Rekabet etmenin giderek zorlaştığı global dünyada artık satın alma yöneticilerine çok daha fazla iş düşüyor. Sadece satarken değil satın alırken de kazanmak isteyen şirketlerde satın alma yöneticileri çok daha güçlü.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
[email protected]
Bu yıl dördüncü kez gerçekleştirdiğimiz "Türkiye'nin en güçlü 50 satın alma yöneticisi”araştırmasıyla yeni döneme ışık tutmayı hedefledik.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Satın alma yöneticilerini tedarikçi ilişkilerinden yeni stratejilerine kadar pek çok açıdan değerlendirirken, sektörün değişen dinamiklerini de ortaya koyduk.
Satın alma sürecinin stratejik yönetim içindeki önemi gün geçtikçe artıyor. Geçtiğimiz yıllarda satış, pazarlama ve finans departmanlarına destek veren bir departman olarak konumlandırılan satın alma, bugün şirketlerin büyüme stratejilerinin önemli bir parçası haline geldi. Satın alma şirketlerin tepe yönetimindeki en önemli konumlardan biri.
Satın alma yöneticileri tek bir işlemde milyonlarca liranın altına imza atmakla kalmıyor, alınan ürünün, yazılım veya sistemin şirkete uygun olması, şirket çalışanlarının verimliliğini artırması, sorunsuz çalışması gibi birçok ek sorumluluğu da üstleniyor. Özellikle kâr mallarının giderek düştüğü bir dönemde sadece satarken değil satın alırken de kazanmak şirketler için rekabet etmenin önemli kurallarından biri haline geldi.
Son beş yılda satın alma fonksiyonunun en önemli değişimi, operasyondan çıkarak stratejik hale gelmesi oldu. Özellikle yatırım yapmak isteyen şirketler satın alma fonksiyonlarını stratejik hale getirmenin ne derece önemli olduğunu gördüler. Satın almanın artan önemi ile birlikte son beş yılda CEO’ya rapor veren satın alma yöneticileri üst yönetim kademesine dahil edildi.
Ekonomist Dergisi olarak bu deği-şimi yakından takip ediyoruz. Bu yıl dördüncü kez “Türkiye’nin en güçlü 50 satın alma yöneticisi”ni belirledik. Satın alma yöneticilerini yönettikleri cirolardan çalıştıkları tedarikçilere kadar farklı açılardan değerlendirirken, şirketlerin satın alma stratejilerine de ışık tutmaya çalıştık.
BİM'İN YENİ YÜZÜ
Türkiye’nin en güçlü satın alma yönetici listesinin zirvesinde bu yıl yine BIM var. Ancak bu kez satın almanın başındaki isim farklı. BIM’in 17 milyar TL’ye ulaşan dev bütçesini 2017 başından bu yana Unilever kökenli Aynur Çolpan yürütüyor. Düşük fiyat stratejisiyle başarıyı yakalayan BIM son yıllarda yurtdışında da büyümeye başladı. Global şirketlerde deneyimi bulunan Çolpan’ın BIM’in hem yurtdışı hem yurtiçi büyümesine katkı sağlaması bekleniyor.
Bu yıl listede ikinci sırayı Tofaş Satın Alma Direktörü Yüksel Öztürk aldı. Geçtiğimiz iki yılda hayata geçirdiği büyük ürün yatırımları ve Egea model ailesinin lansman-larıyla birlikte üretim ve ihracat hacmini önemli oranda artıran ve 2016 yılında adet bazında Türkiye otomotiv sanayiinde rekor seviyede üretim ve ihracat gerçekleştiren şirketin bu başarısı satın alma bütçelerine de yansıdı. Şirketin satın alma bütçesi 2016 yılında yüzde 36 artışla 11,5 milyar TL’ye ulaştı.
Türkiye’nin en güçlü üçüncü satın alma yöneticisi ise Limak Holding Satın Alma Direktörü Hakan Şahin oldu. Son yıllarda yatırım programında özellikle enerji, havalimanı, çimento sektörlerine ağırlık veren Limak Holding, yurtdışında Senegal, Kuveyt ve Rostov havalimanı yatırımlarına odaklanıyor.
DİJİTALDÖNÜŞÜM ZAMANI
Migros Genel Müdür Yardımcısı Cem Rodoslu ise yönettiği 11.1 milyar TL’lik bütçeyle bu yıl dördüncü sırada yer aldı. Rodoslu, 3 bin civarında tedarikçisi bulunan Migros’u dijital dönüşüme hazırlıyor.
Bu yıl listeye ilk kez girenler arasında A101 dikkat çekiyor. A101, 9 milyar TL’lik bütçesiyle listeye ilk 10’dan girdi. Toplam cirosunun yüzde 84’ünü satın almaya harcayan şirket, 500 civarında tedarikçiyle çalışıyor.
