2016’nın ilk yansına ait bilançolar tamamlandı. Bu dönemde kurların geçen yıla göre daha istikrarlı seyretmesinin net kârı ve satışları arttırdığı ifade ediliyor. Uzmanlar, ikinci yarıda olumlu sonuçların devamını öngörse de TL varlıklarında zayıflama olabileceği uyarısında bulunuyor. Gayrimenkul, çimento, beyaz eşya, turizm ve tekstil ise öne çıkabilecek sektörler olarak sıralanıyor.
CEREN ORAL
[email protected]
Piyasalar, yurtiçi ve yurtdışındaki yoğun gündem maddeleri ile hareketli bir dönemden geçerken, Borsa İstanbul’daki (BİST) şirketler ikinci çeyrek bilanço dönemini kapattı.
Sonuçlarda ortaya çıkan en büyük özellik, kur tarafında geçen yıla kıyasla gözlenen daha istikrarlı seyrin net kâr tarafını desteklemesi oldu.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Ayrıca iç talebin ekonomik büyümeye olumlu katkı vermesi ve en büyük ihracat pazarımız olan Avrupa ekonomisinde sınırlı da olsa toparlanma eğilimi görülmesi, bu dönemin bilançoları üzerinde diğer destekleyici noktalar olarak değerlendiriliyor.
Buna karşılık Rusya ile yaşanan sorunlar, artan jeopolitik riskler ve TCMB faiz indirimlerinin kredi faizlerine daha yoğun şekilde yansıyacağına yönelik artan beklentiler nedeniyle ertelenen talep gibi unsurlar ise kârlılığın daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesini engelleyen etkenler olarak sıralanıyor.
Piyasaların içinde bulunduğu böylesi hassas dönemlerde, yatırımcılar açısından hisse seçiminde bilanço sonuçları çok daha fazla önem arz ediyor. Bu noktada biz de 2016 ilk yarıyıl bilançoları üzerinden satış geliri, esas faaliyet kârı ve net kâr rasyolarını dikkate alarak bir hisse analizi yaptık. Haberimizin tablosunda bu hisseleri ayrıntılı şekilde görebilirsiniz.
TABLO NASIL HAZIRLANDI?
2015 ilk yarı ve 2016 ilk yarı bilanço verileri üzerinden yaptığımız çalışmada, sanayi şirketlerini baz aldık. Her üç rasyoda da 2015 yılının ilk altı ayının altında performans sergileyen şirketleri liste dışı bıraktık. Ayrıca 2016 ilk yarı verilerine bakarak, satış geliri 40 milyon TL’nin altında kalan ve esas faaliyet kârı ve net kârı ‘eksi’de olan şirketlere de yer vermedik.
Yaptığımız analiz sonucunda, her üç kriterin de en iyi 20 şirketini tespit ettik. Alcatel Lucent Teletaş, Çimbe-ton, Haznedar Refraktör ve Egeplast, bu üç kriterin hepsinde bulunan şirketler olarak öne çıktı. Genel olarak tabloya baktığımızda; Otokar, Orge Enerji Elektrik, Netaş Telekomünikasyon, Borusan Mannesmann, Trakya Cam, Arsan Tekstil ve Ayen Ener-ji’nin de iyi sonuçlarıyla dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Sektörel olarak ise
şirketlerinin bir adım önde olduğunu görüyoruz.
BANKACILIK DİKKAT ÇEKİYOR
Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Aysun Göksu, ilk yarıyılda BİST-100 Endeksi’nin lokomotif sektörü olan bankacılık sektörünün olumlu bilanço görünümüyle öne çıktığını söylüyor. Göksu, başta sanayi olmak üzere otomotiv ve petrokimya sektörlerinde de net kâr büyümesi ile brüt kâr marjı ve öz sermaye kârlılıklarındaki artışa dikkat çekiyor.
Aysun Göksu, ilk yarıyıl bilanço sonuçları üzerinde yaptığı genel değerlendirmenin ardından, “Siyasi gelişmelere, terör eylemlerine, ekonomik bağımızın bulunduğu Rusya ile ilişkilerin bozulmasına ve FED’in faiz politikalarının gelişmekte olan ülke piyasalarını baskı altında bırakmasına rağmen şirketler bu süreçten yara almadan çıktı” yorumunda bulunuyor.
Reel Kapital Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise bankacılık, sanayi ve otomotivle beraber, beyaz eşya ve dayanıklı tüketim malları ile faizlerdeki düşüş beklentisinden olumlu etkilenen gayrimenkul şirketlerinin ön plana çıktığı kanaatinde.
