Şişecam açıklamasında küresel ölçekte salgının etkilerini azaltmaya yönelik olarak olağanüstü hal, sokağa çıkma yasakları, sosyal izolasyon, ekonomi paketleri, parasal genişleme, tahvil alım programları, finansman kaynakları, kredi destekleri ve faiz indirimleri gibi çeşitli önlemler alındığı vurgulandı. Topluluğun 85 yıllık deneyimi, dört kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri, 22 bin çalışanı ve 150’den fazla ülkeye ulaşan satışlarıyla uluslararası ölçekte küresel bir oyuncu olarak çalışanları müşterileri tedarikçileri iş ortaklarını ve temas ettikleri tüm taraflardan oluşan büyük bir ekosistemi desteklemek için gerekli bütün çalışmaları sürdürdüğü aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Diğer sanayi kollarından farklı olarak izabe teknolojisine dayalı olan mevcut iş kollarımızdaki kesintisiz üretim yapılması zorunluluğundan hareketle girdi verdiğimiz sektörlerdeki gelişmeleri de dikkate alarak, planlarımızı ve iş süreçlerimizi sürekli güncelliyoruz. Bu kapsamda düzcam tesislerimizde üretim faaliyetlerimiz kesintisiz olarak devam ederken, Türkiye’deki bir hattımız yaklaşan soğuk tamir takvimine uygun olarak Nisan ayı başı itibarıyla durdurulmuştur. İnşaat, beyaz eşya ve enerji camları gibi sektörlere girdi sağlayan bu iş kolunda değişen talep ve çalışma koşullarına uyum sağlanmakta ve gerekli tedbirler alınmaktadır. Otomotiv camları tesislerimizdeki üretim faaliyetlerimize ilişkin otomotiv sektöründeki duruşlara paralel olarak kapasitelerimize yönelik gerekli aksiyonlar alınmakta olup, sektörün yeniden canlanacağı dönemde karşılaşılması öngörülen koşullara adapte olabilmek amacıyla ürün geliştirme ve stok planlamaları gerçekleştirilmektedir. Buna ek olarak yenileme camları pazarındaki potansiyel koşullara yönelik planlamalar da oluşturulmaktadır."
EV TİP TÜKETİM MODELLERİ ÖNE ÇIKTI
Perakende ve turizm sektörlerine girdi sağlayan cam ev eşyası iş kolunda da kapasite kullanım planlamaları değişen talep koşullarına uygun olarak belirlenirken, buna bağlı olarak bazı hatlarda duruşlar gerçekleştirildiği dile getirilen açıklamada, gıda, içecek ve ilaç sektörü tedarikçisi olması yönüyle talep tarafında salgın kaynaklı aşağı yönlü risklerin görece sınırlı olduğu cam ambalaj iş kolunda ise üretim ve satış koşullarımızda önemli ölçüde bir olumsuzluk görülmediği kaydedildi.
Açıklamada, küresel anlamda işletmelerin kapanmasıyla HORECA (Otel, Restoran, Kafe) kanalı tüketimi gerilerken, salgına karşı alınan önlemler kapsamında sokağa çıkma yasakları, evde kalınması ve sosyal izolasyon vb. önlemlerle daha da önem kazanan sağlık ve hijyen olguları doğrultusunda cam ambalajlı ürünler kategorisinde önemli paya sahip olan ev tipi tüketim modellerin öne çıktığı bildirildi.
CAM AMBALAJ, KİMYASALLAR VE DETERJAN ÜRETİCİLERİNDEN TALEP ARTTI
Kimyasallar iş kolu altındaki başlıca faaliyetler olan soda külünde de bölgesel anlamda ihracat pazarının önemli bölümünü oluşturan Avrupa kaynaklı talep zayıflığı beklenmekle birlikte tüketici sektörler bazında yapılan değerlendirmede özellikle cam ambalaj, kimyasallar ve deterjan üreticilerinden gelen taleplerde artış kaydedildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi
"Krom kimyasalları alanında ise Asya, Güney Amerika ve Avrupa’da birçok ülkede uygulanan karantina sebebiyle deri ve metal kaplama sektörlerinde düşüş gözlemlenmekte olup, faaliyetlerimiz üzerindeki etkilerinin asgari seviyede tutulabilmesi amacıyla üretim, satış ve stok dengesi sürekli gözden geçirilmektedir. 2019 yılında devreye alınan cam elyaf faaliyetlerimiz ihraç pazarında inşaat ve otomotiv sektöründe kaydedilen olumsuzluklardan etkilenmekte öte yandan gerek tedarik kapasitesi, gerek sanayinin üretimini sürdürmesi sayesinde Türkiye’de olumlu bir seyir kaydetmektedir. ABD’deki doğal soda yatırımımız ile ilgili olarak da yatırımın ön koşulu olan çevre izinleriyle ilgili başvurular yapılmakta ve süreç kesintisiz bir şekilde devam ettirilmektedir. Tüm iş kollarımızda talep koşulları yakından izlenirken, buna paralel olarak salgının yarattığı koşullara cevap verebilen bir tedarik zincirinin oluşturulması konusunda aksiyonlar alınmaktadır. Salgının yol açtığı, çoğunlukla Avrupa operasyonlarında karşılaşılan lojistik engeller, müşterilerimizin ürün teslimatındaki gecikmelerden etkilenmeyeceği bir yöntem ile yönetilmekte ve bu süreçte yaşanabilecek ek maliyet koşullarını da asgari seviyede tutabilmek amacıyla çeşitli adımlar atılmaktadır. Bu kapsamda sağlık kuruluşlarının tavsiye ettiği tüm tedbirler titizlikle uygulanmaktadır. Ham madde sağlanan ülkelere ilişkin gerçekleştirilen münferit değerlendirmeler sonucunda ise tespit edilen olası riskleri bertaraf etmek amacıyla alternatif tedarik planları oluşturulmakta, stok seviyelerinin yeniden planlanması gibi risk azaltıcı aksiyonlar alınmaktadır. Stratejik önceliklerimiz doğrultusunda uygulamaya aldığımız tedarikçi finansman programı ile 10 binin üzerindeki tedarikçimizin ve çalıştığımız taşeron firmaların iş devamlılığını sürdürebilecekleri iş modellerinin oluşturulabilmesine yönelik destek süreçlerimizi güçlü bir iş birliği içerisinde yürütmekteyiz."
"1,9 MİLYAR DOLAR DÜZEYİNDE GÜÇLÜ NAKİT POZİSYONUMUZ MEVCUT"
Salgının faaliyet karlılığımız ve nakit pozisyonumuza etkisini yönetmek amacıyla yatırım bütçesinde ertelenebilir ve iptal edilebilir kalemler tespit edildiği, maliyetler ve operasyonel giderlere ilişkin masraf kalemlerinin kontrolüne yönelik aksiyonlar alındığı bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde salgın sebebiyle sektörlere yönelik sağlanan teşvikler ise değerlendirilmektedir. 2019 yıl sonu itibarıyla sabit getirili menkul kıymet yatırımları portföyümüz dahil 1,9 milyar ABD doları düzeyinde güçlü nakit pozisyonumuz mevcuttur, net finansal borcumuzun yaratılan FAVÖK’e oranı ise 0,9 seviyesindedir. Faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz uluslararası bölgelerde kurulu yerel bankaların yanı sıra çok uluslu yatırım ve kalkınma bankaları ile devam eden uzun soluklu ilişkilerimiz sayesinde önemli düzeyde ek kredi limitlerimiz bulunmakta olup, yatırım harcamaları ve net işletme sermayesi ihtiyaçlarına yönelik tüm finansman imkanları maliyet ve vade açısından etkin bir şekilde yönetilmektedir. 2013 yılında ihraç edilen ve bu yılın mayıs ayında vadesi dolacak olan avro tahvile ilişkin geri ödememiz için gerek duyacağımız kaynağın tamamı hazır şekilde bekletilmekte olup, uluslararası finans ve sermaye piyasalarında ortaya çıkan veya çıkacak ve finansal maliyetlerimize olumlu etki sağlayabilecek tüm imkanlar da bu piyasaların en önde gelen uluslararası kuruluşlarının da katkılarıyla sürekli gözden geçirilmekte ve gerekli adımlar kararlılıkla atılmaktadır. Ayrıca Topluluğumuzun güçlü likit pozisyonu sayesinde, piyasalarda oluşabilecek likidite ihtiyaçlarına ve muhtemel kredi daralmalarına yönelik olarak, ekosistemimizde yer alan başta çalışanlarımız olmak üzere müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımızın likidite ihtiyaçlarına destek olabilmek amacıyla gerekli hazırlıklar yapılmakta ve değişen piyasa koşullarına göre hızla güncellenmektedir. Küresel salgın sürecini gerek Topluluğumuz gerekse yönetmekte olduğumuz ekosistem açısından mümkün olan en etkin ve olumlu sonuçlarla geride bırakmamızı sağlamak için büyük katkı sağlayan başta çalışanlarımız olmak üzere müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve tüm iş ortaklarımıza tekrar teşekkür ederiz. Bu süreci mümkün olan en kısa sürede hep birlikte ve sağlıkla geride bırakmayı temenni ediyoruz."
