Koronavirüs salgını bittiğinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, şu sıralarda en çok duyduğumuz cümlelerden biri. Bu turizm için de geçerli. Turizmde de havuz ve lobi gibi ortak alanların kullanımından açık büfeye kadar tüm süreçler yeniden düzenlenecek.
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
Ekonomist Dergisi'nin 5-18 Nisan 2020 tarihli sayısından
Dünyanın önde gelen turizm ülkeleri olan İtalya, İspanya ve Fransa, koronavirüs vakaları nedeniyle zorlu günler yaşıyor. Aynı şekilde Yunanistan ve Mısır da koronavirüs sürecinde zorlu sınav veren turizm ülkeleri arasında yer alıyor. Ülkelerin sınırlarını kapattığı, kendilerini izole ettiği bu dönemde turizm durdu, oteller birbiri ardına kapatıldı. Koronavirüs salgınının ne zaman sona ereceği henüz öngörülemiyor ama süreç bittiğinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı tahmin ediliyor. Turizm sektörü için de bu durum geçerli.
İSTEKLER DEĞİŞECEK
Turizmcilere göre, insanlar karantina sonrası dinlenmek, deniz, güneş, orman, dağ havası almak isteyecek. Tatile gidilecek ancak herkesin kendine göre özel koşulları olacak, kentlerin bile hijyen karnesi olması gerekecek. Bu süreçte yazlıklar ve kiralık evler yani bireysel tatil öne çıkacak.
Otel ya da tatil köylerinde ise turistlerin bir araya çok fazla gelmeyeceği çok farklı modeller oluşacak. Havuz gibi ortak alanların kullanımı minimuma inecek, açık büfe tarih olacak, tek kullanımlık servis malzemeleri zorunlu hale gelecek, açık ve özellikle de kapalı eğlence mekanlarından uzak durulacak.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır, salgın sonrasında hijyen koşullarının, açık büfe standartların değişeceğini, Turizm Bakanlığı ile bu sürecin planlamasının şimdiden yapıldığını söylüyor. Çorabatır, turizmin dünyadaki tek moral sektörü olması bakımından her zaman varlığını koruyacağını ama yeni bir dönemin başlayacağını, yeni standartların sektöre hakim olacağını ifade ediyor.
ÖNCE HİJYEN
Koronavirüs krizi sonrasında turizmde hijyenin öne çıkacağı öngörülüyor. Otellerde oda, havuz, mutfak hijyeninden açık büfe alanlarının kullanımına, kahvaltı servisine kadar süreçler yeniden düzenlenecek. Sururi Çorabatır, “Bu süreçte kahvaltılıklar paketlere girecek, açık büfe standartları değişecektir. İngiliz ve Alman acentelerin hijyen protokolü var, turist getirdikleri tesislerimizi düzenli denetliyorlar, bu daha da geliştirilecektir” diyor.
Türkiye’de endüstriyel mutfak sanayinin çok geliştiğine dikkat çeken Çorabatır, en güzel şekilde müşteri ve çalışan hijyeninin sağlanabileceğini, Türkiye’nin bu süreçte rakiplerinden öne çıkabileceğini belirtiyor.
Duayen turizmci Hüseyin Baraner, yeni modeller geliştirilmezse turizm sektörünü zor günlerin beklediğini, hem sağlık hem de konaklama açısından güven verici modeller geliştirilmesi halinde ise sektörün önünün açılacağını vurguluyor.
Baraner, “Yurtdışı seyahatler en azından bu yaz hayal olacağı için iç turizme yönelen ve yenilikçi yaklaşımlar getirenler krizi hafif hasarla atlatabilirler. Krize alışık bir sektör olan turizm sektörü bunu da atlatacaktır” yorumunu yapıyor.
MODELLER DEĞİŞECEK
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), koronavirüs salgınının bu yıl dünya turizminde ziyaretçi sayısında yüzde 20-30, turizm gelirinde ise 300-450 milyar dolarlık kayba neden olabileceğini öngörüyor. İyimser senaryoya göre salgın süreci en geç haziran ayı sonunda bitecek ve Türk turizmi yerli turistler ve Rus turistlerin egemen olduğu bir sezon geçirecek.
Çin’in iyice toparlanması halinde Çinli turistlerin de ülkemize gelebileceği tahmin ediliyor. İskandinav ülkeleri hariç Avrupalıların ise bu yıl evlerinde kalmayı tercih edebilecekleri öngörülüyor. İşte böyle bir dönemde turizmde de köklü değişimler olması bekleniyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, sezon öncesi yeni tedbirler almak gerektiğini söylüyor.
