21 Ocak - 03 Şubat 2024 tarihli sayıdan
Ülkemizde yaşanan depremler eski binalardaki kiracıları yeni ve depreme dayanıklı ofis binalarına yönlendirirken, ofislerde boşluk oranını azalttı. Türkiye pazarına yeni giren ve büyüyen şirketler de ofis piyasasında yeni talep oluşturuyor. Alfa Invest'in Ekonomist Dergisi'ne özel yaptığı ofis sektör araştırması ile Türkiye'nin en büyük üç kentindeki ofis pazarına mercek tuttuk.
Araştırmaya göre, Merkezi İş Alanı (MİA) Bölgesi'nde arzın kısıtlı, boşluk oranlarının en düşük seviyede olması kiracıların uygun ofis bulmakta zorlanmasına sebep olurken, boşluk oranlarının azaldığı ofis piyasasında yer bulma konusunda kriz yaşanabileceğine yönelik sinyaller geliyor. Ekonomideki daralma ve artan maliyetler nedeniyle şirketler harcamalarını kısarken ofis plazalarında hazır ofis sistemlerini görmeye devam edeceğiz.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde yaşayanların en büyük sorunu trafikte geçen, yaşam kalitesini düşüren zamanlar oluyor. Pandemiyle birlikte işlerin evlere taşınması gelecek yıllar için planlanan hibrit çalışma modellerini erkene çekip insanların esnek çalışmasını da sağladı.
Uzaktan çalışma modelinden memnun kalan Koç Holding'den Sabancı Holding'e, Google'dan Spotify'a kadar yerli ve yabancı büyük şirketler bu modeli kalıcı hale getirdi. Bu süreçte boş kalan birçok ofis binası konut, hastane ve eğitim kurumu gibi farklı fonksiyonlara dönüştürüldü.
Ofis kiralarındaki düşüş, üretim maliyetlerindeki artış gibi sebeplerden yeni ofis projeleri geliştirilmedi. Yeni çalışma modellerinin yarattığı ihtiyaçlar da yeni tarz ofis alanlarını ve bu alanlarda hizmet veren yeni markaları ortaya çıkardı. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'nin (İFM) 2023 yılı ortasında piyasa girmesi ile birlikte İstanbul'da A sınıfı ofis arzı 5,9 milyon m2 seviyesinden 7,4 milyon m2 seviyesine yükseldi.
Alfa Invest'in Ekonomist Dergisi'ne özel yaptığı 'Türkiye Ofis Pazarı Araştırması' ile İstanbul, Ankara, İzmir'de öne
çıkan ofis bölgelerindeki kiralık, satılık ofis metrekare fiyatlarındaki değişimi, son trendleri ve ofis piyasasındaki doluluk oranlarını ele aldık.
Araştırmaya göre, İstanbul'da Maslak'tan Kartal'a, Levent'ten Ataşehir'e kadar tüm ofis bölgelerinde m2 satılık ve kiralık fiyatları geçen yıldan bu yana talep ve enflasyon etkisiyle artış gösterdi. Ankara'da Söğütözü'nden Çukurambar'a, İzmir'de Basmane'den Konak'a kadar tüm ofis bölgelerinde kiralık ve satılık fiyatlarının yükseldiği görülüyor.
İstanbul'da Levent-Zincirlikuyu-Beşiktaş aksında ofis satış fiyatları 6500-11.000 dolar/m2 arasındaki fiyatları ile en yüksek değerlere ulaşırken Kartal 1900-2600 dolar/m2 arasındaki fiyatları ile en uygun bölge olarak öne çıkıyor.
Ankara'da Çukurambar 3500-3900 dolar/m2 aralığındaki fiyatları ile en yüksek satılık değerlerine ulaşırken Çankaya 1500 - 1700 dolar/m2 aralığındaki fiyatları ile en uygun bölge konumunda. İzmir'de Bayraklı -Salhane 2200-3200 dolar/m2 aralığındaki fiyatları ile en pahalı bölge olurken, Basmane-Çankaya bölgesi 2000-2800 dolar/m2 arasındaki fiyatları ile en uygun satılık fiyatlarına sahip ofis bölgesi oldu.
