Kibar Holding, yeni teşvik paketinin ardından 750 milyon dolarlık bir alüminyum tesisi kurmak üzere çalışmaları hızlandırdı. Holding, 2017’de bu yatırım için ilk kazmayı vuracak. Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, yeni teşvik paketiyle birlikte büyük sanayi yatırımı açıklayan ilk gruplardan biri olacaklarını söylüyor.
SİBEL ATİK
[email protected]
Kibar Holding 2017’de cirosunu ise 27 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyor. Kibar Holding 2017 yılına önemli yatırım kararlarıyla giriyor. Teşvik paketinin ardından 750 milyon dolarlık bir alüminyum tesisi kurmak üzere çalışmalarını hızlandıran grup, 2017’de yatırım için ilk kazmayı vurmaya hazırlanıyor.
2016 yılını 25 milyar TL ciro ile kapatmaya hazırlanan ve 2017’de 27 milyar TL ciro hedefleyen Kibar Holding’in CEO’su Tamer Saka, yeni teşvik paketiyle birlikte büyük sanayi yatırımı açıklayan ilk gruplardan biri olacaklarını söylüyor.
Teşvik paketinin maksimum düzeyde kullanılması durumda yatırım geri dönüş sürecinin yarı yarıya düşeceğini anlatan Saka, hayata geçirecekleri alüminyum yatırımının stratejik önemde olduğunu kaydediyor. Grubun yatırım planlarını Ekonomist’e değerlendiren Tamer Saka, sorularımızı şöyle yanıtladı:
2016 sizin için nasıl kapanıyor?
2016 sıkıntılı bir yıldı ama performansımız iyi bir noktada. 2016 yılı bütçelerimize paralel gidiyor. Hatta bir parça hedeflerimizin üzerinde kapanacak. Büyümeniz yüzde 15’in üzerinde olacak. Otomotiv, metal, gıda, enerji, gayrimenkul, ambalaj ve alüminyum gibi farklı sektörlerdeyiz ve kârlılığımız çok iyi. Şimdi 2017 bütçelerimiz üzerinde çalışmalarımız sürüyor.
Bu süreçte kur riskini nasıl yönettiniz? Borçluluk durumu nedir?
Holding olarak borç seviyemiz düşük. Biz uzun zamandır kur riskini etkin yönetiyoruz. Borçlanma politikası uyguluyoruz. Kazandığımız para ile borçları ödemeye çalışıyoruz. Ama baktığınızda TL borç faizi yüksek. Şirketler TL kazansalar bile doların hareketlerinin çok agresif olmayacağını varsayarak dolar borçlandı. Ama bu tip dalgalanmalar olunca, kârı da götürüyor. Biz bunu gördüğümüz için aktif-pasif arasındaki para biriminde denge kuruyoruz. TL borçlanmanın bir maliyeti oluyor ama bu maliyeti karşılayacak bir pozisyonumuz da var.
Bütçede 2017 öngörüsü nedir?
Ben hiçbir zaman önceki yıldan daha kötü bir bütçe yapmadım. Ciromuz geçen yıl 23 milyar TL iken 2016 yılını 25 milyar TL seviyesinde kapatırız diye düşünüyoruz. 2017’de 27 milyar TL civarı olabilir. Biz bütçeye başlarken doları 3,25 TL olarak öngördük fakat 3,50 olarak revize ettik. Yıllık değil de üçer aylık dönemlerle bütçelerimizi detaylı gözden geçireceğiz.
Bu süreçte gündeminizde hangi yatırımlar olacak?
100 milyon dolar cironun altındaki işlerde olmamak üzerine bir strateji kurmuştuk ve bunu uygulamaya devam ediyoruz. Mesela ambalaj işimizde geçen yıl bir yatırım kararı aldık. Şubat ayında bu yatırım bitecek. 200 milyon TL’lik bir yatırım, İzmit Asım Kibar OSB’de hayata geçecek. İlaç, gıda, endüstriyel ambalaj alanında üretimi olacak bir tesis. Bu yatırım şu an 50 milyon Euro olan ambalaj işimizin cirosunu 150 milyon Euro düzeyine çıkaracak. Alüminyumda uzun zamandır planladığımız tesis yatırımı için de ilk adımı atacağız.