Bağlıkaya, “Açık büfe sisteminin nasıl devam edeceği belirsiz. Salgın devam ederse ‘her şey dahil’ modeli değiştirilebilir. Aksi halde insanlar o ortamda olmak istemeyecektir” diyor. Booking, Expedia gibi sitelerden tatil satın alanların elinin yandığını söyleyen Bağlıkaya, krizden sonra bu online şirketlere ilginin azalacağını, insanların muhatap alabilecekleri bir acenteye başvuracaklarını öngörüyor.
GÜVENLİ ÜLKE İMAJI
İnsan Kaynakları Derneği (İNKAY) Başkanı Okay Çıkan, yeni dönemde açık büfe ve self servisin tarih olacağını söylüyor. Bu yıl turizmde iç pazarın ve Rus pazarının ağırlıklı olmasının beklendiğine dikkat çeken Çıkan, “Avrupa ülkelerinden bu yıl çok hareketlilik beklemiyorum. İnsanlarda korku kalıcı olmaz ve Türkiye’nin güvenli ülke olduğu imajını verirsek her şey yoluna girecektir” diye konuşuyor.
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, koronavirüs krizi sonrası tüketicinin ilk bakacağı şeyin hijyen olacağını, bu süreçte hijyen belgeli tesislerin öneminin artacağını vurguluyor. Boztepe, “Dernek olarak 2,5 yıl önce Türkiye Kalite Derneği ve Diversey ile restoran belgelendirme sistemi GT Hijyen Belgesi’ni oluşturduk. Önce İstanbul ve Ankara’da başlayacak olan restoran derecelendirme sistemi dünyada marka olacak” diyor.
SURURİ ÇORABATIR / TÜROFED BAŞKANI
“ DEĞİŞİM İÇİN TALİMAT ALDIK”
“Bu değişim sürecinde tüm dünyada ortak standartlar belirlenecek ve hep beraber deneyimleyip test edeceğiz. Tesislerimizde odadan havuza ve resepsiyona kadar her yerde dezenfekte sağlıyoruz.
Turizm Bakanı’mızdan, yeniden turizme başladığımızda, anlaşma şekline göre, müşterinin ve acentelerin beklentilerine göre, hijyen standartlarını değiştirme konusunda talimat aldık.”
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
[email protected]
Ekonomist Dergisi'nin 5-18 Nisan 2020 tarihli sayısından
Dünyanın önde gelen turizm ülkeleri olan İtalya, İspanya ve Fransa, koronavirüs vakaları nedeniyle zorlu günler yaşıyor. Aynı şekilde Yunanistan ve Mısır da koronavirüs sürecinde zorlu sınav veren turizm ülkeleri arasında yer alıyor. Ülkelerin sınırlarını kapattığı, kendilerini izole ettiği bu dönemde turizm durdu, oteller birbiri ardına kapatıldı. Koronavirüs salgınının ne zaman sona ereceği henüz öngörülemiyor ama süreç bittiğinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı tahmin ediliyor. Turizm sektörü için de bu durum geçerli.
İSTEKLER DEĞİŞECEK
Turizmcilere göre, insanlar karantina sonrası dinlenmek, deniz, güneş, orman, dağ havası almak isteyecek. Tatile gidilecek ancak herkesin kendine göre özel koşulları olacak, kentlerin bile hijyen karnesi olması gerekecek. Bu süreçte yazlıklar ve kiralık evler yani bireysel tatil öne çıkacak.
Otel ya da tatil köylerinde ise turistlerin bir araya çok fazla gelmeyeceği çok farklı modeller oluşacak. Havuz gibi ortak alanların kullanımı minimuma inecek, açık büfe tarih olacak, tek kullanımlık servis malzemeleri zorunlu hale gelecek, açık ve özellikle de kapalı eğlence mekanlarından uzak durulacak.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır, salgın sonrasında hijyen koşullarının, açık büfe standartların değişeceğini, Turizm Bakanlığı ile bu sürecin planlamasının şimdiden yapıldığını söylüyor. Çorabatır, turizmin dünyadaki tek moral sektörü olması bakımından her zaman varlığını koruyacağını ama yeni bir dönemin başlayacağını, yeni standartların sektöre hakim olacağını ifade ediyor.
ÖNCE HİJYEN
Koronavirüs krizi sonrasında turizmde hijyenin öne çıkacağı öngörülüyor. Otellerde oda, havuz, mutfak hijyeninden açık büfe alanlarının kullanımına, kahvaltı servisine kadar süreçler yeniden düzenlenecek. Sururi Çorabatır, “Bu süreçte kahvaltılıklar paketlere girecek, açık büfe standartları değişecektir. İngiliz ve Alman acentelerin hijyen protokolü var, turist getirdikleri tesislerimizi düzenli denetliyorlar, bu daha da geliştirilecektir” diyor.
Türkiye’de endüstriyel mutfak sanayinin çok geliştiğine dikkat çeken Çorabatır, en güzel şekilde müşteri ve çalışan hijyeninin sağlanabileceğini, Türkiye’nin bu süreçte rakiplerinden öne çıkabileceğini belirtiyor.
Duayen turizmci Hüseyin Baraner, yeni modeller geliştirilmezse turizm sektörünü zor günlerin beklediğini, hem sağlık hem de konaklama açısından güven verici modeller geliştirilmesi halinde ise sektörün önünün açılacağını vurguluyor.
Baraner, “Yurtdışı seyahatler en azından bu yaz hayal olacağı için iç turizme yönelen ve yenilikçi yaklaşımlar getirenler krizi hafif hasarla atlatabilirler. Krize alışık bir sektör olan turizm sektörü bunu da atlatacaktır” yorumunu yapıyor.
NELER DEĞİŞECEK?
Tatile çıkanların kendilerine göre özel koşulları olacak, bu süreçte tüketici taleplerini iyi yorumlayanlar kazanacak.
Hijyen kavramı daha da önem kazanacak. Tüm dünyada hijyen standartları yeniden yazılacak. Kentlerin bile hijyen karnesi olacak.
Bireysel tatil öne çıkacak, yazlıklara ve kiralık evlere talep artacak.
Otel ve tatil köylerinde turistlerin bir araya gelmeyeceği çok farklı modeller oluşacak.
Havuz gibi ortak alanların kullanımı minimuma inecek.
Açık büfe tarih olacak, tek kullanımlık servis malzemeleri zorunlu olacak.
Açık ve özellikle de kapalı eğlence mekanlarından uzak durulacak.
MODELLER DEĞİŞECEK
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), koronavirüs salgınının bu yıl dünya turizminde ziyaretçi sayısında yüzde 20-30, turizm gelirinde ise 300-450 milyar dolarlık kayba neden olabileceğini öngörüyor. İyimser senaryoya göre salgın süreci en geç haziran ayı sonunda bitecek ve Türk turizmi yerli turistler ve Rus turistlerin egemen olduğu bir sezon geçirecek.
Çin’in iyice toparlanması halinde Çinli turistlerin de ülkemize gelebileceği tahmin ediliyor. İskandinav ülkeleri hariç Avrupalıların ise bu yıl evlerinde kalmayı tercih edebilecekleri öngörülüyor. İşte böyle bir dönemde turizmde de köklü değişimler olması bekleniyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, sezon öncesi yeni tedbirler almak gerektiğini söylüyor.
Bağlıkaya, “Açık büfe sisteminin nasıl devam edeceği belirsiz. Salgın devam ederse ‘her şey dahil’ modeli değiştirilebilir. Aksi halde insanlar o ortamda olmak istemeyecektir” diyor. Booking, Expedia gibi sitelerden tatil satın alanların elinin yandığını söyleyen Bağlıkaya, krizden sonra bu online şirketlere ilginin azalacağını, insanların muhatap alabilecekleri bir acenteye başvuracaklarını öngörüyor.
GÜVENLİ ÜLKE İMAJI
İnsan Kaynakları Derneği (İNKAY) Başkanı Okay Çıkan, yeni dönemde açık büfe ve self servisin tarih olacağını söylüyor. Bu yıl turizmde iç pazarın ve Rus pazarının ağırlıklı olmasının beklendiğine dikkat çeken Çıkan, “Avrupa ülkelerinden bu yıl çok hareketlilik beklemiyorum. İnsanlarda korku kalıcı olmaz ve Türkiye’nin güvenli ülke olduğu imajını verirsek her şey yoluna girecektir” diye konuşuyor.
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, koronavirüs krizi sonrası tüketicinin ilk bakacağı şeyin hijyen olacağını, bu süreçte hijyen belgeli tesislerin öneminin artacağını vurguluyor. Boztepe, “Dernek olarak 2,5 yıl önce Türkiye Kalite Derneği ve Diversey ile restoran belgelendirme sistemi GT Hijyen Belgesi’ni oluşturduk. Önce İstanbul ve Ankara’da başlayacak olan restoran derecelendirme sistemi dünyada marka olacak” diyor.
SURURİ ÇORABATIR / TÜROFED BAŞKANI
“ DEĞİŞİM İÇİN TALİMAT ALDIK”
“Bu değişim sürecinde tüm dünyada ortak standartlar belirlenecek ve hep beraber deneyimleyip test edeceğiz. Tesislerimizde odadan havuza ve resepsiyona kadar her yerde dezenfekte sağlıyoruz.
Turizm Bakanı’mızdan, yeniden turizme başladığımızda, anlaşma şekline göre, müşterinin ve acentelerin beklentilerine göre, hijyen standartlarını değiştirme konusunda talimat aldık.”