Ofis kira fiyatları incelendiğinde ise, İstanbul'da Levent-Zincirlikuyu-Beşiktaş aksında ofis kiraları 800-1600 TL/m2 aralığındaki fiyatları ile en yüksek değerlere ulaşırken Kartal 200-400 TL/m2 aralığındaki fiyatları ile en uygun bölge oldu. Ankara'da Söğütözü 600 - 700 TL/m2 aralığındaki fiyatları ile en yüksek satılık değerlerine ulaşırken Çankaya 200- 400 TL/m2 aralığındaki fiyatları ile en uygun bölge konumunda.
İzmir'de Bayraklı -Salhane 300-450 TL/m2 aralığındaki fiyatları ile en pahalı bölge olurken, Basmane-Çankaya bölgesi 250-400 TL/m2 aralığındaki fiyatlarıyla en uygun satılık fiyatlarına sahip ofis bölgesi konumunda.
Alfa Invest Kurucusu Mahir Mermer, bu yıl ofis piyasasında boşluk oranlarının düşüş trendini sürdürmesini ve boşluk oranlarındaki düşüş ile kısıtlı arz nedeniyle kira rakamlarında artış trendinin devam etmesinin beklendiğini söylüyor. Mermer,
2024 yılında kiralarda 45 dolar/m2 ve 2025 yılında 47 dolar/m2 seviyelerinin görülebileceğinin öngörüldüğünü vurguluyor. Artan
kira bedellerinin uzun süredir ofis yatırımından uzak duran yatırımcı ve inşaat şirketlerini tekrar ofis geliştirmeye ya da yatırımı yapmaya çekebileceğine işaret eden Mermer, kira artışındaki sınırlamanın ticari mülklerde uygulanmamasının yatırımcının iştahının tekrar ofise dönme ihtimalini gündeme getirdiğini belirtiyor.
ARZ VE TALEP DENGESİZLİĞİ
Son dönemde ofise olan yoğun talep ve uzun süredir yeni arzın gelmeyişi İstanbul ofis piyasasında özellikle 2023'te ciddi bir arz ve talep dengesizliği oluşturdu. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'nin (İFM) 2023 yılı ortasında devreye girmesi ile finans merkezinin yoğun bir ilgi görmesi beleniyor.
Mermer, "İFM'de yaklaşık 1,3 milyon m2 ofis arzı bulunuyor. Devlet kurumları hariç piyasaya 550 bin m2'si kiralık olarak piyasa çıkacak. İstanbul uluslararası Finans Merkezi sadece iç piyasadan değil yurtdışındaki şirketlerden de talep görüyor. Özellikle yurtdışından gelen şirketler
ve yurtiçindeki yerleşik şirketlerin ofis ihtiyacını karşılamak adına 2024 ve sonrası için Türkiye'nin en önemli ofis projesi olarak karşımıza çıkacaktır" diyor.
KİRALAR YÜKSELECEK
Finans sektörü ve büyük şirketlerin merkezlerinin ağırlıklı olarak İstanbul'da konumlanması, ofis talebinin ve işlemlerinin diğer illere göre çok daha fazla olması nedeniyle ofis piyasası işlemlerinde İstanbul baz alınıyor. İstanbul'da 2020'de 5,6 milyon m2 ofis arzı bulunurken, 120 bin m2'lik işlem hacmi gerçekleşti, 2022'de ofis arzı 5,8 milyon m2'ye çıktı işlem hacmi 190 bin m2'ye ulaştı, 2023'te ofis arzı 7,4 milyon m2'ye çıkarken işlem hacmi de 125 bin m2 oldu.