Alüminyum sektöründe mevcut tesise ek bir yatırım mı olacak?
Hayır, tamamen yeni bir yatırıma imza atacağız. Son açıklanan teşvik paketinden önce biz teşvik müzakeremizi bitirmiş ve ekipman sağlayıcılarla görüşmelere başlamıştık. Fakat yeni teşvik çıkınca tekrar müzakere etmemiz gerekti. Şimdi mevzuatın tanımlanmasını ve işleyişin netleşmesini bekliyoruz. Bu netleştiği an, büyük ölçekli bir yatırımı konuşmaya hazır olan ilk grup biziz.
Bu yatırımın bütçesi ne olacak?
Her şey netleşirse yatırıma 2017 yılı içinde başlamayı planlıyoruz. Bütçemiz de 750 milyon dolar civarında olacak.
Bu yatırım sizin zaten olduğunuz işe nasıl bir katkı sağlayacak?
Karasu’da sanayi kompleksi yapmayı planladığımız bu tesis, ileri teknoloji yatırımı olacağı için 700 kadar yeni istihdam olacak. Bu stratejik bir yatırım. Ülke olarak 2023 hedefimizde kendi uçağımızı, gemimizi ve savunma sanayimizi üretmek var. Alüminyum bu ürünlerin en temel hammaddesi. Daha mukavemetli ama daha kolay şekil alacak alüminyum olacak. Bu yatırım hem ithalatı kesecek, hem de ihracat yapacak. Yıllık yaklaşık 400 milyon dolarlık bir ithalatı keseceğini düşünüyoruz.
Grubun belki de en büyük yatırım alanı olan otomotivde bir yatırım beklemeli miyiz?
Otomotiv sektörünün kendi dinamikleri nedeniyle orada hep bir yatırım olacaktır. ‘Sanayicinin kazandığı para emanettir’ derler. ‘Kazandım, tamam artık’ diyemeyiz. Geri de kalmamak için teknolojinize, yeni modellere yatırım yapmanız gerekiyor. Ortağımızla belli konuları konuşuyoruz ama netleşmeden bir şey demek olmaz. Otomotivde mevcut kapasitemiz limite gelmiş durumda ve saatte 40 otomotiv üretiliyor. 250 bin araç seviyesindeyiz. Yeni model yatırımı ciddi bir yatırım olur. Fakat Türkiye’de SUV üretimi istiyoruz, onlara da ilettik. Onlar da sıcak bakıyorlar.
Yatırım konusunda ikna olmak için neyi bekliyorlar?
Yeni teşvik programı için hükümetimize teşekkür ediyoruz. Uzun zamandır sanayicilerin beklediği bir teşvikti. Düzenleme yapılıyor ama uygulamayı da görmek lazım. Önemli bir zemin oluşturuldu.
Tüm bu fırsatların yatırımlarda maliyet tasarrufu ne olur?
Biz bir hesap yaptık. Yeni teşvik sistemindeki her avantajı maksimum düzeyde kullansanız neredeyse projenin geri dönüş sürecini yarı yarıya düşürmüş oluyorsunuz. Normal şartlarda 6-7 yıl geri dönüş süresi olması gereken bir sanayi yatırımının süresi 10-12 yıla uzadı. Şimdi bu teşvikle yarı yarıya düşmüş oluyor. Bu da önemli bir fırsat.
Holding geçen yıl geri dönüşüm sektörüne de girdi. Orada nasıl bir vizyonla ilerliyorsunuz?
Amerikalı ortağımızla geri dönüşüm işine girdik. Şirketi kurduk ve ekibimiz çalışıyor. 2017 ortalarına kadar bu işte hangi alanda çalışacağız, yönümüz ne olacak, karar vereceğiz. Cirosu 100 milyon doların altında kalmayan bir iş olsun diye ince bir çalışma yapıyoruz. Orada önemli işler olacak.
Peki bu dönemde gireceğiniz yeni bir iş olacak mı?
Fırsat çok. Hatta bazen heyecanlandığımızda Asım Bey, ‘Sakin olun, iş bitmez. Her dönemin fırsatı başkadır’ diyor. 2017’yi ben bu konuyla ilgili temel yıl olarak ilan ettim. Mevcut işlerimizle ilgili bir düşünce değişimine gidiyoruz. Katma değeri yükseltecek, AR-GE’ye önem verecek, yaptığımız işlerde farklı hikâye yaratacak bir noktaya gitmek istiyoruz. Katma değeri yükselterek derinleşmek istiyoruz.
