Halen üretiminin yüzde 75'ini Türkiye'de üreten Pfizer Türkiye, birkaç yıl içinde bu oranı yüzde 90'a çıkarmayı hedefliyor. Pfizer Türkiye Genel Müdürü Cem Açık, geçen yıl 2 milyar TL olan cirolarını bu yıl çift haneli büyüteceklerini söylüyor.
ÖZLEM BAY YILMAZ
[email protected]
Dünya genelinde 175 ülkede faaliyet gösteren ve 53,6 milyar dolar gelir elde eden Pfizer, 62 yıldır Türkiye pazarında da yer alıyor. Pfizer Türkiye, halen üretiminin yüzde 75'ini Türkiye'de gerçekleştiriyor.
Şirket, artan üretim kapasitesi ve devam eden ürün transferlerinin de tamamlanmasıyla önümüzdeki birkaç yıl içinde aşı dahil ürünlerin hacim bazında yüzde 90'ını ve değer bazında ise yüzde 64'ünü yerli olarak üretir hale gelecek.
90'dan fazla ürünü pazara sunan Pfizer Türkiye, 2 milyar TL'lik cirosuyla Türkiye'nin üçüncü büyük ilaç şirketi konumunda. Şirketin mart ayından bu yana genel müdürlüğünü yürüten Cem Açık ile AR-GE çalışmalarından üretim faaliyetlerine kadar pek çok konuyu konuştuk.
Bu yılı nasıl geçiriyorsunuz?
Geçen yıl büyüdük, bu yıl da büyümeye devam ediyoruz. Hacim bazında ciddi bir büyümemiz var. İlaca erişim artan nüfusla beraber Türkiye'nin önemli bir konusu ve bu konuda katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Yeni ilaçlarımız var.
Ruhsat aşamasını geçmiş ve hastalarla buluşmayı bekleyen birçok ilacımız nedeniyle çok heyecanlıyız. Bu yıl planlarımızda ciddi bir revizyon olmadı. Mevcut yapımızı koruyacak ve büyümemizi de sürdüreceğiz ama dikkatli adımlar atacağız. Türkiye için hep öyle olmak gerekiyor zaten. Çünkü her zaman değişiklikler, öngörülemeyen zorluklar çıkabiliyor.
Fakat buna rağmen fırsatları ve Türkiye'nin uzun vadedeki potansiyelini değerlendirerek yatırımlarımıza devam ediyoruz. İnsan kaynağımızı ve ayak izimizi tutarak, geliştirerek adımlar atıyoruz.
Ciro hedefiniz nedir?
Geçen yılki ciromuz 2 milyar TL idi. TL bazında büyüyoruz ama Pfizer globalin içerisinde baktığınızda kur oynamalarından dolayı Türkiye daha sabit kalıyor. Bu yıl da çift haneli büyüme hedefliyoruz.
Pfizer Türkiye'nin şirketin global operasyonu içindeki konumu nedir?
Pfizer 1957'den bu yana Türkiye'de… Yüksek teknolojili bir yerli üreticiyiz. Pfizer Türkiye hem kattığı değeri hem de insan kalitesi ve ihraç ettiği yöneticilerle Pfizer global içerisinde önemli bir marka. Türkiye'de çok ciddi bir üretimimiz de var.
Ne kadarlık yerli üretimden söz ediyorsunuz?
Şu anda üretimimizin hacim olarak yaklaşık yüzde 75'ini Türkiye'de yapıyoruz. Değer olarak da üçte ikisini Türkiye'de yapıyoruz diyebiliriz. Bunu hacim bazında birkaç yıl içinde yüzde 90'a kadar çıkarmayı planlıyoruz.
Biyoteknolojik ilaç alanında önemli bir yatırımınız var. Biraz bilgi verir misiniz?
2012 yılından beri dünyanın en ileri teknoloji ürünlerinden biri olan, en zorlu üretim süreçlerinden birine sahip olan ve ulusal aşı takviminde yer alan konjüge pnömokok aşımızı Türkiye'de üretiyoruz. Pfizer'in bu yatırımla Türkiye'de öncü bir rol üstlendiğini söyleyebiliriz. Pfizer, yerli üretici Mefar İlaç ile yaptığı işbirliği kapsamında yeni ve önemli bir üretim teknolojisinin transferini gerçekleştirmiş oldu. Aynı zamanda Türkiye'nin hem pnömokok aşısı açısından kendi ihtiyacını karşılayan bir ülke konumuna gelmesine hem de bu katma değerli alanda bilgi birikimine sahip insan kaynağının yetişmesine katkıda bulundu. Ülkemizdeki bu tesis Pfizer'in ABD ve İrlanda'nın ardından dünyadaki üçüncü aşı üretim tesisi.
Ne kadarlık bir üretim gerçekleşiyor?
Erişkin risk gruplarındaki artan aşı ihtiyacını da karşılayabilecek kapasiteye sahip olan tesisimiz, 2019 sonunda 30 milyonuncu doz aşı üretimini tamamlayacak.
Pfizer olarak, ülkemizin bugüne kadar çocukluk çağı pnömokok aşılaması konusunda yakaladığı başarıya, önümüzdeki dönemde risk grubu aşılamasında da ulaşacağına inanıyoruz.
Sağlıktaki opsiyonları artıracak, insanların ekonomik olarak ulaşımlarını sağlayacak dünya çapında ciddi biyobenzer yatırımlarımız da var. Türkiye'de de bunu planlıyoruz. Hizmete sunmayı planladığımız ve şu an ruhsat sürecinde olan çok sayıda biyobenzerimiz var.
Türkiye'den ihracat yapıyor musunuz?
Az miktarda ihracatımız var. Bunu artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz.
Önümüzdeki dönemde odaklanacağınız alanlar neler olacak?
Aşı hep odağımızda olacak. Onkoloji ve nadir hastalıklar da merceğimiz altında. Kişiye özel ilaçlar da ilgilendiğimiz alanlardan. Çünkü gelecek kişiye özel terapilerde. Mesela gen terapisine yönelik ilaçlar, kanserle mücadele eden ilaçlar, yüksek teknolojili aşılar, hedefe yönelik kişiye özel terapiler…
Bu zincirde en önemli kısmı AR-GE çalışmaları oluşturuyor değil mi?
Evet. Pfizer dünyada kardiyovasküler hastalıklar, ağrı, inflamasyon, immünoloji, nadir hastalıklar, onkoloji, biyobenzerler ve aşılar gibi alanlarda AR-GE projeleri yürütüyor ve buna yılda 8 milyar dolar kaynak aktarıyor. Ocak 2019 itibarıyla Pfizer'in yürütmekte olduğu 100 yeni ilaç AR-GE projesi bulunuyor. Bunlardan yüzde 37'si faz 3 klinik araştırma veya ruhsat aşamasına kadar ilerlemiş durumda.
Türkiye'de AR-GE çalışmalarıyla ilgili ne yapıyorsunuz?
Türkiye'de sağlık, endüstri ve ekonomi ihtiyaçlarına yönelik çözümler üreten bir paydaş olarak, ülkemizde ilaç AR-GE ortamının gelişmesi için önemli girişimlerde bulunuyoruz. Üniversiteler, akademisyenler ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle bugüne kadar 3 binin üzerinde araştırmacıya klinik araştırma eğitimleri verdik. Ayrıca, ülkemizde ilaç AR-GE faaliyetlerinin derinleştirilmesi ve buna uygun bir ortamın gelişmesi için birçok farklı proje geliştirdik ve bu alanda çalışmaya devam ediyoruz.