Slumpflasyon nedir?
Ekonomi Terimleri sözlüğünün bu maddesinde slumpflasyon terimine bakıyoruz. Peki, slumpflasyon nedir? Ne anlama geliyor? Neden olur? Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, slumpflasyon terimi hakkında şu bilgileri veriyor:
SLUMPFLASYON NEDİR?
“Ülkeler, ekonomi politikalarını uygularken ‘para ve maliye politikaları’ dengesi itibarıyla belli bir hedefe yönelik hareket ederler ve bu makroekonomik hedefler genelde büyüme veya enflasyonu önceliklendirir. Ekonominin yapısı gereği, birbiriyle çelişen makro bileşenler olmaları itibarıyla hem düşük enflasyon hem de yüksek büyüme üzerine yoğunlaşılmasıyla bir denge kurulması çok zor olduğundan dolayı, büyüme veya enflasyon tarafındaki problematik yapı açısından öncelik sırasının belirlenmesi gerekir.
Fiyat istikrarı ve finansal istikrar konusunda sıkıntı yaşadığı için yüksek enflasyonla mücadele eden bir ülkenin, sürdürülebilir büyüme dinamiklerini oturtabilmesi için
enflasyon sorununu ilk adımda çözmesi elzemdir. Enflasyonla mücadele noktasında,
‘para ve maliye politikaları’ tarafında da bir uyum gerektiği için politikalar ‘enflasyonla mücadele’ için daraltıcı doğrultuda olmalıdır. Büyüme odak noktasına alındığında ise ‘genişleyici politikalar’ uygulamaya konulur.
Böyle bir ekonomik yapı içerisinde, hem yüksek enflasyon sorunu hem de ekonomide daralma varsa kavramsal olarak buna ‘slumpflasyon’ denir.
SLUMPFLASYON İLE STAGFLASYON FARKI
Büyüme ve enflasyon dengeleriyle alakalı bir tanım olması itibarıyla
stagflasyon ve
stagnasyon terimleriyle bazı ayrıntısal farklar içerir. Stagnasyon, ekonominin ortalamadan düşük bir hızda büyümesi veya büyümemesi durumuyken, ekonomideki durgunluğun enflasyonla birleşmesi ise
‘stagflasyon’ olarak adlandırılır.
Slumpflasyonun, stagflasyondan farkı !ekonomi küçülürken enflasyonun yüksek seyretmesi!dir.
Slumplasyon döngüsüne giren bir ülkenin ekonomi yönetimi ve para otoritelerinin uygulayacağı politikalar çok hassas dengelere oturmak zorundadır. Yazının başında belirtilen ve aynı anda odaklanılması hedefsel çelişki oluşturabilecek büyüme ve enflasyon konusunda, hem ekonomiyi daralma bölgesinden (eğer birbirini takip eden çeyreklerde daralma söz konusuysa buna da resesyon denir) kurtarmak, hem de yüksek enflasyonla mücadele etmek durumunda kalacaktır.
Enflasyonu düşürmek için uygulanması gereken daraltıcı politikalar (para politikasında faizlerin yükseltilmesi, talebin baskılanması, böylece kredi arzının daraltılması, bir diğer sonuç olarak ithalatın azalarak cari açığın düşmesi), mali politika tarafında da sıkılaşma (bütçe harcamalarının azaltılması, kamuda tasarrufların artırılması, ekonomik teşviklerin azaltılması) aynı vade içerisinde ekonominin büyüme hızını düşürecektir. Daralan bir ekonomide de, dönemsel olarak daralmanın ivmesini artıracaktır.
Enflasyonun daha geniş vadede, düşmesi ile sağlanacak olan makroekonomik ortamda ise genel ekonomi politikasında (hem para hem de maliye politikası) sıkılaştırıcı önlemlerin gevşetilmesi ile beraber büyüme yeniden ivme kazanabilecektir. Ancak sürdürülebilir büyüme ve düşük enflasyon, özellikle fiyat istikrarını sağlamada sorun yaşayan dış finansman bağımlısı ülkeler açısından uzun vadede istikrar kazandırılması zor hedeflerdir. Birçok faktörde ayrı ayrı iyileşme sağlamak zorunda olan bu ülkeler, makroekonomik dengelerin uzun vadede sağlanabilmesi ve sürdürülebilirlik adına
“yapısal reformlar” yapmalıdırlar.
Türkiye, özellikle son yıllarda enflasyonla beraber büyüme sağlayan bir ekonomi olmakla beraber, 2018’in son çeyreği ve 2019’un ilk iki çeyreğinde yüksek enflasyon içerisinde üç çeyrek üst üste ekonomik küçülme yaşamış ve
slumpflasyon kavramına örnek teşkil etmiştir. Kronikleşen cari açık sorunu ve dış finansman bağımlılığı itibariyle ekonominin yapısı, özellikle fiyat şoklarının oluşturabileceği etkiler itibariyle
stagnasyon, stagflasyon, slumpflasyon gibi durumların oluşmasına potansiyel oluşturabilir.”