Su ve rüzgardan enerji üreten şirketler, hibrit santrallerle güneşten de enerji üretmek üzere yatırım başvurularına hız verdi. Hibrit santrallerde ilk adım Bingöl'den atıldı. Su ve rüzgar kaynaklı enerji üreten şirketler, mevcut santrallere güneşi de ekleyebilecek.
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
13 Haziran 2021 tarihli sayıdan
Türkiye, yenilenebilir enerjide son yıllarda devreye giren yatırımlarla önemli bir eşiğe geldi. Hatta 2020 yılında ilk defa yenilenebilir enerji kurulu gücü, termik gücün üzerine çıktı. Bu dönemde bazı finans kuruluşları kömür kaynaklı enerji yatırımlarına kredi sağlamayacağını da açıkladı.
Yeşil ekonominin en önemli ayaklarından biri olan yenilenebilir enerjideki yatırım rüzgarını şüphesiz devreye giren hibrit santral kararı daha da büyütecek. Artık su ve rüzgar kaynaklı enerji üreten şirketler, mevcut santral alanına güneşi de ekleyebilecek.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) hibrit santral yatırımlarına yönelik kurul kararının Resmî Gazete'de yayınlanmasıyla, hibrit enerji üretim başvuruları da başladı. Bir süredir hibrit santrale yönelik kararı bekleyen yatırımcılar, artık HES ve RES yatırımlarının bulunduğu noktada güneş enerji paneli de kurabilecek.
Yeni kararla birlikte EPDK'ya 100'ün üzerinde başvuru yapılırken, ilk hibrit enerji adımı ise Bingöl'de atıldı. 35 milyon doların üzerinde yatırım tutarına sahip bu hibrit atakla, Bingöl'de bulunan Aşağı Kaleköy Barajı ve HES'te yardımcı kaynak olarak 75 MW kapasiteli hibrit GES kurulması planlanıyor. İkinci hibrit santral ise Manisa Alaşehir'de kurulacak.
Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, YEKDEM süresi yeni olan santrallerin hibrit yatırımlarda belirleyici olduğunu söylüyor. Yenilenebilir enerji üretimine önemli bir katkısı olacağını ve sektörde yüzde 3-4 arasında bir pay alabileceğini belirten Karaduman, YEKDEM süresinin bitimine uzun zaman olmasının yatırımın uygulanabilir olmasını doğrudan etkilediğini belirtiyor.
Karaduman, "Hibrit santrallerin yeşil enerji üretimine çok katkısı olacak. Yatırımı tamamlanan RES veya HES'lere ilave bir yük getirmeden üretimde kapasiteyi artırıyor'' diyor. Böylelikle mevcut tesislerde kurulu gücü maksimum derecede kullanma imkânı sağlandığına işaret eden Karaduman, tek dikkat edilecek konunun hibrit santrallerin tarımsal toprağa ve orman alanlara yapılmaması gerektiğini belirtiyor.
Karaduman, ''Tarım vasfını yitirmiş alanlara bu yapılabilir" diyor. Dernekteki görevinin yanı sıra yenilenebilir enerji piyasasında rüzgar alanında önemli bir ağırlığa sahip olan Güriş Holding'in de Enerji Grup CEO'su olan Ali Karaduman, Güriş olarak hibrit santral için gerekli başvuruları yaptıklarını ve onay beklediklerini de söylüyor.
İki adet rüzgar santralinde hibrit güneş santrali devreye almayı planladıklarını kaydeden Karaduman, bunun için EPDK'ya iki santral için 10'ar MW'lık başvuru yapıldığını ifade ediyor.
Sanko Holding bünyesinde yer alan Sanko Enerji de hibrit santral yatırımını devreye aldı. Altı hidroelektrik, altı rüzgâr santrali ve üç jeo-termal enerji santraliyle yüzde yüz yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik ürettiklerini aktaran Sanko Enerji CEO'su Hakan Yıldırım, toplamda bin MW civarı kurulu gücüce sahip olduklarını söylüyor.
İlk hibrit santrali kısa sürede devreye alacaklarını ifade eden Yıldırım, "Hibrit, ciddi bir mühendislik optimizasyon konusu. 1 Temmuz 2020'de yürürlüğe giren hibrit yönetmeliğiyle birlikte portföyümüzdeki bazı JES ve RES sahalarımızda üretim profilimizi düzenleyecek hibrit GES yatırımlarının fizibilite çalışmalarını tamamladık. Hibritlerden yaklaşık 100 MW'lık bir güneş kurulu gücü kurmayı hedefliyoruz" diye konuşuyor.
