Elektronik atıkların yönetimi için dijital bir altyapı olan Köstebek'in kurucusu Müge Baltacı, “Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışmasında 2023 yılının 'Kadın Sosyal Etki Girişimcisi' seçildi. Unicorn olmayı hedefleyen Baltacı, 2024'te Avrupa'ya açılacak.
20 Ağustos - 02 Eylül 2023 tarihli sayıdan
Müge Baltacı, elektronik atıkların yönetimi ve geri dönüşümü ile iklim krizine pozitif yönde etkileyecek dijital bir altyapı olan Köstebek platformunu hayata geçirdi. Köstebek, elektronik atıkların yönetimi için geliştirilen dijital bir altyapı.
Köstebek mobil uygulamasının içinde bulundurduğu elektronik atık tanıma sistemi ile kullanılmayan elektronik cihazların kayıtlı olarak toplanmasını sağlarken, kişilerin geri dönüştürmek istediği cihazlar karşılığında puan kazanabilecekleri ve bu puanları istediği bağış platformunda kullanabilecekleri bir ekosistem sunuyor.
Böylece hem çevresel hem de sosyal faydayı uçtan uca izleme imkanı sağlıyor.
Bu başarısı Baltacı'ya Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliği ile düzenlenen Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'nda bu yıl 'Kadın Sosyal Etki Girişimcisi' ödülünü getirdi.
2024 yılında platformu Avrupa'ya taşımaya hazırlanan Baltacı, "Türkiye'de unicorn olmak en büyük hedefimiz. İlk olarak 2024 yılında Avrupa'ya açılmayı planlıyoruz. 2028 yılında ise exit yapmayı hedefliyoruz" diyor. Baltacı ile yeni projelerini ve büyüme hedeflerini konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İTÜ Çevre Mühendisliği'nden mezunum. Daha sonra Bahçeşehir Üniversitesi'nde Mühendislik Yönetimi üzerine yüksek lisansımı yapmaya başladım, hala devam ediyor. Yüksek lisansım öncesinde Fazla Gıda'da sürdürülebilirlik, biyogaz prosesleri, raporlamalar üzerine çalıştım. Orda girişimciliğin nasıl yönetileceğini öğrendim.
Köstebek'i kurma fikri nasıl gelişti?
Üniversitede okurken hep katı atık üzerine yoğunlaşmıştım. Elektronik atığın geri dönüşümü hep bir soru işareti. Elektronik atığın konseptinde şehir madenciliği diye bir kavram var.
Yapılan araştırmalar, şehir madenciliğini doğru kullanırsak yani bizden toplanan atıklar işlenerek içindeki platin, altın, alüminyum, paladyum çıkartılırsa, klasik madencilikten çıkarılan madeninin 1,5 katı daha fazla maden elde edebileceğimizi gösteriyor.
Yani artık bizim maden çıkartmamız için dağın altına girmemize gerek yok. Dünyada 2026 yılında alüminyum rezervi yüzde 90 oranında tükenecek. 2030'da da dünyada hammadde kıtlığı başlayacak. Takip edemediğimiz hiçbir şeyi ölçemeyiz. Biz de bu atıkların nereye gittiğini takip ederek, kayıt altına almaya karar verdik. Bunun üzerine Köstebek platformunu kurduk.
Nasıl bir farklılık ve inovasyon yarattınız?
Şirketlerin tesislerle süreci şeffaf bir şekilde takip edebildiği bir ağ yarattık. Görsel tanıma sistemimiz var. Platformumuzu kullananlar, atığın fotoğrafını çekiyor. Fotoğrafından atığın ne olduğunu söylüyoruz ve tesisteki yolculuğunu gösteriyoruz. Bunu AB Yeşil Mütabakatı'na uygun, şirketlerin küresel raporlama standartlarında erişebileceği seviyede veriyoruz. Türkiye'de bu bizim için rakipsiz bir alan oldu.
Köstebek'i kurarken ve kurduktan sonra hangi paydaşlarla iş birliği yaptınız?
Zorlu'nun İmece İnovasyon Merkezi'nin elektronik atık üzerine düzenlediği yarışmada seçildik ve bu
bizi fikir aşamasından sahaya taşıdı. 2021 yılında ilk etapta mahallelere giderek arabayla atık topluyorduk.
