ARAM EKİN DURAN
[email protected]
Anketlerde ekonomistlerin ocak ayı tüketici fiyatları aylık tahminler yüzde 1,50 civarında gerçekleşmişti. Yıllık enflasyon beklentisi ise yüzde 14,80 düzeylerindeydi. Eldeki verilere baktığımızda, gerek Merkez Bankası gerekse ekonomi yönetimi politikalarına paralel olarak yıl sonunda enflasyon ya yüzde 10'lara yakınsayan bir sonuca ya da yüzde 17-18'lere kadar çıkacak olumsuz bir tabloya işaret ediyor.
TÜİK verilerine ayrıntılı baktığımızda, Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) 2021 yılı ocak ayında on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12,53 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu ana grupların sırasıyla yüzde 2,12 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 6,13 ile eğitim ve yüzde 6,32 ile haberleşme olduğunu görüyoruz.
Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 24,53 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 23,25 ile ev eşyası ve yüzde 21,43 ile ulaştırma oldu. Ocak 2021'de endekste kapsanan 415 maddeden 92'sinin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 30 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 293 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.
Öte yandan enflasyon sepetinde yapılan değişikliklerde de pandemi etkisi kendini gösterdi. Örneğin artık her evde bulunması zorunluluk haline gelen cerrahi maske ve evden çalışanların sık sık kullandığı sweatshirt gibi ürünler sepete eklendi. Ayrıca pandemide evde ekmek yapımının artması sonucunda enflasyon sepetindeki 'kuru maya' maddesinde tanım değişikliği yapıldı.
DANIŞMA KURULU KARARI
Bu arada TÜİK, enflasyon hesaplaması konusunda önemli bir yeniliğe de imza attı. Fiyat istatistikleri yöntem ve hesaplamaları konusunda ulusal ihtiyaçlar ve uluslararası gelişmelerin istişare edilmesi amacıyla Fiyat İstatistikleri Danışma Kurulu'nun oluşturulduğu açıklandı.
Bu konu önemli, zira son dönemde TÜİK'in açıkladığı enflasyon, işsizlik gibi verilerin gerçekliği gerek kamuoyunda gerekse akademik dünyada bir hayli tartışma konusu oluyordu. Ekonomi alanında çalışan akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kamu kurumu temsilcilerinden oluşan kurul, geçen ay üç kez toplandı.
Kurulda TÜİK yetkililerinin yanı sıra TÜSİAD, TEPAV, BETAM gibi sivil toplum örgütlerinden temsilciler ve Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu gibi çok değerli ekonomistlerin bulunması, TÜİK verilerinin bundan sonra daha da yakından incelenmesi ve varsa eksiklerin ortaya konması açısından yararlı olacaktır.
PROF. DR. EMRE ALKIN ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ "GIDA ENFLASYONUNDAKİ YÜKSELİŞE DİKKAT"
"Genelde İki tür enflasyon var. Bunlar talep enflasyonu ve maliyet enflasyonudur. Türkiye'de talep enflasyonu olduğunu gösterecek bir durum yok. Açıklanan üretici ve tüketici enflasyonu verileri de bu gerçeği ortaya koyuyor. Hal böyleyken enflasyonla mücadelede sadece faiz silahını kullanarak yola devam etmek bence fevkalade sakıncalı.
Çünkü rakamlara baktığımız zaman son derece ciddi bir gıda enflasyonu gözüküyor. Kredi kartı harcamalarının önemli bir kısmı market alışverişlerinde yoğunlaşıyor. Akaryakıt sektörü temsilcileri, akaryakıt ve market cirolarının birbirine eşitlendiğini söylüyorlar.
Özetle Türk halkının 100 TL'lik kredi kartı harcamasının 30 TL'sinden fazlasını gıda, yiyecek ve market alışverişine ödediği şartlarda, buradaki yangını söndürmeden tek haneli enflasyona ulaşmamız mümkün olmayacak."