Müşteri tercihini merkeze aldığı iş modelleriyle tedarik zinciri yapısını oluşturan A101’in bu stratejisinin arkasında CPO Cem Maltaş yer alıyor. 4 milyar TL’yi aşan bütçesiyle listeye 12’nci sıradan giriş yapan Aselsan’ın merkezi tedarik direktörü Ali Rıza Kılıç da listenin öne çıkan isimlerinden biri. 18 bin tedarikçisi bulunan Aselsan, bunlardan 4 biniyle aktif olarak çalışıyor.
STRATEJİLER DEĞİŞİYOR
Şirketlerin başındaki isimler değişsin değişmesin satın alma stratejilerinde ciddi bir değişim söz konusu. Her yönetici bu sürece uyum sağlamaya çalışıyor. Satın alma dünyasının gündemindeki en önemli konulardan biri teknolojik yenilikler. Endüstri 4.0’ın getirdiği siber-fiziksel sistemler ile müşteri tercihlerine daha fazla bağlı esnek seri üretime ve robotik sistemlere geçilmesi planlanıyor.
Elbette tüm bu değişim satın alma süreçleri üzerinde de ciddi değişikliklere sebep olacak. Satın alma ekipleriyle tedarikçileri sürekli iletişimde tutacak siber-fiziksel sistemler sayesinde, gerçek-zamanlı olarak maliyet, ulaşılabilirlik ve kaynak kullanımı gibi kriterlere göre optimize edilmiş yeni organizasyonların oluşması bekleniyor.
Hatta Satın Alma Profesyonelleri ve Yöneticileri Derneği (TÜSAYDER) satın alma profesyonellerinin bu süreçteki değişime ayak uydurmalarını sağlamak için Satın Alma 4.0’ı geliştirdi. Zira gelecekte yer almak için satın alma stratejilerine, dijital tedarikçi ve fiyat yönetimi, big data ile satın alma karar sistemleri gibi Endüstri 4.0 stratejilerinin mutlaka eklenmesi gerekiyor.
Şirketin rekabet gücünü gelecekte kaybetmemek için bu stratejileri uygulaması gerektiğini söyleyen TÜSAYDER Başkanı Gürkan Hüryılmaz, “Robotik sistemler ile daha ucuza, daha hızlı, kontrol sistemleri ile daha kaliteli ve kişiselleştirilmiş seçenekler ile daha esnek bir şekilde, satın alma ve tedarik yönetimi stratejilerimizi oluşturmalı ve hayata geçirmeliyiz” diyor.
TEDARİKÇİYE ÖZEL PORTAL
Bu sürece ayak uydurmak isteyen şirketlerin birçoğu tedarikçilerine özel portal oluşturuyor. Bu portallar satın alma sürecinde yer alan teklif verme, sipariş takibi, termin güncelleme, sipariş performans takibi, altyüklenici performans takibi, kalite süreçlerinin takibi, duyuru ve eğitim gibi süreçlerin tamamının elektronik ortamda yürütülmesine imkan tanıyor. Geliştirilen bu sistemler, işgücü, zaman, kişiye bağımlılığı azaltma, takip kolaylığı, veriye erişim ve raporlama kolaylığı, etkin ölçüm-denetleme imkanı gibi avantajlar sunuyor.
Listede sırayı her yıl yükseltmeyi başaran Borusan Grubu, stratejilerini gelişmiş satın alma analiz ve yöntemlerini kullanarak belirliyor. Grup şirketlerinin ölçek ekonomisi, maliyet opti-mizasyonu, kalite, yüksek tedarikçi performansı ve güvenli satın alma platformlarında çalışmasını sağladıklarını söyleyen Borusan Grubu Satın AlmaDirektörü Funda Öztürk, “Kullandığımız Business Intelligence (BI) sistemiyle hem trendleri kontrol ediyoruz hem de yeni fırsatları analiz ederek grup kullanımına sunuyoruz” diyor.
YENİLİKÇİ YAKLAŞIM
Satın almada yenilikçi yaklaşımların popülerliği giderek artıyor. Bu durum geleneksel sektörlerde bile kendini gösteriyor. Cirosunun yüzde 40’ını satın almaya ayıran Nef, e-ihale sistemini uyguluyor. Nef Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CPO -Chief Purchaser Officer) Hakan Oflazer, dijitalleşmenin tüm iş süreçlerinde olduğu gibi satın almada da önemli bir yere sahip olduğunu söylüyor.
YDA, e-satın alma, e-ihale uygulamalarını hayata geçirmek için çalışmalar yürütüyor. YDA Genel Müdür Yardımcısı Cahit Yılmaz, internet ortamında gerçek zamanlı ihaleler düzenleyerek, piyasalardan en uygun fiyat ve koşullarda alım yapabilmeyi sağlayan bu sistemi verimlilik ve zamanın iyi değerlendirilmesi açısından büyük bir fırsat olarak gördüklerini söylüyor. Yılmaz, “Bu gibi teknolojik yeniliklerin bizim gibi firmalar için işgücü kaybının önlenmesi, zaman tasarrufu ve en önemlisi şeffaflık gibi konularda büyük avantajlar sağladığına inanıyoruz” diyor.
