2023’te listemizde yer alan şirketler 46 bin 738 kişiye istihdam sağlarken, bu sayı 2024’te 38 bin 858 kişiye düşmüştü. 2025 yılı için ise istihdam piyasasında kan kaybı daha da belirginleşti ve İstihdam 50 listesinde yer alan şirketlerin yaratacakları yeni iş sayısı 25 bin 652’de kaldı. İşe alımlarda ISS Türkiye, Tempo BPO ve TAB Gıda başı çekiyor.
Ekonomist’in 5 - 18 Ocak 2025 tarihli sayısından
Türkiye ekonomisinin kronik sorunlarından biri olan işsizlik, son yıllarda yatay bir seyir izliyor. Bunda gerek pandemi sonrası gerekse 6 Şubat depremlerinin ardından devletin yürürlüğe koyduğu önlemlerin payı var. Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinde işsizlikte anlamlı bir yükseliş gözükmese de zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan atıl iş gücü oranı 2024 sonu itibarıyla yüzde 30’lar seviyesinde seyrediyor.
10 Aralık 2024 tarihinde açıklanan son iş gücü istatistiklerine göre, işsizlik oranı 2024 yılı Ekim ayında yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı 32 milyon 970 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 49,9 oldu. İş gücü 36 milyon 146 bin kişi, iş gücüne katılma oranı yüzde 54,7 olarak gerçekleşti. Kasım ve aralık gerçekleşmeleri sonrasında, 2024 yılı sonu itibarıyla işsizlik oranının yüzde 9’u aşması bekleniyor.
Orta Vadeli Program’da (OVP) 2024 sonu için yüzde 9,3’lük işsizlik oranı öngörülürken, bu oranın 2025 sonunda yüzde 9,6’ya çıkacağı belirtildi. Uluslararası kuruluşların beklentisi ise OVP’den yüksek seyrediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve AB Komisyonu Türkiye’de işsizliğin 2025’te yüzde 9,9’a çıkacağı tahmininde bulunurken, yalnızca Dünya Bankası Türkiye’de işsizliğin 2025’te yüzde 9’da kalacağı öngörüsünde bulundu.
Ekonomist Almanak özel sayısında yer alan CEO Anket’te de ‘istihdam’ en önemli konu olarak öne çıktı. Türkiye’nin son haftalarda gündemindeki önemli konulardan biri de asgari ücret. Asgari ücrette yüzde 30 zam çalışanların beklentisini karşılamaktan uzak kaldı. İşveren için ise dolar bazında artan maliyetler, rekabet gücünü iyice zayıflatmış durumda. Böyle bir ortamda 2025 istihdam planını sorduğumuz iş dünyasının temsilcilerinin yüzde 53,1’i mevcudu koruyacağını yüzde 6,2’si mevcudu azaltacağını söylüyor.
BEŞ KRİTİK KONU GÜNDEMDE
İstihdam ve insan kaynakları (İK) yönetimi kritik öneme sahip. 2024 yılını geride bırakırken, iş dünyası ile birlikte İK yönetimi açısından da önemli değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. Öyle ki 2024, İK gündemini yeniden şekillendiren birçok kritik konu kavramsal çalışmaların ötesine geçerek farklı uygulamalar ve sonuçlarıyla öne çıktı. Değişen iş gücü dinamiklerinin takibi, buna göre farklılaşan çalışan deneyimi tasarımı, veri analitiğinin İK sistemlerine entegrasyonu, dijital dönüşüm ve özellikle yapay zeka hiç olmadığı kadar önem kazandı. Çalışma hayatında yeni nesil beklentiler ve esneklik ihtiyacı, iş gücü dinamiklerini dönüştürürken, bu değişim, İK profesyonellerini de çalışan deneyimini yeniden tasarlamaya yöneltti.
Türkiye’de insan odaklı yönetim anlayışı olan ‘talentizm’ derinleşmeye devam etti. Yetenekleri çekme ve bağlılıklarını sağlamada çeşitlilik ve kapsayıcılık hiç olmadığı kadar kritik hale gelirken, sürdürülebilirlik stratejik bir gereklilik olarak gündemde oldu. Özetle 2024 yılı; İK profesyonellerinin değişime uyum sağlama, teknolojiyi etkin kullanma ve insan odaklı stratejiler geliştirme yılı oldu. Çünkü gelecekte başarılı olmanın yolu, bu dinamikleri doğru yönetmekten ve insanla teknolojiyi uyumlu bir şekilde entegre etmekten geçiyor.