Haberimizin tablosunda da yer alan Tofaş ve Otokarı beğendiğini söyleyen Erkan'ın finansal sonuçlarıyla öne geçtiğini düşündüğü diğer hisseler ise şunlar: Akbank, Garanti Bankası, İş Bankası, Halkbank, Yapı Kredi Bankası, Sabancı Holding, Koç Holding, Emlak Konut GYO, Arçelik, Ülker, Enka İnşaat, Ford Otosan, Tekfen Holding, Doğuş Otomotiv.
YILIN GERİ KALANI
2015’te TL’de gözlenen sert değer kayıpları şirketlerin net kârını olumsuz etkilemişti. 2016 ilk yarısında ise TL’nin önceki yıla nazaran daha istikrarlı bir seyir izlediği söylenebilir.
Gedik Yatırım araştırma uzmanları, TL'nin değerli ya da değersiz olmasından çok istikrarlı olmasının daha kritik önemde olduğunu kaydediyor. “Bu sayede şirketler ilk yarıyıl daha iyi kâr rakamları elde etti” diyen uzmanlar, bu seyrin devamı halinde ikinci yarıda üreticilerin önünü daha net göreceğini, tüketicilerin de ekonomiye güvenle beraber talep artışıyla ekonomik büyümeye önemli katkı vereceklerini ifade ediyor. Böylece bilançolardaki olumlu sonuçların devam edeceğini de sözlerine ekliyor.
Ancak yurtiçi ve yurtdışındaki gelişmeler dikkate alındığında yılın ikinci yarısının daha riskli geçebileceği vurgulanıyor ve TL varlıklarında zayıflama görülebilme olasılığından bahsediliyor. Yaşanabilecek zayıflama doların yükselmesine neden olacağından, net döviz açığı olan şirketlerin maliyetleri TL'nin hızlı değer kaybından olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle ithalatı ve üretimi yoğun olan şirketlere kurlardaki oynaklığa karşı önlem almaları önerilirken, yatırımcılara da “Temkinli olun ve risksiz yatırım araçlarını tercih edin” deniyor.
FAİZ İNDİRİMLERİ
Geçtiğimiz hafta TCMB, Ağustos ayı Para Politikası Kurulu toplantısında gecelik borç verme faizini 25 baz puan indirerek yüzde 8,50 seviyesine getirdi. Böylece mart ayından bu yana faiz koridorunun üst bandında yapılan faiz indirimleri toplamda 225 baz puanı buldu. Genel kanı indirimlerin süreceği yönünde.
Bu durumun ikinci yarıyılda bankacılık sektörünü destekleyecek faktörlerin başında geldiğini dile getiren Destek Yatırım’dan Aysun Göksu, konut piyasasını canlandırmak üzere atılan adımların düşen faizlerin de etkisiyle gayrimenkul sektörünü öne çıkaracağını ifade ediyor. Gayrimenkulle dolaylı bağı olan çimento, beyaz eşya ve d
CEREN ORAL
[email protected]
Piyasalar, yurtiçi ve yurtdışındaki yoğun gündem maddeleri ile hareketli bir dönemden geçerken, Borsa İstanbul’daki (BİST) şirketler ikinci çeyrek bilanço dönemini kapattı.
Sonuçlarda ortaya çıkan en büyük özellik, kur tarafında geçen yıla kıyasla gözlenen daha istikrarlı seyrin net kâr tarafını desteklemesi oldu.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Buna karşılık Rusya ile yaşanan sorunlar, artan jeopolitik riskler ve TCMB faiz indirimlerinin kredi faizlerine daha yoğun şekilde yansıyacağına yönelik artan beklentiler nedeniyle ertelenen talep gibi unsurlar ise kârlılığın daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesini engelleyen etkenler olarak sıralanıyor.
Piyasaların içinde bulunduğu böylesi hassas dönemlerde, yatırımcılar açısından hisse seçiminde bilanço sonuçları çok daha fazla önem arz ediyor. Bu noktada biz de 2016 ilk yarıyıl bilançoları üzerinden satış geliri, esas faaliyet kârı ve net kâr rasyolarını dikkate alarak bir hisse analizi yaptık. Haberimizin tablosunda bu hisseleri ayrıntılı şekilde görebilirsiniz.
TABLO NASIL HAZIRLANDI?
2015 ilk yarı ve 2016 ilk yarı bilanço verileri üzerinden yaptığımız çalışmada, sanayi şirketlerini baz aldık. Her üç rasyoda da 2015 yılının ilk altı ayının altında performans sergileyen şirketleri liste dışı bıraktık. Ayrıca 2016 ilk yarı verilerine bakarak, satış geliri 40 milyon TL’nin altında kalan ve esas faaliyet kârı ve net kârı ‘eksi’de olan şirketlere de yer vermedik.