Üç büyük kentin güncel ofis arzı rakamları incelendiğinde ise, İstanbul 7,4 milyon m2 ile başı çekerken onu 2 milyon m2 ofis arzı ile Ankara izliyor, İzmir'de ise 950 bin m2'lik ofis arzı bulunuyor.
BOŞLUK ORANI DÜŞÜYOR
Ofis piyasasında 2016'dan beri kiracıların büyüme eğiliminde olmaması, mevcut arza yeni eklenen ofis binaları ile birlikte boşluk oranı arttı. 2016'dan beri kiraların düşüş trendine girmesi nedeniyle son beş yılda yeni ofis yatırımı olmadı.
2019'un son çeyreğinde artan kiracı talebiyle ofis piyasasında ve kiralarda bir toparlanma başladı ancak pandemiyle birlikte ofis binalarının geleceği sorgulanmaya başlandı. Bazı kiracıların uzaktan çalışma ile birlikte alan küçültmesi boşluk oranını olumsuz etkiledi. Bu dönemde bazı ofis binalarının konut ya da okula gibi farklı yapılara dönüştürülmesi boş olan bazı ofis binalarının dolmasını sağladı.
İstanbul Merkezi İş Alanı (MİA) Bölgesi'nde boşluk oranı düşüş trendinin sürdürdüğüne dikkat çeken Mermer, "2021 yılı üçüncü çeyrek boşluk oranı yüzde 18, 2022 yılı üçüncü çeyrek boşluk oranı yüzde 12,4, 2023 yılı üçüncü çeyrek boşluk oranı yüzde 10 oldu. 2024 yılında ise yüzde 7 seviyelerine gerileyerek ofis piyasasında ciddi bir arz sıkıntısı gündeme getirecektir. Bu durumda da kira rakamları ciddi şekilde yukarı doğru hareket edecektir" diyor.
Bu yıl ofislerde boşluk oranlarının daha da düşmesi, boşluk oranlarındaki düşüş ve kısıtlı arz nedeniyle kira fiyatlarında yükseliş trendinin devam etmesi bekleniyor. Kiraların, 2024'te 45 dolar/m2 ve 2025 yılında 47 dolar/m2 seviyelerini görülebileceği öngörülüyor.
NİTELİKLİ OFİS TALEBİ
Pandemi dönemi özellikle iyi teknoloji ve temiz hava standartlarını sağlayan yeni A sınıfı binalarını öne çıkarttı; eski binalardaki kiracılar bu tip yeni ofis binalarına yöneldi. Pandeminin etkisinin azalmasıyla birçok şirketin tekrar ofise dönme kararı alması ofise olan talebi ciddi oranda artırdı.
Ülkemizde yaşanan depremler de eski binalarda yer alan kiracıların yeni ve depreme dayanıklı ofis binalarına taşınmasına neden olurken, ofiste boşluk oranları düştü. Türkiye pazarına yeni giren ve büyüyen şirketler de yeni talep oluşturmaya devam ediyor. MİA bölgesinde arzın kısıtlı boşluk oranlarının en düşük seviyede olması kiracıları uygun ofis bulma konusunda zorluyor. Kahramanmaraş merkezli depremler de B ve C sınıfındaki kiracıların A sınıfı binalara taşınmasını hızlandırdı.
Özellikle uluslararası yabancı şirketlerin deprem raporu talep etmesi ve ofislerini yeni ve A sınıfı standartlara sahip binalara taşınma zorunluluğu getirmesi talep artışını destekledi. MİA bölgesinde düşen boşluk oranları İstanbul ofis piyasası için talebin ikincil bölgelere kaymasına sebep oldu. Talep Avrupa yakasında, Kağıthane, Ayazağa, Seyran-tepe; Anadolu yakasında, Maltepe, Küçükyalı, Kartal hattına kaydı.
2022 piyasanın kiracı dostu olmaktan çıkıp dengeli piyasaya döndüğü yıl olurken, 2023 piyasanın mülk sahibi dostu bir yıl oldu. A sınıfı ofis binalarındaki boşluk oranı en düşük seviyeye geriledi ve kira seviyesi yükseliş trendini sürdürdü. 2023 şubatında yaşanan deprem felaketi kaliteli ofis binalarının farkını yeniden ortaya koydu. 2023'ün ilk yarısı seçim dönemi olduğundan şirketler kısa süreli bekle-gör senaryosunu izledi ancak sonrasında güçlü talep devam etti. Güçlü taleple düşen boşluk oranları, enflasyonist baskının sürmesi, kurdaki dalgalanmaların devamı kira fiyatlarını TL ve dolar bazında artıran sebepler oldu.
Ofis pazarında doluluk artışının bir süredir devam ettiğine dikkat çeken Cushman & Wakefield I TR International Ofis Kiralama Departman Müdürü Meriç Diren, 2023'ün sonunda özellikle son birkaç yılda inşa edilmiş ve daha iyi niteliklere sahip ofis binalarının neredeyse tamamının dolduğunu söylüyor.
SAVAŞ ETKİSİ
Durumu anlamak için son birkaç yılda olan gelişmeleri de iyi okumak gerek. Pandemide insanlar evden çalışmaya çok alıştılar. Şirketler de bu şekilde hibrit ve/veya evden çalışmanın artacağına inanarak çoğunlukla ofis alanlarını küçülttüler. Diren, "Pandemi öncesinde ofislerdeki hızlı stok artışındankaynaklı kira rakamlarının azalması; birçok ofis binasının konut, hastane ve eğitim kurumu gibi farklı fonksiyonlara dönüşmesine sebep oldu. Azalan ofis kiraları nedeniyle yeni projeler hayata geçmedi veya geliştirilmedi. Ofis stoku sabit kalırken, pandemi sonrasında beklentilerin çok ötesinde bir ofise dönüş yaşandı" diyor.
Ukrayna Rusya savaşı birçok şirketin Türkiye'ye taşınmasını tetikledi. Yeni ofis projelerinin hayata geçmesi için fizibilite çalışmalarının bu projeleri desteklemesi gerekiyor. Bu anlamda artan inşaat maliyetlerinin ve dolar bazında düşen kiraların yeni ofis projelerini desteklemediği dönem stokların ciddi şekilde erimesine sebep oldu.
Günümüzde mevcut stoğun veya inşaat halindeki projelerin artan talebi desteklemediğine dikkat çeken Diren, "Levent, Maslak, Ataşehir, Kozyatağı vb. popüler ofis bölgelerindeki stoklar azalırken, kiralar da çok ciddi şekilde artırıyor. Teknopark ve teknoloji geliştirme bölgelerinde ise yabancı ve Türk şirketlerin kullandığı ofis alanının her yıl hızla artması ofis piyasasına olan talebi artırdı" diye konuşuyor.
HAZIR OFİSLER REVAÇTA
Ofis kiralarının yükselmesinin, konuttaki gibi kira artış sınırının olmayışının uzun süredir ofis yatırımından uzak duran yatırımcıların ve inşaat şirketlerini tekrar ofis geliştirmeye ya da ofis yatırımı yapmaya çekebileceğine vurgu yapılıyor. Ancak yüksek finansman maliyetleri ve finansmana ulaşma zorluğu ofis yatırımlarının daha çok konut gibi diğer alanlara kaymasına neden oluyor. Özellikle inşaat firmalarının konut inşaatının finansmanında önce sat sonra yap sistemleri ofis yatırımı ile karşılaştırıldığında hala cazibesini koruyor.
