Türkiye’nin en fazla ihracat yapan beşinci kenti olan Gaziantep, Suriye ve Irak pazarında yaşanan daralma nedeniyle ihracatta bu yıl ancak mevcudu koruyabilecek.
SİBEL ATİK
[email protected]
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Sani Konukoğlu, bu yılı 6,5 milyar dolar ihracatla kapatacaklarını anlatıyor. Konukoğlu, yaşanan sıkıntılar olmasaydı, kentin 10 milyar dolarlık ihracatı rahatlıkla aşacağını da söylüyor.
Anadolu’nun ekonomik anlamda en hızlı büyüyen kentlerinden biri olan Gaziantep, Suriye ve Irak pazarında yaşanan daralma nedeniyle ihracatta bu yıl da bir sıçrama yakalayamadı. Sınır ticaretinin son beş yılda 5 milyar dolarlardan 1,5 milyar dolara gerilediği Gaziantep’te umut yeni pazarlara bağlanmış durumda.
Kentin en büyük sanayi kuruluşlarından Sanko Holding’in başkan yardımcısı ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adil Sani Konukoğlu, ihracatı artırmak için Afrika ülkeleri başta olmak üzere yeni pazarlara açıldıklarını söylüyor. Bu yıl ihracatta 6,5 milyar dolarlık seviyeyi koruyacaklarını ifade eden Konukoğlu, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Suriye olayları öncesi sanayi ve ihracatta parlak bir tablo çizen Gaziantep’te yaşanan sürecin etkilerini tarif eder misiniz?
Gaziantep son beş yıllık süreçte yılda ortalama yüzde 4-7 arasında büyüme sağladı. Fakat son iki yıldır özellikle ihracatta yerimizde sayıyoruz. Eğer etrafımızdaki olaylar olmasaydı, tabii ki çok daha farklı bir Gaziantep’le karşı karşıya kalırdık. Tabii bu durumda sınır komşusu olan Suriye ve Irak’taki yaşananların yanı sıra son iki yıllık süreçte dünya ticaretindeki yavaşlamanın etkisi de unutulmamalı.
Son dönemde Türkiye genelinde sanayi üretiminde işler iyi değil. Gaziantep özelinde durum nedir?
Sanayi üretimindeki artışı tespit edebileceğimiz en önemli nokta elektrik tüketimidir. Diğer önemli göstergeler; çalıştırdığınız eleman, mevcut şirketlerin yeni yatırım kararları ve yeni açılan tesislerdir. Bizim bir önceki yıla göre OSB’lerimizdeki enerji tüketimi yüzde 8 artmış durumda. Şirketler yatırım kararlarını da duyurmaya devam ediyor. Hatta bu yılki verilere göre geçen 10 aylık dönemde 1 milyar 90 milyon TL’lik teşvikli yatırım belgesi alınmış durumda. Bu noktada odamıza kayıtlı 3 bin 800 sanayi şirketinin üretimden yana bir kısıntıya gitmediğini düşünüyoruz fakat ihracatta durum aynı değil. Bu yılı 6,5 milyar dolar ile kapatacağımızı düşünüyoruz.
Yatırımlar devam ediyor dediniz. Yatırımlar hangi iş kollarında?
İki yeni OSB için teknik çalışmalarımız sürüyor. Hatta Polateli ve havalimanı yakınında olacak ihtisas OSB’lerde yatırım için yer kalmadı. Beş OSB’ye sahip Gaziantep’in önde gelen holdinglerinden Günsan, Sanko, Erdemoğlu, Akınal gibi grupların ise yatırımları sürüyor. Özellikle kimya, gıda, enerji, tekstil gibi alanlarda yatırımlar var.
GSO olarak ihracatta 2023 için 30 milyar dolarlık hedefiniz vardı. Bu rakamları nasıl revize ettiniz?
