12 milyar dolarlık bir hacme sahip olan züccaciye sektörü, bu yıl 7 milyar dolarlık ihracat hedefliyor. Pandemide Çin'deki kapanmalar nedeniyle pek çok ülkenin siparişlerini Türkiye'ye kaydırmasının avantajını yaşayan sektör, Çin'in oyuna geri dönmesinin ardından yeni stratejilere hazırlanıyor.
28 Mayıs - 10 Haziran 2023 tarihli sayıdan
Pandeminin avantaj getirdiği sektörlerden biri olan Türk züccaciye sektörü, dünya sıralamasında 10'unculuktan sekizinciliğe yükselmiş durumda. Yüzde 15 dış ticaret fazlası vermesinin yanı sıra en çok markalaşan iki sektörden de bir tanesi olmasıyla dikkat çeken züccaciye sektörü, geçen yıl 6,5 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi.
Sektörün ithalat rakamı ise 1,5 milyar dolar oldu. 2023 yılında ise 7 milyar dolar ihracat hedefleniyor. 12 milyar dolarlık bir hacme sahip olan sektörün ihracatta başarılı bir ivme yakaladığının altını çizen Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER)
Başkanı Mesut Öksüz; cam, metal, endüstriyel mutfak ve elektrikli küçük ev aletleri gibi alanları kapsayan züccaciye sektöründe kilogram başı ihracatın 3,38 dolarlardan 3,75 dolarlara çıktığını vurguluyor.
Son dönemde rakiplerinin yeniden Çin olmaya başladığına değinen Öksüz, "Pandemi döneminde Çin'deki kapanmalar nedeniyle siparişler Türkiye'ye kaymıştı. Ancak Çin oyuna geri döndü. İhracatçılar olarak buna göre aksiyon alıyoruz" diyor.
HEDEF PAZAR JAPONYA
En çok ihracat yapılan ülkelere bakıldığında yüzde 58'lik pay ile AB ülkeleri başı çekiyor. Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa da en çok ihracat yapılan üç ülke olarak sıralanıyor. Yurtdışı çalışmalarına hız veren sektör temsilcileri; İsrail, İngiltere, Kanada, Vietnam, Türki Cumhuriyetler ve Avustralya'da B2B görüşmelere hazırlanıyor.
ABD, Japonya ve Rusya pazarları üzerinde de hassasiyetle durduklarını belirten Öksüz, "Ukrayna-Rusya Savaşı akabinde Rusya'ya ihracatımız çok fazla arttı. Bunun yanı sıra Japonya dünyanın en büyük ithalatçısı olmasına rağmen sektörümüzün bu ülkeye yaptığı ihracat yok denecek kadar az.
Bu pazardan da pay alma hedefimiz bulunuyor" diyor. Yeni dönemde Japon pazarına uygun ürünler geliştirmeleri gerektiğini dile getiren Öksüz, "Öte yandan Suudi Arabistan pazarını yeniden kazanmamız elimizi güçlü kıldı. Çin pandemi öncesi eski güçlü günlerine geri dönüyor. İhracatçılar olarak Çin'in oyuna geri döndüğünü görerek aksiyon alıyoruz" diye anlatıyor.
TÜRKİYE MARKASI ALGISI
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger, Çin'in güçlü bir şekilde oyuna dönme eğiliminde olduğunu belirtiyor. Made in Türkiye algısının güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Özger şöyle devam ediyor: "Uzun süredir yurtdışında güçlü bağlantılar kurduk ve Türk markası algısını güçlendirdik. Karşımızda Çin gibi büyük bir oyuncu var.
Marka algımızı artırırken birim kilogram başı ihracat değerimizi de yukarı çıkarıyoruz. 3,6 dolar olan rakam, 3,9 dolara çıkmış durumda." Talha Özger, EVSİD olarak yeni pazarlar konusunda da Güney Amerika'yı hedef gösteriyor.
AIRFRYER SATIŞLARI ARTTI
Üretim açısından bakıldığında sektörün önemli oyuncularının yer aldığı Kahramanmaraş ve Gaziantep'te deprem sonrası hızlı müdahalelerle, konteynerlerle üretimin yeniden eski günlerine gelmek üzere. Satışlarda ise iç pazarda hareketlilik söz konusu. Sektör temsilcileri bayram sonrasında düğünlerin başlamasının,
Anneler ve Babalar Günü gibi özel günlerin sektöre canlılık getirdiğini söylüyor. Bu yıl özellikle airfryer furyası yaşandığına da dikkat çekiliyor.