Ofis piyasasında trendler incelendiğinde, hazır ofis ve esnek ofisler hem şirketlerin hem de çalışanların esnek çalışmayı benimsemeleri ile birlikte 2018 yılından beri popülerliğini ciddi oranda artırdı. Artan dekorasyon maliyetleri ve şirketlerin önlerini net olarak görememeleri bazı şirketleri esnek çalışma modellerine itiyor. Esnek ve hazır ofise artan talep önümüzdeki yıllarda ofis binalarının en büyük kiracı adaylarının bu tip esnek ofis sistemi sağlayan şirketlerin olma ihtimalini gündeme getiriyor. Şirketlerin çoğu ofislere geri dönmüş olsa da esnek çalışma sistemi varlığını koruyor.
MAHİR MERMER / ALFA INVEST KURUCUSU
“İFM yoğun ilgi görecek”
“Ülkemizde yaşanan depremler eski binalardaki kiracıları yeni ve depreme dayanıklı ofis binalarına yönlendiriyor ve boşluk oranları düşüyor. Türkiye pazarına yeni giren ve büyüyen şirketler de yeni talep oluşturuyor. MİA bölgesinde arzın kısıtlı, boşluk oranlarının en düşük seviyede olması kiracıların uygun ofis bulmasını zorlaştırdı.
Talep Avrupa yakasında Kağıthane, Ayazağa, Seyrantepe; Anadolu yakasında Maltepe, Küçükyalı, Kartal hattına, ikincil bölgelere kaydı. 2022 piyasanın kiracı dostu olmaktan çıkıp dengeli piyasaya döndüğü yıldı ancak 2023 ise mülk sahibi dostu bir yıla döndü. A sınıfı ofis binalarındaki boşluk oranı en düşük seviyeye geriledi ve kira seviyesi yükseliş trendini devam ettirdi.
2024'te boşluk oranlarının düşüş trendini sürdürmesini ve boşluk oranlarındaki düşüş ve kısıtlı arzla kira rakamlarında artışın devam etmesi bekleniyor. 2024'te 45 dolar/m2 ve 2025'te 47 dolar/m2 seviyeleri görülebilir. Artan kiralar uzun süredir ofis yatırımından uzak duran yatırımcı ve inşaat şirketlerini tekrar ofis geliştirmeye ya da ofis yatırımı yapmaya çekebilir.
Kira artışındaki sınırlamanın ticari mülklerde olmaması yatırımcının iştahının tekrar ofise çevirebilir. Ancak yüksek finansman maliyetleri ve finansmana ulaşma zorluğu ofis yatırımlarının daha çok konut gibi diğer alanlara kaydırıyor.
Ofise olan yoğun talep ve uzun süredir yeni arz gelmemesi İstanbul ofis piyasasında 2023'te ciddi bir arz ve talep dengesizliği oluşturdu. Bu süreçte devreye giren İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'nin (İFM) yoğun ilgi görmesi ihtimal dahilinde. İFM'de yaklaşık 1,3 milyon m2 ofis arzı bulunurken bunun devlet kurumları hariç 550 bin m2'si kiralık olarak piyasa çıkacaktır.
İFM sadece iç piyasadan değil yurtdışındaki şirketlerden de talep görüyor, 2024 ve sonrasında Türkiye'nin en önemli ofis projesi olarak karşımıza çıkacaktır. Esnek ve hazır ofise artan talep önümüzdeki yıllarda ofis binalarının en büyük kiracı adaylarının bu tip esnek ofis sistemi sağlayan şirketlerin olma ihtimalini gündeme getiriyor. Şirketlerin çoğu ofislere geri dönseler de esnek çalışma sistemi varlığını koruyacak.”
CANSEL TURGUT YAZICI EVA GAYRİMENKUL DEĞERLEME GENEL MÜDÜRÜ
“Doluluklar daha da artacak"
“Yıllardır ofis üretimi yapılamadı, pandemide ofisten uzakta bir yaşam tarzı benimsendi ama artık ofisler dönüyoruz. Üretim olmayınca talep ve arz arası açıldı. Yeni imalat görme olasılığımız düşük çünkü imalat maliyetleri kira bedellerini karşılamıyor. Yapıp satmak isteseniz finansman yok, doluluklarının daha da arttığını göreceğiz. İFM bir miktar stok yarattı.
Bu yapıların kiralama maliyetleri ve genel giderleri yüksek, herkesin karşılayabileceği gibi değil. Piyasada bu yıl bir miktar talep olsa da aslında esas finans merkezi etkisini 2025’te görebileceğiz. Ülkemizde belli kentlere yığılmalar var. Bunun önüne geçilmeli sanayi ve ticaret farklı kentlere yayılmalı. Köyden kente göç dönemi bitti, kentten köye geri dönüş dönemi gelmeli.
Kısmen uzaktan da çalışılabildiği için bunu geliştirecek projeler yapmanın tam zamanı. Stratejik ve jeopolitik olarak ülkemizde bu tür bir yayılım büyük kentlerdeki konut ve ofis fiyatlarını da aşağı çeker. Anadolu'da atıl duran birçok konut kullanılır hale gelebilir, olası depremin sonuçlarını azaltılır. Resme geniş açıdan bakıp önlemler almak gerekli, kiralara sınırlama getirmek anlık müdahale, uzun vadede sorunu çözmez.”
MAKBULE YÖNEL MAYA TSKB GAYRİMENKUL DEĞERLEME GENEL MÜDÜRÜ
“Değişen ofis trendlerine uyum sağlandı”
“Ofis pazarı pandemi döneminde oldukça olumsuz şekilde etkilenmişti. 2023 yılı ile birlikte artık pandeminin ardından şirketler ofis yapılanmalarını önemli ölçüde gözden geçirerek farklı aksiyonlar aldılar. Pazardaki hareketliliğin bir kısmının bundan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Bazı şirketler sosyal alanlara daha çok yer verdiği, daha farklı oturum planlarının yapıldığı, farklı büyüklükteki ofislere geçme sürecine girdiler.
Pandemi sonrası değişen ofis trendlerine uyum sağlamak diyebiliriz belki de bu hareketliliğin adına... Bir diğer önemli husus maalesef ki 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem felaketlerinden sonra şirketlerin ofis merkezlerini gözden geçirerek daha yeni, daha nitelikli ofis binalarına geçmeleri.
Tek merkez şeklinde olan yerleşkelerin yedek yerleşkelerinin yapılması trendi de ofis pazarını etkiledi. Bu da bir hareketliliğe sebep oldu. İFM önemli bir arz miktarını piyasaya getirecektir. Bunun ilk yansımalarını kamu bankaları taşınmaları ile görmüş olduk. Gelecekte daha farklı kamu kurumlarının bölgeye gelecek olması ile birlikte, özelikle hizmet sağlayıcı sektörlerin de aynı bölgede bulunmak istemesi ile birlikte bir hareketliliğe sebep olacaktır.”
MERİÇ DİREN / CUSHMAN & WAKEFIELD TR INTERNATIONAL OFİS KİRALAMA DEPARTMAN MÜDÜRÜ
“Stok düşüş etkisi limitlenecek”
“Ofis pazarında mevcut stok artan talebi desteklemiyor. Levent, Maslak, Ataşehir, Kozyatağı vb. popüler ofis bölgelerindeki stoklar azalırken, kiraları da ciddi şekilde artırıyor. Teknopark ve teknoloji geliştirme bölgelerinde yabancı ve Türk şirketlerin kullandığı ofis alanı her yıl hızla arttı, bu durumun ofis piyasasına talebi arttırdı.
Özellikle dekorasyonlu ofislere olan talep 2024'te aynı şekilde devam edecek. İFM'nin ofis alanında faaliyet göstermek ve 7412 sayılı kanunla ilgili diğer mevzuat hükümlerinden faydalanabilmek için katılımcı belgesi alınması zorunlu. Bu şartlar ekonomik koşullarla birleştiğinde, finansal kuruluşların mevcut ofislerini bütün olarak İFM'ye taşınmasını zorlaştırıyor. IFM eğer bankacılık ve finans sektöründen ciddi bir talep ve işlem görürse diğer ofis bölgelerinden buraya kaymalar bu bölgelerde boşluk oluşturacaktır.
Bu da özellikle bankacılık sektöründeki şirketlerin farklı ofis bölgelerinde boşalttıkları dekorasyonlu ofislere talebi arttırarak artış trendindeki kiralarda aşağı yönlü bir düzeltmeye sebep olacaktır. Diğer yandan çok ciddi şekilde azalmış olan stoğun bu düşüş etkisini limitlemesini beklediğimizi de belirtmeliyim.”
AREMAS GAYRİMENKUL YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Arzın olmaması dolulukları etkiliyor”
“Pandemide teknoloji altyapısı iyi ve temiz hava standartlarını sağlayan A sınıfı ofisler öne çıktı. Son dönemde şirketlerin tekrar ofise dönme kararları almaları ofis talebini artırdı. Deprem korkusu eski binalardaki kiracıların yeni ve depreme dayanıklı ofis binalarına yönlendirirken bu da boşluk oranlarını düşürdü. Türkiye pazarına yeni giren ve büyüyen yabancı şirketler de yeni talep oluşturuyor.
MİA bölgesinde arzın kısıtlı kalması, boşluk oranlarının düşmesi kiracıların uygun fiyatlardan ofis bulmasını zorlaştıran etkenler. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin de etkisiyle eski ve teknolojik altyapısı sınırlı olan ofis binalarındaki kiracıların A sınıfı binalara taşınmaya başladı. Büyük şirketlerin çoğu evden çalışmak yerine hibrit modele geçti.
Bu da ofislerde dolulukları artırdı. Şu anda doluluklar yüzde 80'lerin üzerinde. Ofis piyasasında doluluklar artmaya başladı çünkü hem büyüme potansiyeli ile yer değiştirme hem de küçülme nedeniyle taşınma hareketi var. Yeni ofis arzı olmayışı nedeniyle de mevcut talep dolulukları etkiliyor. Ciddi bir ofis arzı sunan İFM olası yabancı gelişini karşılayacak düzeyde.”
YAKUP YILMAZ / FERYAPI GENEL MÜDÜRÜ
“Paylaşımsız ofis trendini getirdik”
“Ülkemizde ve dünyada çalışma hayatı son yıllarda hızlı bir değişim içinde. Pandemi sonrasında yaygınlaşan uzaktan çalışma ile ofis ihtiyaçları değişti ve hazır ofislere talep hızla arttı. Ancak sosyal mesafe kavramının pandemide hayatımıza girmesiyle paylaşımlı ofisler rahatsızlık yarattı, çalışanlar kendilerine özel alanlar talep ediyor.
Feryapı olarak iş hayatında doğan bu ihtiyacı gördük ve dünyadaki örneklerden ilham alarak ‘paylaşımsız hazır ofis' konseptini ‘Tioso.co’ markasıyla Türkiye'ye taşıdık. Kullanım arttıkça hazır ofislerde mahremiyet, konfor, hijyen ve konsantrasyon ihtiyaçları doğuyor. Bu ihtiyaç dünyada ‘working suites' konseptini başlattı. Amerika ve İngiltere'de yaygınlaşan bu trendi, Türkiye'de ilk kez Tioso.co markası ile hayata geçirdik.
Konsepti ilk kez uyguladığımız Kağıthane'deki Premier Kampüs Ofis'te 140 ünite bulunuyor. Sunduğumuz konsept ile ofisinizde, bir otelden alabileceğiniz hizmetleri alabiliyorsunuz. Şu anda 12 bin m2 alanda hizmet veriyoruz. Önümüzdeki dönemde İzmir ve Ankara'da yine Feryapı'nın projelerinde örneklerini açmayı düşünüyoruz. Ayrıca Almanya'ya da açılmayı planlıyoruz.”