İK’DA YAPAY ZEKA DÖNEMİ
2025 yılı ise insan kaynakları profesyonelleri için dönüşümün ve gelişimin hız kazandığı bir yıl olacak. Gartner’ın 2025 İK Öncelikleri Raporu’na göre, beş kritik konu İK ajandasını şekillendirecek: Lider ve yönetici gelişimi, organizasyon kültürü, stratejik iş gücü planlaması, değişim yönetimi ve İK teknolojisi…Bu başlıklar, verilerle desteklendiğinde İK liderleri için net bir yol haritası sunuyor.
ZEYNEP DOĞRUL AŞAR / OXYGEN CONSULTANCY
2025 yılında İK departmanlarının ajandası yine bir hayli hareketli olacak. Çünkü hem iş dünyası hem çalışanlar değişim rüzgarlarını arkasına almış gibi görünüyor. Uzaktan çalışmanın kalıcı olduğu artık kabul edilmiş durumda. 2025’te İK, işin geleceğini şekillendirecek hibrit modellerin ince ayarlarına odaklanacak. Yapay zekanın (GenAl) daha fazla hayatımıza gireceği 2025 yılında İK departmanlarının, işe alım süreçlerinden çalışan bağlılığına kadar yapay zeka destekli çözümleri entegre etmeye odaklanacaklarını söyleyen Oxygen Consultancy Genel Müdürü Zeynep Doğrul Aşar, “Ancak burada bir uyarı var: İK ekiplerinin, yapay zekanın insan dokunuşunun yerini almaması için dikkatli olması gerekiyor. Öte yandan çalışanların sadece performanslarını değil, kendilerini daha iyi de hissetmeleri için Wellbeing başlığı altında ruh sağlığı destek programları, stres yönetimi atölyeleri, mindfulness uygulamaları İK listesinde ilk sıralarda yer alacak” diye anlatıyor.
EMİR PANDIR / BOSTON CONSULTING GROUP
2024 yılında dijital dönüşümle paralel olarak, yapay zeka ve dijital teknolojilere yönelen pozisyonların öne çıktığı gözleniyor. GenAI’nin hızlı entegrasyonu hem dijital yetkinliklere olan talebi hem de yaratıcılık gerektiren pozisyonları artırmış bulunuyor. Örneğin; veri bilimi, dijital içerik üretimi ve AI destekli pazarlama gibi alanlarda yeni rollerin yükselişe geçmiş durumda. Çalışanların yüzde 39’unun GenAI’yi düzenli olarak kullandığı ve özellikle IT, pazarlama ve dijital içerik üretimi gibi alanlarda; rutin görevlerin otomasyonu ile iş süreçlerini hızlandırma, kodlama ve içerik kişiselleştirme gibi stratejik iş fonksiyonlarını daha etkili hale getirme üzerine odaklandığına dikkat çeken Boston Consulting Group Yönetici Ortak Emir Pandır, şunları ekliyor: “Bunlara ek olarak, sürdürülebilirlik odaklı pozisyonlar, yetenek yönetimi ve işe alım süreçlerinde uzmanlaşan roller 2024’te şirketlerin başarısında önemli bir yer tuttu. 2025 yılına gelindiğinde ise yetenek ihtiyaçlarındaki dönüşümün aynı hızda devam etmesi bekleniyor. Stratejik ve analitik rollerin ağırlık kazandığı, selfservis platformların ve otomatikleştirilmiş süreçlerin hakim olduğu yapılarla birlikte, yapay zekayı stratejik karar alma ve sorun çözme süreçlerinde kullanan uzman rollerin iş dünyasında giderek artan bir önem kazanacağı öngörülüyor. Bu da yetenek yönetimi ve yeniden beceri kazandırma süreçlerinde uzmanlaşan pozisyonların önemini artıracak.”
UFUK GEDİKLİ / RANDSTAD TÜRKİYE
ÖNE ÇIKACAK POZİSYONLAR
Randstad raporlarına göre, 2024 yılında öne çıkan pozisyonlar arasında; yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanları, veri analistleri, yazılım geliştiricileri, tedarik zinciri yöneticileri, dijital pazarlama uzmanları ve sürdürülebilirlik odaklı rollerin yer aldığı görülüyor. Bu pozisyonların, dijital dönüşüm, yapay zeka kullanımının artışı ve sürdürülebilirlik hedefleri gibi trendlerden beslendiğini belirten Randstad Türkiye Genel Müdürü Ufuk Gedikli, “2025 yılında ise bu trendlerin daha da güçlenmesi bekleniyor. Yapay zeka ve otomasyon uzmanlıkları, bulut bilişim mühendisleri, yenilenebilir enerji sektörü ile ilgili pozisyonlar, ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) uzmanlıkları ve yüksek teknoloji ürün geliştirme alanındaki roller ön plana çıkacak. Ayrıca, iş dünyasında esneklik ve hibrit çalışma düzenlerinin benimsenmesiyle birlikte çalışan deneyimi ve değişim yönetimi uzmanlıklarının da önem kazanması bekleniyor” şeklinde konuşuyor.
2025 yılında İK departmanlarının teknoloji ve insan odaklı stratejiler arasında denge kurarak yenilikçi çözümlerle iş gücünü optimize etmeye çalışacaklarına da değinen Gedikli, şunları ekliyor: “İK yöneticileri hibrit çalışma modelleri ve çalışan deneyimini iyileştirmek amacıyla maaş ve yan hakları geliştirmeye önem verecek. Ayrıca çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarına da odaklanılacak. Z kuşağının teknolojiye yatkınlığı, genel işgücündeki beceri eksikliği sorunlarını hafifletirken, yapay zekadan yararlanmasını bilen kurumlarda rutin iş yükü yapay zekaya devredilerek İK birimleri daha stratejik çalışmalara yönelecek.”
Öte yandan yetenekleri elde tutmak 2025 yılının da konusu olmaya devam edecek. İK departmanları, mevcut yeteneklerini elde tutmanın yeni yollarını keşfetmek zorunda kalacak. Özellikle jenerasyon farklarını anlamak ve onlara hitap eden programlar oluşturmak çok kritik olacak. Bu yıl liderlik anlayışı, otoriter olmaktan ziyade rehberlik eden bir modele dönüşüyor. Çalışanların daha fazla özerklik talep ettiği bir dünyada, İK bu dönüşüme nasıl katkı sağlayacağını planlayacak.
BU ELEMANLARI BULMAK ZOR
Lokasyon ve pozisyon bazlı yapılan veri analizi sonucunda işe alım uzmanlarının son bir yılda en zor kapattıkları pozisyonları belirleyen Kariyer. net, İstanbul Anadolu Yakası’nda gastroenteroloji uzmanı ve hemodiyaliz sorumlu pratisyen hekim bulunamadığını ortaya koyuyor. Tıbbi uzmanlık gerektiren bu pozisyonların yanı sıra sağlık sektöründe birçok alanda da yetenek ihtiyacının arttığını söylemek mümkün. İnsan kaynakları profesyonellerinin doldurmakta zorlandığı beyaz yaka roller arasında ise bilişim alanının mühendisleri dikkat çekiyor.
Test otomasyon mühendisi ve yazılım otomasyon mühendisi beyaz yaka roller arasında uygun adayı bulmanın güç olduğu pozisyonlar arasında yer alıyor. Yazılım otomasyon mühendisi özellikle Ankara’daki işverenler için doldurması kolay olmayan rollerden biri. Diğer yandan teknik bilgi ve deneyim gerektiren mavi yaka rollerinde de işverenlerin doldurmakta zorlandığı pozisyonları gün yüzüne çıkaran analizler; sanayi şehri olarak tanımlanan Kocaeli’nde bulunması en güç personelin konkasör ustası olduğunu ortaya koyuyor.
Peki nedir konkasör ustalarının iş tanımı? Bu ustalar; büyük kaya parçalarını kırıp, ufalamaya ve yol yapımı gibi süreçlerde kullanılan taşlara dönüştürmeye yarayan konkasör makinesini kullanıyor. Bu pozisyonda çalışacak kişilere ağırlıklı olarak maden ocaklarında ve inşaat sektöründe ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca araç folyo aplikasyoncusu gibi mavi/gri yaka pozisyonlar için uygun çalışan bulmanın da kolay olmadığını görülüyor.
FATİH UYSAL / KARİYER.NET
İstihdam piyasasında bu tür pozisyonlara olan talep artarken, nitelikli yetenek bulma sürecinin de daha karmaşık hale geldiğini gözlemlediklerine dikkat çeken Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, “2025 yılında ise şirketlerin ücret politikalarına daha hassasiyetle yaklaştığı bir dönem olabilir. Yaptığımız araştırmalara göre iş değişikliğinin ana tetikleyicisinin ücret olduğunu görüyoruz. Çalışanların yüzde 50’si, iş değişikliği motivasyonları arasında ilk sıraya ücret ve yan hakları yerleştiriyor” diyor.
EBRU TAŞCI FİRUZBAY / PERYÖN
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POZİSYONLARI
Veri biliminin ve analitik yetkinliklerinin giderek daha fazla değer kazandığı bir dönem içindeyiz. Artık birçok sektör, özellikle de sağlık, finans ve teknoloji alanlarında veri odaklı kararlar almak için veri bilimcileri ve analistlere yoğun bir talep gösteriyor. Bu alandaki profesyoneller, organizasyonların stratejilerini şekillendirirken kritik bir rol üstleniyorlar. Öte yandan, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojiler, sadece endüstrilerin dönüşümüne yön vermekle kalmıyor, aynı zamanda bu alanlarda yetkin uzmanlara olan ihtiyacı da zirveye taşıyor. AI teknolojilerinin her geçen gün daha fazla sektörde yer almasıyla, bu alandaki profesyonellerin yazılım geliştirme ve uygulama becerilerinin büyük bir önem kazandığını vurgulayan Türkiye İnsan Yönetim Derneği (PERYÖN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Taşcı Firuzbay, “Dijitalleşen dünyada, siber güvenlik de bir diğer hayati konu haline geldi. Artan siber tehditler karşısında şirketlerin dijital varlıklarını korumak için yetkin güvenlik uzmanlarına duyduğu ihtiyaç 2024’te çok daha belirginleşti” diyor.
Yenilenebilir enerji uzmanları, küresel sürdürülebilirlik hareketiyle paralel olarak yükselen diğer bir alan. Online satışların yükseldiği bu dönemde, dijital pazarlama uzmanları ve e-ticaret profesyonelleri de şirketlerin dijital kampanyalarını yönetirken stratejik bir öneme sahip oldular. 2024 yılını geride bırakırken, bu alanlarda yükselen pozisyonların 2025 için de önemli fırsatlar sunduğunu dile getiren Firuzbay, özellikle üretim ve sanayi sektörlerinde gri yaka ve mavi yakada önemli bir yetenek arayışı olmakla birlikte, önümüzdeki dönemde teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı pozisyonların da etkisini sürdüreceğini belirtiyor.
UZMANLIK ROLLERİNE TALEP ARTIYOR
Hem dünya genelinde hem de iş dünyasında yaşananlarla 2024 yılı hızlı gelişmelere tanık oldu. Pandemi döneminde değişen çalışma koşulları özellikle nitelikli rollerde çalışanlara yönelik talebi artırdı. Yeni yılda da değişim hızı üst düzey rollerin tercihlerini etkiliyor. Üst düzey roller ve yönetim kurulu üyeleri profillerinin işe yerleştirilmesinde uzman PageGroup markasının Page Executive Kıdemli Direktörü Melih Mümünoğlu, yönetici profilleri açısından 2025’te beklenen gelişmeleri şöyle anlatıyor: “Son bir yılda en çok dikkat çeken pozisyonların başında bilgisayar sistemleri analisti, veri analisti, yapay zeka uzmanı, dijital pazarlama uzmanı ve sağlık teknolojileri uzmanı rolleri geliyor. Transferler daha çok orta ve üst düzey yönetici rolleri arasında gerçekleşiyor. Ancak uzmanlık gerektiren, niş rollere olan talep artıyor. Şirketler arası transferlerde satış, finans ve bilgi teknolojileri pozisyonları öne çıkıyor. Dikkat çeken ilk beş pozisyon ise finans yöneticisi, satış direktörü, bilgi teknoloji yöneticiliği, strateji ve satış analisti ve kıdemli analist rolleri olarak sıralanıyor.”
Orta ve üst düzey yönetici seviyesindeki rollere talebin 2025 yılında artacağının altını çizen Mümünoğlu, “Ancak üniversite mezunlarının yanı sıra özel mesleki eğitim almış, niş işlerde uzman kişilere olan talep de yükseliyor. Özellikle siber güvenlik analistleri, kripto para uzmanları, çevre ve robotik uzmanlığı gibi rollerde orta ve üst düzey yöneticilik kademeleri gözde roller olarak rağbet görecek” diyor.
ESRA ZENGİNYER / ISS TÜRKİYE GRUP
LİSTENİN ŞAMPİYONU KİM?
Bu yılki ‘İstihdam 50’ sıralamamıza gelince… Listemizin şampiyonu 45 bin çalışanı ile 4 binden fazla müşteriye hizmet veren ISS Türkiye. Şirket bu yıl, 4 bin yeni istihdam yaratmayı planlıyor. Öncelikle yönetici pozisyonlarında çalışan kadın oranını artırmayı hedefleyen şirket, 2025 sonunda kadın yönetici oranının yüzde 51 olmasını planlıyor. Özellikle kadınların tüm iş planı içerisindeki görünürlüğünü artırarak toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sunmayı önemsediklerini vurgulayan ISS Türkiye Grup İnsan ve Kültür Başkanı Esra Zenginyer, “Benimsediğimiz insan kaynakları politikaları da yetenek kazanımı yönünden bakıldığında yeni kuşakların beklentilerini gözeten ve gelişim ile sürdürülebilirliğe odaklı bir yaklaşım içeriyor. Tüm ISS çalışanlarının kariyerlerini ileriye taşıyacak, merkezine gelişimi alan planlarla etkin ve verimli görevlendirmeler gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla bu pozisyonlara uygun özgeçmişe sahip, kurumsal yaşam ile özel hayat dengesini kurabilen adaylarımızı alıyoruz” diye konuşuyor.
TUĞÇE HÜNKÂR / TEMPO BPO
Listemizin ikincisi ise müşteri deneyimi yönetimi ve bilgi teknolojileri alanlarında hizmet veren iş süreçleri dış kaynak firması Tempo BPO. 3 binin üzerinde çalışanı bulunan şirket bu yıl, 2 bin 500 kişiye iş imkanı sunacak. Çok büyük oranda müşteri temsilcisi ve orta düzey yönetici pozisyonlarında istihdam sağlayacaklarını ifade eden Tempo BPO Çalışan ve Kültür Departmanı Direktörü Tuğçe Hünkâr, şöyle devam ediyor: “Her yıl büyüyen ve gelişen bir şirketiz. Sektördeki büyümemizin yanı sıra mevcut müşterilerimizde ve yeni bünyemize katılacak müşterilerimizde büyümeyi hedefliyoruz. Ayrıca yabancı dil operasyonlarında büyümek de hedeflerimiz arasında. Bu nedenle yeni işe alımlar yapıyoruz.”
AYŞE ERDEM / TAB GIDA
Franchise yatırımcıları da dahil 22 binin üzerinde aktif çalışını bulunan TAB Gıda da 2025 yılında en çok işe alım yapacak şirketlerin başında geliyor. Yeni açılacak restoranları ve merkez kadroları için mevcut çalışan sayısına ek olarak 2 bin kişilik yeni istihdam yaratmayı hedefleyen şirket, yıl boyunca operasyonel ihtiyaçları doğrultusunda bu sayıyı daha da artırabilir. Hızla büyüyen ve genişleyen bir operasyon ağına sahip olduklarını söyleyen TAB Gıda İK Direktörü Ayşe Erdem, “Yeni restoran açılışları, mevcut lokasyonların genişlemesi ve operasyonel gereksinimler doğrultusunda nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyuyoruz” diyor.
TUĞÇE YILMAZ / ALARKO TARIM GRUBU
HANGİ SEKTÖRLERDE ALIM YÜKSEK?
Modern seracılık, niş gübre, tohum ıslahı ve üretimi ile gıda sanayi iş kollarının tümünde, 171’i beyaz yaka, 838’i mavi yaka olmak üzere toplam bin 15 kişiye istihdam sağlayan Alarko Tarım ise sıralamada dördüncülüğe oturuyor. Şirket, 2025’te yeni yatırımlarının yanı sıra mevcut operasyonlarının da olgunlaşarak üretim kapasitesi bakımından önemli ivme kazanmasını planlıyor. Özellikle seracılık alanındaki yatırımlarının hız kazanmasıyla birlikte mavi yakada yoğun bir işe alım gerçekleştirme hedeflediklerini söyleyen Alarko Tarım Grubu İnsan ve Organizasyon Direktörü Tuğçe Yılmaz, bugün toplam istihdamlarının yüzde 70’ini kadınların oluşturduğunu ifade ediyor. Yılmaz, “Bu oranın toplam çalışanlarımız arasında yüzde 75’e, sera işletmelerimizde ise yüzde 90’a çıkmasını öngörüyoruz” diyor. 2025’te hayata geçerek, Avrupa’nın en büyük tek parça modern serası özelliğini taşıyacak olan Eskişehir’deki sera alanında eğitim merkezi, lojman, çocuklar için kreş ve benzeri sosyal hizmetlerin sağlanacağı sosyal tesisler kuracaklarını kaydeden Yılmaz, “Yine 2025’te devreye almayı hedeflediğimiz Alarko Tarım Akademisi ile de farklı mesleki, teknik ve kurumsal yetkinliklere dönük eğitim programları tasarlayıp sunacağız” diye ekliyor.
Yurt dışı hastaneleri de dâhil 22 binden fazla çalışanı bulunan MLP Care de bu yıl bin 500 yeni istihdam yaratacak. Yeni hastane açılışları, devirler, mevcut hastanelerin kapasite artışı ile yeni alımlar yapmayı planlandıklarını söyleyen MLP Care İK Koordinatörü Şerafetttin Demiray, “Hekim, hemşire, sağlık personeli, misafir hizmetleri, tüm idari kadrolar ve üst düzey yönetici pozisyonları için alım öngörüyoruz” diyor.
Erdemir de 2025’te bin 500 kişilik alım planlayan şirketlerden. Stratejik öneme sahip ürünler başta olmak üzere katma değerli ürün çeşitliliğini ve kapasitesini artırmak için işe alım planyan şirket; çelik konstrüksüyon formeni, mühendis, AR-GE uzmanı, işçi alımı yapacak.
Türkiye’de kişisel bakım sektöründe faaliyet gösteren ve yüzde 50 pazar payına sahip olan Gratis de 2025 yılında istihdam artışına gidecek olan şirketlerden. 2009 yılından bu yana 81 ilde 714 mağazaya ulaşan Gratis, geçtiğimiz günlerde Adana’da 56 bin 500 metrekarelik yeni lojistik merkezinin temelini attı. 2025 yılında devre girecek olan 100 milyon dolarlık bu yatırımın bin 300 kişiye istihdam sağlaması planlanıyor. Toplam 10 bin kişiye istihdam sağladıklarını belirten Gratis Kurucu Ortağı Demir Sabancı, Adana yatırımlarının etkisiyle ülke genelinde orta vadede bin 500 mağazaya ulaşmayı ve çalışan sayılarını 20 binin üzerine çıkararak lider konumlarını pekiştirmeyi hedeflediklerini söylüyor.
MERVE ÖZGEN / EREN PERAKENDE
BİN KİŞİ İŞE ALINACAK
Bugün 7 bin 500 kişiye istihdam sağlayan Atalian Türkiye ise 2025 yılında bin kişiye iş sağlayacak. Yeni temizlik, güvenlik ve teknik projeleri nedeniyle yeni istihdam planlayan şirket, beyaz yaka alımlarıyla mevcut projeler ve yeni projelerde müşteri memnuniyetini artıracak organizasyon gelişimi ve değişimini sağlamayı amaçlıyor.
Yurt dışı lokasyonları da dahil olmak üzere bünyesinde yaklaşık 8 bin kişinin çalıştığı Eren Perakende de bu yıl bin kişilik yeni istihdam planlıyor. 2025 yılında da büyüme yolculuklarının sürdüreceğini ifade eden Eren Perakende İnsan Kaynakları Müdürü Merve Özgen, “Mağaza ve ofis sayılarımızın artmasıyla birlikte Türkiye ve yurt dışında istihdam sağlamaya devam edeceğiz. Önceliğimiz kendi kaynaklarımız. Bu sebeple NextGen Retailers ve NextGen Kickstart Management Trainee programlarımızla yetiştirdiğimiz genç yeteneklerimize önem veriyor ve onlara kariyer fırsatı sunuyoruz” diyor.
SEDA ARMAĞAN / MNG KARGO
HEDEF VERİMLİLİK ARTIŞI
Her gün 600 binden fazla adrese ulaşan MNG Kargo ise toplam 11 binin üzerindeki çalışanına 2025 yılında bin kişi daha ekleyecek. Hizmet kapasitesini büyütmek ve operasyon ağımını genişletmek için önümüzdeki dönemde önemli yatırımlar planlayan şirket, bunlar sayesinde kapasitesini üç yıl içinde iki katına çıkarmayı hedefliyor.
“Aynı zamanda mevcut operasyon noktalarımızı iyileştirirken, yeni lokasyonlarla hizmet ağımızı genişleterek operasyonel gelişimi de önceliklendiriyoruz. Tüm bu hedefler doğrultusunda, önümüzdeki yıl yaklaşık bin kişilik ek istihdam yaratmayı planlıyoruz” diye konuşan MNG Kargo İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Seda Armağan, açacakları yeni pozisyonlarla ekiplerini büyüterek, verimliliği artırmayı ve çalışma ortalarını daha etkin hale getirmeyi hedeflediklerini söylüyor. Armağan ayrıca, kadın çalışan sayısını artırmayı da amaçladıklarından söz ediyor.
BAHADIR EREN / TELEPERFORMANCE TÜRKİYE
Müşteri deneyimi yönetiminde dijital iş çözümler sunan Teleperformance da bin kişilik işe alım planlıyor. Türkiye’de 10 binden fazla etkileşim uzmanıyla, 160’tan fazla markaya, 20’den fazla dilde hizmet verdiklerini söyleyen Teleperformance Türkiye İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Bahadır Eren, “Bu yıl hizmet kalitemizi daha da artıracak müşteri hizmetleri ve yönetici pozisyonları için işe alım yapacağız. Özellikle dijital çözümler ve inovasyon odaklı yeni hizmetler için istihdam sağlayarak, sektördeki liderliğimizi pekiştirmeyi amaçlıyoruz” diye anlatıyor.
RAKAMLARLA 2025’TE İSTİHDAM PİYASASI
- 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de mavi yaka çalışan sayısının yaklaşık 10 milyon seviyesine ulaşması bekleniyor.
- En fazla istihdam artışı beklenen sektörler arasında lojistik ve depolama yer alıyor.
- E-ticaretin hızla büyümesiyle birlikte bu sektörde yaklaşık 800 bin çalışanın istihdam edilmesi ve yüzde 6-8 oranında büyüme öngörülüyor.
- Tarım ve gıda işleme sektöründe ise yerel üretim artışıyla birlikte 1,5 milyon çalışanın istihdam edilmesi ve yüzde 5-7 büyüme bekleniyor.
- Beyaz yaka istihdamı 2025 yılında yaklaşık 6 milyon seviyelerine ulaşacak.
- Teknoloji ve dijital hizmetler en hızlı büyüyen sektörler arasında olacak; yapay zeka ve veri analitiği gibi alanlarda 450 bin kişinin istihdam edilmesi ve yüzde 8-10 oranında bir büyüme bekleniyor.
- Finans ve danışmanlık alanlarında stratejik taleplerin artmasıyla 300 bin kişinin istihdam edileceği ve yüzde 7-9 oranında bir büyüme öngörülüyor.
- Perakende ve hizmet sektörü, tüketici harcamalarındaki azalma nedeniyle yüzde 5-6 oranında daralacak ve yaklaşık 600 bin kişi istihdam edilecek.
- Turizm ve otelcilik sektöründe ise yüzde 4-5 oranında bir küçülme ve 250 bin kişinin istihdam edilmesi bekleniyor.
- Türkiye’de gri yaka iş gücü, tekniker, teknisyen ve kalite kontrol uzmanları gibi ara kademe rollerini kapsıyor. 2025 yılı projeksiyonlarına göre bu segmentte yaklaşık 2,5 milyon kişi istihdam edilecek.
- Sağlık ve bakım hizmetleri sektörü, yaşlanan nüfus ve artan sağlık hizmeti talepleriyle yüzde 8-10 oranında büyüme gösterecek ve 400 bin kişiye iş sağlayacak.
- Enerji ve çevre teknolojileri sektöründe de sürdürülebilirlik politikalarının etkisiyle yüzde 6-8 büyüme ve 200 bin kişilik yeni istihdam öngörülüyor.