Öyle ki geçtiğimiz yıllara oranlara airfryer'ların satışında yüzde 300'lük bir artış gözleniyor. İç pazardaki tüm hareketliliğin sektöre bu yıl yüzde 10'luk bir büyüme getirmesi bekleniyor.
ÇELİK TERMOS ÜRETİYOR
Züccaciye sektöründe niş alanda faaliyet gösteren pek çok şirket var. Çelik termos ürünlerin Türkiye'de üretimine soyunan şirketin genel müdür yardımcısı Zekeriya Sonuç, 2016 yılında faaliyete başladıklarını ve çelik termosun yanı sıra çelik matara ve cam hazneli plastik termos üretimi de yaptıklarını belirtiyor.
Toplam 50 farklı ürünü Şanlıurfa OSB'de yer alan tesislerinde ürettiklerini söyleyen Sonuç, "Yılda 2 milyon adet termos üretimi gerçekleştiriyoruz. Üretimimizin yüzde 40'ını 45 ülkeye ihraç ediyoruz. Hedef pazarımız ABD" diyor.
95 ÜLKEYE İHRACAT
Kayseri'de toplamda üç ayrı fabrikada, yılda 6 milyon adet üretim gerçekleştiren Kumtel, elektrikli pişirici ve elektrikli ısıtıcılar üretiyor. Bugün, üretimlerinin yüzde 50'sini 95 ülkeye ihraç ettiklerini söyleyen Kumtel İhracat Müdürü Gazi Zıktalaslı, Avrupa ve ABD pazarında büyümeyi hedeflediklerini belirtiyor.
Kayseri İncesu OSB'de 300 bin metrekarelik alanda ürün gamlarını genişletmeye yönelik yeni bir yatırıma devam ettiklerini dile getiren Zıktalaslı, "2022 yılında 200 milyon dolar ciro gerçekleştirdik. Bu yılki hedefimiz bunu yüzde 50 artırabilmek. 4 bin çalışanımız mevcut ve Türkiye'nin ilk 500 firmasına giriyoruz sürekli" diyor.
KAPASİTESİNİ KATLAYACAK
Taç Ev ve Mutfak Eşyaları,Marmara Ereğlisi ve Tekirdağ'da alüminyumdan tencere, tava, paslanmaz çelik tencere, tava ve düdüklü tencere üretiyor. Şirketin yönetim kurulu başkanı Esra Kuştemir, yıllık üretim miktarlarının 5 milyon adet olduğunu söylüyor.
Bu yıl üretimlerinin yüzde 20'sini ihraç edeceklerini belirten Kuştemir, "25 farklı ülkeye ihracat yapıyoruz. Hedef pazarlarımız ABD, Rusya ve Arap ülkeleri. Gündemimizde GES yatırımı var. Ayrıca kapasitemizi iki katına çıkarmayla ilgili makine parkurunu büyütmekteyiz.
Geçen yıl 850 milyon TL olan ciromuzu bu yıl, yeni yatırımımızın etkisiyle yüzde 50 oranında artırmayı hedefliyoruz" diye konuşuyor.
Acar Züccaciye de kendi tasarımlarının yüzde 30'unu Çin'de, yüzde 70'ini ise Türkiye'de ürettiriyor. Türkiye'de bin 200'ün, Avrupa'da da 100'ün üzerinde bayi ağı bulunan şirket üretiminin yüzde 25'ini de Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler'e ihraç ediyor.
AHMET ACAR İSTOÇ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ (İSTOÇDER) BAŞKANI
“SİPARİŞLER ÇİN’DEN TÜRKİYE’YE DÖNÜYOR”
“Çin üç yılın ardından yaklaşık dört ay önce kapılarını dünyaya açtı. Çin’in kapalı olduğu süreçte pandemi boyunca Türkiye, İSTOÇ’un içerisindeki 42 meslek komitesi de hem coğrafyanın hem de üretim gücünün avantajıyla rekorlar kırdı. Her üretici ve sanayici üretim bandını artırdı.
Çin kapalı olunca dünya alıcılarının listesine Türkiye girdi. Ancak Çin’in açılmasıyla birlikte İSTOÇ’ta ufak bir daralma görülmeye başladı. Çin açılınca alıcılar Çin’i yeniden bir test etmek istediler. Fakat bu test sonrası yeniden bir Türkiye’ye dönüş var.
Fiyat olarak Çin’in yüzde 5-10 yukarısında olsak da Çin ile rekabet edecek güçteyiz. Uçuş mesafesi 2-3 saat uzaklıkta bulunan 67 ülke var. Türkiye ve çevre pazarlar çok büyük. Ayda bir rafları yenileme gücüne sahibiz. Bu yüzden o yüzde 5’lik 10’luk farkı kapatabiliriz.”