SİBEL ATİK
[email protected]
Kibar Holding 2017’de cirosunu ise 27 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyor. Kibar Holding 2017 yılına önemli yatırım kararlarıyla giriyor. Teşvik paketinin ardından 750 milyon dolarlık bir alüminyum tesisi kurmak üzere çalışmalarını hızlandıran grup, 2017’de yatırım için ilk kazmayı vurmaya hazırlanıyor.
2016 yılını 25 milyar TL ciro ile kapatmaya hazırlanan ve 2017’de 27 milyar TL ciro hedefleyen Kibar Holding’in CEO’su Tamer Saka, yeni teşvik paketiyle birlikte büyük sanayi yatırımı açıklayan ilk gruplardan biri olacaklarını söylüyor.
Teşvik paketinin maksimum düzeyde kullanılması durumda yatırım geri dönüş sürecinin yarı yarıya düşeceğini anlatan Saka, hayata geçirecekleri alüminyum yatırımının stratejik önemde olduğunu kaydediyor. Grubun yatırım planlarını Ekonomist’e değerlendiren Tamer Saka, sorularımızı şöyle yanıtladı:
2016 sizin için nasıl kapanıyor?
2016 sıkıntılı bir yıldı ama performansımız iyi bir noktada. 2016 yılı bütçelerimize paralel gidiyor. Hatta bir parça hedeflerimizin üzerinde kapanacak. Büyümeniz yüzde 15’in üzerinde olacak. Otomotiv, metal, gıda, enerji, gayrimenkul, ambalaj ve alüminyum gibi farklı sektörlerdeyiz ve kârlılığımız çok iyi. Şimdi 2017 bütçelerimiz üzerinde çalışmalarımız sürüyor.
Bu süreçte kur riskini nasıl yönettiniz? Borçluluk durumu nedir?
Holding olarak borç seviyemiz düşük. Biz uzun zamandır kur riskini etkin yönetiyoruz. Borçlanma politikası uyguluyoruz. Kazandığımız para ile borçları ödemeye çalışıyoruz. Ama baktığınızda TL borç faizi yüksek. Şirketler TL kazansalar bile doların hareketlerinin çok agresif olmayacağını varsayarak dolar borçlandı. Ama bu tip dalgalanmalar olunca, kârı da götürüyor. Biz bunu gördüğümüz için aktif-pasif arasındaki para biriminde denge kuruyoruz. TL borçlanmanın bir maliyeti oluyor ama bu maliyeti karşılayacak bir pozisyonumuz da var.
Bütçede 2017 öngörüsü nedir?
Ben hiçbir zaman önceki yıldan daha kötü bir bütçe yapmadım. Ciromuz geçen yıl 23 milyar TL iken 2016 yılını 25 milyar TL seviyesinde kapatırız diye düşünüyoruz. 2017’de 27 milyar TL civarı olabilir. Biz bütçeye başlarken doları 3,25 TL olarak öngördük fakat 3,50 olarak revize ettik. Yıllık değil de üçer aylık dönemlerle bütçelerimizi detaylı gözden geçireceğiz.
Bu süreçte gündeminizde hangi yatırımlar olacak?
100 milyon dolar cironun altındaki işlerde olmamak üzerine bir strateji kurmuştuk ve bunu uygulamaya devam ediyoruz. Mesela ambalaj işimizde geçen yıl bir yatırım kararı aldık. Şubat ayında bu yatırım bitecek. 200 milyon TL’lik bir yatırım, İzmit Asım Kibar OSB’de hayata geçecek. İlaç, gıda, endüstriyel ambalaj alanında üretimi olacak bir tesis. Bu yatırım şu an 50 milyon Euro olan ambalaj işimizin cirosunu 150 milyon Euro düzeyine çıkaracak. Alüminyumda uzun zamandır planladığımız tesis yatırımı için de ilk adımı atacağız.
Alüminyum sektöründe mevcut tesise ek bir yatırım mı olacak?
