Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini sabit tuttuğu karar metninde, para politikası duruşuna ilişkin mesaja "sıkı" ve "kararlıkla" ifadelerinin eklendiğine işaret ederek, faiz indirimlerine en erken 3. çeyrekte başlanabileceğine ilişkin beklentilerin ötelendiğini kaydetti.
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini değiştirmeyerek yüzde 19 düzeyinde bıraktı.
Karar metninde, söz konusu karara gerekçe olarak, "Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler" gösterilirken, para politikası duruşuna ilişkin "Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir." mesajı verildi.
Para politikası duruşuna ilişkin geçen ay kullanılan "mevcut duruş sürdürülecektir" ifadelerine "sıkı" ve "kararlılıkla" ibarelerinin eklenmesi ise karar metninde en öne çıkan noktalar oldu.
Öte yandan parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin gözlenmeye başladığı belirtilen karar metninde, "Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir." yönlendirmesi korundu.
Ekonomistler, karar metninde yapılan değişiklikler sonucu piyasada "faiz indirimlerine en erken 3. çeyrekte başlanabileceğine" ilişkin beklentilerin ötelendiğini söyledi.
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, karara ilişkin değerlendirmesinde, TCMB'nin piyasa öngörüleri doğrultusunda gerçekleşen faiz kararının Türk Lirasına etkisinin nötr olduğunu ifade etti.
Karar metninde para politikasına ilişkin ana mesaj cümlesinin "Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş sürdürülecektir." olduğunu belirten Bürümcekçi, "PPK metnine 'sıkı' vurgusunun eklenmesi, faiz artırımına kapının kapalı olduğunu, buna karşılık piyasada halen korunan yakın vadede faiz indirimi yapılacağı beklentisini ötelemenin banka açısından öncelik olduğunu yansıtıyor. Ancak koşullarda en ufak bir gevşeme olduğunda bankanın parasal gevşemeye yöneleceği beklentisini ortadan kaldırmak kolay olmayacaktır. Nitekim, TCMB'nin son Piyasa Katılımcıları Anketi'nde üç ay içinde 0,5 puan, altı ay içinde 2,5 puan ve on iki ay içinde 5,0 puan düzeyinde faiz indirimi beklendiği yansımıştır." değerlendirmelerinde bulundu.
Bürümcekçi, TCMB'nin karar metninde yer alan ekonomiye ilişkin değerlendirmelerine değinerek, iktisadi faaliyetin güçlü seyrettiği, hizmetler ve turizm sektörlerinin aşılamadaki hızlanmaya bağlı olarak canlanmasının beklendiği, enflasyon açısından da krediler ve iç talep yavaşlamasının önemine dikkati çekildiğini bildirdi.
Merkez Bankasının parasal duruşu sıkı gördüğünü, faiz indirimi beklentilerini ötelemeye çalıştığını aktaran Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Mevcut faiz oranı ile gerçekleşen enflasyona göre hesaplanan politika reel faizi yüzde 2,1'e yükselmişken, beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faiz yüzde 6,1 seviyesine gerilemiş bulunuyor. Bu ise benzer gelişmekte olan ülkelerden yine de çok daha yüksek reel faiz seviyelerine işaret etse de Türkiye'nin risk primi göstergesi CDS'in gerilemesine rağmen son günlerde 385 baz puan civarında seyretmesi, bu cazibeyi azaltmakta ve yabancı yatırımcı ilgisinin düşük kalmasına neden olmaktadır. Ayrıca, büyük olasılıkla ağustos sonuna kadar enflasyonun mevcut yüksek seviyelerini koruyacak olması reel faizi daha da azaltacak hamlelerin TL açısından olumsuz yansımaları olabileceğini düşündürüyor."
Albaraka Türk Başekonomisti ve Stratejik Planlama Müdürü Dr. Ömer Emeç de, "Metnin ayrıntılarına baktığımız zaman biz bilhassa yapılan 'sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceği' vurgusunu ve Nisan ayı Enflasyon Raporu'ndan tahmin patikasında öngörülen düşüş sağlanana kadar bu duruşun korunacağı yönlendirmesini önemli buluyoruz." ifadelerini kullandı.
TCMB'nin de kendi beklenti ve analizlerine benzer şekilde iktisadi faaliyetin kuvvetli seyrini sürdürdüğüne dikkati çektiğini aktaran Emeç, turizm gibi sektörlere yönelik iyimser tahminlerin, ilerleyen dönemde söz konusu duruşun korunması konusunda TCMB'nin elini rahatlatacağını düşündüklerini söyledi.
Emeç, mevcut konjonktür, TCMB'nin karar metninde yaptığı vurgular ve Fed'in dünkü kararında gösterdiği kayda değer ton değişikliğini göz önünde bulundurarak, yıl sonu politika faizi beklentilerini yüzde 15,50'den yüzde 16,25'e yükselttiklerini dile getirdi.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol, de TCMB'nin karar metninde "sıkı duruşa kararlılıkla devam edeceği" mesajı verdiğini ifade etti.
