DOLAR
34,89
0,00%
DOLAR
EURO
36,62
-0,02%
EURO
GRAM ALTIN
3009,61
0,12%
GRAM ALTIN
BIST 100
10058,63
0,00%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

4 ekonomistten faiz tahmini: Ne kadar artış bekleniyor?

27 Ekim 2022 | 19:38
4 ekonomistten faiz tahmini: Ne kadar artış bekleniyor?
Piyasalarda dikkatler, bugün Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) çıkacak faiz kararına çevrildi. Genel piyasa beklentisi, TCMB’nin faiz artışına gideceği yönünde. Burada medyan beklentisi ise 100 baz puanlık artışa işaret ediyor. Bu artış beklentisinin temel nedenlerini ise yüksek seyreden enflasyonda zirvenin nisan ayında görüleceği tahmini, TL’deki olumsuz ayrışma ve dolarizasyon trendinde önemli bir iyileşme görülmemesi oluşturuyor. Ancak bankanın metni şahin tutarak, faizleri sabit bırakmasının sürpriz olmayabileceği yorumları da yapılıyor.

Ceren Oral Balaban / [email protected]

Piyasalar için en önemli gündem maddelerinden birini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı oluşturuyor. TCMB, 18 Mart’taki Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) faiz kararına açıklayacak.

Hatırlanacağı gibi son toplantı 18 Şubat’ta yapılmıştı. 18 Şubat’ta gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi yüzde 17 seviyesinde sabit tutulmuştu. Karar notunda yüzde 5 enflasyon hedefine ilişkin söylem eklenerek, dezenflasyon süreci konusundaki iradenin güçlü olduğu yeniden vurgulanmaya çalışılmıştı.Para politikası duruşunun sıkılığına ilişkin olarak da PPK’nın, ‘para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki dengeden’ bahsederken söz konusu dengenin güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürüleceği karar notuna eklediği izlenmişti.

ENFLASYONDA HALA ZİRVE GÖRÜLMEDİ


18 Mart’taki toplantıya ilişkin piyasanın medyan tahmini; TCMB’nin politika faizinde 100 baz puan artırım yapacağı yönünde. Bu beklentinin altında yatan en önemli etkeni ise enflasyonun yukarı yönlü bir seyir izlemesi oluşturuyor. Şubat ayında beklentilerin üzerinde, yüzde 15,61’e yükselen enflasyon için henüz 2021’in zirvesinin görülmediği, en yüksek seviyenin nisan ayında test edileceği öngörüleri ağırlık kazanıyor. Ayrıca son dönemde TL’de yaşanan olumsuz ayrışma ve dolarizasyon trendinde de önemli bir iyileşme görülmemesi de bu toplantı için faiz artışı beklentilerini güçlendiriyor.

Yine orta vadeli enflasyon bekleyişlerinin önemli bir düzelme göstermediği, son TCMB Beklenti Anketi sonuçlarında göre hafif de olsa bir bozulmayı işaret ettiği ve aktarılıyor. Verilen bilgilere göre; 12 ve 24 aylık ileriye yönelik enflasyon tahminleri yüzde 10,36 ve yüzde 9,03 seviyelerinden sırasıyla yüzde 10,47 ve yüzde 9,18 seviyelerine revize edilirken, uzun vadeli enflasyon bekleyişleri ise yüksek kalmaya devam ediyor. 5 ve 10 yıllık enflasyon tahminleri ise yüzde 7,25 ve yüzde 6,21 olarak gerçekleşti. Ekonomistler; TCMB’nin yüzde 5 olan resmi enflasyon hedefi göz önüne alındığında bu durumun önemli bir kredibilite boşluğunu ifade ettiğini kaydediyor.

