DOLAR
34,52
0,16%
DOLAR
EURO
36,48
0,34%
EURO
GRAM ALTIN
2964,09
0,98%
GRAM ALTIN
BIST 100
9120,34
0,98%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

“Yatırım yapma iştahımız yüksek”

Mediterra Capital, 165 milyon Euro büyüklüğü ile üçüncü fonunu hayata geçiriyor.

07 Ağustos 2024 | 11:07
“Yatırım yapma iştahımız yüksek”

Ekonomi politikalarında istikrar ile çıkış için cazip bir ortam oluşmaya başladığını düşünen şirket ortakları Ahmet Faralyalı ve Murat Erkurt, “Yeni fon ile birlikte yatırım yapma iştahımız da yüksek” diyor.

21 Temmuz - 3 Ağustos 2024 tarihli sayıdan

Ahmet Faralyalı ve Murat Erkurt tarafından 2010’da kurulan Mediterra Capital, bugüne kadar iki fon hayata geçirdi. Üçüncü fon da kuruluş sürecinde. İlk iki fonda 165 milyon Euro büyüklükle sekizer şirkete yatırım yapıldı.

Yatırım yapılan şirketlerin aldığı şirketlerle birlikte bu sayı 20’ye ulaştı ve her iki fonda da yatırım büyüklüğü 200 milyon Euro’yu geçti.

Hayata geçmekte olan üçüncü fonda da 165 milyon Euro bir fon büyüklüğüyle sekiz şirkete yatırım yapılması hedefleniyor.

Mediterra Kurucu Orağı Ahmet Faralyalı ve Murat Erkurt ile şirketin yeni dönem ajandasını ve Türkiye yatırım ortamını konuştuk.

Mediterra Capital, kurulduğu 2010 yılından bu yana nasıl bir performans sergiledi? Kaç şirkete yatırım yapıldı, kaç şirketin satışı gerçekleşti?
Murat Erkurt: 2012 yılında ve 2017-2018 döneminde 165 milyon Euro’luk iki fon oluşturduk. Her fonda sekiz + sekiz 16 şirkete yatırım yaptık. İlave şirket alımları ile birlikte 20 şirkete ulaştık. Böylece yatırım tutarları 200 milyon Euro’yu geçti. İlk fonda Tavuk Dünyası hariç yedi şirkette exit (çıkış) yaptık. Tavuk Dünyası’nı halka arz etme niyetindeydik, süreç uzadı. Şimdi satış şeklinde çıkış sürecimiz var. Yani ilk fonu, ekip, büyüttük, hasadı da büyük ölçüde gerçekleştirdik. İkinci fonda; ekip, büyütme sürecini tamamladık, şimdi hasat zamanı. Üçüncü fonun startını Kasım 2023’te verdik. İlk fazda 121 milyon Euro topladık. İkinci fazla birlikte 165 milyon Euro’yu geçeriz.

Bu yıl ajandanızda öncelikli işleriniz neler olacak?
Erkurt: 2024’te iki kritik işimiz var. İlki birinci fondaki Tavuk Dünyası’ndan çıkış işlemi. Yine ikinci fondaki şirketlerin bazılarından çıkış işlemi. İkincisi ise üçüncü fonumuzu oluşturmak ve yatırım süreçlerine geçmek. FMO, EBRD, IFC, Türkiye’den Teknoloji Geliştirme Vakfı ana yatırımcılarımız oldular. İstanbul Portföy ile bir GSYF kurduk. Bu fon üzerinden yerli yatırımcılar da yatırım yapıyor.

Bu yıl hangi şirketlerden çıkış planlıyorsunuz?
Ahmet Faralyalı: İlk fondan 2015 yılında yatırım yaptığımız Tavuk Dünyası’nın süreci devam ediyor. İkinci fonda yatırım yaptığımız sekiz şirketten Yazara’nın satışını ocak ayında ABD sermayeli bir şirkete gerçekleştirdik. 2018 yılı başında yatırım yaptığımız GlassHouse şirketini Körfez sermayeli Emirates Telecommunications Group Company (e&) şirketine 60 milyon dolara sattık. İkinci fondan üçüncü bir çıkış işlemi için nihai anlaşmayı da imzalamak üzereyiz.

Exit yapmanın yanında oluşturduğunuz üçüncü fonla birlikte yatırım süreçleriniz de olacak. Bu konuda ne gibi çalışmalarınız olacak?
Faralyalı: Ekonomi politikalarının devamıyla birlikte çok cazip bir yatırım döneminin olduğunu düşünüyoruz. Yatırımlar için yüksek bir iştahımız var. Teknoloji, tüketici alanları yine odağımızda. Yine katma değerli ihracat yapacak şirketlerle ilgileniyoruz. Kontrolmatik’in iştiraki olan Pomega ile görüşmelere başladık.
Erkurt: Teknoloji, tüketici ve ihracat üçgeninde yatırımlarımız oldu. Bunun yanında temalarımız da var. Bunlardan ikisi bizim için çok önemli. KOBİ’lerin e-dönüşümü ve sürdürülebilir enerji dönüşümü. Şu anda enerji tarafında Pomega ismi zaten açıklandı. KOBİ’lerin dijital dönüşümü işiyle uğraşan bir şirketle de görüşmelerimiz başladı. Şirketlere 10 ile 50 milyon Euro arasında yatırım yapıyoruz. Bu fonda da benzer şekilde yatırımlarım büyüklüklerimiz olacak.

