TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, "Yeşil dönüşümü başarıyla gerçekleştirdiğimiz takdirde, yalnızca üretim ve ihracatimızda ciddi bir ivme yakalamakla kalmayız. Kronikleşen dış ticaret ve cari açığımızı da önemli ölçüde kapatabiliriz" diyor.
30 Ekim – 12 Kasım 2022 tarihli sayıdan
Avrupa Yeşil Mutabakatı; ham maddeden iş süreçlerine, üretimden nihai tüketiciye uzanan "insan-çevre" odaklı, yeşil bir eko-sistemin kurallarının belirlenmesinde çok önemli bir kilometre taşını oluşturuyor. Toplam ihracatta ilk sırada yer alan Avrupa Birliği (AB) ile son derece güçlü ekonomik bağları olan Türkiye'yi bu köklü dönüşüm yakından ilgilendiriyor.
Türkiye'nin enerji hariç dış ticaretinin yüzde 83'ünü, kayıtlı istihdamın ise yaklaşık yüzde 55'ini sağlayan ve 50 bini aşkın şirketi tek çatı altında toplayan en kapsamlı iş örgütlerinden biri olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, "Dönüşümü başarıyla gerçekleştirdiğimiz takdirde yalnızca üretim ve ihracatımızda ciddi bir ivme yakalamakla kalmaz, ülkemiz için kronikleşmiş bir hastalığa dönüşen dış ticaret ve cari açığı da önemli ölçüde kapatabiliriz" diyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın çerçevesini çizdiği "yeşil ekonomi"ye geçiş ile birlikte iş yapış biçimlerinde ne tür değişiklikler olacak, Türkiye'nin üretim ve ihracatı bu süreçten nasıl etkilenecek?
Bu dönüşüm, Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor çünkü toplam ihracatımızda ilk sırada yer alan AB ile son derece güçlü ekonomik bağlarımız var. Dolayısıyla biz bu dönüşüme ayak uyduramaz, AYM kapsamındaki yükümlülükleri yerine getiremezsek en büyük ihracat pazarımızı büyük ölçüde kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağız. Rekabet gücümüz azalacak.
Dönüşümü başarıyla gerçekleştirdiğimiz takdirde ise yalnızca üretim ve ihracatımızda ciddi bir ivme yakalamakla kalmaz, ülkemiz için kronikleşmiş bir hastalığa dönüşen dış ticaret ve cari açığı da önemli ölçüde kapatabiliriz. Orta Vadeli Program'a göre 2022 yıl sonu dış ticaret açığının 105 milyar dolar olması ve bu açığın 103,5 milyar dolar ile yüzde 98,6'sını enerji ithalatının oluşturması bekleniyor.
Halbuki enerjinin, su ve kaynak verimliliği ile etkin kullanılması yani yeşil dönüşümün tüm üretim sürecine entegre edilmesi ile yaklaşık 20 milyar dolarlık bir tasarruf yaratabiliriz. Buna, sanayicimizin eko-inovas-yon ile hayata geçireceği yeni ürünler yoluyla ihracatta elde edeceği yeni pazar avantajlarını da eklediğimizde, turizm sektörümüzün ülke ekonomimize sağladığı 37 milyar dolarlık katkı kadar dış ticaret açığımızın azaltılmasına destek vermek mümkün.
Paris İklim Anlaşması'nın TBMM'den geçmesi ile birlikte, KOBİ'lere yönelik "yeşil dönüşüm" destekleri konusunda beklentileriniz nelerdir?
Paris İklim Anlaşması'nın TBMM'de kabul edilmesi çok önemli bir gelişme. Bu anlaşma çerçevesinde sunulan iyi niyet beyanı kapsamında alınacak önlemler ve uyum çalışmaları neticesinde ülkemizdeki sera gazı emisyonlarının 2030'da yüzde 21 oranına kadar artıştan azaltım yapması öngörülüyor.
Ancak diğer taraftan destek mekanizmaları henüz devreye girmedi. Şu anda yalnızca bankaların sağladığı tematik ve kısmen avantajlı kredi imkanları var. Bu destek mekanizmalarının devreye girmesini sağlayacağını umduğumuz iklim Kanunu taslak olarak hazırlandı ve görüşe açıldı. Bu kanunun yakın zamanda hayata geçeceğini düşünüyoruz.
Diğer taraftan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (UEVEP) kapsamında çalışmalar devam ediyor. UEVEP ile 2023 yılında Türkiye'nin birincil enerji tüketiminin yüzde 14 azaltılması hedefleniyor. Bu hedef doğrultusunda 2023 yılına kadar kümülatif olarak 23,9 milyon TEP enerji tasarrufu sağlanması ve bu tasarruf için 10,9 milyar dolar yatırım yapılması öngörülüyor. Biz de gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Sizce Yeşil Mutabakat'a uyum konusunda özellikle KOBİ'leri en çok zorlayan nedir?
Ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99,8'ini oluşturan KOBİ'ler, ekonomimizdeki önemli rolleri nedeniyle özel bir yaklaşımı hak ediyor. Çünkü KOBİ'lerin dönüşümü olmadan yeşil dönüşümün sağlanması mümkün değil. Bu nedenle biz de TÜRKONFED olarak KOBİ'lerin bu dönüşme adaptasyonlarını sağlamak, yerelden ulusala ve küresele uzanma potansiyellerini ortaya çıkarmak için çeşitli projeler yürütüyoruz.
Bu yıl da KAS Derneği ve Akbank ile birlikte hayata geçirdiğimiz "KOBİ'ler için Yeşil Dönüşüm Projesi" kapsamında yedi ilde bölgesel düzeyde çalıştaylar gerçekleştirdik ve Ankara'da geniş katılımlı bir zirve düzenledik.
Savaşlar, jeopolitik gerilimler, enerji krizi, üretim maliyetlerindeki artış gibi küresel ölçekte yaşanan zorluklara, içeride yapısal sıkıntılarımızın da eklendiği bir ortamda işletmelerimiz önünü görmekte zorlandığı için yeşil dönüşümden çekinebiliyor. Ancak bu zorlukları aşmak, KOBİ'lerimizin global düzeyde rekabetçiliklerini artırmak için yeşil dönüşümü başarmak zorundayız.
Sizin bu konuda destekleriniz neler olacak?
Biz de TÜRKONFED olarak bu süreçte KOBİ'lerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. KOBİ'ler İçin Yeşil Dönüşüm projemizin ikinci fazı kapsamında, 2023 yılında bölgelerimizde KOBİ'lerimize ücretsiz rehberlik ve danışmanlık desteği verecek Yeşil Dönüşüm Tasarım Merkezleri açmayı hedefliyoruz.
Bu merkezde yeşil dönüşüme dair bilgi, eğitim, teknik destek, finansmana erişim ve ihracat gibi alanlarda firmalarımıza rehberlik yapmayı planlıyoruz.
Uyum süreci aynı zamanda önemli bir yatırım bütçesini de gerektiriyor. Özellikle Anadolu'daki şirketler bu işe kaynak ayırabiliyor mu?
İşletmelerimiz özellikle Sınırda Karbon Düzenlemesi ile AB'ye ihracatta ortaya çıkacak maliyet ve yeşil dönüşüm finansmanını risk olarak görüyor.
Özellikle üretim maliyetleri ve tedarik', 'yüksek enflasyon ve satın alma gücü', 'savaşın ihracat pazarlarına etkisi' ile birlikte işletmelerin dört temel sorunundan biri olan 'finansmana erişim ve kur artışı', KOBİ'lerin yeşil dönüşüm yatırımlarına endişeyle bakmalarına neden oluyor.
Oysa projenin anahtar teslim uygulamasını, bakımını, finansmanını ve tüm performans risklerini enerji hizmet şirketlerinin üstlendiği Enerji Performans Sözleşmeleri ile işletmeler hiçbir yatırım yapmadan enerji verimli hale gelebiliyor. Biz de Anadolu'daki buluşmalarımızda KOBİ'lerimize bu süreçleri tüm detaylarıyla anlatıyoruz.