar aralıksız 13 gün boyunca yükselerek tarihinde görülmemiş bir seri yakaladı.
15 Mayıs'ta 99.768'den kapanan, 5 Hazi-ran'da 110.022'ye kadar yükselen BİST-100, yatırımcılarına 13 günde yaklaşık yüzde 11 kazandırdı. Bu getirinin bir yıllık mevduatın getirisinden daha yüksek bir seviye olduğu belirtiliyor. 8 Haziran Pazartesi günü borsa yine artıda açılarak 111.042'yi gördü. Ancak rekorunu geliştirmeye yakın olan borsa kapanışa doğru gelen satışlarla günü 109.637'den kapattı.
DÜŞÜK FAİZLER DESTEKLİYOR
Peki, son dönemdeki bu hızlı yükselişin arkasında yatan temel nedenler neler?Ata Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş, global likidite koşullarındaki iyileşme ve faiz indirimlerinin, GOÜ piyasalarına artan ilginin, Türkiye'nin Covid-19 ile mücadeledeki başarısının, haziran ve sonrasına ilişkin normalleşme planlarının olumlu tabloda en önemli etkenler olduğunu söylüyor.
Demirtaş, döviz ve altın talebini dizginleme yönünde alınan vergi önlemleri ile düşük faiz ortamında yatırımcıların alternatif arayışlarının da borsaya olan ilgiyi artırdığı kanaatinde. Son 7-8 yıla dikkat çeken ve bu süreçte BİST-100'ün reel bazda yüzde 65-70 geride olduğunu belirten Cemal Demirtaş, son haftalardaki yukarı hareketi dipten toparlanmanın ön sinyalleri olarak değerlendiriyor.
Demirtaş, global anlamda düşük faizlerin Türkiye gibi fon ihtiyacı olan GOÜ'leri olumlu etkilemeye devam edeceğini öngörüyor.
Cemal Demirtaş, Covid-19 endişelerinin beklentilerden daha hızlı azalmasının, Türkiye için ihracat pazarlarının açılmaya başlamasının ve turizmdeki hayat belirtilerinin ekonomi için destekleyici olacağını kaydediyor. Süren olumlu beklentilerin BİST-100'ün 2020 sonunda 150.000-155.000'lere ulaşmasına yardımcı olabileceğinin de altını çiziyor.
Demirtaş, borsa için potansiyel riskleri ise şöyle sıralıyor: "Global likidite koşullarında beklenmedik bozulma ve Covid-19 korkularının mart ayında olduğu gibi tüm dünyada yeniden artması sıkıntı yaratabilir. Türkiye'nin turizm ve ihracatta toparlanmayı sağlayamaması, jeopolitik ve politik risklerin artması ve bütçe dengelerinde aşırı bozulma da riskler arasında yer alıyor."
BORSA YATIRIMINDA EN ÇOK YAPILAN 10 HATA
1. Derinlemesine bilinmeyen hisselere yatırım yapmak.
2. Tüm yumurtaları aynı sepete koymak.
3. Tüm parayla ve tek bir hisse senedine yatırım yapmak.
4. Zarar kesme ve kâr alma noktalarına uymamak.
5. Analiz yerine sosyal medya yönlendirmelerini içselleştirmek.
6. Kısa vadede yüksek getiri arayışıyla yatırım yapmak.
7. Spekülatif hisselerde işlem yapmak.
8. Temel göstergeleri ve mali durumu dikkate almadan işlem yapmak.
9. Uzmanlara danışmadan işlem yapmak.
10. Alım ya da satımları kademeli olarak yapmamak.
EN İDEAL SENARYO
Ekonomilerin yeniden açılmaya başlaması ve normalleşmeye doğru yol alınması risk iştahını destekleyen ana unsur olarak gösteriliyor. ÜNLÜ&Co-Daha Finansal Danışmanlık Müdürü Murat Akyol, kısıtlamaların hafifletil-mesiyle salgında ikinci dalganın ortaya çıkabileceğine yönelik sinyallerin borsada negatif etki yaratacağını tahmin ediyor.
Bu senaryoda daha kapsamlı önlemlerin alınma olasılığının ekonomilerdeki toparlanma sürecini geciktireceğine de değiniyor. Akyol, tahminlerde yapılması muhtemel aşağı revizyonlar eşliğinde borsaların performansının da olumsuz etkileneceğini söylüyor.
Murat Akyol'un dikkat çektiği bir diğer konu ise ABD ile Çin arasındaki gerginlik. Akyol, iki ülke arasında yeniden bir gerilim ortaya çıkmasını da fiyatlamalara negatif yansıyabilecek önemli bir risk olarak görüyor.
