Hilton, Türkiye'de 70 otele ulaştı. Hilton Ortadoğu, Afrika, Türkiye Başkanı Jochem-Jan Sleiffer, "Türkiye, İngiltere'den sonra EMEA'da faaliyet gösteren en büyük ikinci pazarımız. Önümüzdeki yıllarda Türkiye'de 30 yeni otel açmayı planlıyoruz" diyor.
Türkiye'ye giriş yapan ilk uluslararası zincir olan Hilton için Türkiye, ABD dışında dünyaya açıldığı ilk ülke olması bakımından özel bir pazar. Türkiye'de yatırımlarına ara vermeden devam eden Hilton'un faaliyet gösteren 70 oteli bulunurken, geliştirme aşamasındakilerle birlikte 100'üncü otele ulaşıldı.
122 ülke ve bölgede 7 bin mülk ve 1,1 milyon odadan oluşan 18 birinci sınıf marka portföyüne sahip olan Hilton, Türkiye pazarında büyümesini sürdürüyor.
Hilton Ortadoğu, Afrika, Türkiye Başkanı Jochem-Jan Sleiffer ile markanın Türkiye'deki büyüme planlarını konuştuk.
Hilton için Türkiye pazarının önemi nedir?
Hilton, yaklaşık 70 yıl önce kapılarını açan ve ABD dışında en uzun süre hizmet veren oteli olan Hilton İstanbul Bosphorus ile Türkiye'de uzun yıllardır varlığını sürdürüyor.
Faaliyette olan yaklaşık 70 Hilton oteline ev sahipliği yapan Türkiye, İngiltere'den sonra EMEA'da faaliyet gösteren en büyük ikinci pazarımız. Hilton'un dünya genelinde 18 markası bulunuyor.
Türkiye'de de Conrad Hotels & Resorts, LXR Hotels & Resorts, Curio Collection by Hilton, Hilton Hotels & Resorts, DoubleTree by Hilton, Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton olmak üzere toplamda yedi markayla hizmet veriyoruz.
Yakın zamanda imzaladığımız Canopy by Hilton İstanbul Taksim anlaşmasıyla Türkiye'de faaliyet gösteren veya yapım aşamasında olan 100'üncü otelimizi açacağımızı açıkladık.
Önümüzdeki dönemde Türkiye pazarında nasıl bir büyüme stratejisi planlıyorsunuz?
Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye'deki büyümemize büyük hız kazandırdık ve İstanbul'da önemli bir büyüme kaydettik. Yakın zamanda açılışını yaptığımız Hampton by Hilton İstanbul Old City ile Türkiye'nin en büyük kentindeki varlığımızı altı markamız altında toplamda 26 otele yükselttik.
Bu büyümenin temel itici güçlerinden biri olan odaklı hizmet markalarımızdan Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton, Türkiye'deki mevcut portföyümüzün yüzde 40'ını ve geliştirme aşamasındaki projelerimizin yarısından fazlasını oluşturuyor. Hilton Garden Inn Erzurum, DoubleTree by Hilton Çanakkale ve bu yılın başlarında açılan DoubleTree by Hilton Manisa ile diğer kentlerde de büyümemize hızlandırdık.
2020'de Türkiye resort pazarındaki ilk otelimiz olan Susona Bodrum, LXR Hotels & Resorts'u açtık. Bu aynı zamanda lüks segmentteki LXR markamızın da Türkiye'deki ilk operasyonu oldu. Türkiye'de Curio markası altındaki ikinci ve Bodrum'daki dördüncü otelimiz olan The Bo Vue Hotel Bodrum, Curio Collection by Hilton ile bu büyümeyi sürdürmeyi planlıyoruz.
Gündeminizde kaç otel daha açmak var?
Bu yıl dört yeni otel açtık ve 2022'nin sonuna dek, Hampton by Hilton İstanbul Arnavutköy ile Hilton Garden Inn Balıkesir ve DoubleTree by Hilton Şanlıurfa dahil yedi yeni otel daha açacağız. Ülkenin dört bir yanındaki 24 oteliyle Türkiye'deki en güçlü markamız olan DoubleTree by Hilton büyümesini güçlü bir şekilde sürdürüyor ve planlama aşamasındaki yeni otellerle varlığını üçte birden daha yüksek oranda artıracak.
Türkiye'de faaliyet gösteren tüm markalarımıza önümüzdeki yıllarda toplamda 30 otel daha eklemeyi planlıyoruz. Türkiye'deki yaklaşık 70 otelimizde 200'den fazla pozisyon için yeni çalışma arkadaşları arıyoruz ve önümüzdeki yıllarda açmayı planladığımız 30 otel kapsamında, yeme & içmeden mühendisliğe, ticari rollerden etkinlik yönetimi ve front desk'e kadar pek çok pozisyon için 3 bin ekip arkadaşını daha işe alacağız.
Turizm trendlerinde ve misafir tercihlerinde pandemi sonrasında ne gibi değişimler gözlemliyorsunuz?
BM Dünya Turizm Örgütü'nün son verilerine göre, 2021'de Türkiye uluslararası seyahatler için dünyanın en popüler dördüncü destinasyonu oldu. Baskılanan seyahat talebinin etkisini gösterdiğini görebiliyoruz ve misafirler artık kültür ve sağlık gibi konulara odaklanan daha anlamlı seyahat deneyimleri arayışındalar. Temizlik ve hijyen, misafirlerin öncelikli beklentilerinden olmayı sürdürürken, bu beklentiyi Hilton CleanStay programımızla karşılıyoruz.
Destinasyon olarak öne çıkan bölgeler hangileri?
Bodrum, Çeşme, Marmaris ve Antalya gibi sahil bölgeleri yaz aylarında yerli ve yabancı misafirlerin uğrak noktası olurken, İstanbul gibi kentler daha serin aylarda revaçta. Doğu Karadeniz, Kapadokya ve Urfa ülkenin diğer popüler turistik bölgeleri arasındaki yerlerini koruyor.
Türkiye birçok yönden uluslararası turistlerin en popüler destinasyonu halini aldı. Yapılan resmi açıklamalara göre Türkiye, 2022 turizm hedeflerine ulaşmak için 43 ülkeden 170 tur operatörüyle anlaşma sağladı.
Son araştırmanızın öne çıkan bulgularından bahseder misiniz?
Türkiye'deki genç yeteneklerin ihtiyaçlarını daha iyi anlama çalışmalarımız kapsamında, kısa bir süre önce Türkiye'deki Y ve Z kuşağından 18-41 yaş arası bin katılımcıyla ideal iş ve ideal çalışma ortamı konularını ele alan bir anket düzenledik. Kariyer gelişimi ve çalışma ortamı kültürü gibi unsurlara odaklandık.
Araştırmaya göre, Türkiye'deki Y ve Z kuşağı; ideal işlerini ararken, Hilton'da ekip üyelerinin gündelik etkileşimleri ve daha resmi performans değerlendirmeleri yoluyla sağlanan takdir kültürüne (%64) bakıyor.
Hilton'un Thrive@Hilton ile odaklandığı zihinsel sağlığa ve iyi yaşam uygulamalarına (%56) ve bizim sektör liderliği
ve gelişme programlarımız gibi kapsamlı kariyer gelişim fırsatlarına (%56) büyük önem veriyorlar.
Çalışma koşullan anlamında neler ön çıkıyor?
Bireylerin yüzde 70'i Hilton gibi net amaçları olan bir şirkette çalışmak isterken, yüzde 36'sında Hilton örneğinde "Travel with Purpose" çevresel, sosyal ve yönetişim stratejimiz gibi sosyal ve çevresel meselelere ilişkin geliştirilen politikalar, iş fırsatlarını değerlendirirken ayırt edici faktör oluyor.
Katılımcıların yüzde 53'ü iş arkadaşlarıyla bir aile gibi hissetmeyi işverenin cazip özelliklerinden veya orada çalışmanın "ek avantajlarından" biri olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 56'sı şirket içinde birden fazla rol üstlenebilecekleri kariyerleri tercih ederken, yüzde 78'ine göre konaklama sektörünün doğal bir parçası olan iş seyahati fırsatları, ideal rolleri için önemli bir faktör.
“Y VE Z KUŞAĞI KONAKLAMA SEKTÖRÜNE YÖNELİYOR”
“Düzenlediğimiz ankette Türkiye'deki Y ve Z kuşağına hayallerindeki rolün ne olduğu sorulduğunda, yüzde 27'si mühendislik yanıtını verirken, bunu yüzde 25 oranıyla işletme yönetimi ve proje yönetimi takip etti.
Bunların tümü, konaklama sektöründe kariyer yapmaya uygun olmalarıyla öne çıkıyor. Katılımcılar kendilerine yeni beceriler kazandırabilecek işlerde çalışmayı tercih ediyorlar. Katılımcıların neredeyse yarısı son 12 ay içinde konaklama sektöründe çalışmayı düşündüklerini belirtti.”
