Çanakkale'de, 1 Eylül'de başlayan av sezonunda balıkçıların tezgahlarında palamut bolluğu yaşanıyor.
Büyük teknelerle Çanakkale Boğazı ile Marmara Denizi'nde avlanan ve adedi 20-25 liradan satılan palamut, tüketicilerin yoğun ilgisinden dolayı Çanakkale Balık Hali'ni hareketlendirdi.
Çeşitliliğin arttığı halde küçük balık isteyenler sardalya ve hamsi satın alıyor. Mezgit ve kolyoz da ucuz fiyatlarıyla tercih ediliyor.
Kendine has özellikleri nedeniyle "denizlerin prensi" olarak nitelendirilen lüfer ise bu dönemde olta balıkçıları tarafından avlanıp kilogramı 150 liradan satışa sunuluyor.
Çanakkale Merkez 1 No'lu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ersen Duman, AA muhabirine, sezonda ilk 15 günün geride kaldığını söyledi.
Tezgahlarda çeşitliliğin fazla ancak satışa sunulan balık miktarının pek bol olmadığını belirten Duman, şöyle konuştu:
"Karadeniz’de lüferin çok olduğu söyleniyor. Şu anda İstanbul Boğazı'nda lüfer balığı tutuluyor. Biz de Çanakkale bölgesinde önümüzdeki günlerde daha çok balıkçılık olmasını bekliyoruz. Gırgır balıkçılarımız sardalya, palamut, kolyoz, hamsi gibi balıkları bekliyorlardı. Bu türlerde çok fazla rakamlar göremedik. Balık, suların sıcaklığından dağıldığı, toplanmadığı için bu çeşitlerin miktarları çok olmadı. Şu an için balıkçılık umduğumuz gibi değil. Ekim ayı geldiğinde balıkçının yüzünün güleceğine inanıyorum. Lüfer, sarıkanat, palamut, torik, bu balıklardan bu sene umudumuz var."
Hal esnafından Melih Kayıkçı da sezonun hareketli başladığını ancak avlanan balık miktarında azalma görüldüğünü anlattı.
Bu sezon beklentilerinin palamut üzerine olduğunu dile getiren Kayıkçı, "Diğer türlere göre palamut sayısal olarak daha fazla. Umarım güzel bir sezon geçiririz. Sardalyanın, yasak varken 60, 70 hatta 80 liraya kadar satıldığı günler oldu. Sezon başlar başlamaz sardalyanın fiyatı 25-30 liraya kadar düştü. Şu anda vatandaşlar rahatlıkla alıp yiyebiliyor." dedi.
Özkan Kaşıkçı ise Saros Körfezi'nden tutulan sardalyanın en çok tercih edilen çeşitlerden olduğunu belirtti.
Yağlı sardalyanın yanında kırık istavritin de bulunduğunu bildiren Kaşıkçı, şunları kaydetti:
"Karadeniz hamsimiz yavaş yavaş gelmeye başladı. Tezgahlarda palamut, lüfer görülmeye başladı. Kolyoz, mezgit, turna, çipura, levrek var. Çeşitlilik arttı. Balık bolluk olarak şu anda orta düzeyde. Ne çok ne de az. Vatandaşın ihtiyacını karşılayacak kadar balık mevcut. İlerleyen dönemlerde palamut için bir şey söylemek çok zor ama 4 gündür palamut oluyor. İlerleyen dönemlerde lüfer, sarıkanat ve çinekopun daha bol olacağını tahmin ediyoruz.
Tezgahlarda palamudun tanesi 25 liradan, sardalyanın kilogramı 30, istavrit ve hamsi 35, çipura 60, kolyoz 30, lüfer ise 150 liradan satılıyor. Fiyatlar şu anda makul durumda. Vatandaşın alım gücüne hitap edebilecek şekilde."
Büyük teknelerle Çanakkale Boğazı ile Marmara Denizi'nde avlanan ve adedi 20-25 liradan satılan palamut, tüketicilerin yoğun ilgisinden dolayı Çanakkale Balık Hali'ni hareketlendirdi.
Çeşitliliğin arttığı halde küçük balık isteyenler sardalya ve hamsi satın alıyor. Mezgit ve kolyoz da ucuz fiyatlarıyla tercih ediliyor.
Kendine has özellikleri nedeniyle "denizlerin prensi" olarak nitelendirilen lüfer ise bu dönemde olta balıkçıları tarafından avlanıp kilogramı 150 liradan satışa sunuluyor.
Çanakkale Merkez 1 No'lu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ersen Duman, AA muhabirine, sezonda ilk 15 günün geride kaldığını söyledi.
Tezgahlarda çeşitliliğin fazla ancak satışa sunulan balık miktarının pek bol olmadığını belirten Duman, şöyle konuştu:
"Karadeniz’de lüferin çok olduğu söyleniyor. Şu anda İstanbul Boğazı'nda lüfer balığı tutuluyor. Biz de Çanakkale bölgesinde önümüzdeki günlerde daha çok balıkçılık olmasını bekliyoruz. Gırgır balıkçılarımız sardalya, palamut, kolyoz, hamsi gibi balıkları bekliyorlardı. Bu türlerde çok fazla rakamlar göremedik. Balık, suların sıcaklığından dağıldığı, toplanmadığı için bu çeşitlerin miktarları çok olmadı. Şu an için balıkçılık umduğumuz gibi değil. Ekim ayı geldiğinde balıkçının yüzünün güleceğine inanıyorum. Lüfer, sarıkanat, palamut, torik, bu balıklardan bu sene umudumuz var."
"Lüfer, sarıkanat ve çinekopun daha bol olacağını tahmin ediyoruz"
Hal esnafından Melih Kayıkçı da sezonun hareketli başladığını ancak avlanan balık miktarında azalma görüldüğünü anlattı.
Bu sezon beklentilerinin palamut üzerine olduğunu dile getiren Kayıkçı, "Diğer türlere göre palamut sayısal olarak daha fazla. Umarım güzel bir sezon geçiririz. Sardalyanın, yasak varken 60, 70 hatta 80 liraya kadar satıldığı günler oldu. Sezon başlar başlamaz sardalyanın fiyatı 25-30 liraya kadar düştü. Şu anda vatandaşlar rahatlıkla alıp yiyebiliyor." dedi.
Özkan Kaşıkçı ise Saros Körfezi'nden tutulan sardalyanın en çok tercih edilen çeşitlerden olduğunu belirtti.
Yağlı sardalyanın yanında kırık istavritin de bulunduğunu bildiren Kaşıkçı, şunları kaydetti:
"Karadeniz hamsimiz yavaş yavaş gelmeye başladı. Tezgahlarda palamut, lüfer görülmeye başladı. Kolyoz, mezgit, turna, çipura, levrek var. Çeşitlilik arttı. Balık bolluk olarak şu anda orta düzeyde. Ne çok ne de az. Vatandaşın ihtiyacını karşılayacak kadar balık mevcut. İlerleyen dönemlerde palamut için bir şey söylemek çok zor ama 4 gündür palamut oluyor. İlerleyen dönemlerde lüfer, sarıkanat ve çinekopun daha bol olacağını tahmin ediyoruz.
Tezgahlarda palamudun tanesi 25 liradan, sardalyanın kilogramı 30, istavrit ve hamsi 35, çipura 60, kolyoz 30, lüfer ise 150 liradan satılıyor. Fiyatlar şu anda makul durumda. Vatandaşın alım gücüne hitap edebilecek şekilde."
