Son 4,5 yıl boyunca; önce pandemi, arkasından gerçekleşen deprem felaketi, ekonomik zorluklar ve savaşlar gibi tüm dünyada çeşitli olumsuzluklar yaşadık. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen otomotiv pazarı belli bir seviyeye ulaştı.
Ekonomist Dergisi 22 Aralık-4 Ocak tarihli sayıdan
2023 inişli çıkışlı performansına rağmen 1,2 milyon satış adedini görmüştü. 2024’te kredi maliyetlerindeki artış ve filo alımlarındaki yavaşlama beklentisiyle birlikte yüzde 30’a varan daralma olabileceği söyleniyordu. Ancak bu beklentinin aksine, 2024 11 aylık dönemde 1 milyon barajını aşan sektörün 2023’e benzer şekilde 1,2 milyon adetler seviyesinde bir satış adedine ulaşması olası. İkinci el pazarında ise bu dönemde yaklaşık 7 milyon adet araç el değiştirdi.
2025 BEKLENTİSİ
Bu performansta otomobilin Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik belirsizlik döneminde yalnızca bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda yatırım aracı olarak görülmeye devam etmesi etkili oldu. Peki 2025 yılında ne olacak? Bunda ekonomideki belirsizlik süreci ve kredi maliyetleri belirleyici olacak. Yine en son 2019’de uygulanan 25 yaş üstü araçlar için hurda teşviki tekrar gündeme gelirse 2025’in performansında etkili olacak.
2025 yılı otomotiv iç pazarına dair öngörülere bakıldığında özellikle ilk çeyrekte yeniden değerleme oranıyla birlikte ÖTV muaf müşterilerinin talebiyle ocak-şubat aylarında büyük bir düşüş öngörülmüyor. 2025 yılında olağanüstü olumsuz bir gelişme olmadıkça, artık Türkiye pazarının 1 milyon adedin altına düşmesi de beklenmiyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARA İLGİ
Diğer yandan dünyada olduğu gibi Türkiye’de de otomotiv pazarı büyük bir dönüşüm içinde. Elektrikli ve hibrit araçların pazardaki payı her geçen yıl artıyor. Firmalar, elektrikli ve hibrit çok daha fazla modeli pazara sunuyor. 2024 Kasım sonu itibarıyla pazarda satılan 1 milyon 68 bin aracın yüzde 27,6’sı elektrikli ve hibrit modellerden oluşuyor. Ertelenen talep ve yeni model lansmanlarıyla birlikte otomotiv pazarında hibrit ve elektrikli araçların payının artarak devam etmesi bekleniyor.
ALİ HAYDAR BOZKURT / ODMD YÖNETİM KURULU BŞK.
“Kredi limit ve vadeleri güncellenmeli”
“Sektörümüzde kredi kullanımı çok önemli bir faktör ancak bir süredir kredi miktarlarını belirleyen BDDK matrahlarının güncellenmemesi ve krediye ulaşımda zorluklar, tüketiciler bakımından kredi imkanlarını kısıtlıyor. BDDK’nın da düzenlemesinde yer alan matrah ve vade sürelerini korumasının nedeninin uygulanmaya çalışılan sıkı para politikasının bir sonucu olduğu düşüncesindeyiz. Beklentimiz bu konuda da aynı özel tüketim vergi oranlarını belirleyen matrah güncellemesi ihtiyacı gibi, tüketicilere sunulan araç kredi limitlerinin ve vadelerinin güncellenmesi ve günümüz koşullarına uygun limitlere getirilmesi.”