Her getirilen elektronik atık ağırlığınca mama bağışı yapıyorduk. Bu atığı, toplamada teşvik modelinin oldukça faydalı olduğunu gördük. TÜBİTAK'a başvurduk ve projemiz onaylandı.
200 bin TL'lik hibe aldık. Sabancı Holding'in ARF Programı'na başvurduk ve 30 bin dolar hibe, altı ay boyunca eğitim ve mentorluk aldık. Program sonunda 120 bin dolar daha yatırım almaya hak kazandık.
Ardından Garanti BBVA Partners girişimcisi olduk. Türkiye'nin tek entegre elektronik atık geri dönüşüm tesisi exit.com bizim partnerliğimizi yapmaya başladı.
Köstebek tam olarak nasıl işliyor?
Evinizde elektronik atık varsa bunun fotoğrafını sistemimize yüklüyorsunuz. Biz arkada bir optimi-zasyon yapıyoruz. Ardından atığı gidip alıyoruz. İsteyenler kargoyla da iletebiliyor.
Her toplanan elektronik atık için bir puanlama sistemi yapılıyor. Kazanılan bu puanlar kullanıcının seçtiği bir derneğe bağışlanıyor. KEDV (Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı), UNICEF, İlgi Otizm Derneği, Lokman Hekim Dernekleri ile kampanya yapıyoruz. Mama bağışı yapmaya da devam ediyoruz.
Kendinize nasıl bir gelir modeli yarattınız?
İki platformumuz var. Birincisi teşvik modeliyle bireysel atık geri dönüşümüne destek veren uygulamamız. Bir diğeri de Mol-e platformu. Bu platform elektronik atık üreticilerinin aksiyonlarını tek çatı altında topluyor.
Örneğin bir elektronik şirketinin Türkiye'deki teknik servislerinin ne kadar atık çıkarttığı, nereden çıkarttığı ve nerede toplandığı, geri dönüşüm süreçleri, raporlaması ve bunların emisyon hesaplarının globale uygun yapılması, dijital atık pasaportunu takip edebildiği bir platform bu.
Şirketler atığının fotoğrafını çekerek bize gönderiyor ve biz bunu görsel zincirle takip ediyoruz. O atığı en hızlı ve en doğru şekilde tanıyabilmemiz o atığı en şeffaf şekilde izleyebilmemiz anlamına geliyor. Bunu şirketlere anahtar teslim atık toplama projesi olarak satmaya başladık.
Hangi şirketlerle çalışıyorsunuz?
Yaklaşık 10 şirketle çalışıyoruz. Brisa, TEB, Carvak, Bahçeşehir Üniversitesi, Siemens gibi şirketlerle çalışıyoruz. Çok yakın zamanda Garanti BBVA Genel Müdürlük binası ile de çalışmayı hedefliyoruz. Elektronik atığa dair iki AR-GE projesi üzerine çalışıyoruz. Bunu hayata geçirdiğimizde yan dikeylerde de farklı şirketlerle de çalışacağız.
Yeni bir yatırım turuna çıkmayı planlıyor musunuz?
İlk etapta toplamda 190 bin dolar yatırım aldık. Yedi ay sonra 60 bin dolarlık ikinci bir yatırım turuna çıkmayı planlıyoruz.
Büyüme hedeflerinizden bahseder misiniz?
Son çeyrekteki hedef platformu çok farklı sektöre kullandırarak geri dönüş almak. Türkiye'de unicorn olmak en büyük hedefimiz. İlk olarak 2024 yılında Avrupa'ya açılmayı planlıyoruz. İlk hedefimiz ise Belçika'ya açılmak. Oradaki hızlandırma programına başvurmaya başladık. İklim teknolojisi üzerine yoğunlaşmayı planlıyoruz. 2028 yılında ise exit yapmayı hedefliyoruz.
“30 MİLYAR DOLAR ÇÖPE GİDİYOR”
“Birleşmiş Milletler (BM) tarafından açıklanan Küresel E-atık İzleme Raporu'na göre, 2019'da dünya genelinde toplam 53,6 milyon ton yani kişi başı yaklaşık 7,3 kilogram elektronik atık üretildi.
Dünyadaki e-atıkların yalnızca yüzde 14,7'si geri dönüşüyor. Toplam 47 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz. Bu da demek oluyor ki tüm dünyada 30 milyar dolar çöpe atılıyor. Türkiye'de ise 450 milyon dolarlık e-atık pazarı var. Biz bugüne kadar 10 tondan fazla atık topladık."