Murat Akyol'a göre, teknik açıdan bakıldığında borsa için en önemli risk, kısa vadeli göstergelerin aşırı alım seviyesine ulaşması. Bu durumun küçük çaplı düzeltmelerin görülebileceğine işaret ettiğinin altını çizen Akyol, kazanılan momentum göz önünde bulundurulduğunda BİST-100'ün yukarı yönlü ana trendinin bozulmasını beklemiyor.
Murat Akyol'un yılın kalanı için en ideal senaryosunun ana başlıklarını ise 'virüs salgınında ikinci dalganın olmaması, ekonomilerdeki toparlanma eğiliminin verilere de yansıyarak sürmesi, ABD ile Çin geriliminin ticaret anlaşmasına olumsuz yansımasının olmaması ve ABD Başkanlık seçiminin piyasa lehine bir tablo ortaya koyması' oluşturuyor.
40 HİSSE ÖNERİSİ
Piyasalarda böyle kritik dönemlerde, yatırımcılar için hisse seçimi daha önemli hale geliyor. Biz de yatırımcılara yol gösterebilmek adına 11 aracı kurumdan 'yeni normal' döneme özel hisse önerilerini aldık. 11 kurum toplamda 40 hisse için 'al' önerisinde bulundu.
Burada yedi kurumun portföyündeki Garanti BBVA en çok önerilen hisse oldu. Onu Türk Telekom, Turkcell, Koza Altın, Tek-fen Holding ve Tofaş Oto izledi. 11 kurum da hisse portföylerini Covid-19'un piyasalara, ekonomiye ve sektörlere etkilerini göz önüne alarak güncellediklerini ifade ediyor. Normalleşme adımlarının atılmasının ardından da yakın döneme dair öngörüleri ışığında gözden geçirdikleri portföylerine son halini verdiklerinin altını çiziyorlar.
EKLENENLER, ÇIKARILANLAR...
Yeni normalin başladığı 1 Haziran'dan bu yana Erdemir ile Migros'u portföyüne ekleyen Yatırım Finansman, Akbank ile Şok Marketleri ise portföyünden çıkardı. Salgının kredi riskine etkisi ve bankacılıktaki yapısal değişiklerle bankaların ağırlığını azaltma kararı alan Yatırım Finansman, aktif rasyosu değişikliğinin çoğu özel bankada olduğu gibi Akbank'ta da negatif etki oluşturmasını bekliyor.
Covid-19 salgınıyla küresel ekonomideki ani durgunluk, çelik sektöründeki toparlanmayı sekteye uğratmıştı. Yatırım Finansman Araştırma Müdürü Serhan Gök, mayıs ayıyla birlikte özellikle Çin'de toparlanma trendinin tekrar başladığını söylüyor, AB ve diğer bölgelerin de kademeli açılmasıyla 2020'nin ikinci yarısında sektörde normalleşme yaşanacağını tahmin ediyor.
Gök, Erdemir için 2020 ortalamasında kriz dönemlerindeki dip seviyelere yakın seviyede kârlılık (ton başına 86 dolar FVAÖK) tahmin ediyor. Salgının etkisiyle gıda perakendecileri ve toptancıları piyasadaki yüksek talepten olumlu etkileniyor.
Serhan Gök, 24 Nisan'da portföye ekledikleri Şok'un 24 Nisan-9 Haziran döneminde yüzde 4 mutlak getiri elde etse de endeksin yüzde 6 altında performans gösterdiği bilgisini veriyor. Migros'un beklenenden hızlı düşen borç sayesinde yeniden değerleme döneminden geçtiğini kaydeden Gök'e göre, Migros güçlü e-ticaret operasyonları sayesinde salgın sürecinde en iyi performans gösteren perakendeci oldu.
T. TRAKTÖR VE EMLAK GYO
Haziran ayı başından bu yana portföy güncellemesine giden bir diğer kurum ise İş Yatırım oldu. Bu dönemde İş Yatırım, Türk Traktör ile Emlak GYO'yu 'En Çok Önerilen Hisseler' listesine ekledi. Türk Traktör'ü cazip değerlemesiyle beğenen kurum, hisse için revize 82,15 TL hedef fiyatının yüzde 29 getiriye işaret ettiğini kaydediyor.
Hissenin 2020 tahmini 15,1x fiyat/kazanç (F/K) ve8,2x şirket değeri/FVAÖK çarpanlarıyla yurtdışı benzer şirket çarpanlarına kıyasla iskontolu işlem gördüğünü de belirtiyor.