Portföyünün tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan Borusan EnBW Enerji ise rüzgâr enerjisi üretiminde Türkiye'nin lider şirketlerinden biri. 2009 yılında Alman EnBW AG ve Borusan'ın stratejik ortaklığı ile kurulan şirket, 841 MW'lık portföye sahip.
Dünya enerji piyasalarını takip ettiklerini ve Türkiye'deki olası pazar gelişmelerini araştırdıklarını söyleyen Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, rüzgâr ve güneş enerji santrallerinin bir arada olduğu hibrit tesislere yönelik fırsatları da değerlendirdiklerini aktarıyor.
Borusan EnBW Enerji olarak 12 santralde üretim yaptıklarını belirten Amasyalı, bir RES tesisinde hibrit yatırımla GES kurmak üzere başvuruda bulunduklarını kaydediyor. Amasyalı; hibrit santrallerin, Türkiye'de birinci YEKDEM dönemi sonrası yavaşlamaya girmesi muhtemel yenilenebilir yatırımları güçlü bir ivmede tutmaya destek olacağını söylüyor.
EPDK'ya yaptıkları başvuru sonrasında yapılacak TEİAŞ ve EİGM değerlendirmeleri ile yatırım yapacakları güç ve yol haritalarının netleşeceğini aktaran Amasyalı, şunları söylüyor: ''8 Mart 2020'de çıkan hibrit yönetmeliğinde açık noktaların yakın zamanda ikincil mevzuatla düzenlenmesini olumlu buluyoruz.
Özellikle güneş enerjisi kurulu gücü geçtiğimiz yıllarda lisanssız projeler ile belli bir büyüklüğe geldikten sonra yatırımlar kısmen hız kesmişti. Gelecekte devreye girecek hibrit santraller, mini YEKA projeleri ve gittikçe gelişen çatı GES uygulamaları ile güneş enerjisindeki gelişimin devam edeceğini öngörüyoruz."
Güçlü mühendislik kadrosuyla sektörde enerji verimliliği, taahhüt ve güneş enerjisi işlerinde tedarik kanallarına yönelik hizmet veren Kontek Enerji de 2021 ve sonrası önceliğini hibrit saha, çatı GES ve YEKA projelerine ayıran şirketlerden biri.
Kontek Enerji CEO'su ve İcra Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, katma değeri yüksek projelerin yanı sıra güneş enerjisini Türkiye'nin dört bir yanına yaymak için bayilik sistemi geliştirdiklerini aktarıyor.
Evcil Solar Enerji Şirketleri Genel Müdürü Mustafa Evcil ise hibrit yatırımın üretime önemli katkısı olacağını ifade ediyor. Rüzgar enerji santralinde bir arıza veya bakım durumunda üretim yoksa veya üretim çok düşük ise güneş panellerinden üretimin hala devam ettiğini belirten Evcil, üretimin sekteye uğramadan devam edeceğini aktarıyor.
Evcil, "Hibrit santraller, RES yatırımlarında boş arazilerin değerlendirmesi ve kapasitenin verimli kullanılması için iyi bir yöntem. Bu kapsamda, Hibrit santrallerde güneş enerji santral kurumu için RES yatırımcıları ile görüşmelerimiz devam ediyor" diyor.
Öncelikle santral sahasını oluşturan alanlar ya da unsurlar arasında teknik gerekler dışında makul mesafeler bırakılması ve üretim tesis sahasının bütünleşik olması zorunluluğu bulunuyor. Bu noktada da yatırımın uygulanabilir olması için YEKDEM'den yararlanılan sürecin uzun olması gerekiyor.
Elektrik üretim tesislerinin birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisine dönüştürülmesi kapsamında, yardımcı kaynağı güneş enerjisi olan birden çok kaynaklı elektrik üretim tesislerinde, her 1 MW yardımcı kaynak gücüne karşılık en az 15 dönüme kadar alan santral sahası gerekiyor. Yatırımın birinci derece tarımsal alana yapılmamasında fayda var.
Birden çok kaynaklı elektrik üretim tesislerinde kurulabilecek yardımcı kaynağın elektriksel gücü 50 MW altındaki tesislerde ana kaynağın gücünü geçemeyecek, 50 MW üstündeki tesislerde ise 50 MW'a ilave edilecek ana kaynağın gücünün yarısını geçemeyecek. Ayrıca yardımcı kaynağın toplam elektriksel gücü en fazla 100 MW olabilecek.
SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
13 Haziran 2021 tarihli sayıdan
Türkiye, yenilenebilir enerjide son yıllarda devreye giren yatırımlarla önemli bir eşiğe geldi. Hatta 2020 yılında ilk defa yenilenebilir enerji kurulu gücü, termik gücün üzerine çıktı. Bu dönemde bazı finans kuruluşları kömür kaynaklı enerji yatırımlarına kredi sağlamayacağını da açıkladı.
Yeşil ekonominin en önemli ayaklarından biri olan yenilenebilir enerjideki yatırım rüzgarını şüphesiz devreye giren hibrit santral kararı daha da büyütecek. Artık su ve rüzgar kaynaklı enerji üreten şirketler, mevcut santral alanına güneşi de ekleyebilecek.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) hibrit santral yatırımlarına yönelik kurul kararının Resmî Gazete'de yayınlanmasıyla, hibrit enerji üretim başvuruları da başladı. Bir süredir hibrit santrale yönelik kararı bekleyen yatırımcılar, artık HES ve RES yatırımlarının bulunduğu noktada güneş enerji paneli de kurabilecek.
Yeni kararla birlikte EPDK'ya 100'ün üzerinde başvuru yapılırken, ilk hibrit enerji adımı ise Bingöl'de atıldı. 35 milyon doların üzerinde yatırım tutarına sahip bu hibrit atakla, Bingöl'de bulunan Aşağı Kaleköy Barajı ve HES'te yardımcı kaynak olarak 75 MW kapasiteli hibrit GES kurulması planlanıyor. İkinci hibrit santral ise Manisa Alaşehir'de kurulacak.
YEKDEM SÜRESİ UZUN OLMALI
Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, YEKDEM süresi yeni olan santrallerin hibrit yatırımlarda belirleyici olduğunu söylüyor. Yenilenebilir enerji üretimine önemli bir katkısı olacağını ve sektörde yüzde 3-4 arasında bir pay alabileceğini belirten Karaduman, YEKDEM süresinin bitimine uzun zaman olmasının yatırımın uygulanabilir olmasını doğrudan etkilediğini belirtiyor.
Karaduman, "Hibrit santrallerin yeşil enerji üretimine çok katkısı olacak. Yatırımı tamamlanan RES veya HES'lere ilave bir yük getirmeden üretimde kapasiteyi artırıyor'' diyor. Böylelikle mevcut tesislerde kurulu gücü maksimum derecede kullanma imkânı sağlandığına işaret eden Karaduman, tek dikkat edilecek konunun hibrit santrallerin tarımsal toprağa ve orman alanlara yapılmaması gerektiğini belirtiyor.
Karaduman, ''Tarım vasfını yitirmiş alanlara bu yapılabilir" diyor. Dernekteki görevinin yanı sıra yenilenebilir enerji piyasasında rüzgar alanında önemli bir ağırlığa sahip olan Güriş Holding'in de Enerji Grup CEO'su olan Ali Karaduman, Güriş olarak hibrit santral için gerekli başvuruları yaptıklarını ve onay beklediklerini de söylüyor.
İki adet rüzgar santralinde hibrit güneş santrali devreye almayı planladıklarını kaydeden Karaduman, bunun için EPDK'ya iki santral için 10'ar MW'lık başvuru yapıldığını ifade ediyor.
HİBRİT YATIRIMI DEVREDE
Sanko Holding bünyesinde yer alan Sanko Enerji de hibrit santral yatırımını devreye aldı. Altı hidroelektrik, altı rüzgâr santrali ve üç jeo-termal enerji santraliyle yüzde yüz yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik ürettiklerini aktaran Sanko Enerji CEO'su Hakan Yıldırım, toplamda bin MW civarı kurulu gücüce sahip olduklarını söylüyor.
İlk hibrit santrali kısa sürede devreye alacaklarını ifade eden Yıldırım, "Hibrit, ciddi bir mühendislik optimizasyon konusu. 1 Temmuz 2020'de yürürlüğe giren hibrit yönetmeliğiyle birlikte portföyümüzdeki bazı JES ve RES sahalarımızda üretim profilimizi düzenleyecek hibrit GES yatırımlarının fizibilite çalışmalarını tamamladık. Hibritlerden yaklaşık 100 MW'lık bir güneş kurulu gücü kurmayı hedefliyoruz" diye konuşuyor.
