IC Holding, geçen yıl Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Rusya’da Yüksek Hızlı Batı Çevre Yolu olmak üzere iki mega projeyi tamamladı. Bu işlerin katkısıyla da 2016’yı 3 milyar dolar ciroyla kapattı. Ciroyu üç yılda 4 milyar dolara çıkarmak istediklerini söyleyen IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, “En büyük hedefimiz uluslararası bir altyapı yatırımcısı olarak konumlanmak” diyor.
SİBEL ATİK
[email protected]
Amiral gemisi altyapı işinde geçen yıl iki önemli projeyi teslim eden IC Holding, yurtdışındaki mega projeleri yakın takibe alarak büyümeye odaklandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Rusya’da Yüksek Hızlı Batı Çevre Yolu’nun açılışını gerçekleştiren grup, 2016’yı 3 milyar dolar ciro ile kapattı.
Grubun yeni mega projeler üstlenmek üzere çalışmalar yürüttüğünü söyleyen IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, önümüzdeki üç yıllık süreçte ciroda 4 milyar dolara ulaşmak istediklerini ifade ediyor. Bunun için ABD başta olmak üzere yurtdışındaki önemli altyapı projelerini yakından takip ettiklerini belirten Çeçen, “En büyük hedefimiz yatırımcı olarak da yurtdışı pazarlarda aktif olarak yer almak ve IC Holding’i uluslararası bir altyapı yatırımcısı olarak konumlandırmak" diyor.
Grubun son yıllarda üzerinde çalıştığı en büyük iş olan Üçüncü Köp-rü’den sonra bugünlerde odağınızda olan yeni bir mega proje var mı?
2016 bizim için birçok gurur anını peş peşe yaşadığımız bir yıl oldu. Biri yurtiçinde biri yurtdışında iki tane kamu özel ortaklığı modeliyle yürütülen projeyi tamamladık. Dünya mühendislik tarihi açısından önemli olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu Projesi’nin açılışını yaptık. Bu projeyle Cumhuriyet tarihinde ‘greenfield’ bir projeye tek seferde sağlanan en yüksek tutarlı proje finansman kredisini aldık.
Yine uluslararası alanda dev bir proje olan Yüksek Hızlı Batı Çevre Yolu’nun (WHSD) 2 Aralık 2016’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla açılışını yaptık. Komşumuz Rusya için stratejik açıdan büyük önem taşıyan projenin en zorlu bölümünü St. Petersburg’da biz inşa ettik. Tabii bu iki mega proje bitti ama mesleğimiz bitmedi. Dünyanın her tarafında mega projeler yapacak kapasitemiz ve bilgi birikimimiz var. Bu tür mega projelerin takipçisi olmaya devam ediyoruz. Gerek yurtiçi gerekse yurtdışında bu tür projelerle yakından ilgileniyoruz.
Şu an hangi projelerle ilgileniyorsunuz?
2017 zor bir yıl ama Türkiye bu zorlu koşullara rağmen yatırımlarda hızı kesmeden yoluna devam ediyor. Tabii bu Cumhurbaşkanımızın heyecanı ve ayağını gazdan çekmemesiyle ilgili bir konu. Bu heyecan, proje gündemi iş dünyasını da canlı tutuyor. Bizim de gündemimizde enerji, sağlık başta olmak üzere çok fazla proje var. Şu an Rusya’da 2018 FIFA Dünya Kupası hazırlıkları kapsamındaki en önemli ulaştırma yatırımlarından birisi olan ve Moskova ile en önemli şehirlerinden St. Petersburg’u birbirine bağlayacak M11 Otoyolu Projesi için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz.
Diğer taraftan yine Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu Projesi kapsamında 5,1 milyon ağaç ve bitkiyi doğaya kazandırmayı hedefliyoruz. Dediğim gibi, bulunduğumuz sektörlerde fırsatlar aramaya, yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Bunun için dünyada fırsatları kolluyoruz. Amerika 1 trilyon dolarlık altyapı yatırımı yapacağını açıkladı. Bu işleri kim yapacak? Bizim gibi şirketler tabii ki... Biz bu işlere talibiz. Eğer mümkün olursa Amerika pazarına da gireceğiz.
Şu ara hazırlandığınız ihaleler var mı?
Yakın zamanda yurtdışında Riyad King Khaled Uluslararası Havaalanı’nın dört terminalinin geliştirilmesine yönelik bir ihale kazandık. Yurtiçinde ise Kirazlı-Halkalı Metrosu ihalesinde kazanan konsorsiyum içerisinde yer aldık. Ayrıca yine yurtiçinde, nisan ayında Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Projesinin Yap-Işlet-Devret ihalesini aldık ve temellerini attık.
Holding olarak geçen yılı sözünü ettiğiniz mega projelerin katkısıyla nasıl bir ciroyla kapattınız? Bu yıl nasıl bir vizyonla çalışıyorsunuz?
IC Holding olarak faaliyetlerimizi, inşaat, enerji üretimi ve dağıtımı, turizm, sanayi ve altyapı sektörlerinde sürdürüyoruz. Sürekli büyüyen ve gelişen kurumsal bir yapı içinde hem Türkiye’de hem de dünyada birçok proje geçekleştiriyoruz. Geçen yıl holding olarak yüzde 16 büyüme ile ciromuzu 3 milyar dolara taşıdık. Bu yıl çok fazla büyüme beklemiyoruz fakat bu hızla 2018 yılı büyümede ciddi hamle yapılacak bir yıl olacak. Önümüzdeki üç yıllık süreçte ise 4 milyar dolarlık bir grup haline gelmek istiyoruz.
Ne kadarlık bir yatırım bütçesi olacak?
Birçok ülkede altyapı sektörüne yönelik yatırımlar planlarda ön sıralarda yer alıyor. Özellikle de kamu özel ortaklığı kapsamında gerçekleştirilen projeler öne çıkıyor. Biz de sınır ötesinde altyapı ihtiyacının mevcut olduğunu ve önemli fırsatların bizleri beklediğini görüyoruz. Altyapı alanındaki genel müteahhitlik tecrübemizden faydalanabileceğimiz projeler ile operasyonel altyapı fırsatlarını yakından takip ediyoruz. Kuzey Avrupa, Doğu Avrupa, Körfez Ülkeleri ve Latin Amerika ilgi alanımız içinde. Özellikle Körfez Ülkeleri ve Doğu Avrupa’da ulaştırma alanında birçok projenin gündemde olduğunu biliyoruz ve bunlara odaklanıyoruz. Altyapı alanında, enerji, ulaştırma ve sağlık alanlarına yoğunlaşmış durumdayız. En büyük hedefimiz yatırımcı olarak da yurtdışı pazarlarda aktif yer almak ve IC Holding’i uluslararası bir altyapı yatırımcısı olarak konumlandırmak.
Grubun önemli yatırım alanlarından biri de enerji. Buradaki portföyünüz nedir?
IC Içtaş Enerji, tamamı yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bin 450 megavatlık kurulu güce ulaştı. Tamamı açık işletme 200 milyon tonun üzerinde linyit rezervine, 6 milyar kWh’ın üzerinde bir elektrik dağıtım hacmine ve Türkiye’nin genelini kapsayan bir perakende satış ağına sahibiz. Bu noktada ülkemizin enerji arzının güvenli ve sürdürülebilir olarak temini açısından önemli bir rol üstleniyoruz. Hükümetimiz tarafından hayata geçirilen güçlü bir milli enerji hamlesi var.
Ülkemizin hem genel enerji dengeleri hem de cari ekonomik dengeler açısından daha sürdürülebilir bir noktaya taşınması için bu hamle son derece önemli. Biz de büyüme planlarımızı ve yatırımlarımızı bu alandaki politikalarla uyumlu olarak kurguluyoruz.
Nasıl bir yatırım gündemi var?