Geçen yıl 176 ülkeye toplamda 6 milyar 270 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Bu yıl ise 6,5 milyar dolar bekliyoruz. Bu yılı mevcudu koruyacağımız bir süreç olarak görüyoruz. Biz İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir’in ardından en çok ihracat yapan beşinci il olduk. İhracat sıralamasında yıllardır altıncı sırada yer alırken nihayet ilk beşe girdik. Anadolu kentleri içinde sanayisi ve ihracatıyla göz dolduran Gaziantep’in 1988 yılında sanayide farklılaşması gerektiği konusunda çalışmalar başladı. Sani Konukoğlu, Kamil Şerbetçi, Naci Topçuoğlu, Nejat Koçer, Abdülkadir Konukoğlu gibi isimlerin hepsi bir adım öteye gitmek istedi. 1998 krizinde herkes oturmuş ağlarken Gaziantep’te 2005 yılı vizyonu yapılıyordu. Dolayısıyla biz hedef odaklı çalışmalarımızla ihracat liginde üst sıralara çıkmaya devam edeceğiz. Hedefimiz ilk üç.
Peki Suriye ve Irak'taki olayların kentin ekonomisine yaşattığı kaybın tutarı nedir?
Bugün yaklaşık 1,5 milyar dolarlık sınır ticaretimiz var. Mesela olaylar yaşanmasa ihracattaki 2023 hedefimiz olan 30 milyar dolara ulaşabilirdik. Bugünkü ihracatımız ise tahmini 10 milyar doları aşardı. Eğer sorunlar çözülürse yeniden yapılanma süreci Gaziantep’in ticaret hacmini füze gibi fırlatır. Bakınız 2010'da Suriye’ye toplam ihracatımız 130 milyon dolardı. Bu yıl ise 10 ayda 285 milyon dolar. Yani ciddi kayıp yok fakat asıl kayıp gelen ziyaretçilerin bıraktığı tutarda. Gaziantep’e sınırdan günde 2 bin kişi geliyordu, bunlar kişi başı en az bin dolar bırakıyordu.
Yaşanan zorlu süreçten çıkışı nerede görüyorsunuz?
Biz bu iş başladığında sürecin 6-7 yıldan önce toparlanmayacağını öngörüyorduk. Ortadoğu bataklığı herkesin mutabık olduğu bir çözümle halledilebilir. Umarız bir yıl içinde çözülür ama buna bir tarih verilmez.
Öte yandan bu sadece bizim değil dünyanın sorunu. Dünya ticareti küçülürken herkes pastasını büyütmek istiyor. Dünya ekonomilerinde artık korumacılık yükseliyor. İhracat kalemlerinde farklılık yaratamaz ve teknolojiyi üretimde kullanamazsanız patinaj çekersiniz. Bana göre farklı ürün piyasaya sunmak, teknoloji üreten şirketlere dönüşmek, yazılım yapmak ve ihracatı bu yoldan büyütmek artık vazgeçilmez. Ben sanayinin çıkışı yolunu inovatif ürünler üretmesinde görüyorum. Bir de yeni pazarlarda. Bu noktada da Afrika pazarı potansiyeli yüksek bir pazar ve buraya yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Gaziantep’te bu yönde çalışmalar yapan hangi şirketler var?
Beş yıl öncesine bakıldığında Gaziantep’te AR-GE konusunda yapılan hiçbir şey yoktu. Patent ve markalaşma konusunda Türkiye’nin epey gerisindeydik. Fakat geçen beş yıllık zaman zarfında yeniliğe ve fark yaratmaya çok önem verdik. Patent başvurusunda Türkiye’nin beşinci sırasında yer aldık. Şirketlerimizin Ar-Ge departmanlarına aktardıkları kaynaklar artmaya başladı. Daha evvel basic ürünler yaparken şimdilerde müşteriye farklı ürünler sunan birikim oluştu.
Teknolojik dönüşümü yakalayan sektörler hangileri?
Mesela halıcılıkta çok önemli gelişmeler var. Bizim çok fazla desenli halılarımızın yanı sıra artık leke tutmayan, ıslanmayan, kendi kendini temizleyen halılarımız da üretiliyor. Burada farklılaşmayı yakaladık. Mesela petrokimyada yeni gelişmeler var. Son beş yıllık süreçte bu alana yönelik yatırımlar arttı. Son bir yılda iki polyester tesisi kuruldu.
SİBEL ATİK
[email protected]
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Sani Konukoğlu, bu yılı 6,5 milyar dolar ihracatla kapatacaklarını anlatıyor. Konukoğlu, yaşanan sıkıntılar olmasaydı, kentin 10 milyar dolarlık ihracatı rahatlıkla aşacağını da söylüyor.
Anadolu’nun ekonomik anlamda en hızlı büyüyen kentlerinden biri olan Gaziantep, Suriye ve Irak pazarında yaşanan daralma nedeniyle ihracatta bu yıl da bir sıçrama yakalayamadı. Sınır ticaretinin son beş yılda 5 milyar dolarlardan 1,5 milyar dolara gerilediği Gaziantep’te umut yeni pazarlara bağlanmış durumda.
Kentin en büyük sanayi kuruluşlarından Sanko Holding’in başkan yardımcısı ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adil Sani Konukoğlu, ihracatı artırmak için Afrika ülkeleri başta olmak üzere yeni pazarlara açıldıklarını söylüyor. Bu yıl ihracatta 6,5 milyar dolarlık seviyeyi koruyacaklarını ifade eden Konukoğlu, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Suriye olayları öncesi sanayi ve ihracatta parlak bir tablo çizen Gaziantep’te yaşanan sürecin etkilerini tarif eder misiniz?
Gaziantep son beş yıllık süreçte yılda ortalama yüzde 4-7 arasında büyüme sağladı. Fakat son iki yıldır özellikle ihracatta yerimizde sayıyoruz. Eğer etrafımızdaki olaylar olmasaydı, tabii ki çok daha farklı bir Gaziantep’le karşı karşıya kalırdık. Tabii bu durumda sınır komşusu olan Suriye ve Irak’taki yaşananların yanı sıra son iki yıllık süreçte dünya ticaretindeki yavaşlamanın etkisi de unutulmamalı.
Son dönemde Türkiye genelinde sanayi üretiminde işler iyi değil. Gaziantep özelinde durum nedir?
Sanayi üretimindeki artışı tespit edebileceğimiz en önemli nokta elektrik tüketimidir. Diğer önemli göstergeler; çalıştırdığınız eleman, mevcut şirketlerin yeni yatırım kararları ve yeni açılan tesislerdir. Bizim bir önceki yıla göre OSB’lerimizdeki enerji tüketimi yüzde 8 artmış durumda. Şirketler yatırım kararlarını da duyurmaya devam ediyor. Hatta bu yılki verilere göre geçen 10 aylık dönemde 1 milyar 90 milyon TL’lik teşvikli yatırım belgesi alınmış durumda. Bu noktada odamıza kayıtlı 3 bin 800 sanayi şirketinin üretimden yana bir kısıntıya gitmediğini düşünüyoruz fakat ihracatta durum aynı değil. Bu yılı 6,5 milyar dolar ile kapatacağımızı düşünüyoruz.
Yatırımlar devam ediyor dediniz. Yatırımlar hangi iş kollarında?
İki yeni OSB için teknik çalışmalarımız sürüyor. Hatta Polateli ve havalimanı yakınında olacak ihtisas OSB’lerde yatırım için yer kalmadı. Beş OSB’ye sahip Gaziantep’in önde gelen holdinglerinden Günsan, Sanko, Erdemoğlu, Akınal gibi grupların ise yatırımları sürüyor. Özellikle kimya, gıda, enerji, tekstil gibi alanlarda yatırımlar var.
GSO olarak ihracatta 2023 için 30 milyar dolarlık hedefiniz vardı. Bu rakamları nasıl revize ettiniz?
