Sanayi tesisleri, enerji krizine karşı çareyi kendi elektriğini üretmekte buldu. Sanayi şirketleri, hem karbon salınımını azaltmak hem de üretimde çarkların bir daha durmaması için fabrika çatilarında enerji santrali yatırımlarına hız verdi.
SİBEL ATİK [email protected]
Ukrayna işgali ile yeniden gün deme gelen enerji krizi, sanayi sektöründe elektrik ihtiyacını kendi üretme trendini hızlandırdı. Kimyadan beyaz eşyaya, demir-çelikten otomotive kadar sanayinin hemen her alanında üretim yapan tesisler enerji ihtiyaçlarını çatılardan sağlayacak yatırımlara ağırlık verdi.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Aslında son yıllarda sanayide çevreci yaklaşımlara ilgi yükselirken, bu durum bir süredir yenilenebilir enerji yatırımlarına ilgiyi de artmıştı. Döngüsel ekonomiye yönelik girişimlerle rekabetçiliği bir üst noktaya taşıyan sanayi tesisleri, son yaşanan enerji krizinin de etkisiyle bu yöndeki adımlarını daha da hızlandırdı.
Enerji ihtiyacında gücünü büyük ölçüde kendi üretiminden almayı planlayan sanayi şirketleri, yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık verirken ana hedeflerden biri de sanayide karbon emisyonlarının düşürülmesi olarak öne çıkıyor.
Sanayi tesislerinde kendi enerjisini üretmek üzere artan yatırımlarda şüphesiz ocak ayında yaşanan enerji kesintilerinin ve artan elektrik fiyatlarının da payı var. Dünyada küresel enerjinin yaklaşık yüzde 30'u sanayide kullanılıyor.
Türkiye'de ise enerji tüketiminin yüzde 35'i sanayi kuruluşları tarafından yapılıyor. Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derne-ği'nin (YENADER) tespitlerine göre üretimde en fazla enerji tüketiminin olduğu demir-çelik ve çimento sanayiinin yanı sıra kimya ve petro-kimya, tekstil, gıda, seramik, cam sektörlerinin tükettiği enerjinin sanayide kullanılan enerjinin yüzde 80'inden fazlasına denk geldiği göze çarpıyor.
Ağır sanayi ve farklı üretimlerin yapıldığı fabrikalarda son 20 yılda üretim artışına bağlı olarak ihtiyaç duyulan güç talebi ise iki kata yakın arttı. Doğalgaz talebi W ise yaklaşık altı kat arttı.
Türkiye genelinde OSB’lerde 893 adet yenilenebilir enerji santrali ve 1180, 92 megavat saatlik üretim söz konusu. OSBÜK verilerine göre, bunun 842 adeti GES, 12’si RES, 35’i biokütle, 4’ü de jeotermal santrali olarak sıralanıyor. Üretime göre ise 260 megavatı JES, 212 megavat biokütle, 11,55 megavat RES, 697 megavat saati ise GES’lerden sağlanıyor.
Elektrik kullanımıyla birlikte sanayide ihtiyaç duyulan enerjinin yaklaşık yüzde 37'lik kısmı yenilenebilir enerji kaynağından sağlanıyor. 2030'da yenilenebilir enerjinin payının artarak bu oranın yüzde 41,2040'da ise yüzde 46'ya ulaşması bekleniyor.
Atıkların kullanıldığı biyokütle, biyogaz teknolojilerinin yanı sıra birim maliyet fiyatlarındaki düşüşle çatı tipi güneş sistemlerinin kullanılmasının daha da yaygınlaşması bekleniyor. YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, çok sayıda üreticinin bugünlerde bu konu özelinde yatırım için fizibilite çalışması yaptıklarını söylüyor.
Özellikle orta ve düşük sıcaklıktaki proses ısıtma işlemlerinde güneş enerjisi sistemlerinin kullanımının olası olduğunu aktaran Karaduman, buna ek olarak jeotermal sistemlerin bulunduğu bölgelerde özellikle düşük sıcaklıktaki proses işlemleri için de jeo-termal kaynakların kullanımının da artacağını anlatıyor.
Son dönemde bu alana yatırım yapan sektörlere bakıldığında ise tekstil, demir-çelik, otomotiv gibi alanlar başta geliyor. Avrupa Birliği ülkelerine ihracatla yeşil dönüşüm seferberliğine giden tekstil sektöründe önde gelen oyunculardan biri olan Taypa, bu işe önemli yatırım yapan şirketlerden biri.
Kendi enerjisini üretmek ve yeşil ekonomiye katkı sağlamak hedefiyle Çorlu'daki Ergene yıkama fabrikasında geçen yıl 4 bin 453 solar panelle tüm çatıyı kaplayan şirket, yılda 2 milyon 200 bin kWh'lık elektrik üretebilen GES'i devreye aldı.
Bu yatırımla tesisin enerji ihtiyacının yüzde 45'ini bu şekilde elde ettiklerini belirten Taypa Tekstil Genel Müdürü Burak Karaarslan, "Güneş enerji panelleri için yaklaşık 4 milyon dolar, rüzgar tribünü için ise yaklaşık 3.5 dolarlık olmak üzere toplamda 7,5 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız" diyor.
Tekstilde üretimin önemli adreslerinden Sanko Holding de geçen yıl bu konuda ciddi bir yatırımı devreye aldı. Geçen yıl Sanko Tekstil İşletmeleri'nin Adıyaman OSB'de faaliyet gösteren iplik üretim tesislerinin 132 bin 500 metrekarelik alana sahip çatısına GES panelleri kuruldu.
Sanko Tekstil'in Adıyaman işletmesinin yıllık elektrik ihtiyacının 20 milyon kwh'i çatıdaki GES'ten elde edilecek. Bu projede 37 bin 776 adet 390 watt'lik paneller kullanıldığım söyleyen Sanko Holding Başkanı Adil Sani Konukoğlu, benzer bir uygulamayı Gaziantep'teki tesislerinde de gerçekleştirdiklerini belirtiyor.
Adıyaman ve Gaziantep'teki yatırımla Sanko Tekstil İşletmeleri'nin enerji tüketiminin yüzde 20'sinin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını aktaran Konukoğlu, grup şirketleri olarak Süper Film, Gaziantep Ytong, Sanko Tekstil İnegöl, Adıyaman, Gaziantep işletmelerinde toplamda 55 MW kurulu güce ulaştıklarını iletiyor.
Türkiye'nin ve bölgenin en büyük polyester üretim şirketi SASA'yı bünyesinde barındıran Erdemoğlu Holding, 1 milyar dolarlık yatırımla planladığı PTA üretim tesisinde enerjiyi kendi üretecek.
Üretimde açığa çıkan ısı enerjisini elektrik enerjisi üretiminde kullanarak 70 MWP'lık bir enerji üreteceklerini söyleyen Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, SASA işletmelerinde de 175 bin metrekarelik kapalı alanın çatısına GES yatırımı yapma kararı aldıklarını söylüyor.
20 milyon dolar yatırımla yapılacak bu santralin bir yıl içinde devreye alınacağını aktaran Erdemoğlu, SASA'nın kendi tükettiği elektriğin yüzde 60'ını kendisinin üreteceğini kaydediyor.
BAT da üretimde kendi enerji ihtiyacına yönelik adım atan şirketlerden biri. Global sürdürülebilirlik ajandası kapsamında çalışmalara yön verdiklerini aktaran BAT Türkiye Kafkaslar ve Kuzey Kıbrıs Bölge Başkan Yardımcısı Murat Güven, Samsun fabrikasında tükettikleri elektrik için yenilenebilir kaynakları kullanarak karbon ayak izini sıfıra indirdiklerini kaydediyor.
Fabrikada 2017 yılında hizmete aldıkları 4.8 megavat büyüklüğündeki trije-nerasyon tesisinin beş yıldır fabrikanın ihtiyaç duyduğu elektrik ve ısı enerjisini ürettiğini aktaran Güven, Samsun fabrikasında enerji üretim işlemleri için yaklaşık 5 milyon Euro'luk bir yatırım gerçekleştirdiklerini kaydediyor.