Türkiye’de büyük holdinglerin özellikle ailelerin genç kuşak temsilcilerinin yeni girişimlere olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Faralyalı: Yeni jenerasyonun risk sermayesi tarafına giriyor olması gayet güzel. Türkiye için önemli bir kazanım. Sadece işini çok çok iyi yapanlar iyi para kazanır, birçok yatırım da yüksek risk nedeniyle işin doğası gereği batar. Ancak burada önemli bir bilgi birikimi ve kazanım olur. Bizim açımızdan buralardan çıkacak şirketlerin büyümesi, gelişmesi, yatırım fırsatı oluşturur.

Türkiye’de büyük montanlı yabancı işlemlerinde tekrar bir artış eğilimi olur mu?
Faralyalı: YKB tarafında açıklamalar oldu ancak işlem gerçekleşmedi. Demek ki büyük değerlere sahip firmalara ilgi var. Sadece çarpanlar olması gereken noktalara gelmemiş gibi.

Aile şirketleri ile ortaklık süreçlerinde farklılıklar var mı? Şirketlerle ortaklık sürecinde en zorlandığınız işler neler oluyor?
Erkurt: Birinci kuşağın yönettiği şirketlerde genelde eşit söz hakkı şeklinde ortak oluyoruz. İkinci kuşağın yönetimindeki şirketlerde ise Söke Un örneğinde olduğu gibi şirketin tamamını satın alıyoruz.

Faralyalı: Girmeden önce de girdikten sonra da sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Girmeden önce şirket sahibinin zannettiği kârlılık ve şirket büyüklüklerinin olmadığını, sağlık derecesinin düşük olduğunu görüyoruz. Üç konuda anlaşmazsak, ortaklık yapmıyoruz. Fiyat, en az eşit yönetim ve beraber exit konusunda anlaşmamız gerekiyor.

İncelediğiniz, analiz ettiğiniz şirketlerden yüzde kaçı ile ortaklık yaptınız? Elinizde sanırım ciddi bir portföy oluştu.
Erkurt: 100 fikirden 10 tanesini detaylı analiz ederiz, bir tanesine de yatırım yaparız, şeklinde bir stratejimiz var. Sistemimize bin 800 fikir girdi. 30’a yakınına yatırım yapma noktasına geldik. 16 tanesine de ilk iki fonumuzda yatırım yaptık.

Exit ve değerlemeler ne olacak?

Ahmet Faralyalı ve Murat Erkurt, çıkış ve değerlemeler ile ilgili şu yorumları yaptı:
EXIT’TE ZORLUKLAR VAR: Gelişmiş piyasalar yüksek performans sergilediğinde, gelişmekte olan ülkeler geride kalıyor. Türkiye’de TL’nin de volatil olmasıyla, yabancıların bunu yönetmesi zorlaşıyor. Son iki yıldır, genel ve yerel seçimler de eklenince, Türkiye’ye yabancı yatırımcı ilgisi zayıfladı. Son yerel seçimlerin ardından, yabancı ilgisinin ufak da olsa artma eğilimine girdiğini görüyoruz. En iyi şirketleri alma stratejisiyle geliyorlar. Burada da bizim avantajımız öne çıkıyor. Çünkü yatırım yaptığımız şirketler sektöründe önde gelen firmalar. Bu nedenle Mediterra olarak hedeflediğimiz exit’leri yapabiliyoruz. İnşallah bu durum genel piyasalara da yayılır.
TÜRKIYE’DE DEĞERLEMELER ISKONTOLU: Gelişmekte olan piyasalara ve Türkiye’ye ilginin az olması, doğal olarak değerlemelerin de düşmesine neden oldu. Türkiye’de gelişmiş piyasaların benzer şirketlerinin satış çarpanlarına göre, hala yüzde 30’a varan oranda iskonto görüyoruz. Türkiye’de seçim belirsizliklerinin ortadan kalkması ve öngörülebilir ekonomi politikaları ile bir fırsat penceresi açıldı. Bundan iki-üç yıl önce exit’ler daha zor olabilirdi. Ancak şimdi daha uygun ortamlar oluşmaya başladı. Politikalar bu şekilde devam eder ve ekonomik görünümde iyileşmeler artarsa, stratejik yatırımcıların ülkede daha fazla yatırım yapacağı kanaatindeyiz.

“Bugüne kadar yaptığımız işlemlerde ortalama 2,5-3 kat getiri sağladık. Biz bizden kaynaklanmayan ülke risklerine karşı hazırlıklı olmak zorundayız. Bu nedenle gelişmiş piyasalara göre getirimiz bir miktar düşük olabiliyor.”

0


  • ALTIN GRAM - TL 2964,09 0,98%
  • ALTIN ONS 2670,49 0,81%
  • BIST 100 9120,34 0,98%
  • DOLAR/JAPON YENI 154,303 -0,755%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,39616 -0,13447%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 100,56 0,2592%
  • DOLAR/TURK LIRASI 34,5225 0,164%
  • EURO/DOLAR 1,0535 -0,0346%
  • EURO/TURK LIRASI 36,4818 0,3366%
  • STERLIN/DOLAR 1,26364 -0,07986%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL