2 milyar dolar cirolu Yıldırım Holding, bu yıl satın almayı planladığı Missisipi Limanı ile birlikte işlettiği liman sayısını 23'e çıkaracak. Yıldırım Holding İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, bireysel olarak bir fon şirketi kurmak üzere çalışmaya başladığını söylüyor.
SİBEL ATİK
[email protected]
Son beş yıllık süreçte özellikle limancılıkta yaptığı satın almalarla dikkatleri çeken ve 2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan Yıldırım Holding, yeni satın almalar için görüşmelere devam ediyor.
Grup, bir süredir görüşmeleri devam eden ABD'deki Mississippi Limanı, Angola'da açılması beklenen liman ihalesi ve Kazakistan'da Ferro Alyaj şirketinin satın alma süreci dışında yeni bir satın alma planlamıyor.
Varlık fiyatlarının hala istenen seviyeye inmediğini söyleyen Yıldırım Holding İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, üç yıl içinde sadece mevcut yatırımlardaki iyileştirmeler için 750 milyon dolarlık yatırım öngördüklerini aktarıyor.
2 milyar dolar cirolu grupta hissedar olarak devam ederken, bireysel olarak bir fon şirketi kurmak üzere çalışmaya başladığını da aktaran Yüksel Yıldırım, bu işte de iddialı bir hedefle yürüyor. Londra veya New York merkezli olarak kuracağı fon şirketinin beş yıl sonra 1 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olmasını hedeflediğini dile getiriyor.
Liman ve madencilikte globalde satın almalarla büyüyen bir grup olarak 2020 için Türkiye ekonomisine dair beklentiniz nedir? Bu yıl nasıl bir performans bekliyorsunuz?
Türkiye kendini gelişen ve gelişmekte olan ekonomilerden bir dönem ayrıştırmıştı. Onlar yüzde 3-4 büyürken biz yüzde 5-7 arası büyüyorduk. Fakat bugün yurtdışına gidip uzak yerlerden Türkiye'ye baktığınızda farklı gözüküyor. Ülkenin kendine has dinamikleri var fakat bir de yurtdışından görünen tablo var.
Bunların ikisi birbirinden maalesef çok farklı. 2019'da ülke ekonomisinde bir daralma oldu. Baktığımızda evet, dibe vurduk. Fakat artık sıçrama yapacak mıyız? Yoksa bu yatay bir seyir mi izleyecek? Açıkçası bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki biz en kötüyü geçen yıl yaşadık. Bu yıl ise yüzde 2-3 büyüme bekleniyor. Ancak bu yıl da iş dünyasında yatırım iştahı yok oldu. Bankalar para veremiyor.
Birçok proje desteklenmiyor. Fiilen var olan ama aslında batmış şirketler var. Adam batmış, günü kurtarmak için çalışıyor. Ürettiği 5 liralık malı 4 liraya satıyor. Piyasa düzelene kadar işleri kıvırırım umuduyla yaşıyor. Bunlar sağlıklı şirketlerin yüksek büyümelerini engelliyor.
Peki büyümenin yolu nereden geçiyor?
Bugün herkes birbirini izliyor. Piyasada bir tedirginlik var. Gerçekçi olmak lazım. Ekonominin çarklarının dönmesi için devlet mevcut tabloyu değiştirmek üzere çalışmalı. Enflasyonu baskı ile aşağı çekerek ekonomi düzelmiyor. Ekonomimiz artık global ve kendini bunun dışında göremezsin. Öte yandan Türkiye'de üretim gücü var ama ürettiğin malı satacağın bir pazar yok. İnsanların alım gücü azaldı. Alım gücü olan da temkinli. Türkiye 2019'da kötüyü gördü. Şimdi de bir düzelme yaşanıyor. Ama bunun sürdürülebilir olması için acil ekonomik reformlara ihtiyaç var. Piyasaya para girmeli ve bunu da devlet yapmalıdır.
Grubunuzun nasıl bir büyüme hedefi var?
Biz hep ilk altı ay iyi performans sağlarız. Hammadde taşıyan gemilerin yanaştığı limanlarımızda temmuz sonrasında ise eylüle kadar tatil dönemi etkisi yaşanır. Aslında bizim için yıl temmuzda bitiyor. Bu noktada elbette çok iyi bir yıl olmayacağı görünüyor.