Ayrıca, metinde küresel emtia fiyatlarının artmaya devam edeceği ve Fed'in tahvil alımlarını azaltma ve sonlandırma politikasına değinildiğine dikkati çeken Demirkol, "Fed'den muhtemelen 2022'de 2 faiz artışının olma ihtimalinin güçlü kaldığı bir ortamda, TCMB'nin eylül-ekim aylarına kadar sıkı para politikasına devam edeceğini öngörmekteyim." dedi.
Demirkol, ekimde mevcut koşullar göz önünde bulundurularak 200 baz puanlık faiz indirimi ihtimalini dikkate aldığını kaydetti.
Capital Economics Gelişmekte Olan Piyasalar Başekonomisti William Jackson, konuya ilişkin olarak AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, TCMB'nin üçüncü çeyrekte gevşemeye gidebileceğini belirtti.
Jackson, TCMB'nin cari dengenin iyileşeceği konusunda emin olduğunu dile getirerek, bunun da gevşeme konusunda daha fazla alan sağlayabileceğini aktardı.
İhracatın güçlü seyretmesi, kredi büyümesinin yavaşlaması ve altın ihracatının gerilemesini cari açığı düşürecek sebepler olarak görüldüğünü vurgulayan Jackson, TCMB yetkililerinin turizm faaliyetlerinin da canlanacağı beklentisine sahip olduğunu kaydetti.
TCMB'nin temmuz ayında parasal gevşemeye başlayabileceğini belirten Jackson, bu yıl sonuna kadar politika faizinin yüzde 14'e gerileyebileceğini ifade etti.
Societe Generale Gelişmekte Olan Piyasalar Strateji Direktörü Phoenix Kalen de TCMB'nin kararının beklentiler dahilinde gerçekleştiğini aktardı.
2021 sonunda TÜFE'nin yüzde 15-16 seviyelerine gerileyebileceğini dile getiren Kalen, TCMB Başkanı Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun politika faizini gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceğine dair söz verdiğini anımsattı.
Kalen, Merkez Bankasının politika faizinde 4. çeyrekte 100 baz puan indirime gidilebileceği öngörüsünde bulundu.
TD Securities Gelişen Piyasalar Strateji Başkanı Cristian Maggio ise TCMB'nin temmuz ayında indirime gitmeyebileceğini kaydetti.
Maggio, faiz indiriminin en erken ağustos ayında gerçekleşebileceğini söyledi.
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini değiştirmeyerek yüzde 19 düzeyinde bıraktı.
Karar metninde, söz konusu karara gerekçe olarak, "Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler" gösterilirken, para politikası duruşuna ilişkin "Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir." mesajı verildi.
Para politikası duruşuna ilişkin geçen ay kullanılan "mevcut duruş sürdürülecektir" ifadelerine "sıkı" ve "kararlılıkla" ibarelerinin eklenmesi ise karar metninde en öne çıkan noktalar oldu.
Öte yandan parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin gözlenmeye başladığı belirtilen karar metninde, "Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir." yönlendirmesi korundu.
Ekonomistler, karar metninde yapılan değişiklikler sonucu piyasada "faiz indirimlerine en erken 3. çeyrekte başlanabileceğine" ilişkin beklentilerin ötelendiğini söyledi.
"TCMB parasal duruşu sıkı görüyor, faiz indirimi beklentilerini ötelemeye çalışıyor"
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, karara ilişkin değerlendirmesinde, TCMB'nin piyasa öngörüleri doğrultusunda gerçekleşen faiz kararının Türk Lirasına etkisinin nötr olduğunu ifade etti.
Karar metninde para politikasına ilişkin ana mesaj cümlesinin "Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş sürdürülecektir." olduğunu belirten Bürümcekçi, "PPK metnine 'sıkı' vurgusunun eklenmesi, faiz artırımına kapının kapalı olduğunu, buna karşılık piyasada halen korunan yakın vadede faiz indirimi yapılacağı beklentisini ötelemenin banka açısından öncelik olduğunu yansıtıyor. Ancak koşullarda en ufak bir gevşeme olduğunda bankanın parasal gevşemeye yöneleceği beklentisini ortadan kaldırmak kolay olmayacaktır. Nitekim, TCMB'nin son Piyasa Katılımcıları Anketi'nde üç ay içinde 0,5 puan, altı ay içinde 2,5 puan ve on iki ay içinde 5,0 puan düzeyinde faiz indirimi beklendiği yansımıştır." değerlendirmelerinde bulundu.
- Faizi sabit bırakan Merkez Bankası hangi mesajları verdi?
- Altında kayıplar artıyor: Gram altın kritik seviyenin altında!
Bürümcekçi, TCMB'nin karar metninde yer alan ekonomiye ilişkin değerlendirmelerine değinerek, iktisadi faaliyetin güçlü seyrettiği, hizmetler ve turizm sektörlerinin aşılamadaki hızlanmaya bağlı olarak canlanmasının beklendiği, enflasyon açısından da krediler ve iç talep yavaşlamasının önemine dikkati çekildiğini bildirdi.