Yaptığımız analiz sonucunda, her üç kriterin de en iyi 20 şirketini tespit ettik. Alcatel Lucent Teletaş, Çimbe-ton, Haznedar Refraktör ve Egeplast, bu üç kriterin hepsinde bulunan şirketler olarak öne çıktı. Genel olarak tabloya baktığımızda; Otokar, Orge Enerji Elektrik, Netaş Telekomünikasyon, Borusan Mannesmann, Trakya Cam, Arsan Tekstil ve Ayen Ener-ji’nin de iyi sonuçlarıyla dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Sektörel olarak ise
şirketlerinin bir adım önde olduğunu görüyoruz.
BANKACILIK DİKKAT ÇEKİYOR
Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Aysun Göksu, ilk yarıyılda BİST-100 Endeksi’nin lokomotif sektörü olan bankacılık sektörünün olumlu bilanço görünümüyle öne çıktığını söylüyor. Göksu, başta sanayi olmak üzere otomotiv ve petrokimya sektörlerinde de net kâr büyümesi ile brüt kâr marjı ve öz sermaye kârlılıklarındaki artışa dikkat çekiyor.
Aysun Göksu, ilk yarıyıl bilanço sonuçları üzerinde yaptığı genel değerlendirmenin ardından, “Siyasi gelişmelere, terör eylemlerine, ekonomik bağımızın bulunduğu Rusya ile ilişkilerin bozulmasına ve FED’in faiz politikalarının gelişmekte olan ülke piyasalarını baskı altında bırakmasına rağmen şirketler bu süreçten yara almadan çıktı” yorumunda bulunuyor.
Reel Kapital Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise bankacılık, sanayi ve otomotivle beraber, beyaz eşya ve dayanıklı tüketim malları ile faizlerdeki düşüş beklentisinden olumlu etkilenen gayrimenkul şirketlerinin ön plana çıktığı kanaatinde.
Haberimizin tablosunda da yer alan Tofaş ve Otokarı beğendiğini söyleyen Erkan'ın finansal sonuçlarıyla öne geçtiğini düşündüğü diğer hisseler ise şunlar: Akbank, Garanti Bankası, İş Bankası, Halkbank, Yapı Kredi Bankası, Sabancı Holding, Koç Holding, Emlak Konut GYO, Arçelik, Ülker, Enka İnşaat, Ford Otosan, Tekfen Holding, Doğuş Otomotiv.
YILIN GERİ KALANI
2015’te TL’de gözlenen sert değer kayıpları şirketlerin net kârını olumsuz etkilemişti. 2016 ilk yarısında ise TL’nin önceki yıla nazaran daha istikrarlı bir seyir izlediği söylenebilir.
Gedik Yatırım araştırma uzmanları, TL'nin değerli ya da değersiz olmasından çok istikrarlı olmasının daha kritik önemde olduğunu kaydediyor. “Bu sayede şirketler ilk yarıyıl daha iyi kâr rakamları elde etti” diyen uzmanlar, bu seyrin devamı halinde ikinci yarıda üreticilerin önünü daha net göreceğini, tüketicilerin de ekonomiye güvenle beraber talep artışıyla ekonomik büyümeye önemli katkı vereceklerini ifade ediyor. Böylece bilançolardaki olumlu sonuçların devam edeceğini de sözlerine ekliyor.
Ancak yurtiçi ve yurtdışındaki gelişmeler dikkate alındığında yılın ikinci yarısının daha riskli geçebileceği vurgulanıyor ve TL varlıklarında zayıflama görülebilme olasılığından bahsediliyor. Yaşanabilecek zayıflama doların yükselmesine neden olacağından, net döviz açığı olan şirketlerin maliyetleri TL'nin hızlı değer kaybından olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle ithalatı ve üretimi yoğun olan şirketlere kurlardaki oynaklığa karşı önlem almaları önerilirken, yatırımcılara da “Temkinli olun ve risksiz yatırım araçlarını tercih edin” deniyor.
FAİZ İNDİRİMLERİ
Geçtiğimiz hafta TCMB, Ağustos ayı Para Politikası Kurulu toplantısında gecelik borç verme faizini 25 baz puan indirerek yüzde 8,50 seviyesine getirdi. Böylece mart ayından bu yana faiz koridorunun üst bandında yapılan faiz indirimleri toplamda 225 baz puanı buldu. Genel kanı indirimlerin süreceği yönünde.
Bu durumun ikinci yarıyılda bankacılık sektörünü destekleyecek faktörlerin başında geldiğini dile getiren Destek Yatırım’dan Aysun Göksu, konut piyasasını canlandırmak üzere atılan adımların düşen faizlerin de etkisiyle gayrimenkul sektörünü öne çıkaracağını ifade ediyor. Gayrimenkulle dolaylı bağı olan çimento, beyaz eşya ve d