"Diğer sanayi kollarından farklı olarak izabe teknolojisine dayalı olan mevcut iş kollarımızdaki kesintisiz üretim yapılması zorunluluğundan hareketle girdi verdiğimiz sektörlerdeki gelişmeleri de dikkate alarak, planlarımızı ve iş süreçlerimizi sürekli güncelliyoruz. Bu kapsamda düzcam tesislerimizde üretim faaliyetlerimiz kesintisiz olarak devam ederken, Türkiye’deki bir hattımız yaklaşan soğuk tamir takvimine uygun olarak Nisan ayı başı itibarıyla durdurulmuştur. İnşaat, beyaz eşya ve enerji camları gibi sektörlere girdi sağlayan bu iş kolunda değişen talep ve çalışma koşullarına uyum sağlanmakta ve gerekli tedbirler alınmaktadır. Otomotiv camları tesislerimizdeki üretim faaliyetlerimize ilişkin otomotiv sektöründeki duruşlara paralel olarak kapasitelerimize yönelik gerekli aksiyonlar alınmakta olup, sektörün yeniden canlanacağı dönemde karşılaşılması öngörülen koşullara adapte olabilmek amacıyla ürün geliştirme ve stok planlamaları gerçekleştirilmektedir. Buna ek olarak yenileme camları pazarındaki potansiyel koşullara yönelik planlamalar da oluşturulmaktadır."
EV TİP TÜKETİM MODELLERİ ÖNE ÇIKTI
Perakende ve turizm sektörlerine girdi sağlayan cam ev eşyası iş kolunda da kapasite kullanım planlamaları değişen talep koşullarına uygun olarak belirlenirken, buna bağlı olarak bazı hatlarda duruşlar gerçekleştirildiği dile getirilen açıklamada, gıda, içecek ve ilaç sektörü tedarikçisi olması yönüyle talep tarafında salgın kaynaklı aşağı yönlü risklerin görece sınırlı olduğu cam ambalaj iş kolunda ise üretim ve satış koşullarımızda önemli ölçüde bir olumsuzluk görülmediği kaydedildi.
Açıklamada, küresel anlamda işletmelerin kapanmasıyla HORECA (Otel, Restoran, Kafe) kanalı tüketimi gerilerken, salgına karşı alınan önlemler kapsamında sokağa çıkma yasakları, evde kalınması ve sosyal izolasyon vb. önlemlerle daha da önem kazanan sağlık ve hijyen olguları doğrultusunda cam ambalajlı ürünler kategorisinde önemli paya sahip olan ev tipi tüketim modellerin öne çıktığı bildirildi.
CAM AMBALAJ, KİMYASALLAR VE DETERJAN ÜRETİCİLERİNDEN TALEP ARTTI
Kimyasallar iş kolu altındaki başlıca faaliyetler olan soda külünde de bölgesel anlamda ihracat pazarının önemli bölümünü oluşturan Avrupa kaynaklı talep zayıflığı beklenmekle birlikte tüketici sektörler bazında yapılan değerlendirmede özellikle cam ambalaj, kimyasallar ve deterjan üreticilerinden gelen taleplerde artış kaydedildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi
"Krom kimyasalları alanında ise Asya, Güney Amerika ve Avrupa’da birçok ülkede uygulanan karantina sebebiyle deri ve metal kaplama sektörlerinde düşüş gözlemlenmekte olup, faaliyetlerimiz üzerindeki etkilerinin asgari seviyede tutulabilmesi amacıyla üretim, satış ve stok dengesi sürekli gözden geçirilmektedir. 2019 yılında devreye alınan cam elyaf faaliyetlerimiz ihraç pazarında inşaat ve otomotiv sektöründe kaydedilen olumsuzluklardan etkilenmekte öte yandan gerek tedarik kapasitesi, gerek sanayinin üretimini sürdürmesi sayesinde Türkiye’de olumlu bir seyir kaydetmektedir. ABD’deki doğal soda yatırımımız ile ilgili olarak da yatırımın ön koşulu olan çevre izinleriyle ilgili başvurular yapılmakta ve süreç kesintisiz bir şekilde devam ettirilmektedir. Tüm iş kollarımızda talep koşulları yakından izlenirken, buna paralel olarak salgının yarattığı koşullara cevap verebilen bir tedarik zincirinin oluşturulması konusunda aksiyonlar