Merkez Bankasının parasal duruşu sıkı gördüğünü, faiz indirimi beklentilerini ötelemeye çalıştığını aktaran Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Mevcut faiz oranı ile gerçekleşen enflasyona göre hesaplanan politika reel faizi yüzde 2,1'e yükselmişken, beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faiz yüzde 6,1 seviyesine gerilemiş bulunuyor. Bu ise benzer gelişmekte olan ülkelerden yine de çok daha yüksek reel faiz seviyelerine işaret etse de Türkiye'nin risk primi göstergesi CDS'in gerilemesine rağmen son günlerde 385 baz puan civarında seyretmesi, bu cazibeyi azaltmakta ve yabancı yatırımcı ilgisinin düşük kalmasına neden olmaktadır. Ayrıca, büyük olasılıkla ağustos sonuna kadar enflasyonun mevcut yüksek seviyelerini koruyacak olması reel faizi daha da azaltacak hamlelerin TL açısından olumsuz yansımaları olabileceğini düşündürüyor."
"Turizmdeki olumlu gelişmeler TCMB'nin elini rahatlatabilir"
Albaraka Türk Başekonomisti ve Stratejik Planlama Müdürü Dr. Ömer Emeç de, "Metnin ayrıntılarına baktığımız zaman biz bilhassa yapılan 'sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceği' vurgusunu ve Nisan ayı Enflasyon Raporu'ndan tahmin patikasında öngörülen düşüş sağlanana kadar bu duruşun korunacağı yönlendirmesini önemli buluyoruz." ifadelerini kullandı.
TCMB'nin de kendi beklenti ve analizlerine benzer şekilde iktisadi faaliyetin kuvvetli seyrini sürdürdüğüne dikkati çektiğini aktaran Emeç, turizm gibi sektörlere yönelik iyimser tahminlerin, ilerleyen dönemde söz konusu duruşun korunması konusunda TCMB'nin elini rahatlatacağını düşündüklerini söyledi.
Emeç, mevcut konjonktür, TCMB'nin karar metninde yaptığı vurgular ve Fed'in dünkü kararında gösterdiği kayda değer ton değişikliğini göz önünde bulundurarak, yıl sonu politika faizi beklentilerini yüzde 15,50'den yüzde 16,25'e yükselttiklerini dile getirdi.
"Ekimde 200 baz puanlık faiz indirimi ihtimalini dikkate alıyorum"
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol, de TCMB'nin karar metninde "sıkı duruşa kararlılıkla devam edeceği" mesajı verdiğini ifade etti.
Ayrıca, metinde küresel emtia fiyatlarının artmaya devam edeceği ve Fed'in tahvil alımlarını azaltma ve sonlandırma politikasına değinildiğine dikkati çeken Demirkol, "Fed'den muhtemelen 2022'de 2 faiz artışının olma ihtimalinin güçlü kaldığı bir ortamda, TCMB'nin eylül-ekim aylarına kadar sıkı para politikasına devam edeceğini öngörmekteyim." dedi.
Demirkol, ekimde mevcut koşullar göz önünde bulundurularak 200 baz puanlık faiz indirimi ihtimalini dikkate aldığını kaydetti.
Yabancı ekonomistler ne dedi?
Capital Economics Gelişmekte Olan Piyasalar Başekonomisti William Jackson, konuya ilişkin olarak AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, TCMB'nin üçüncü çeyrekte gevşemeye gidebileceğini belirtti.
Jackson, TCMB'nin cari dengenin iyileşeceği konusunda emin olduğunu dile getirerek, bunun da gevşeme konusunda daha fazla alan sağlayabileceğini aktardı.
İhracatın güçlü seyretmesi, kredi büyümesinin yavaşlaması ve altın ihracatının gerilemesini cari açığı düşürecek sebepler olarak görüldüğünü vurgulayan Jackson, TCMB yetkililerinin turizm faaliyetlerinin da canlanacağı beklentisine sahip olduğunu kaydetti.
TCMB'nin temmuz ayında parasal gevşemeye başlayabileceğini belirten Jackson, bu yıl sonuna kadar politika faizinin yüzde 14'e gerileyebileceğini ifade etti.
4. çeyrek için indirim beklentisi
Societe Generale Gelişmekte Olan Piyasalar Strateji Direktörü Phoenix Kalen de TCMB'nin kararının beklentiler dahilinde gerçekleştiğini aktardı.
2021 sonunda TÜFE'nin yüzde 15-16 seviyelerine gerileyebileceğini dile getiren Kalen, TCMB Başkanı Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun politika faizini gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceğine dair söz verdiğini anımsattı.
Kalen, Merkez Bankasının politika faizinde 4. çeyrekte 100 baz puan indirime gidilebileceği öngörüsünde bulundu.
TD Securities Gelişen Piyasalar Strateji Başkanı Cristian Maggio ise TCMB'nin temmuz ayında indirime gitmeyebileceğini kaydetti.
Maggio, faiz indiriminin en erken ağustos ayında gerçekleşebileceğini söyledi.