Geçen yıl 176 ülkeye toplamda 6 milyar 270 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Bu yıl ise 6,5 milyar dolar bekliyoruz. Bu yılı mevcudu koruyacağımız bir süreç olarak görüyoruz. Biz İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir’in ardından en çok ihracat yapan beşinci il olduk. İhracat sıralamasında yıllardır altıncı sırada yer alırken nihayet ilk beşe girdik. Anadolu kentleri içinde sanayisi ve ihracatıyla göz dolduran Gaziantep’in 1988 yılında sanayide farklılaşması gerektiği konusunda çalışmalar başladı. Sani Konukoğlu, Kamil Şerbetçi, Naci Topçuoğlu, Nejat Koçer, Abdülkadir Konukoğlu gibi isimlerin hepsi bir adım öteye gitmek istedi. 1998 krizinde herkes oturmuş ağlarken Gaziantep’te 2005 yılı vizyonu yapılıyordu. Dolayısıyla biz hedef odaklı çalışmalarımızla ihracat liginde üst sıralara çıkmaya devam edeceğiz. Hedefimiz ilk üç.
Peki Suriye ve Irak'taki olayların kentin ekonomisine yaşattığı kaybın tutarı nedir?
Bugün yaklaşık 1,5 milyar dolarlık sınır ticaretimiz var. Mesela olaylar yaşanmasa ihracattaki 2023 hedefimiz olan 30 milyar dolara ulaşabilirdik. Bugünkü ihracatımız ise tahmini 10 milyar doları aşardı. Eğer sorunlar çözülürse yeniden yapılanma süreci Gaziantep’in ticaret hacmini füze gibi fırlatır. Bakınız 2010'da Suriye’ye toplam ihracatımız 130 milyon dolardı. Bu yıl ise 10 ayda 285 milyon dolar. Yani ciddi kayıp yok fakat asıl kayıp gelen ziyaretçilerin bıraktığı tutarda. Gaziantep’e sınırdan günde 2 bin kişi geliyordu, bunlar kişi başı en az bin dolar bırakıyordu.
Yaşanan zorlu süreçten çıkışı nerede görüyorsunuz?
Biz bu iş başladığında sürecin 6-7 yıldan önce toparlanmayacağını öngörüyorduk. Ortadoğu bataklığı herkesin mutabık olduğu bir çözümle halledilebilir. Umarız bir yıl içinde çözülür ama buna bir tarih verilmez.
Öte yandan bu sadece bizim değil dünyanın sorunu. Dünya ticareti küçülürken herkes pastasını büyütmek istiyor. Dünya ekonomilerinde artık korumacılık yükseliyor. İhracat kalemlerinde farklılık yaratamaz ve teknolojiyi üretimde kullanamazsanız patinaj çekersiniz. Bana göre farklı ürün piyasaya sunmak, teknoloji üreten şirketlere dönüşmek, yazılım yapmak ve ihracatı bu yoldan büyütmek artık vazgeçilmez. Ben sanayinin çıkışı yolunu inovatif ürünler üretmesinde görüyorum. Bir de yeni pazarlarda. Bu noktada da Afrika pazarı potansiyeli yüksek bir pazar ve buraya yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Gaziantep’te bu yönde çalışmalar yapan hangi şirketler var?
Beş yıl öncesine bakıldığında Gaziantep’te AR-GE konusunda yapılan hiçbir şey yoktu. Patent ve markalaşma konusunda Türkiye’nin epey gerisindeydik. Fakat geçen beş yıllık zaman zarfında yeniliğe ve fark yaratmaya çok önem verdik. Patent başvurusunda Türkiye’nin beşinci sırasında yer aldık. Şirketlerimizin Ar-Ge departmanlarına aktardıkları kaynaklar artmaya başladı. Daha evvel basic ürünler yaparken şimdilerde müşteriye farklı ürünler sunan birikim oluştu.
Teknolojik dönüşümü yakalayan sektörler hangileri?
Mesela halıcılıkta çok önemli gelişmeler var. Bizim çok fazla desenli halılarımızın yanı sıra artık leke tutmayan, ıslanmayan, kendi kendini temizleyen halılarımız da üretiliyor. Burada farklılaşmayı yakaladık. Mesela petrokimyada yeni gelişmeler var. Son beş yıllık süreçte bu alana yönelik yatırımlar arttı. Son bir yılda iki polyester tesisi kuruldu.