Eski iş trafiğimize bakıyorum, yüzde 40'lara varan düşüşler var. Emtia fiyatları düşmüş, ticaret daralıyor, koronavirüsten biz de etkileniyoruz. Öbür taraftan bizim de kendi dinamiklerimiz var. Biz her koşulda pedalı çevirmek zorundayız. Mevcut işlerimizde yatırımlarımız sürüyor. Bir yandan da inorganik yatırımları inceliyoruz.
Son yıllarda ciddi satın almalar yaptınız. Satın alma iştahınız nasıl?
Şu an satın alma için iyi bir dönem değil. Varlık fiyatları istenen noktaya henüz gelmedi. Sıkışanlar varlıklarını hala düşük fiyata satmıyor. Alacağınız şirket kendini sekiz yılda ödemeli. Fakat bugün bakıyorsun alacağınız şirketin 10- 20 yıl arası ödemesi var. O nedenle hala varlık fiyatları yüksek.
Biz iyi projelerin peşindeyiz. O nedenle bu dönem satın almada beklemedeyiz. Fakat bizim bu süreçte de satın alma girişimlerimizin sürdüğü limanlar var. ABD Mississippi'de imtiyaz sözleşmesi için imzalar atıldı. Bu ay ABD hükümetine başvuru yapılacak. Sonra Senato'dan onay alınacak. Sonrasında da kapanış anlaşmaları yapılacak. Bu süreç tahminimce temmuz ayını bulur. Her şey yolunda giderse portföyümüzde bu yıl 23 liman olacak.
Bir de Angola'da takip ettiğimiz liman ihalesi var. Buna Hollandalılar ile ortak girmeye çalışıyoruz. Kazakistan'da Ferro Alyaş şirketini satın almayı planlıyoruz ve bunun için masadayız. Aslında elimizde çok proje var ama bunları da yapacak para lazım. Ben vaktimin yüzde 70'ini para aramakla geçiriyorum.
Öz kaynak durumunuz nedir?
Bazen yatırımları sıfır öz kaynakla yapıyoruz. Fakat Yıldırım Grubu'nun kuruluşu da böyle zaten. Babadan gelen bir kaynakla kurmadık. Grubu kurduğumuzda yüzde 70-80 proje finansmanı verdik. Gerisi içinse öz kaynak kredisi aldık. Ama çok çalışıp hep beklenenin iki katı kazanç sağladık.
Önce öz kaynak kredilerini ödedik. Projeler içinde kendini ödüyor dedik. Yeni satın almalarla da büyüdük. Bazen yaptığınız satın almanın yüzde 100'ünü başka kaynaklarla yapıyorsunuz. Dünyada büyük gruplar öz kaynakla iş yapmıyor. Öyle büyüyemezsin.
Grubun cirosu ne kadar? 2020 hedefiniz nedir?
Grubumuzun konsolide cirosu 2 milyar dolar seviyesinde. 10 ülkede 22 liman işletiyoruz ve bu limanların elbette kapasite artışı ve yenileme yatırımları olacak. Önümüzdeki üç yıl içinde sadece yenileme çalışmalarına 750 milyon dolarlık yatırım yapmayı öngörüyoruz. Biz global olduğumuz için Türkiye’ye göre iyiyiz.
Ama üç yıl önceye göre işlem hacmimizde düşüşler var. Bizim ciro büyümemiz bu dönemde geri gitti. 2,3 milyar dolarken 2 milyar dolara geldi. Fakat bizim için cironun hiçbir anlamı yok. Yıldırım Hol ding ciroya endeksli değil. Kâr odaklı bir grubuz. Büyümek için kârlı bir grup olmanız gerekiyor.
Kârlılık oranlarınız ne kadar düştü?
Kâr ediyoruz ama azaldı. Kârlılıklar üç yıl önceye göre yüzde 40 düştü. Ama şirket değerleri de düştü. Türk varlıkları yüzde 50-60 değer kaybetti. Bu ortamda kim şirketim değer kaybetmedi derse yalan söylüyordur.
Önümüzdeki beş yıllık süreçte hedefiniz nedir?
Benim hayalim bir fon şirketi kurmak. Ama bu grubumuzun değil, benim hayalim. Ben elbette buranın hissedarıyım. Fakat farklı girişimler yapmak istiyorum. Şu anda da grupta mevcut hissedarların bunu yapma isteği yok. Ben ve ağabeyim Ali Rıza Yıldırım’ın bakış açısı farklı. İkimiz de 60 yaş üstüyüz.
Artık çalışacaksam farklı ilerlemek istiyorum. Benim de geleceğimi düşünmem lazım. Ben para için çalışmıyorum. Bugün dünyada kromda üçüncü, konteyner liman işletmeciliğinde dokuzuncu, denizcilik sektöründe ise 69’uncu sırada yer alıyoruz. Ben artık kendimi ispat ettim. Bulunduğum coğrafyada daha fazla büyüyemem, bir limit var.
Bu girişiminiz için bir adım attınız mı?
Paranın olduğu finans merkezleri New York veya Londra’da kurmayı planladığım bir fon şirketi için altyapı çalışmalarına başladım. Dünyanın önde gelen fon şirketlerinden iki ismi yanıma aldım. Bir de CFO’muz var. Benimle birlikte kurduğumuz dört kişilik ekibimizle çalışıyoruz.
Hedefimde ilk etapta 1 milyar dolarlık bir fonla zorda olan veya büyümek isteyen şirketlere yatırım yaparak ilerlemek var. Sonra bu rakamı katlamak istiyorum. Endüstriyel işlerden ziyade artık şirket avcılığı yapmak ve o şirketleri fon olarak alıp şirket sahipleriyle çalışmak istiyorum.
Şirketleri kurtarmak, yönetmek, ardından o şirkette kalıcı olmak veya çıkmak üzere ilerleyeceğim. Önümüzde beş yıl var. Beş yıl içinde globalde çok başka işler yapan bir Yüksel Yıldırım olacağım.
SİBEL ATİK
[email protected]
Son beş yıllık süreçte özellikle limancılıkta yaptığı satın almalarla dikkatleri çeken ve 2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan Yıldırım Holding, yeni satın almalar için görüşmelere devam ediyor.
Grup, bir süredir görüşmeleri devam eden ABD'deki Mississippi Limanı, Angola'da açılması beklenen liman ihalesi ve Kazakistan'da Ferro Alyaj şirketinin satın alma süreci dışında yeni bir satın alma planlamıyor.
Varlık fiyatlarının hala istenen seviyeye inmediğini söyleyen Yıldırım Holding İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, üç yıl içinde sadece mevcut yatırımlardaki iyileştirmeler için 750 milyon dolarlık yatırım öngördüklerini aktarıyor.
2 milyar dolar cirolu grupta hissedar olarak devam ederken, bireysel olarak bir fon şirketi kurmak üzere çalışmaya başladığını da aktaran Yüksel Yıldırım, bu işte de iddialı bir hedefle yürüyor. Londra veya New York merkezli olarak kuracağı fon şirketinin beş yıl sonra 1 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olmasını hedeflediğini dile getiriyor.
Liman ve madencilikte globalde satın almalarla büyüyen bir grup olarak 2020 için Türkiye ekonomisine dair beklentiniz nedir? Bu yıl nasıl bir performans bekliyorsunuz?
Türkiye kendini gelişen ve gelişmekte olan ekonomilerden bir dönem ayrıştırmıştı. Onlar yüzde 3-4 büyürken biz yüzde 5-7 arası büyüyorduk. Fakat bugün yurtdışına gidip uzak yerlerden Türkiye'ye baktığınızda farklı gözüküyor. Ülkenin kendine has dinamikleri var fakat bir de yurtdışından görünen tablo var.
Bunların ikisi birbirinden maalesef çok farklı. 2019'da ülke ekonomisinde bir daralma oldu. Baktığımızda evet, dibe vurduk. Fakat artık sıçrama yapacak mıyız? Yoksa bu yatay bir seyir mi izleyecek? Açıkçası bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki biz en kötüyü geçen yıl yaşadık. Bu yıl ise yüzde 2-3 büyüme bekleniyor. Ancak bu yıl da iş dünyasında yatırım iştahı yok oldu. Bankalar para veremiyor.
Birçok proje desteklenmiyor. Fiilen var olan ama aslında batmış şirketler var. Adam batmış, günü kurtarmak için çalışıyor. Ürettiği 5 liralık malı 4 liraya satıyor. Piyasa düzelene kadar işleri kıvırırım umuduyla yaşıyor. Bunlar sağlıklı şirketlerin yüksek büyümelerini engelliyor.
Peki büyümenin yolu nereden geçiyor?
