M. FATİH KÖPRÜ / EY DİREKTÖR
[email protected]
www.vergidegundem.com
Bu ay basit usule tabi mükellefler, mart ayında ticaret veya serbest meslek erbabı ile kira geliri elde edenler gibi diğer gelir vergisi mükellefleri, nisan ayında da kurumlar vergisi mükellefleri beyannamelerini verecekler. Önümüzdeki haftalarda, her yıl olduğu gibi bazı gelir türlerinin vergilendirilmesine ilişkin değerlendirmelerimize yer vereceğiz.
Bu hafta ise vergisini zamanında ödeyen ve hiç vergi borcu olmayan yani vergiye uyumlu mükellefler için geçerli olan vergi indiriminden bahsetmek istiyoruz. İlk olarak 2018 yılında verilen beyannamelerde uygulanan bu indirimden, şartları sağlayan mükellefler bu yıl verecekleri beyannamelerde de yararlanabilecekler.
KİMLER YARARLANABİLİYOR?
Kurumlar vergisi mükellefleri, indirim uygulamasının kapsamına giriyor. Ancak finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları indirim imkanından yararlanamıyor.
İndirim uygulaması gelir vergisi mükelleflerinden ise sadece ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunanlar için geçerli. Yani esnaf, beyanname veren büyük çiftçiler ve serbest çalışan doktor, avukat, mimar, mali müşavir gibi serbest meslek erbabı bu indirim uygulamasından yararlanabiliyor.
Bunun dışında örneğin kira veya menkul kıymet gelirlerini beyan eden mükellefler vergiye uyumlu olsalar da bu indirimden yararlanamıyorlar.
ZAMANINDA BEYAN ŞART
Söz konusu indirimden yararlanabilmenin bazı şartları var. İlki, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi dairesine verilmesi gereken vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması.
Yani önümüzdeki aylarda verilecek olan 2018 yılına ilişkin gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde bu indirim imkânından yararlanmak isteyen mükelleflerin, 2018, 2017 ve 2016 yıllarına ilişkin vergi beyannamelerini kanuni süresinde vermiş olmaları gerekiyor.
Vergi beyannameleri dendiği için, sadece gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin değil bütün beyannamelerin (KDV, ÖTV, muhtasar gibi) yasal süresinde verilmiş olması şartı aranıyor.
Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak sonradan düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla beyanname verilmiş olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmıyor.
VADESİNDE ÖDENMELİ
İkinci şart ise yukarıda belirtilen üç yıla (2018, 2017 ve 2016) ilişkin vergi beyannameleri üzerinden tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması. Ancak her bir beyanname için 10 liraya kadar yapılan eksik ödemeler, süresinde ödeme şartının ihlali sayılmıyordu.
Geçtiğimiz günlerde çıkan bir yasayla, yukarıda belirtilen 10 lira, 250 liraya yükseltildi. Buna göre 2019 yılında verilecek olan beyannamelerde indirim şartları kontrol edilirken, 2018, 2017 ve 2016 yıllarına ait her bir vergi beyannamesinde 250 liraya kadar yapılan eksik ödemeler, kanuni süresinde ödenme şartının ihlali sayılmayacak.
Ayrıca tecil-terkin uygulamaları kapsamında tecil edilen ancak terkin şartları gerçekleştirilemediğinden dolayı ödenmesi gereken vergilerin, tecil süresinin sonundan itibaren 15 gün içinde ödenmesi durumunda da, kanuni süresinde ödenme şartının ihlal edilmediği kabul edilecek.
TARHİYAT OLMAMALI
Bir diğer şart da yine aynı yıllar (indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl) içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması.
Ancak yapılan tarhiyatın, indirimin hesaplanacağı gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken süreden önce kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmıyor.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılla ilgili olarak sonradan da vergi incelemesi yapılabilir. Bu inceleme sonucunda söz konusu yıllardan biri için tarhiyat yapılıp bu tarhiyat kesinleşirse, indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergilerin faiziyle geri ödenmesi gerekiyor. Ancak bu durumda vergi ziyaı cezası kesilmiyor.
VERGİ BORCU DA OLMAYACAK
İndirimden yararlanabilmek için bir de, indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dahil) bin liranın üzerinde vadesi geçmiş borcun bulunmaması şartı aranıyor.
Söz konusu bin liralık borcun hesabında Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergi asılları ile vergi cezalarının (vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları) toplamı dikkate alınırken, borcun hangi döneme ait olduğunun önemi bulunmuyor.
KAÇAKÇILIK FİİLLERİ
Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinde kaçakçılık fiilleri ve cezaları yer alıyor. Naylon fatura düzenlemek, kullanmak, defter belgeleri tahrif etmek, muhasebe veya hesap hilesi yapmak gibi fiiller kaçakçılık suçu kabul ediliyor.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 359'uncu maddede sayılan bu ve buna benzer fiilleri işlediği tespit edilenler de vergi indirimi imkanından yararlanamıyorlar. Buna göre 2019 yılında verilen, 2018 yılına ilişkin gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine ilişkin olarak bu indirim imkanından yararlanmak isteyen mükellefler için 2014 ile 2018 yılları arasında kaçakçılık fiillerini işlediğine dair tespit olmaması gerekiyor.
ORAN VE HESAPLAMA
İndirim oranı yüzde 5 olarak belirlenmiş durumda. Buna göre yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5'i, ödenmesi gereken vergiden düşülüyor. Bu indirim sonrası kalan vergi varsa, o ödeniyor. Ancak 2019 yılında verilecek olan beyannamelerde hesaplanan indirim tutarı, her halükarda 1 milyon 200 bin liradan fazla olamıyor.
Örneğin 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde 100 bin lira matrah beyan eden ve 20 bin 500 lira ödenmiş geçici vergisi bulunan bir mükellefin indirim şartlarını sağladığını varsayalım.
2019 Nisan ayında verilecek kurumlar vergisi beyannamesindeki indirim tutarı ile ödenecek kurumlar vergisi aşağıdaki gibi hesaplanıyor: Ticari, zirai veya mesleki kazancın diğer gelir unsurlarıyla birlikte beyan edilmesi durumunda, gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı vergi indirimi tutarı, bu faaliyetler nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit ediliyor.
SADECE MAHSUBEN İADE
İndirim tutarı bazı hallerde, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden daha fazla olabiliyor. Bu durumda mahsup edilemeyen indirim tutarı için nakden iade talebinde bulunulamıyor.
Sadece diğer vergilerinden (geçici vergi, KDV, muhtasar gibi) mahsubuna izin veriliyor. Ancak bunun da bir süresi var. En geç indirimin hesaplandığı gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde bu mahsubun yapılması gerekiyor. Mahsup bu süre içinde yapılamazsa kalan tutarın iade hakkı kaybedilmiş oluyor.
İndirimden yararlanabilmek için, yukarıdaki şartların hepsinin sağlanması gerekiyor. Bir defa bile olsa vergi beyannamesini zamanında vermeyenler ya da ödemeyi bir gün bile olsa geciktirmiş olanlar bu hakkı kaybediliyor.
Bundan daha da kötüsü, indirimden yararlanılan yıla ilişkin olarak sonradan yapılan vergi incelemesinde tarhiyat yapılması halinde, tarhiyatın kesinleşmesi şartıyla, yararlanılan indirim tutarının geri alınıyor olması. Yani bu indirimden yararlanmak isteyen mükelleflerin sadece bugünü ve geçmişi değil aynı zamanda geleceği de görebilmesi gerekiyor...