ONAY İÇİN BAŞVURU YAPTI
Portföyünün tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan Borusan EnBW Enerji ise rüzgâr enerjisi üretiminde Türkiye'nin lider şirketlerinden biri. 2009 yılında Alman EnBW AG ve Borusan'ın stratejik ortaklığı ile kurulan şirket, 841 MW'lık portföye sahip.
Dünya enerji piyasalarını takip ettiklerini ve Türkiye'deki olası pazar gelişmelerini araştırdıklarını söyleyen Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, rüzgâr ve güneş enerji santrallerinin bir arada olduğu hibrit tesislere yönelik fırsatları da değerlendirdiklerini aktarıyor.
Borusan EnBW Enerji olarak 12 santralde üretim yaptıklarını belirten Amasyalı, bir RES tesisinde hibrit yatırımla GES kurmak üzere başvuruda bulunduklarını kaydediyor. Amasyalı; hibrit santrallerin, Türkiye'de birinci YEKDEM dönemi sonrası yavaşlamaya girmesi muhtemel yenilenebilir yatırımları güçlü bir ivmede tutmaya destek olacağını söylüyor.
EPDK'ya yaptıkları başvuru sonrasında yapılacak TEİAŞ ve EİGM değerlendirmeleri ile yatırım yapacakları güç ve yol haritalarının netleşeceğini aktaran Amasyalı, şunları söylüyor: ''8 Mart 2020'de çıkan hibrit yönetmeliğinde açık noktaların yakın zamanda ikincil mevzuatla düzenlenmesini olumlu buluyoruz.
Özellikle güneş enerjisi kurulu gücü geçtiğimiz yıllarda lisanssız projeler ile belli bir büyüklüğe geldikten sonra yatırımlar kısmen hız kesmişti. Gelecekte devreye girecek hibrit santraller, mini YEKA projeleri ve gittikçe gelişen çatı GES uygulamaları ile güneş enerjisindeki gelişimin devam edeceğini öngörüyoruz."
MÜHENDİSLİK DESTEK
Güçlü mühendislik kadrosuyla sektörde enerji verimliliği, taahhüt ve güneş enerjisi işlerinde tedarik kanallarına yönelik hizmet veren Kontek Enerji de 2021 ve sonrası önceliğini hibrit saha, çatı GES ve YEKA projelerine ayıran şirketlerden biri.
Kontek Enerji CEO'su ve İcra Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, katma değeri yüksek projelerin yanı sıra güneş enerjisini Türkiye'nin dört bir yanına yaymak için bayilik sistemi geliştirdiklerini aktarıyor.
Evcil Solar Enerji Şirketleri Genel Müdürü Mustafa Evcil ise hibrit yatırımın üretime önemli katkısı olacağını ifade ediyor. Rüzgar enerji santralinde bir arıza veya bakım durumunda üretim yoksa veya üretim çok düşük ise güneş panellerinden üretimin hala devam ettiğini belirten Evcil, üretimin sekteye uğramadan devam edeceğini aktarıyor.
Evcil, "Hibrit santraller, RES yatırımlarında boş arazilerin değerlendirmesi ve kapasitenin verimli kullanılması için iyi bir yöntem. Bu kapsamda, Hibrit santrallerde güneş enerji santral kurumu için RES yatırımcıları ile görüşmelerimiz devam ediyor" diyor.
HİBRİT SANTRAL YATIRIMINDA ÜÇ KRİTİK ADIM
Öncelikle santral sahasını oluşturan alanlar ya da unsurlar arasında teknik gerekler dışında makul mesafeler bırakılması ve üretim tesis sahasının bütünleşik olması zorunluluğu bulunuyor. Bu noktada da yatırımın uygulanabilir olması için YEKDEM'den yararlanılan sürecin uzun olması gerekiyor.
Elektrik üretim tesislerinin birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisine dönüştürülmesi kapsamında, yardımcı kaynağı güneş enerjisi olan birden çok kaynaklı elektrik üretim tesislerinde, her 1 MW yardımcı kaynak gücüne karşılık en az 15 dönüme kadar alan santral sahası gerekiyor. Yatırımın birinci derece tarımsal alana yapılmamasında fayda var.
Birden çok kaynaklı elektrik üretim tesislerinde kurulabilecek yardımcı kaynağın elektriksel gücü 50 MW altındaki tesislerde ana kaynağın gücünü geçemeyecek, 50 MW üstündeki tesislerde ise 50 MW'a ilave edilecek ana kaynağın gücünün yarısını geçemeyecek. Ayrıca yardımcı kaynağın toplam elektriksel gücü en fazla 100 MW olabilecek.