BIST 2017’de yurtiçinde siyasi gelişmelere ve jeopolitik risklere, yurtdışında FED’in faiz artırımlarına, Trump’ın politikalarına ve Avrupa’daki seçimlere dikkat kesilecek. Uzmanlar, BlST’in değerlemesini uygun bulsalar da yatırımcılara ‘temkinli ve seçici olun’ uyarısını yapıyor.
CEREN ORAL
[email protected]
Hisse portföyünde bankaların yanı sıra döviz açık pozisyonu bulunmayan, nakit akışı ve ihracatı yüksek şirketler öneriliyor. Borsa İstanbul (BIST), zor bir yılı geride bırakıyor. Birçok yurtiçi ve global gelişmenin arka arkaya yaşandığı, öngörülemeyen risk unsurlarıyla dolu ve piyasalarda hareketliliğin fazlaca görüldüğü 2016’da, borsada birçok dalgalanma yaşadı.
Grafikleri görmek için görsellere tıklayın.
2015’i 71.727 seviyesinde bitiren BİST-100 Endeksi, 2016’ya 70.518’den başladı. 18 Nisan’da en yüksek zirvesi olan 86.344’ü gördükten sonra düşüş eğilimine girdi. 15 Temmuz darbe girişiminden önce 82.825’e kadar yükselse de yaşanan gelişmelerin etkisiyle bir daha
80.000 seviyesine ulaşamadı. Uzun süre 70.000-75.000’lerde hareket ettikten sonra 75.000-80.000 bandına oturdu. BİST-100 Endeksi her ne kadar yıl içinde 20 bin puana yakın bantta dalgalanma gösterse de yılı son verilere göre, yüzde 8’e yakın prim oranıyla tamamlıyor.
TEMKİNLİ OLUN
Peki 2017’de piyasaları neler bekliyor? Yurtiçi ve yurtdışı piyasalar açısından 2017 ajandası yoğun bir görünüm sergiliyor. Yurtiçinde en önemli gündem maddesi, Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının devam etmesi olarak öne çıkıyor.
OHAL’in finansal piyasalar üzerinde baskı oluşturduğunu söyleyen İkon Menkul Değerler Genel Müdürü Engin Kuru, 2017’deki başkanlık referandumunu da BİST için risk olarak görüyor.
Uluslararası piyasalarda 2017’de gündem oluşturacak konuları, Avrupa’daki seçimler, ABD Başkanı Trump’ın ve FED’in izleyeceği politikalar olarak sıralayan Kuru, iç ve dış piyasalardaki belirsizliklerin BİST’in yukarı yönlü hareket etmesini olumsuz etkileyeceği kanaatinde. Bu nedenle, borsanın 2017 ilk çeyrekte 75.000-80.000 bandında hareket etmesini bekliyor ve ‘temkinli olun’ önerisinde bulunuyor.
Global Menkul Değerler Genel Müdürü Gökhan Özer de ilk çeyreğin 2017’nin en zor dönemi olmasını bekliyor. “Trump göreve 22 Ocak’ta gelecek. FED’in 16 Mart’taki toplantısında faiz artırımı konusunda net mesajlar verme olasılığı yüksek” diyen Özer, bu iki etkenin ilk çeyrekte güçlü dolar anlamına geldiğini söylüyor.
Türkiye’nin üçüncü çeyrekte yüzde 1,8 daralma yaşadığını, son çeyrek boyunca tüketici güveninin gerileme gösterdiğini ve ekonomide toparlanma sinyali olmadığını hatırlatan Özer, yurtdışında yükselen dolara TCMB’nin faiz artırımıyla cevap vermesinin zor olduğu görüşünü paylaşıyor.
Bu noktada Fitch’in 27 Ocak’taki not değerlendirmesi de önem taşıyor. Gökhan Özer, büyümeye bakarak beklemede kalan Fitch’in 27 Ocak’ta ‘yatırım yapılabilir’ ülke notunu indirebileceğini söylüyor. Özer, OHAL’in uzatılması ve referanduma gidecek başkanlık oylamasının TBMM’de ocak ayında gerçekleşmesi olasılıkları ile mevcut jeopolitik riskleri de göz önünde bulundurarak BİST’te ilk çeyrekte 65.000-75.000 bandını öngörüyor.
DEĞERLEME UYGUN MU?
2017tahminleri böyle şekillenirken, borsanın değerleme olarakuygun seviyelerde olup olmadığı da merak ediliyor. BİST 100 Endeksi’nin ve TL’nin eylülden bu yana diğer gelişen ülke borsalarına ve para birimlerine kıyasla negatif ayrıştığı görülüyor.
BİST’in 9,4x F/K seviyesinde bulunduğunu ve bu oranın geçmiş yıllara göre pahalı olmadığını belirten İntegral Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, dolar bazındaki değerlemeye dikkat çekiyor. BİST’in dolar bazında 2009’dan bu yana en düşük seviyede olduğunu söyleyen Turşucu’ya göre, dolar/TL’nin ve BİST’in döviz karşısında geldiği seviyeler yabancı fonlar için cazip seviyede bulunuyor.
HSBC Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Tolga Koyuncu da, BİST’in dolar bazında düşük seyrinin uzun vadeli düşünen yatırımcılar tarafından fırsat olarak değerlendirebileceği önerisinde bulunuyor.
Koyuncu, önerisini, “Makro ekonomik gelişmelere bağlı olarak faizlerde ve farklı varlık sınıflarında oluşacak fiyatlamalar risk getiri dengesi kuracak. Global anlamda güçlü dolar ve faizlerde yükseliş beklenen ortamda likit enstrümanlarda kalınmalı” diyerek devam ettiriyor.
KURDA BELİRLEYİCİ FED
Dolar/TL kuru, 2016’nın başından bu yana yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti. 2017’de bu kaybın sürüp sürmeyeceği konusu da gündemdeki yerini koruyor. Genel kanı, FED’den 2017’de gelmesi muhtemel iki ya da üç faiz artırımının küresel ölçekte fiyatlanmış olmasının TL açısından yapıcı olduğu yönünde.
Uzmanlar, dalgalanmalar görülse de, 2017 genelinde kurda yatay seyir bekliyor. Ancak FED’in daha seri faiz artırıma gideceği beklentisi güçlenirse ABD tahvil faizlerinde yükseliş görülebileceği, buna yurtiçindeki siyasi risk algısı da eklendiğinde kurda dalgalanmalar yaşanabileceği uyarısında da bulunuluyor.
“2017’de dolar kurunun yeni zirveler yapmaması borsa için olumlu algılanabilir” diye konuşan Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, borsa-da şirket ve bankaların göreceli ucuz olması dışında net strateji telaffuz etmenin doğru olmadığını ifade ediyor. Gerz, korumalı ve kurala dayalı hareket eden fonları, 2017’ye girerken iyi bir seçenek olarak ön plana çıkartıyor.
BANKACILIK DESTEKLEYECEK
Borsa ve dolar kuru tarafında görünüm böyleyken, yatırımcılar için yeni yılda portföylerin nasıl şekilleneceğini de önem taşıyor. 75.000-75.500 aralığının yükseliş hareketinin devamında ‘alım’ fırsatı yaratabileceğini söyleyen AHL Forex Araştırma Müdürü Tonguç Erbaş, 2017’de yabancı alışlarının süreceğini ve risk alma iştahının artacağını öngörüyor. “BİST’te yükseliş bankacılık sektörü öncülüğünde gerçekleşecek” diyen Erbaş, 2017’de portföylerde yüzde 30-35 oranında hisse taşınabileceğini kaydediyor.
“Yüksek risk iştahı olabileceğinden yüzde 50 hisse oranını makul görüyorum” diyen Integral Menkul’den Tuncay Turşucu ise yüzde 30 tahvil bono ve yüzde 20 altını işaret ediyor.
Turşucu, “Kurdaki yüksek seyirle, otomotiv ve beyaz eşya gibi ihracatçı sektörler ön plana çıkacak. Emtia fiyatlarındaki yükselişlerle çelik şirketleri dikkat çekebilir. Petrol fiyatlarının yükselişi petrol şirketlerinde kâr marjlarının artmasını sağlayabilir” diye konuşuyor.
HİSSE ÖNERİLERİ
Portföylerde hissenin taşıdığı ağırlık yüksek olduğundan hisse seçimi de kritik eşik olarak karşımıza çıkıyor. Yatırım Finansman’ın model portföyünde Garanti ve Yapı Kredi Bankası, BİM, Çimsa, Erdemir, Sabancı Holding, Tofaş ve Türk Traktör yer alıyor.
İş Yatırım’ın ‘En Çok Önerilen Hisseler’ listesinde ise Akbank, Alkim Kimya, Çimsa, Emlak Konut GYO, Enka İnşaat, Garanti Bankası, İndeks Bilgisayar, Klimasan Klima, Soda Sanayi, TAV Havalimanları, Tofaş Oto ve Tüp-raş bulunuyor.
Bu noktada İş Yatırım, reel sektör şirketlerinin döviz açık pozisyonlarının 2009’daki 70,2 milyar dolardan 213 milyar dolara yükseldiğine dikkat çekiyor. Kurum, “Bu borcun büyük kısmı bankacılık sektörü tarafından finanse edildiğinden, artan kur riski bankaların kredi kalitesini düşürüyor” vurgusunu da yapıyor.
CEREN ORAL
[email protected]
Hisse portföyünde bankaların yanı sıra döviz açık pozisyonu bulunmayan, nakit akışı ve ihracatı yüksek şirketler öneriliyor. Borsa İstanbul (BIST), zor bir yılı geride bırakıyor. Birçok yurtiçi ve global gelişmenin arka arkaya yaşandığı, öngörülemeyen risk unsurlarıyla dolu ve piyasalarda hareketliliğin fazlaca görüldüğü 2016’da, borsada birçok dalgalanma yaşadı.
Grafikleri görmek için görsellere tıklayın.
80.000 seviyesine ulaşamadı. Uzun süre 70.000-75.000’lerde hareket ettikten sonra 75.000-80.000 bandına oturdu. BİST-100 Endeksi her ne kadar yıl içinde 20 bin puana yakın bantta dalgalanma gösterse de yılı son verilere göre, yüzde 8’e yakın prim oranıyla tamamlıyor.
TEMKİNLİ OLUN
Peki 2017’de piyasaları neler bekliyor? Yurtiçi ve yurtdışı piyasalar açısından 2017 ajandası yoğun bir görünüm sergiliyor. Yurtiçinde en önemli gündem maddesi, Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının devam etmesi olarak öne çıkıyor.
OHAL’in finansal piyasalar üzerinde baskı oluşturduğunu söyleyen İkon Menkul Değerler Genel Müdürü Engin Kuru, 2017’deki başkanlık referandumunu da BİST için risk olarak görüyor.
Uluslararası piyasalarda 2017’de gündem oluşturacak konuları, Avrupa’daki seçimler, ABD Başkanı Trump’ın ve FED’in izleyeceği politikalar olarak sıralayan Kuru, iç ve dış piyasalardaki belirsizliklerin BİST’in yukarı yönlü hareket etmesini olumsuz etkileyeceği kanaatinde. Bu nedenle, borsanın 2017 ilk çeyrekte 75.000-80.000 bandında hareket etmesini bekliyor ve ‘temkinli olun’ önerisinde bulunuyor.
Global Menkul Değerler Genel Müdürü Gökhan Özer de ilk çeyreğin 2017’nin en zor dönemi olmasını bekliyor. “Trump göreve 22 Ocak’ta gelecek. FED’in 16 Mart’taki toplantısında faiz artırımı konusunda net mesajlar verme olasılığı yüksek” diyen Özer, bu iki etkenin ilk çeyrekte güçlü dolar anlamına geldiğini söylüyor.
Türkiye’nin üçüncü çeyrekte yüzde 1,8 daralma yaşadığını, son çeyrek boyunca tüketici güveninin gerileme gösterdiğini ve ekonomide toparlanma sinyali olmadığını hatırlatan Özer, yurtdışında yükselen dolara TCMB’nin faiz artırımıyla cevap vermesinin zor olduğu görüşünü paylaşıyor.
Bu noktada Fitch’in 27 Ocak’taki not değerlendirmesi de önem taşıyor. Gökhan Özer, büyümeye bakarak beklemede kalan Fitch’in 27 Ocak’ta ‘yatırım yapılabilir’ ülke notunu indirebileceğini söylüyor. Özer, OHAL’in uzatılması ve referanduma gidecek başkanlık oylamasının TBMM’de ocak ayında gerçekleşmesi olasılıkları ile mevcut jeopolitik riskleri de göz önünde bulundurarak BİST’te ilk çeyrekte 65.000-75.000 bandını öngörüyor.
DEĞERLEME UYGUN MU?
2017tahminleri böyle şekillenirken, borsanın değerleme olarakuygun seviyelerde olup olmadığı da merak ediliyor. BİST 100 Endeksi’nin ve TL’nin eylülden bu yana diğer gelişen ülke borsalarına ve para birimlerine kıyasla negatif ayrıştığı görülüyor.
BİST’in 9,4x F/K seviyesinde bulunduğunu ve bu oranın geçmiş yıllara göre pahalı olmadığını belirten İntegral Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, dolar bazındaki değerlemeye dikkat çekiyor. BİST’in dolar bazında 2009’dan bu yana en düşük seviyede olduğunu söyleyen Turşucu’ya göre, dolar/TL’nin ve BİST’in döviz karşısında geldiği seviyeler yabancı fonlar için cazip seviyede bulunuyor.
HSBC Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Tolga Koyuncu da, BİST’in dolar bazında düşük seyrinin uzun vadeli düşünen yatırımcılar tarafından fırsat olarak değerlendirebileceği önerisinde bulunuyor.
Koyuncu, önerisini, “Makro ekonomik gelişmelere bağlı olarak faizlerde ve farklı varlık sınıflarında oluşacak fiyatlamalar risk getiri dengesi kuracak. Global anlamda güçlü dolar ve faizlerde yükseliş beklenen ortamda likit enstrümanlarda kalınmalı” diyerek devam ettiriyor.
KURDA BELİRLEYİCİ FED
Dolar/TL kuru, 2016’nın başından bu yana yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti. 2017’de bu kaybın sürüp sürmeyeceği konusu da gündemdeki yerini koruyor. Genel kanı, FED’den 2017’de gelmesi muhtemel iki ya da üç faiz artırımının küresel ölçekte fiyatlanmış olmasının TL açısından yapıcı olduğu yönünde.
Uzmanlar, dalgalanmalar görülse de, 2017 genelinde kurda yatay seyir bekliyor. Ancak FED’in daha seri faiz artırıma gideceği beklentisi güçlenirse ABD tahvil faizlerinde yükseliş görülebileceği, buna yurtiçindeki siyasi risk algısı da eklendiğinde kurda dalgalanmalar yaşanabileceği uyarısında da bulunuluyor.
“2017’de dolar kurunun yeni zirveler yapmaması borsa için olumlu algılanabilir” diye konuşan Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, borsa-da şirket ve bankaların göreceli ucuz olması dışında net strateji telaffuz etmenin doğru olmadığını ifade ediyor. Gerz, korumalı ve kurala dayalı hareket eden fonları, 2017’ye girerken iyi bir seçenek olarak ön plana çıkartıyor.
BANKACILIK DESTEKLEYECEK
Borsa ve dolar kuru tarafında görünüm böyleyken, yatırımcılar için yeni yılda portföylerin nasıl şekilleneceğini de önem taşıyor. 75.000-75.500 aralığının yükseliş hareketinin devamında ‘alım’ fırsatı yaratabileceğini söyleyen AHL Forex Araştırma Müdürü Tonguç Erbaş, 2017’de yabancı alışlarının süreceğini ve risk alma iştahının artacağını öngörüyor. “BİST’te yükseliş bankacılık sektörü öncülüğünde gerçekleşecek” diyen Erbaş, 2017’de portföylerde yüzde 30-35 oranında hisse taşınabileceğini kaydediyor.
“Yüksek risk iştahı olabileceğinden yüzde 50 hisse oranını makul görüyorum” diyen Integral Menkul’den Tuncay Turşucu ise yüzde 30 tahvil bono ve yüzde 20 altını işaret ediyor.
Turşucu, “Kurdaki yüksek seyirle, otomotiv ve beyaz eşya gibi ihracatçı sektörler ön plana çıkacak. Emtia fiyatlarındaki yükselişlerle çelik şirketleri dikkat çekebilir. Petrol fiyatlarının yükselişi petrol şirketlerinde kâr marjlarının artmasını sağlayabilir” diye konuşuyor.
HİSSE ÖNERİLERİ
Portföylerde hissenin taşıdığı ağırlık yüksek olduğundan hisse seçimi de kritik eşik olarak karşımıza çıkıyor. Yatırım Finansman’ın model portföyünde Garanti ve Yapı Kredi Bankası, BİM, Çimsa, Erdemir, Sabancı Holding, Tofaş ve Türk Traktör yer alıyor.
İş Yatırım’ın ‘En Çok Önerilen Hisseler’ listesinde ise Akbank, Alkim Kimya, Çimsa, Emlak Konut GYO, Enka İnşaat, Garanti Bankası, İndeks Bilgisayar, Klimasan Klima, Soda Sanayi, TAV Havalimanları, Tofaş Oto ve Tüp-raş bulunuyor.
Bu noktada İş Yatırım, reel sektör şirketlerinin döviz açık pozisyonlarının 2009’daki 70,2 milyar dolardan 213 milyar dolara yükseldiğine dikkat çekiyor. Kurum, “Bu borcun büyük kısmı bankacılık sektörü tarafından finanse edildiğinden, artan kur riski bankaların kredi kalitesini düşürüyor” vurgusunu da yapıyor.