Önemli ekonomistlerden 18 Mart’taki toplantıya ilişkin öngörüleri ve tahminlerini aldık. Uzman isimlerin Ekonomist.com.tr için analizleri şöyle:

"PPK’da 100 baz puan faiz artırımı bekliyoruz"


Enver Erkan/Tera Yatırım Ekonomisti: Son dönemde artan enflasyon risklerinin TCMB’nin faiz artırmasına dayanak oluşturacak faktörleri ağırlıklandırdığını düşünüyoruz. TL’deki oynaklık ve değer kaybının ilave enflasyon risklerini tetikleyebilme potansiyeli kadar, global emtia ve petrol fiyatlarından da gelen bir etkiyle enflasyon risklerinin arttığı bir döneme giriyoruz. Kur kaynaklı riskler içeriden yönetilebilir görünürken, bu etki elemine edilse dahi petrol fiyatlarından bir global enflasyon ithal edeceğiz gibi görünüyor. ÜFE’deki süregelen seyir ve aylık bazda da TÜFE’nin üzerinde gerçekleşen artışlar üreticideki maliyet yükleniminin devam ettiğini ve bekletilen fiyat artışları olduğunu ortaya koyuyor. Enflasyon, geçmişten gelen etkiler ve güncel etkilerle beraber hedef seviyelerden sapma riski taşıyor.

Global faizlerin de artma eğiliminde olduğu ve TL’nin üzerinde diğer gelişen ülke paraları gibi baskı kurduğu görülüyor. TL’nin bu dönemde reaksiyon aralığı diğer gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ) paralarına göre daha geniş oldu ve uç seviyelerde değer değişimi yaşandı. Kurda bu derece oynaklık, fiyat öngörülebilirliği ve istikrarı açısından risk teşkil etmekle beraber enflasyonda yapışkanlık unsurunun da ana hatlarını oluşturuyor. TL’nin, kademeli ve bir banda oturan şekilde değer kazanan bir doğrultuda olması gerekiyor. Şubat ayında yüzde 15,6 seviyesine gelen ve ilave artışlarla ilerleyen aylarda TCMB’nin şu anki politika faizine yakınsayacağını düşündüğümüz enflasyon, reel faiz pozisyonunu da zayıflatıyor. Finans piyasaları bir faiz artırım beklentisini ağırlıklandırıyor. TCMB’den mevcut şartlar altında artan proaktivite beklentimiz çerçevesinde; biz de bu PPK toplantısında 100 baz puan faiz artırımı gelmesini ve politika faizinin yüzde 18’e çıkarılmasını bekliyoruz. Yılın ikinci yarısında ağırlık kazanması gereken dezenflasyon sürecinde de kredi genişlemesi, cari açık enflasyon beklentileri, fiyat istikrarı gibi faktörleri beraber değerlendirerek gevşeme yönünde ihtiyatlı bir yaklaşım benimsemesini bekliyoruz.

"Sıkı politika duruşu, baskıları bir miktar daha azaltabilir"


Özlem Bayraktar Gökşen/Tacirler Yatırım Başekonomisti: Perşembe günkü PPK için Kurum tahminimiz, piyasa medyan tahminine paralel olarak, politika faizinde 100 baz puan artırım yönünde. Bu çerçevede yüzde 17 olan bir hafta vadeli repo faizinin yüzde 18’e yükseltilmesini bekliyoruz. Hatırlanacağı üzere, PPK’nın sözel yönlendirmesi ‘sıkılaştırıcı’ bir eğilimi içerirken, ‘gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır’ söylemine yer veriyor. 100 baz puan faiz artırım beklentimiz arkasındaki ana nedenlerin başında,yıllık TÜFE artışının nisan ayına kadar devam edeceği tahminimiz geliyor. Şubat ayında beklentilerin üzerinde bir gerçekleşme kaydeden enflasyon sonrasında nisan ayında enflasyonunun görmesini beklediğimiz en yüksek seviyeyi yüzde 15,7’den yüzde 16,3’e revize etmiştik. Bu seviyeler ex-post reel politika faizinin oldukça daralmasını beraberinde getirirken, ek sıkılaştırma ihtiyacını öne çıkarıyor. Yılsonunda politika faizi tahminimizi ise mevcut durumda yüzde 14,5 olarak koruyoruz. Yılsonu enflasyon tahminimizi ise yakın dönemde yüzde 10,7’dan yüzde 11’e çıkardık. Son dönemde gerek TL gerekse emtia fiyatları, dezenflasyon sürecine destek vermekten uzak bir seyir izledi. Pandemi sonrasında ekonomik toparlanmaya dair artan olumlu bekleyişler enflasyon korkularını beslerken global faiz hadlerinde ve emtia fiyatlarında önemli yükselişe neden oldu. Bu gelişmeler küresel kaynaklı olarak öne çıksa da, TL’deki olumsuz ayrışmanın yurtiçi dinamikleri de fiyatlama içine aldığı bu çerçevede daha sıkı bir politika duruşunun baskıları bir miktar daha azaltıcı nitelikte olabileceğini düşünüyoruz.

"TCMB’nin metni şahin tutarak, faizleri sabit bırakması da sürpriz olmayabilir"


Serkan Gönençler/Gedik Yatırım Ekonomisti: Son dönemde ABD tahvil faizlerindeki yükselişlere de bağlı olarak yeniden hız kazanan TL’deki değer kaybı sonrası piyasada 18 Mart’taki PPK toplantısında 100 baz puanlık faiz artırımı beklentileri öne çıkmış durumda. Son aylarda, piyasa beklentilerini karşılayan kararlar aldığı gözlenen TCMB’nin, enflasyon beklentilerinde hızlı bir bozulma potansiyelini de önlemek amacıyla 100-125 baz puan faiz artırımı gerçekleştirmesi muhtemel görünüyor. Öte yandan, TL’deki son değer kaybı ve emtia fiyatlarında devam eden artışlara karşın, TCMB yukarı yönlü risklere dikkat çekse de genel olarak sene sonu için yüzde 9,4’lük enflasyon tahminine ilişkin iyimserliğini de koruyor. Bu açıdan, TCMB’nin açıklama metnini şahin tutarak, faizleri sabit tutması da sürpriz olmayabilir. Dolar/TL kurunun 6,90’lı seviyeleri görmesinin ardından çok kısa bir süre içinde 7,60’lı seviyelere yükselmesi, TL’deki kırılganlığın devam ettiğinin önemli bir göstergesi. 100-125 baz puanlık bir faiz artışı ilk etapta TL’ye destek verse bile, ilerleyen günlerde TL üzerindeki baskılar sürebilir. Özetle bu dönemde, kurların seyri konusunda ABD tahvil faizlerine ilişkin gelişmeler belirleyici olmaya devam edebilir.

"TCMB’nin adımı, enflasyondan ne derece endişe duyduğuna bağlı olacak"


Murat Akyol/Ünlü&Co-Daha Finansal Danışmanlık Müdürü: Yurtiçi piyasalar açısından haftanın en önemli konu başlığını perşembe günü gerçekleştirilecek olan PPK toplantısı oluşturuyor. Hatırlanacağı gibi, 2020 Aralık ayında politika faizini 200 baz puanlık artırımla yüzde 17 seviyesine taşıyan Merkez Bankası, son iki ayda ise beklemede kalmayı tercih etmişti. Toplantı öncesinde anket sonuçları 100 baz puan civarında bir faiz artırımına işaret ediyor. Özellikle yukarı yönlü bir eğilim izleyen enflasyonun henüz zirve yapmadığını düşünürsek artırım ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Şubat ayında yüzde 15,61’e yükselen enflasyonun 2021 Nisan ayına kadar yıllık bazda yüzde 15-17 arasında hareket etmesini bekliyoruz. Bu noktada atılacak adımın Merkez Bankası’nın özellikle enflasyondan ne derece endişe duyduğuna bağlı olacağını düşünüyoruz.
Etiketler
Faiz Haberleri
0
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL