P&G’nin markalarından Fairy’nin sponsorluğunda gerçekleşen “Sürdürülebilirlik” oturumunda, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin yöneticileri Sürdürülebilirlik bakış açılarını ve bu kavramın geleceğine dair beklentilerini dile getirdi.
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu’nun moderatörlüğündeki panele Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı ve Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet C. Dördüncü, Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı ve TAV Havalimanları CEO’su Sani Şener katıldı.
Şener: Çalışanlarımızın ve yolcularımızın sağlığını ilk sıraya koyduk
Faaliyetlerinde karbondioksit salınımını azaltmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirten TAV Havalimanları CEO’su Sani Şener, şunları söyledi: “Havacılık sektörü olarak pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyoruz. Yolcu sayımız bir hayli düştü. 2019’daki yolcu sayılarına ancak 2023’te ulaşabileceğimizi öngörüyoruz. Ama dünya durmayacak, bu iş devam edecek. Hem de büyüyerek devam edecek. Ben işimize devam etmemiz, sürdürülebilirliği bir bütün olarak ele almamız gerektiğine inanıyorum. Risk yönetimi bir kurallar bütünüdür, koruyucu hekimlik gibidir. Kriz yönetiminde ise sahaya inip hastayı tedavi eder, daha kötüye girmesini engellersiniz. Biz bu dönemde kriz yönetimi yaptık. Çalışanlarımızın ve yolcularımızın sağlığını ilk sıraya koyduk, çünkü kalabalıkları yönetiyoruz. Müthiş bir optimizasyona gittik, pratik dijitalleşme uygulamalarını daha fazla devreye aldık. Bu dönemde işlerimizi sürdürmeye devam ediyor, yeni inşaatlarda çevreci yaklaşıma çok önem veriyoruz. Malzemenin gelişinden betonun dökümüne kadar her noktaya dikkat ediyoruz. Çünkü bu bizim sorumluluğumuz, gelecek nesiller için bunu yapmaya mecburuz.”
Dördüncü: Küresel rekabette oyunun sürdürülebilir iş modelleri üzerine kurgulanması kaçınılmaz
Dünyanın en büyük Sürdürülebilirlik inisiyatifinin Türkiye Başkanı olan Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı ve Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet C. Dördüncü, paneldeki konuşmasında şu noktalara vurgu yaptı: “Pandemi bize dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen bir felaketin ne kadar çabuk yayılabileceğini gösterdi. Sürdürülebilirlik iş dünyasının gündeminde üst sıralara yükseldi, sürdürülebilirliği içselleştirenler bu dönemi daha iyi yönetti. Küresel rekabete oyunun sürdürülebilir iş modelleri üzerine kurgulanması, bunun içselleştirilmesi kaçınılmaz. Yine de ne olursa olsun geleceğe umutla bakmamız lazım. Örneğin tarihte ilk kez böyle bir hastalığa karşı, bu kadar kısa sürede bu kadar çok sayıda aşı geliştirebilmemiz ne kadar donanımlı olduğumuzun bir göstergesi.”
Bulgurlu: Pandemi iğneyse iklim değişikliği balyoz gibi geliyor
Uzun bir süredir sürdürülebilirliği yaptıkları her işin merkezine koyduklarını ifade eden Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, şunları söyledi: “Bu iş farkındalık yaratmanın ötesine geçti, artık harekete geçmemiz lazım. Sürdürülebilirlik denildiğinde sadece doğayı ve çevreyi anlamamak lazım. Sosyal kapsayıcılık, çeşitlilik, sosyal fayda gibi başlıkları da bunun bir parçası olarak düşünmek gerekiyor. Bir şirketin amacı sadece kar etmek olamaz. ‘Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın’ vizyonumuz bunu tarif ediyor. Ancak sadece sürdürülebilirliğe adanmak yetmez, ölçmek de önemli. Pandemiyi iğneye benzetirsek iklim değişikliği balyoz gibi geliyor. Biz bu konuda pek çok şey yapıyoruz. Geri dönüşüm tesislerimizde 1,3 milyon beyaz eşyayı dönüştürdük, kullandığımız plastiğin yüzde 40’ını geri dönüşüm malzemesinden üreteceğimizi taahhüt ettik. Çatılarımızı güneş enerjisiyle kaplıyoruz. Akıllı fabrikalarımızda üretilen ürün başına yüzde 30 daha az enerji tüketiyoruz.”
Silahlı: Türkiye’de toprağa gömülen gıda atığı yüzde 90’ın üzerinde
Panelde söz alan Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, şunları söyledi: “2017 yılının sonunda Gıda Kurtarma Derneği’ni kurduk ve BM 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerini pusula olarak önümüze koyduk. Dünyada salınan toplam karbonun yüzde 8’i gıda atığından kaynaklıyor. Bunun özüne indiğimizde bir gıda geri kazanımı hiyerarşisiyle karşılaştık, 1,5 yıl literatür taradık, amaç odaklı bir şirket nasıl kurulur bir örneğini oluşturmak istedik. Yaptığımız çalışmalarla kendi şirketimiz haricinde pek çok şirketin 53 bin ton karbon ayak izini engelledik. Türkiye’nin dünyadaki gıda atığına yüzde 5 civarında katkısı var. Gıda atıklarının yüzde 50’si tedarikte yüzde 50’si ev içinde oluşur, gelişmiş ülkelerde evdeki atık payı artar. Bizim rakamlarımız dünya ortalamasının üzerinde, üretimde gıda atığının yüzde 45’e kadar uzandığı ürün grupları var. Ayrıca ülkemizde toprağa gömülen gıda atığı yüzde 90’ın üzerinde. Avrupa’da bu yüzde 30 civarında. Bu alanda gidecek çok yolumuz var, bunu ülkemiz için bir için bir fırsat olarak görüyoruz. 2030’a kadar bu konuda büyük yol alacağımıza inanıyoruz.”