Bolu'dan Hatay'a, Afyon'dan İstanbul'a kadar ülkemizin çok çeşitli yerlerinde termal turizm yatırımları bulunuyor. Afyon, Pamukkale, Bursa ve Yalova, Afyon, Güre öne çıkarken önümüzdeki yıllarda termal turizmden yaklaşık 10 milyar dolar gelir hedefleniyor.
18 Şubat- 2 Mart 2024 tarihli sayıdan
Türkiye'de termal yeraltı kaynaklarının zenginliği sayesinde, termal turizme yönelik tesis sayısı her geçen yıl artıyor. Bolu'dan Hatay'a, Afyon'dan Bursa'ya, Güre'den İstanbul'a kadar ülkemizin çok çeşitli yerlerinde termal turizm yatırımları bulunurken, yoğun talep gören termal bölgelerin başında Afyon, Pamukkale, Bursa ve Yalova geliyor.
Termal turizme yeni eklenen tesislerle birlikte artan hizmet kalitesinin etkisiyle her gruptan tatilcinin tatil alışkanlıklarına termal tesislerde konaklamalar da eklenmiş durumda. Türkiye'nin doğal kaynaklarının tanıtımıyla önümüzdeki yıllarda, termal turizmde daha güçlü bir ivme yakalanıp 8-10 milyar dolarlık gelir elde edilmesi hedefleniyor.
ZENGİN KAYNAKLAR
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Türkiye'nin bugün dünyada ilk dört destinasyon arasına girdiğini, bunun devamı için rekabet gücünün yüksek tutulup yatırımların çeşitlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Turizm sektörünün Antalya ve Ege ağırlıklı olarak geliştiğine dikkat çeken Narin, "Karadeniz Bölgesi, termal turizm gibi yeni bölgelerin gelişmesini çok önemli buluyoruz.
Anadolu'yu sağlık wellness turizmi üzerinden geliştirmeli yatırımları artırmalıyız" diyor.
Son yıllarda özellikle wellness (iyi yaşam) farkındalığının artmasıyla termal turizm gelişiyor. Tamamlayıcı sağlık kürleri ve tedavileri, rahatlatıcı, arındırıcı ve güçlendirici etkileriyle termal turizmin iyileştirici, yaşam kalitesini artırıcı gücü keşfedilmeye başlandı.
Türkiye'nin tarihi, kültürü, doğası, jeotermal yapısıyla turizmde cennet bir ülke olduğunu belirten Tatilsepeti Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, bölgeye, tesis kalitesine ve sunulan hizmetlere göre termal tatil fiyatlarının gecelik kişi başı 350 TL ile 3 bin 750 TL arasında değiştiğini söylüyor.
Karayal, "Zengin sıcak su kaynaklarıyla dünyadaki en önemli termal turizm merkezlerinden biri Türkiye. Termal bölgeler ülkemizde geniş bir coğrafyaya yayılırken, Bursa, Güre, Yalova, Bolu, Denizli, Afyonkarahisar, Gönen öne çıkıyor" diyor.
EN ESKİ TURİZM ÇEŞİDİ
2024'te tüm dünyada hareketin ve seyahatin artmasının beklendiğini belirten Karayal, termal turizmin de bu ivmeden hak ettiği payı alacağını, ülkemizde de daha çok önem kazanıp talep göreceğini vurguluyor.
Hititler, antik Yunan ve Roma döneminde şifasından yararlanılan kaplıcalar, Anadolu'nun en eski turizm çeşidi olarak dikkat çekiyor. Türkiye dünyanın termal turizmde en zengin potansiyele sahip ve tercih edilen noktalarından biri.
Zengin potansiyele rağmen hala yeterli kalitede tesis kapasitesi ve hizmet olmadığından Çin, ABD, Almanya gibi ülkelerden çok geride olunduğuna dikkat çeken Karayal, kültürel tarihimizden ilhamla termal turizme bütüncül sağlık konseptiyle yaklaşıp, daha çok teşvikle, bu alanda yetişmiş uzman gücüyle tüm dünyaya meydan okuyan kürler yaratıp daha çok turist çekilebileceğini söylüyor.
Kayak tatillerine alternatif olan termal tatillerle konaklama sürelerinde ve sayılarında artış yaşanıyor. Termal suların sağlığa faydaları, kapsamlı spa merkezleri, kapalı havuzlar termal otellere ilgiyi artırıyor.
Tatil.com Genel Müdürü Birol Eren, erken rezervasyon döneminde geçtiğimiz yıllara oranla termal otellerin satışlarında artış olduğunu, kış tatiline denk gelen özel dönem tatillerinde de ailelerin termal otellere yöneldiğini söylüyor.
Türkiye'de termal yeraltı kaynaklarının zenginliği ile pek çok alternatif seçenek bulunurken, yoğun talep gören termal bölgelerin başında Afyon, Pamukkale, Bursa ve Yalova geliyor.
Eren, "Türkiye'nin doğal kaynaklarının tanıtımıyla önümüzdeki yıllarda, termal turizmde daha güçlü bir ivme yakalanacaktır. Termal tesislerin hizmet kalitesinin artmasıyla her gruptan tatilcinin tatil alışkanlıklarına termal tesislerde konaklamalar da eklendi" diyor.
KİMLER TERCİH EDİYOR?
Termal turizm, bedenen ve ruhen dinlenmek için tercih ediliyor. Genellikle yetişkinler termal tatil yapıp soğuk kış günlerinde ülkemizin termal güzelliklerinden faydalanıyor.Neredekal.com verilerine göre, termal otel araması en çok 45-54 yaş aralığında yapılıyor, ikinci sırayı alan 35-44 yaş grubunun ardından ise 55-64 yaş aralığındaki kişiler termal otel araması yapıyor.
Bu veriler doğrultusunda termal turizmi ağırlıklı olarak orta yaş gruplarından yetişkinlerin yaptığını söylemek mümkün. Kasım ayının başından bugüne kadar olan süreçte en çok termal tatil araması İstanbullular tarafından yapılırken onları Ankaralılar ve İzmirliler takip ediyor.
Termal turizmde hareketliliğin, geçtiğimiz yılın kasım ayının ilk haftasında başlayıp aralık ayının ikinci haftasında en yüksek seviyelere ulaştığını belirten Neredekal.com CEO'su Gökhan Sivrikaya, "Yılbaşı ve sömestr tatilinin gelmesiyle termal otel aramalarında yüzde 15'lik bir düşüş gözlemlesek de hala yüksek seviyelerde aranma var.
Sömestr tatili sonrasında okulların açılmasının ardından ülke genelinde sıcaklıkların daha da düşmesiyle termal otel aramalarının yeniden yükseleceğini ve mart sonunda hava sıcaklıkları yükselmeye başlayana kadar popülerliğini koruyacağını öngörüyoruz" diyor. Ayrıca Sivrikaya'nın verdiği bilgiye göre, termal otel araması yüzde 57,05 oranıyla ağırlıklı olarak kadınlar tarafından yapılıyor.
Kasım ayında havaların soğumaya başlamasıyla termal otel aramalarında artış yaşanmaya başlamıştı. Kasım ayından bugüne kadar Neredekal.com üzerinden yapılan termal tatil aramalarında Afyonkarahisar en önde gelirken, onu Bolu takip ediyor. Bolu'nun arkasından ise Denizli ve Yalova en çok aranan termal turizm merkezleri oluyor.
FİRUZ BAĞLIKAYA / TÜRSAB BAŞKANI
“Turizmi 12 aya yayacak enstrüman”
“Turizmi 12 aya yaymada en önemli enstrümanlar olan, kış dönemini hareketlendiren kayak ve termal turizmden 8-10 milyar dolarlık gelir hedeflenebilir. Piyasanın durgunluğuna, faizlerin çok yüksek olmasına, krediye ulaşımın mümkün olmamasına rağmen her bölgede turizm yatırımları devam ediyor. Artan yatak kapasitesi de bir biçimde doluyor. Bu da ulaşılması gereken kapasiteye hala ulaşılmadığını gösteriyor.”