Söktaş da enerji üretiminde önemli bir yatırımı devreye alacak. Söktaş Tekstil CEO'su Muzaffer Kayhan , "Aydın iline bağlı Söke ilçesinde yer alan 140 bin metrekare açık alana kurulu tekstil üretim kampüsümüzde fabrika binalarının çatılarına GES kurulacak. Sözleşme kapsamında kurulu güç kapasitesi 1,9 MW olacak ve yıllık tüketimimizin yüzde 20'si bu santralden karşılanacak" diye konuşuyor.
Temsa da sürdürülebilirlik ajandasının merkezine enerji verimliliğini aldı. İklim krizini derinleştirebilecek etkileri azaltmaya, düşük karbonlu büyüme için enerji verimliliğine öncelikli hale getirdiklerini aktaran Temsa CEO'su Tolga Kaan Doğancıoğlu, yenilenebilir enerji kullanımına odaklandıklarını söylüyor.
Bu konuda erken bir seferberlik başlattıklarını ifade eden Doğancıoğlu, "Hedefimiz 2025 yılında toplam otobüs hacmimizin yarısından fazlasını elektrikli araçlar tarafından karşılamak. 2050 yılına kadar ise Sabancı Holding'in ortaya koyduğu tüm operasyonlarda Net Sıfır Emisyon olma hedefine katkıda bulunmayı önceliklendiriyoruz" diyor.
Entegre demir çelik üreticisi olan Erdemir'de Kok Fabrikası, yüksek fırınlar ve çelik-haneden açığa çıkan gazları dönüştürüyor. Bu gazlardan üretilen buharla ihtiyacı elektriğin bir kısmı karşılayan Erdemir'in toplam kapasitesi 194,62 MW olarak ifade ediliyor. Erdemir'de geçen yıl ihtiyaç olan elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 65'i kendi tesislerinde üretildi. Şirketten verilen bilgiye göre üretim kapasitesini artırmak için fizibilite çalışmalarına başlandı.
SİBEL ATİK [email protected]
Ukrayna işgali ile yeniden gün deme gelen enerji krizi, sanayi sektöründe elektrik ihtiyacını kendi üretme trendini hızlandırdı. Kimyadan beyaz eşyaya, demir-çelikten otomotive kadar sanayinin hemen her alanında üretim yapan tesisler enerji ihtiyaçlarını çatılardan sağlayacak yatırımlara ağırlık verdi.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Enerji ihtiyacında gücünü büyük ölçüde kendi üretiminden almayı planlayan sanayi şirketleri, yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık verirken ana hedeflerden biri de sanayide karbon emisyonlarının düşürülmesi olarak öne çıkıyor.
KESİNTİLER TEDİRGİN ETTİ
Sanayi tesislerinde kendi enerjisini üretmek üzere artan yatırımlarda şüphesiz ocak ayında yaşanan enerji kesintilerinin ve artan elektrik fiyatlarının da payı var. Dünyada küresel enerjinin yaklaşık yüzde 30'u sanayide kullanılıyor.
Türkiye'de ise enerji tüketiminin yüzde 35'i sanayi kuruluşları tarafından yapılıyor. Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derne-ği'nin (YENADER) tespitlerine göre üretimde en fazla enerji tüketiminin olduğu demir-çelik ve çimento sanayiinin yanı sıra kimya ve petro-kimya, tekstil, gıda, seramik, cam sektörlerinin tükettiği enerjinin sanayide kullanılan enerjinin yüzde 80'inden fazlasına denk geldiği göze çarpıyor.
Ağır sanayi ve farklı üretimlerin yapıldığı fabrikalarda son 20 yılda üretim artışına bağlı olarak ihtiyaç duyulan güç talebi ise iki kata yakın arttı. Doğalgaz talebi W ise yaklaşık altı kat arttı.
OSB’LERDE 893 SANTRAL KURULDU
Türkiye genelinde OSB’lerde 893 adet yenilenebilir enerji santrali ve 1180, 92 megavat saatlik üretim söz konusu. OSBÜK verilerine göre, bunun 842 adeti GES, 12’si RES, 35’i biokütle, 4’ü de jeotermal santrali olarak sıralanıyor. Üretime göre ise 260 megavatı JES, 212 megavat biokütle, 11,55 megavat RES, 697 megavat saati ise GES’lerden sağlanıyor.
AMORTİSMAN 4-5 YILA DÜŞECEK
Elektrik kullanımıyla birlikte sanayide ihtiyaç duyulan enerjinin yaklaşık yüzde 37'lik kısmı yenilenebilir enerji kaynağından sağlanıyor. 2030'da yenilenebilir enerjinin payının artarak bu oranın yüzde 41,2040'da ise yüzde 46'ya ulaşması bekleniyor.
Atıkların kullanıldığı biyokütle, biyogaz teknolojilerinin yanı sıra birim maliyet fiyatlarındaki düşüşle çatı tipi güneş sistemlerinin kullanılmasının daha da yaygınlaşması bekleniyor. YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, çok sayıda üreticinin bugünlerde bu konu özelinde yatırım için fizibilite çalışması yaptıklarını söylüyor.
Özellikle orta ve düşük sıcaklıktaki proses ısıtma işlemlerinde güneş enerjisi sistemlerinin kullanımının olası olduğunu aktaran Karaduman, buna ek olarak jeotermal sistemlerin bulunduğu bölgelerde özellikle düşük sıcaklıktaki proses işlemleri için de jeo-termal kaynakların kullanımının da artacağını anlatıyor.
7.5 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Son dönemde bu alana yatırım yapan sektörlere bakıldığında ise tekstil, demir-çelik, otomotiv gibi alanlar başta geliyor. Avrupa Birliği ülkelerine ihracatla yeşil dönüşüm seferberliğine giden tekstil sektöründe önde gelen oyunculardan biri olan Taypa, bu işe önemli yatırım yapan şirketlerden biri.
Kendi enerjisini üretmek ve yeşil ekonomiye katkı sağlamak hedefiyle Çorlu'daki Ergene yıkama fabrikasında geçen yıl 4 bin 453 solar panelle tüm çatıyı kaplayan şirket, yılda 2 milyon 200 bin kWh'lık elektrik üretebilen GES'i devreye aldı.
Bu yatırımla tesisin enerji ihtiyacının yüzde 45'ini bu şekilde elde ettiklerini belirten Taypa Tekstil Genel Müdürü Burak Karaarslan, "Güneş enerji panelleri için yaklaşık 4 milyon dolar, rüzgar tribünü için ise yaklaşık 3.5 dolarlık olmak üzere toplamda 7,5 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız" diyor.
SANKO'DAN ÖNEMLİ HAMLE
Tekstilde üretimin önemli adreslerinden Sanko Holding de geçen yıl bu konuda ciddi bir yatırımı devreye aldı. Geçen yıl Sanko Tekstil İşletmeleri'nin Adıyaman OSB'de faaliyet gösteren iplik üretim tesislerinin 132 bin 500 metrekarelik alana sahip çatısına GES panelleri kuruldu.
Sanko Tekstil'in Adıyaman işletmesinin yıllık elektrik ihtiyacının 20 milyon kwh'i çatıdaki GES'ten elde edilecek. Bu projede 37 bin 776 adet 390 watt'lik paneller kullanıldığım söyleyen Sanko Holding Başkanı Adil Sani Konukoğlu, benzer bir uygulamayı Gaziantep'teki tesislerinde de gerçekleştirdiklerini belirtiyor.
Adıyaman ve Gaziantep'teki yatırımla Sanko Tekstil İşletmeleri'nin enerji tüketiminin yüzde 20'sinin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını aktaran Konukoğlu, grup şirketleri olarak Süper Film, Gaziantep Ytong, Sanko Tekstil İnegöl, Adıyaman, Gaziantep işletmelerinde toplamda 55 MW kurulu güce ulaştıklarını iletiyor.