alınmaktadır. Salgının yol açtığı, çoğunlukla Avrupa operasyonlarında karşılaşılan lojistik engeller, müşterilerimizin ürün teslimatındaki gecikmelerden etkilenmeyeceği bir yöntem ile yönetilmekte ve bu süreçte yaşanabilecek ek maliyet koşullarını da asgari seviyede tutabilmek amacıyla çeşitli adımlar atılmaktadır. Bu kapsamda sağlık kuruluşlarının tavsiye ettiği tüm tedbirler titizlikle uygulanmaktadır. Ham madde sağlanan ülkelere ilişkin gerçekleştirilen münferit değerlendirmeler sonucunda ise tespit edilen olası riskleri bertaraf etmek amacıyla alternatif tedarik planları oluşturulmakta, stok seviyelerinin yeniden planlanması gibi risk azaltıcı aksiyonlar alınmaktadır. Stratejik önceliklerimiz doğrultusunda uygulamaya aldığımız tedarikçi finansman programı ile 10 binin üzerindeki tedarikçimizin ve çalıştığımız taşeron firmaların iş devamlılığını sürdürebilecekleri iş modellerinin oluşturulabilmesine yönelik destek süreçlerimizi güçlü bir iş birliği içerisinde yürütmekteyiz."
"1,9 MİLYAR DOLAR DÜZEYİNDE GÜÇLÜ NAKİT POZİSYONUMUZ MEVCUT"
Salgının faaliyet karlılığımız ve nakit pozisyonumuza etkisini yönetmek amacıyla yatırım bütçesinde ertelenebilir ve iptal edilebilir kalemler tespit edildiği, maliyetler ve operasyonel giderlere ilişkin masraf kalemlerinin kontrolüne yönelik aksiyonlar alındığı bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde salgın sebebiyle sektörlere yönelik sağlanan teşvikler ise değerlendirilmektedir. 2019 yıl sonu itibarıyla sabit getirili menkul kıymet yatırımları portföyümüz dahil 1,9 milyar ABD doları düzeyinde güçlü nakit pozisyonumuz mevcuttur, net finansal borcumuzun yaratılan FAVÖK’e oranı ise 0,9 seviyesindedir. Faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz uluslararası bölgelerde kurulu yerel bankaların yanı sıra çok uluslu yatırım ve kalkınma bankaları ile devam eden uzun soluklu ilişkilerimiz sayesinde önemli düzeyde ek kredi limitlerimiz bulunmakta olup, yatırım harcamaları ve net işletme sermayesi ihtiyaçlarına yönelik tüm finansman imkanları maliyet ve vade açısından etkin bir şekilde yönetilmektedir. 2013 yılında ihraç edilen ve bu yılın mayıs ayında vadesi dolacak olan avro tahvile ilişkin geri ödememiz için gerek duyacağımız kaynağın tamamı hazır şekilde bekletilmekte olup, uluslararası finans ve sermaye piyasalarında ortaya çıkan veya çıkacak ve finansal maliyetlerimize olumlu etki sağlayabilecek tüm imkanlar da bu piyasaların en önde gelen uluslararası kuruluşlarının da katkılarıyla sürekli gözden geçirilmekte ve gerekli adımlar kararlılıkla atılmaktadır. Ayrıca Topluluğumuzun güçlü likit pozisyonu sayesinde, piyasalarda oluşabilecek likidite ihtiyaçlarına ve muhtemel kredi daralmalarına yönelik olarak, ekosistemimizde yer alan başta çalışanlarımız olmak üzere müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımızın likidite ihtiyaçlarına destek olabilmek amacıyla gerekli hazırlıklar yapılmakta ve değişen piyasa koşullarına göre hızla güncellenmektedir. Küresel salgın sürecini gerek Topluluğumuz gerekse yönetmekte olduğumuz ekosistem açısından mümkün olan en etkin ve olumlu sonuçlarla geride bırakmamızı sağlamak için büyük katkı sağlayan başta çalışanlarımız olmak üzere müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve tüm iş ortaklarımıza tekrar teşekkür ederiz. Bu süreci mümkün olan en kısa sürede hep birlikte ve sağlıkla geride bırakmayı temenni ediyoruz."