Bugün herkes birbirini izliyor. Piyasada bir tedirginlik var. Gerçekçi olmak lazım. Ekonominin çarklarının dönmesi için devlet mevcut tabloyu değiştirmek üzere çalışmalı. Enflasyonu baskı ile aşağı çekerek ekonomi düzelmiyor. Ekonomimiz artık global ve kendini bunun dışında göremezsin. Öte yandan Türkiye'de üretim gücü var ama ürettiğin malı satacağın bir pazar yok. İnsanların alım gücü azaldı. Alım gücü olan da temkinli. Türkiye 2019'da kötüyü gördü. Şimdi de bir düzelme yaşanıyor. Ama bunun sürdürülebilir olması için acil ekonomik reformlara ihtiyaç var. Piyasaya para girmeli ve bunu da devlet yapmalıdır.
"KORONAVİRÜS İLE İLK ÇEYREK BOŞA GİTTİ"
"Aslında bu yıl dünya ekonomisi için çok kötü olmayacaktı. Ama koronavirüs etkisiyle Çin ekonomisi çok kötü duruma geldi. Bugün bir sürü gemi limanlarda bekliyor. Kurvaziyerde insanlar dışarı çıkamıyor. Dolayısıyla insanlar seyahat etmiyor. Bu noktadan bakılırsa ilk çeyrek boşa gitti. 2020 yılı dünyada çok iyi bir yıl olmayacak ve ister istemez Türkiye'de de iyi olmayacak.
Grubunuzun nasıl bir büyüme hedefi var?
Biz hep ilk altı ay iyi performans sağlarız. Hammadde taşıyan gemilerin yanaştığı limanlarımızda temmuz sonrasında ise eylüle kadar tatil dönemi etkisi yaşanır. Aslında bizim için yıl temmuzda bitiyor. Bu noktada elbette çok iyi bir yıl olmayacağı görünüyor.
Eski iş trafiğimize bakıyorum, yüzde 40'lara varan düşüşler var. Emtia fiyatları düşmüş, ticaret daralıyor, koronavirüsten biz de etkileniyoruz. Öbür taraftan bizim de kendi dinamiklerimiz var. Biz her koşulda pedalı çevirmek zorundayız. Mevcut işlerimizde yatırımlarımız sürüyor. Bir yandan da inorganik yatırımları inceliyoruz.
Son yıllarda ciddi satın almalar yaptınız. Satın alma iştahınız nasıl?
Şu an satın alma için iyi bir dönem değil. Varlık fiyatları istenen noktaya henüz gelmedi. Sıkışanlar varlıklarını hala düşük fiyata satmıyor. Alacağınız şirket kendini sekiz yılda ödemeli. Fakat bugün bakıyorsun alacağınız şirketin 10- 20 yıl arası ödemesi var. O nedenle hala varlık fiyatları yüksek.
Biz iyi projelerin peşindeyiz. O nedenle bu dönem satın almada beklemedeyiz. Fakat bizim bu süreçte de satın alma girişimlerimizin sürdüğü limanlar var. ABD Mississippi'de imtiyaz sözleşmesi için imzalar atıldı. Bu ay ABD hükümetine başvuru yapılacak. Sonra Senato'dan onay alınacak. Sonrasında da kapanış anlaşmaları yapılacak. Bu süreç tahminimce temmuz ayını bulur. Her şey yolunda giderse portföyümüzde bu yıl 23 liman olacak.
Bir de Angola'da takip ettiğimiz liman ihalesi var. Buna Hollandalılar ile ortak girmeye çalışıyoruz. Kazakistan'da Ferro Alyaş şirketini satın almayı planlıyoruz ve bunun için masadayız. Aslında elimizde çok proje var ama bunları da yapacak para lazım. Ben vaktimin yüzde 70'ini para aramakla geçiriyorum.
Öz kaynak durumunuz nedir?
Bazen yatırımları sıfır öz kaynakla yapıyoruz. Fakat Yıldırım Grubu'nun kuruluşu da böyle zaten. Babadan gelen bir kaynakla kurmadık. Grubu kurduğumuzda yüzde 70-80 proje finansmanı verdik. Gerisi içinse öz kaynak kredisi aldık. Ama çok çalışıp hep beklenenin iki katı kazanç sağladık.
Önce öz kaynak kredilerini ödedik. Projeler içinde kendini ödüyor dedik. Yeni satın almalarla da büyüdük. Bazen yaptığınız satın almanın yüzde 100'ünü başka kaynaklarla yapıyorsunuz. Dünyada büyük gruplar öz kaynakla iş yapmıyor. Öyle büyüyemezsin.
“OĞLUM PATRON OĞLU GİBİ ÇALIŞMIYOR”
Yüksel Yıldırım’ın 28 yaşındaki kızı Rochelle Zeycan ve oğlu Jasper Sinan Yıldırım da grupta önemli görevler üstleniyor.
Üniversite eğitimini tamamlayan 26 yaşındaki Jasper Sinan Yıldırım’ın grupta şirket satın alma bölümünde bir yıl çalıştığını söyleyen Yüksel Yıldırım şöyle devam ediyor: “Sonra proje finansmanında çalışacak. Ardından ABD’de iyi bir okulda belki MBA yapacak.
Aslında birkaç yıl yurtdışında bir yatırım bankasında çalışmasını da isterim. Biz şirkette yakın çalışmıyoruz. Grupta farklı birimlerde çalışması önemli bir deneyim. Grupta patronun oğlu olmadığını hissettiriyorum.”
Grubun cirosu ne kadar? 2020 hedefiniz nedir?
Grubumuzun konsolide cirosu 2 milyar dolar seviyesinde. 10 ülkede 22 liman işletiyoruz ve bu limanların elbette kapasite artışı ve yenileme yatırımları olacak. Önümüzdeki üç yıl içinde sadece yenileme çalışmalarına 750 milyon dolarlık yatırım yapmayı öngörüyoruz. Biz global olduğumuz için Türkiye’ye göre iyiyiz.
Ama üç yıl önceye göre işlem hacmimizde düşüşler var. Bizim ciro büyümemiz bu dönemde geri gitti. 2,3 milyar dolarken 2 milyar dolara geldi. Fakat bizim için cironun hiçbir anlamı yok. Yıldırım Hol ding ciroya endeksli değil. Kâr odaklı bir grubuz. Büyümek için kârlı bir grup olmanız gerekiyor.
Kârlılık oranlarınız ne kadar düştü?
Kâr ediyoruz ama azaldı. Kârlılıklar üç yıl önceye göre yüzde 40 düştü. Ama şirket değerleri de düştü. Türk varlıkları yüzde 50-60 değer kaybetti. Bu ortamda kim şirketim değer kaybetmedi derse yalan söylüyordur.
Önümüzdeki beş yıllık süreçte hedefiniz nedir?
Benim hayalim bir fon şirketi kurmak. Ama bu grubumuzun değil, benim hayalim. Ben elbette buranın hissedarıyım. Fakat farklı girişimler yapmak istiyorum. Şu anda da grupta mevcut hissedarların bunu yapma isteği yok. Ben ve ağabeyim Ali Rıza Yıldırım’ın bakış açısı farklı. İkimiz de 60 yaş üstüyüz.
Artık çalışacaksam farklı ilerlemek istiyorum. Benim de geleceğimi düşünmem lazım. Ben para için çalışmıyorum. Bugün dünyada kromda üçüncü, konteyner liman işletmeciliğinde dokuzuncu, denizcilik sektöründe ise 69’uncu sırada yer alıyoruz. Ben artık kendimi ispat ettim. Bulunduğum coğrafyada daha fazla büyüyemem, bir limit var.
Bu girişiminiz için bir adım attınız mı?
Paranın olduğu finans merkezleri New York veya Londra’da kurmayı planladığım bir fon şirketi için altyapı çalışmalarına başladım. Dünyanın önde gelen fon şirketlerinden iki ismi yanıma aldım. Bir de CFO’muz var. Benimle birlikte kurduğumuz dört kişilik ekibimizle çalışıyoruz.
Hedefimde ilk etapta 1 milyar dolarlık bir fonla zorda olan veya büyümek isteyen şirketlere yatırım yaparak ilerlemek var. Sonra bu rakamı katlamak istiyorum. Endüstriyel işlerden ziyade artık şirket avcılığı yapmak ve o şirketleri fon olarak alıp şirket sahipleriyle çalışmak istiyorum.
Şirketleri kurtarmak, yönetmek, ardından o şirkette kalıcı olmak veya çıkmak üzere ilerleyeceğim. Önümüzde beş yıl var. Beş yıl içinde globalde çok başka işler yapan bir Yüksel Yıldırım olacağım.