İHTİYACININ YÜZDE 60'INI ÜRETECEK
Türkiye'nin ve bölgenin en büyük polyester üretim şirketi SASA'yı bünyesinde barındıran Erdemoğlu Holding, 1 milyar dolarlık yatırımla planladığı PTA üretim tesisinde enerjiyi kendi üretecek.
Üretimde açığa çıkan ısı enerjisini elektrik enerjisi üretiminde kullanarak 70 MWP'lık bir enerji üreteceklerini söyleyen Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, SASA işletmelerinde de 175 bin metrekarelik kapalı alanın çatısına GES yatırımı yapma kararı aldıklarını söylüyor.
20 milyon dolar yatırımla yapılacak bu santralin bir yıl içinde devreye alınacağını aktaran Erdemoğlu, SASA'nın kendi tükettiği elektriğin yüzde 60'ını kendisinin üreteceğini kaydediyor.
5 MİLYON EURO YATIRIM
BAT da üretimde kendi enerji ihtiyacına yönelik adım atan şirketlerden biri. Global sürdürülebilirlik ajandası kapsamında çalışmalara yön verdiklerini aktaran BAT Türkiye Kafkaslar ve Kuzey Kıbrıs Bölge Başkan Yardımcısı Murat Güven, Samsun fabrikasında tükettikleri elektrik için yenilenebilir kaynakları kullanarak karbon ayak izini sıfıra indirdiklerini kaydediyor.
Fabrikada 2017 yılında hizmete aldıkları 4.8 megavat büyüklüğündeki trije-nerasyon tesisinin beş yıldır fabrikanın ihtiyaç duyduğu elektrik ve ısı enerjisini ürettiğini aktaran Güven, Samsun fabrikasında enerji üretim işlemleri için yaklaşık 5 milyon Euro'luk bir yatırım gerçekleştirdiklerini kaydediyor.
İMZAYI ATTI
Söktaş da enerji üretiminde önemli bir yatırımı devreye alacak. Söktaş Tekstil CEO'su Muzaffer Kayhan , "Aydın iline bağlı Söke ilçesinde yer alan 140 bin metrekare açık alana kurulu tekstil üretim kampüsümüzde fabrika binalarının çatılarına GES kurulacak. Sözleşme kapsamında kurulu güç kapasitesi 1,9 MW olacak ve yıllık tüketimimizin yüzde 20'si bu santralden karşılanacak" diye konuşuyor.
SEFERBERLİK BAŞLATTI
Temsa da sürdürülebilirlik ajandasının merkezine enerji verimliliğini aldı. İklim krizini derinleştirebilecek etkileri azaltmaya, düşük karbonlu büyüme için enerji verimliliğine öncelikli hale getirdiklerini aktaran Temsa CEO'su Tolga Kaan Doğancıoğlu, yenilenebilir enerji kullanımına odaklandıklarını söylüyor.
Bu konuda erken bir seferberlik başlattıklarını ifade eden Doğancıoğlu, "Hedefimiz 2025 yılında toplam otobüs hacmimizin yarısından fazlasını elektrikli araçlar tarafından karşılamak. 2050 yılına kadar ise Sabancı Holding'in ortaya koyduğu tüm operasyonlarda Net Sıfır Emisyon olma hedefine katkıda bulunmayı önceliklendiriyoruz" diyor.
Entegre demir çelik üreticisi olan Erdemir'de Kok Fabrikası, yüksek fırınlar ve çelik-haneden açığa çıkan gazları dönüştürüyor. Bu gazlardan üretilen buharla ihtiyacı elektriğin bir kısmı karşılayan Erdemir'in toplam kapasitesi 194,62 MW olarak ifade ediliyor. Erdemir'de geçen yıl ihtiyaç olan elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 65'i kendi tesislerinde üretildi. Şirketten verilen bilgiye göre üretim kapasitesini artırmak için fizibilite çalışmalarına başlandı.