Hayır, tamamen yeni bir yatırıma imza atacağız. Son açıklanan teşvik paketinden önce biz teşvik müzakeremizi bitirmiş ve ekipman sağlayıcılarla görüşmelere başlamıştık. Fakat yeni teşvik çıkınca tekrar müzakere etmemiz gerekti. Şimdi mevzuatın tanımlanmasını ve işleyişin netleşmesini bekliyoruz. Bu netleştiği an, büyük ölçekli bir yatırımı konuşmaya hazır olan ilk grup biziz.
Bu yatırımın bütçesi ne olacak?
Her şey netleşirse yatırıma 2017 yılı içinde başlamayı planlıyoruz. Bütçemiz de 750 milyon dolar civarında olacak.
Bu yatırım sizin zaten olduğunuz işe nasıl bir katkı sağlayacak?
Karasu’da sanayi kompleksi yapmayı planladığımız bu tesis, ileri teknoloji yatırımı olacağı için 700 kadar yeni istihdam olacak. Bu stratejik bir yatırım. Ülke olarak 2023 hedefimizde kendi uçağımızı, gemimizi ve savunma sanayimizi üretmek var. Alüminyum bu ürünlerin en temel hammaddesi. Daha mukavemetli ama daha kolay şekil alacak alüminyum olacak. Bu yatırım hem ithalatı kesecek, hem de ihracat yapacak. Yıllık yaklaşık 400 milyon dolarlık bir ithalatı keseceğini düşünüyoruz.
Grubun belki de en büyük yatırım alanı olan otomotivde bir yatırım beklemeli miyiz?
Otomotiv sektörünün kendi dinamikleri nedeniyle orada hep bir yatırım olacaktır. ‘Sanayicinin kazandığı para emanettir’ derler. ‘Kazandım, tamam artık’ diyemeyiz. Geri de kalmamak için teknolojinize, yeni modellere yatırım yapmanız gerekiyor. Ortağımızla belli konuları konuşuyoruz ama netleşmeden bir şey demek olmaz. Otomotivde mevcut kapasitemiz limite gelmiş durumda ve saatte 40 otomotiv üretiliyor. 250 bin araç seviyesindeyiz. Yeni model yatırımı ciddi bir yatırım olur. Fakat Türkiye’de SUV üretimi istiyoruz, onlara da ilettik. Onlar da sıcak bakıyorlar.
Yatırım konusunda ikna olmak için neyi bekliyorlar?
Yeni teşvik programı için hükümetimize teşekkür ediyoruz. Uzun zamandır sanayicilerin beklediği bir teşvikti. Düzenleme yapılıyor ama uygulamayı da görmek lazım. Önemli bir zemin oluşturuldu.
Tüm bu fırsatların yatırımlarda maliyet tasarrufu ne olur?
Biz bir hesap yaptık. Yeni teşvik sistemindeki her avantajı maksimum düzeyde kullansanız neredeyse projenin geri dönüş sürecini yarı yarıya düşürmüş oluyorsunuz. Normal şartlarda 6-7 yıl geri dönüş süresi olması gereken bir sanayi yatırımının süresi 10-12 yıla uzadı. Şimdi bu teşvikle yarı yarıya düşmüş oluyor. Bu da önemli bir fırsat.
Holding geçen yıl geri dönüşüm sektörüne de girdi. Orada nasıl bir vizyonla ilerliyorsunuz?
Amerikalı ortağımızla geri dönüşüm işine girdik. Şirketi kurduk ve ekibimiz çalışıyor. 2017 ortalarına kadar bu işte hangi alanda çalışacağız, yönümüz ne olacak, karar vereceğiz. Cirosu 100 milyon doların altında kalmayan bir iş olsun diye ince bir çalışma yapıyoruz. Orada önemli işler olacak.
Peki bu dönemde gireceğiniz yeni bir iş olacak mı?
Fırsat çok. Hatta bazen heyecanlandığımızda Asım Bey, ‘Sakin olun, iş bitmez. Her dönemin fırsatı başkadır’ diyor. 2017’yi ben bu konuyla ilgili temel yıl olarak ilan ettim. Mevcut işlerimizle ilgili bir düşünce değişimine gidiyoruz. Katma değeri yükseltecek, AR-GE’ye önem verecek, yaptığımız işlerde farklı hikâye yaratacak bir noktaya gitmek istiyoruz. Katma değeri yükselterek derinleşmek istiyoruz.