İş Yatırım, Emlak GYO'yu düşük konut faizleriyle iyileşen görünümü nedeniyle öneriyor. Kurum analistleri, hisse için şu değerlendirmeyi yapıyor: "Düşük faiz ortamı, konut yatırımlarını cazip hale getirmesi ve borçlu bir bilançoya sahip şirketin faiz maliyetlerini aşağıya çekmesi açısından Emlak GYO için oldukça destekleyici. Hisse, net aktif değerine göre yüzde 68 iskonto ile işlem görüyor."
EN ÇOK ÖNERİLEN 6 HİSSENİN ÖZEL ANALİZİ
GARANTİ BBVA
İlk çeyrekte, marjlarda toparlanma, güçlü net ücret ve komisyon gelirleri, TL bireysel krediler büyümesinde ve yabancı para kredilerde artış, yüksek ticari kâr ve revize edilen IFRS9 varsayımlarına paralel yüksek seyreden kredi riski maliyeti görüldü. Önümüzdeki çeyreklerde varlık kalitesinde salgına bağlı olası bozulmalarda, ihtiyatlı karşılık politikaları ve güçlü sermaye yapısıyla güçlü duruşunu devam ettirmesi öngörülüyor.
TÜRK TELEKOM
İlk çeyrekte net borcu 16 milyar 447 milyon TL olarak gerçekleşirken, net borç/FVAÖK çarpanı ise 1,4x oldu.
Döviz kurundaki artışa rağmen, şirketin bu dönemde dolar açık pozisyonunu 225 milyon dolara kadar düşürmesinin önemli olduğu belirtiliyor. İlk çeyrek finansallarının, finansal performanstaki güçlü seyrin devam ettiğini gösterdiği kaydediliyor.
TURKCELL
Faturalı hat aboneliklerinde ilk çeyrek için rekor artış yaşandı ve abone başına elde edilen gelirler kuvvetli büyümeye devam etti. Şirketin 2020'de büyümeyi ve sağlıklı operasyonel performansını sürdürmesi bekleniyor. Hissenin 2020 beklentilerine göre yaklaşık 3,4x FD/FVAÖK ile işlem gördüğü aktarılıyor.
KOZA ALTIN
Yüzde 100 dolar bazlı gelirleri, yüzde 65'i TL bazlı olan maliyetleri, durma ya da başka herhangi bir aksaklık yaşanmadan devam eden madencilik operasyonları ve 4,81 milyar TL'lik net nakit pozisyonuna sahip bilançosuyla en defansif hisselerden biri olduğu belirtiliyor. Ucuz çarpanların hissenin değerlemesini cazip kıldığı ifade ediliyor.
TEKFEN HOLDİNG
İlk çeyrekte kârlılık görünümü inşaat/taahhüt segmentindeki zayıf performans nedeniyle baskı altında kalsa da şirketin mevcut piyasa değerinin bu görünümü yansıttığı kaydediliyor. Tarım iş kolu dayanıklı görünümünü korurken, gübre ve terminal işletme faaliyetlerinin de salgından olumsuz etkilenmesi beklenmiyor.
TOFAŞ
Şirketin ihracat pazarlarında olası daralmaya karşı Fiat ile olan 'al ya da öde' anlaşmasının ihracat tarafında döviz bazında istikrarlı nakit akışı sağladığı belirtiliyor. Bu nedenle üretimdeki düşüşlerin kârlılık üzerinde çok fazla olumsuz etki yaratmaması bekleniyor. Tofaş'ın farklı segmentlerde ulaşılabilir araç portföyüne sahip olmasının da avantaj yarattığı vurgulanıyor.
KÜÇÜK ÖLÇEKLİ ŞİRKETLER
Portföyünü 3 Haziran'da değiştiren İntegral Yatırım, AG Anadolu Grup Holding, Güneş Sigorta, Hektaş, Odaş Elektrik, Sasa Polyester ve Tekfen Holding'i beğeniyor. İntegral Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Seda Yalçınkaya Özer, Aselsan'ı yüzde 50 getirisi nedeniyle portföyden çıkardıklarını, onun yerine içecek, perakende, otomotiv gibi güçlü sektörlere olan iştiraki bakımından AG Anadolu Grup Holding'i portföye eklediklerini söylüyor.