MELİS ABACIOĞLU / WELLBEES CEO’SU
“İnsan analitiğini doğru kullanan şirketler kazanacak”
“2025, çalışanların beklentilerinin netleştiği, şirketlerin ise yetenek kaybını önlemek adına veriye dayalı ve akılcı adımlar atmak zorunda kalacağı bir yıl olacak. Yetenek kıtlığı ve yetenek göçü, İK’nın önündeki en büyük zorluklardan biri haline gelirken bütçe kısıtları bu süreci daha karmaşık hale getiriyor. Bu noktada insan analitiği, çalışanların ihtiyaçlarını öngörüp doğru aksiyonları planlama konusunda şirketlere önemli bir avantaj sağlayacak. Özellikle Z kuşağı, iş hayatında anlamlı işler yapmayı, esneklik sunan çalışma modellerini ve kişisel gelişim fırsatlarını talep ediyor. Ancak çalışan bağlılığını sağlamak yalnızca genel esenlik programlarını uygulamaktan ibaret değil. Şirketlerin bu programların etkisini ölçümleyerek çalışan ihtiyaçlarına göre güncellemesi ve kişiselleştirmesi önem kazanacak. Sağlık sigortası maliyetlerindeki artış da şirketler için kritik bir başlık olmaya devam edecek. Dünya genelinde sağlık sigortası yan hakları, maaş dışındaki en büyük gider kalemi haline gelmiş durumda. Bu yükü azaltmak sadece İK departmanlarının değil, CEO’ların da öncelikli hedefleri arasında yer alacak. Özetle 2025, çalışanların beklentilerini anlayan, esenlik programlarını stratejik bir vizyonla hayata geçiren ve insan analitiğini doğru kullanan şirketlerin yılı olacak.”
TUNCA ÜÇER / KOLAY İK COO’SU
“İK, şirketlerin rekabet gücünü artıracak”
“2025 İK’nın stratejik dönüşüm yaşayacağı bir yıl olacak. Yapay zeka uygulamaları İK süreçlerini dönüştürerek işe alım, performans yönetimi ve çalışan bağlılığında verimliliği artıracak bir rol oynayacak. Teknoloji odaklı yeni roller, veri bilimi ve yapay zeka uzmanlığı gibi alanlar, insan kaynağına dair verinin analizini kapsayan İK analitiği ile birlikte İK’nın karar alma süreçlerine daha çok katkı sağlayacak. Bu yeni alan ve rollerin sağlayacağı öngörüler stratejik kararların hızla alınmasını mümkün kılacak. Sürdürülebilirlik, 2025’te yalnızca bir beklenti değil, kurumsal zorunluluk haline gelecek. Çevresel ve sosyal sorumluluk taşıyan iş modelleri hem çalışanlar hem de paydaşlar için belirleyici faktör olacak. İK ise bu dönüşümde çalışanların sürdürülebilirlik çalışmalarına katkı sağlamasını teşvik ederek şirketlerin bu hedeflere ulaşmasında kilit bir rol oynayacak. İK artık yalnızca operasyonel süreçleri yönetmekle sınırlı bir birim olmaktan da çıkacak. Veriye dayalı kararlar ve insan odaklı stratejilerle şirketlerin değişime uyum sağlamasını ve rekabet gücünü artırmasını sağlayan bir yapıya dönüşecek. Bu yeni rol, şirketlerin daha güçlü ve sürdürülebilir bir geleceğe taşınmasının da temelini oluşturacak.”
HAKAN ŞİŞİK / ANADOLU YAKASI İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ DERNEĞİ (AYİDER) BAŞKANI
“İnşaatçılar eleman bulamıyor”
“Bu yıl en çok konuştuğumuz konuların başında eleman sorunu geldi. Kalifiye eleman bulamadığımız gibi eleman ücretleri de aldı başını gitti. Maliyet endeksine baktığımızda malzeme endeksinden çok işçilik maliyetlerinin daha yüksek olduğunu görüyoruz. Nitelikli projelerde iyi bir ustayla çalışabilmek için 2-3 ay sıra bekliyoruz. O süreçte maliyetler de artıyor ve konut fiyatlarını belirlemekte zorlanıyoruz. Eleman eksikliğinin bir nedeni de 11 ilde yaşadığımız 6 Şubat depremi oldu. Deprem sonrası inşaatların o bölgede yoğunlaşması, İstanbul’daki çalışanların oraya çekilmesi ciddi bir eleman sorununa yol açtı. Net bir rakam vermek çok zor ama eleman açığı sürüyor. Suriye’nin inşa sürecinde birçok inşaat firmasının orada çalışmaya başlamasıyla bu sorun daha da büyüyeceğe benziyor. Emlak Konut Suudi Arabistan’la 2030 hedefleri doğrultusunda 400 bin konut yapmak üzere anlaşma imzaladı. Kalifiye elemanını oraya götürmek isteyenler dolayısıyla bu açık devam edecek hatta sorun daha da büyüyecek, maliyetlere de olumsuz yansıyacaktır.”