Enerji sektörü bizim için öncelikli sektörler arasında yer almaya devam edecek. Hem organik hem de inorganik olarak yatırım fırsatlarını değerlendireceğiz. Yatırım programımızda öncelikli olarak yerli kömüre ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırımlara yer veriyoruz. Yerli kömür sahalarının yatırıma açılmasına yönelik ihalelerle ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla yakından ilgileniyoruz.
SİBEL ATİK
[email protected]
Amiral gemisi altyapı işinde geçen yıl iki önemli projeyi teslim eden IC Holding, yurtdışındaki mega projeleri yakın takibe alarak büyümeye odaklandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Rusya’da Yüksek Hızlı Batı Çevre Yolu’nun açılışını gerçekleştiren grup, 2016’yı 3 milyar dolar ciro ile kapattı.
Grubun yeni mega projeler üstlenmek üzere çalışmalar yürüttüğünü söyleyen IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, önümüzdeki üç yıllık süreçte ciroda 4 milyar dolara ulaşmak istediklerini ifade ediyor. Bunun için ABD başta olmak üzere yurtdışındaki önemli altyapı projelerini yakından takip ettiklerini belirten Çeçen, “En büyük hedefimiz yatırımcı olarak da yurtdışı pazarlarda aktif olarak yer almak ve IC Holding’i uluslararası bir altyapı yatırımcısı olarak konumlandırmak" diyor.
Grubun son yıllarda üzerinde çalıştığı en büyük iş olan Üçüncü Köp-rü’den sonra bugünlerde odağınızda olan yeni bir mega proje var mı?
2016 bizim için birçok gurur anını peş peşe yaşadığımız bir yıl oldu. Biri yurtiçinde biri yurtdışında iki tane kamu özel ortaklığı modeliyle yürütülen projeyi tamamladık. Dünya mühendislik tarihi açısından önemli olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu Projesi’nin açılışını yaptık. Bu projeyle Cumhuriyet tarihinde ‘greenfield’ bir projeye tek seferde sağlanan en yüksek tutarlı proje finansman kredisini aldık.
Yine uluslararası alanda dev bir proje olan Yüksek Hızlı Batı Çevre Yolu’nun (WHSD) 2 Aralık 2016’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla açılışını yaptık. Komşumuz Rusya için stratejik açıdan büyük önem taşıyan projenin en zorlu bölümünü St. Petersburg’da biz inşa ettik. Tabii bu iki mega proje bitti ama mesleğimiz bitmedi. Dünyanın her tarafında mega projeler yapacak kapasitemiz ve bilgi birikimimiz var. Bu tür mega projelerin takipçisi olmaya devam ediyoruz. Gerek yurtiçi gerekse yurtdışında bu tür projelerle yakından ilgileniyoruz.
Şu an hangi projelerle ilgileniyorsunuz?
2017 zor bir yıl ama Türkiye bu zorlu koşullara rağmen yatırımlarda hızı kesmeden yoluna devam ediyor. Tabii bu Cumhurbaşkanımızın heyecanı ve ayağını gazdan çekmemesiyle ilgili bir konu. Bu heyecan, proje gündemi iş dünyasını da canlı tutuyor. Bizim de gündemimizde enerji, sağlık başta olmak üzere çok fazla proje var. Şu an Rusya’da 2018 FIFA Dünya Kupası hazırlıkları kapsamındaki en önemli ulaştırma yatırımlarından birisi olan ve Moskova ile en önemli şehirlerinden St. Petersburg’u birbirine bağlayacak M11 Otoyolu Projesi için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz.
Diğer taraftan yine Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu Projesi kapsamında 5,1 milyon ağaç ve bitkiyi doğaya kazandırmayı hedefliyoruz. Dediğim gibi, bulunduğumuz sektörlerde fırsatlar aramaya, yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Bunun için dünyada fırsatları kolluyoruz. Amerika 1 trilyon dolarlık altyapı yatırımı yapacağını açıkladı. Bu işleri kim yapacak? Bizim gibi şirketler tabii ki... Biz bu işlere talibiz. Eğer mümkün olursa Amerika pazarına da gireceğiz.
Şu ara hazırlandığınız ihaleler var mı?
Yakın zamanda yurtdışında Riyad King Khaled Uluslararası Havaalanı’nın dört terminalinin geliştirilmesine yönelik bir ihale kazandık. Yurtiçinde ise Kirazlı-Halkalı Metrosu ihalesinde kazanan konsorsiyum içerisinde yer aldık. Ayrıca yine yurtiçinde, nisan ayında Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Projesinin Yap-Işlet-Devret ihalesini aldık ve temellerini attık.
Holding olarak geçen yılı sözünü ettiğiniz mega projelerin katkısıyla nasıl bir ciroyla kapattınız? Bu yıl nasıl bir vizyonla çalışıyorsunuz?
IC Holding olarak faaliyetlerimizi, inşaat, enerji üretimi ve dağıtımı, turizm, sanayi ve altyapı sektörlerinde sürdürüyoruz. Sürekli büyüyen ve gelişen kurumsal bir yapı içinde hem Türkiye’de hem de dünyada birçok proje geçekleştiriyoruz. Geçen yıl holding olarak yüzde 16 büyüme ile ciromuzu 3 milyar dolara taşıdık. Bu yıl çok fazla büyüme beklemiyoruz fakat bu hızla 2018 yılı büyümede ciddi hamle yapılacak bir yıl olacak. Önümüzdeki üç yıllık süreçte ise 4 milyar dolarlık bir grup haline gelmek istiyoruz.
Ne kadarlık bir yatırım bütçesi olacak?
Birçok ülkede altyapı sektörüne yönelik yatırımlar planlarda ön sıralarda yer alıyor. Özellikle de kamu özel ortaklığı kapsamında gerçekleştirilen projeler öne çıkıyor. Biz de sınır ötesinde altyapı ihtiyacının mevcut olduğunu ve önemli fırsatların bizleri beklediğini görüyoruz. Altyapı alanındaki genel müteahhitlik tecrübemizden faydalanabileceğimiz projeler ile operasyonel altyapı fırsatlarını yakından takip ediyoruz. Kuzey Avrupa, Doğu Avrupa, Körfez Ülkeleri ve Latin Amerika ilgi alanımız içinde. Özellikle Körfez Ülkeleri ve Doğu Avrupa’da ulaştırma alanında birçok projenin gündemde olduğunu biliyoruz ve bunlara odaklanıyoruz. Altyapı alanında, enerji, ulaştırma ve sağlık alanlarına yoğunlaşmış durumdayız. En büyük hedefimiz yatırımcı olarak da yurtdışı pazarlarda aktif yer almak ve IC Holding’i uluslararası bir altyapı yatırımcısı olarak konumlandırmak.
Grubun önemli yatırım alanlarından biri de enerji. Buradaki portföyünüz nedir?
IC Içtaş Enerji, tamamı yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bin 450 megavatlık kurulu güce ulaştı. Tamamı açık işletme 200 milyon tonun üzerinde linyit rezervine, 6 milyar kWh’ın üzerinde bir elektrik dağıtım hacmine ve Türkiye’nin genelini kapsayan bir perakende satış ağına sahibiz. Bu noktada ülkemizin enerji arzının güvenli ve sürdürülebilir olarak temini açısından önemli bir rol üstleniyoruz. Hükümetimiz tarafından hayata geçirilen güçlü bir milli enerji hamlesi var.
Ülkemizin hem genel enerji dengeleri hem de cari ekonomik dengeler açısından daha sürdürülebilir bir noktaya taşınması için bu hamle son derece önemli. Biz de büyüme planlarımızı ve yatırımlarımızı bu alandaki politikalarla uyumlu olarak kurguluyoruz.
Nasıl bir yatırım gündemi var?
Enerji sektörü bizim için öncelikli sektörler arasında yer almaya devam edecek. Hem organik hem de inorganik olarak yatırım fırsatlarını değerlendireceğiz. Yatırım programımızda öncelikli olarak yerli kömüre ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırımlara yer veriyoruz. Yerli kömür sahalarının yatırıma açılmasına yönelik ihalelerle ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla yakından ilgileniyoruz.