Yüksek nakit pozisyonuyla beğendikleri, tüm olumsuz gelişmeleri fiyatlamış olduğunu düşündükleri ve teknik dirençlerini geçerek sinyal üreten Tekfen'i de model portföye dahil ettiklerini ifade ediyor. Özer, yatırımcıların özellikle daha küçük ölçekli şirket hisselerinde kalmayı tercih ettiğini, öyle ki tüm endekslerden BİST-100 şirketleri çıkarıldığında elde kalan şirketleri oluşturan endeksin şu an tarihi zirvesinde olduğunu da sözlerine ekliyor.
Ata Yatırım'ın model portföyünde Doğuş Otomotiv, Erdemir, Garanti BBVA, Migros, Pegasus, Tofaş Oto ve Türk Telekom var. Ata Yatırım, perakende ve telekomu güvenli sektörler olarak görüyor. Kurum, düşük faiz ortamından olumlu etkilenebilecek, iç pazarda kuvvetli, Avrupa'nın açılmasıyla ihracat performansı yükselebilecek sektörlere ilginin artabileceği görüşünde. Ağustos ayında öngörülerini ve model portföyü yeniden değerlendirecek olan Ata Yatırım, mevcut trendin devamı durumunda, Arçelik, Tüpraş, THY, Petkim ve Emlak GYO gibi ucuz kalmış şirketlere ve bankalara olan ilginin artmasını da muhtemel görüyor.
YATIRIM YAPARKEN NELERE BAKILMALI?
- Temettü verimi önemli. Hisse senedinin finansal mali rasyolarına ve değerlemelere bakılmalı, geçmiş yıllarda yaptığı bedelli/bedelsiz sermaye artırımları dikkate alınmalı, şirketin ve sahiplerinin geçmiş performansına bakılmalı, dönemsel olarak açıklanan üçer aylık bilançolara göre şirketin gelişimi dikkatle izlenmeli.
- Hisse senedi seçimi başarısı ve alım zamanlaması önemli.
Küresel risk iştahı artmasına rağmen virüsün tekrarlama eğilimi göz önünde bulundurularak dengeli bir portföy oluşturulmalı. - Daha uzun vadeli pozisyon taşıyabilen ve günlük fiyat hareketlerinden yararlanmak yerine uzun vadeli kazanç arayan yatırımcıların birkaç konuyu eşzamanlı olarak göz önüne alması gerekiyor. Öncelikle sektörün bir hikayesi, o sektörde yatırım için düşünülen şirketi benzerlerinden ayıran bir iş yapışı şekli ve son olarak da hissenin değerlemesi cazip olmalı.
Bütün yatırımı tek hisseye yönlendirmeyip bir portföy oluşturulması, riski düşürüp getiriyi artırmak için önemli.
SELİM YAZICI / TÜRKİYE KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ (TKYD) BAŞKANI VE TEB PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ
"YATIRIM VE BES FONLARINDA PARA GİRİŞİ VAR"
"Son verilerle hesapladığımız kadarıyla, tüm sistem içindeki yatırım fonlarında hisse oranı yüzde 4, BES fonlarında ise yüzde 12 seviyesinde. Piyasa etkisini ayrıştırarak rakamlara baktığımızda bu yıl yatırım fonlarına 1 milyar TL, BES fonlarına ise yaklaşık 2 milyar TL yeni para girişi yaşandı.
Borsanın 23 Mart'ta başlayıp 13 gün süren ralli döneminde hisse fonları, özellikle yurtdışı teknoloji hisseleri taşıyan fonlar, gayrimenkul yatırım fonları ve döviz bazlı serbest fonlar güçlü getiriler getirdi. Gelinen seviyeler
itibarıyla ÖST fonlar, tahvil-bono ve altın ağırlıklı porföy öneriyoruz. Hisse, döviz, mevduat önerilerimiz düşük."
"MEVDUTTA REEL GETİRİ KALMADI"
"Haziran 2019'da yüzde 25 olan mevduat faizleri günümüzde yüzde 8'in altına geldi ve reel anlamda getiri imkanı ortadan kalktı.
Global piyasaların yardımıyla ve pandemi sonrası açılmaya başlayan ekonomik aktivitenin yeniden başlamasıyla BİST olumlu bir trendin içine girdi.
Normalleşme sürecinin sürdürülebilirliği, bu süreçte tüketici talebinin toparlanma trendi ve en önemlisi pandemi sonrası şirketlerin bilanço ve nakit akımlarının normalleşme seviyeleri ve buna bağlı beklentiler piyasalarda oynaklığa yol açabilir.
Bu dönemde hisse, altın ve tahvil-bono ağırlıklı bir portföy tavsiye ediyoruz."