BEKLENTİLER FARKLI
Türkiye’nin en büyük satın alma yöneticilerinin gündemindeki diğer bir konu ise tedarikçi ilişkileri. Doğru tedarikçilerle sürdürülebilir ilişkiler kurmak isteyen yöneticiler ince eleyip sık dokuyor.
Bin 500 tedarikçisi bulunan Akbank, tedarikçilerin yenilikçi bakış açısına sahip olmasını çok önemsiyor. Akbank Finansal Koordinasyon Satın Alma Bölüm Başkanı Derya Tayşi Güven, “Tedarikçilerin, güçlü finansal duruş, sağlam piyasa konumu ve referanslarının yanı sıra kalite standartlarına ve bankamızın tabi olduğu bankacılık mevzuatına uyum göstermelerini de bekliyoruz” diyor. Güven, sosyal ve çevre risklerini de önemsediklerini belirtiyor.
Aktif olarak 4 bin 513 tedarikçiyle çalışan TAV Grubu, tedarikçilerin, teknik yeterlilik, kalite ve çevre sistem uygulamaları, iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları ve ene' verimliliği kriterlerine uygun olmalarını istiyor.
TAV Grubu Lojistik ve Satın Alma Direktörü Mesut Akbaş, makine ekipmanlarının sistematik bakımı ve kalibrasyona tabi tutulması, satış sonrası servis faaliyetlerinde gereken desteğin sağlanabilmesi gibi teknik özelliklere dikkat çekiyor.
Hızlı geri dönüş, uygun fiyat, kaliteli ve doğru malzeme temini, şirketin diğer kriterleri arasında yer alıyor. 8 bin tedarikçi ile çalışan Polimeks’in satın alma ve lojistik koordinatörü Hüseyin Aykanat da, kapasite, teknik donanım, teknoloji, iç denetim,finansal yeterlilik, referans, satış sonrası hizmet, sertifikasyon, kontrat uyumu gibi konulara dikkat ettiklerini söylüyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
[email protected]
Bu yıl dördüncü kez gerçekleştirdiğimiz "Türkiye'nin en güçlü 50 satın alma yöneticisi”araştırmasıyla yeni döneme ışık tutmayı hedefledik.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Satın alma sürecinin stratejik yönetim içindeki önemi gün geçtikçe artıyor. Geçtiğimiz yıllarda satış, pazarlama ve finans departmanlarına destek veren bir departman olarak konumlandırılan satın alma, bugün şirketlerin büyüme stratejilerinin önemli bir parçası haline geldi. Satın alma şirketlerin tepe yönetimindeki en önemli konumlardan biri.
Satın alma yöneticileri tek bir işlemde milyonlarca liranın altına imza atmakla kalmıyor, alınan ürünün, yazılım veya sistemin şirkete uygun olması, şirket çalışanlarının verimliliğini artırması, sorunsuz çalışması gibi birçok ek sorumluluğu da üstleniyor. Özellikle kâr mallarının giderek düştüğü bir dönemde sadece satarken değil satın alırken de kazanmak şirketler için rekabet etmenin önemli kurallarından biri haline geldi.
Son beş yılda satın alma fonksiyonunun en önemli değişimi, operasyondan çıkarak stratejik hale gelmesi oldu. Özellikle yatırım yapmak isteyen şirketler satın alma fonksiyonlarını stratejik hale getirmenin ne derece önemli olduğunu gördüler. Satın almanın artan önemi ile birlikte son beş yılda CEO’ya rapor veren satın alma yöneticileri üst yönetim kademesine dahil edildi.
Ekonomist Dergisi olarak bu deği-şimi yakından takip ediyoruz. Bu yıl dördüncü kez “Türkiye’nin en güçlü 50 satın alma yöneticisi”ni belirledik. Satın alma yöneticilerini yönettikleri cirolardan çalıştıkları tedarikçilere kadar farklı açılardan değerlendirirken, şirketlerin satın alma stratejilerine de ışık tutmaya çalıştık.
BİM'İN YENİ YÜZÜ
Türkiye’nin en güçlü satın alma yönetici listesinin zirvesinde bu yıl yine BIM var. Ancak bu kez satın almanın başındaki isim farklı. BIM’in 17 milyar TL’ye ulaşan dev bütçesini 2017 başından bu yana Unilever kökenli Aynur Çolpan yürütüyor. Düşük fiyat stratejisiyle başarıyı yakalayan BIM son yıllarda yurtdışında da büyümeye başladı. Global şirketlerde deneyimi bulunan Çolpan’ın BIM’in hem yurtdışı hem yurtiçi büyümesine katkı sağlaması bekleniyor.
Bu yıl listede ikinci sırayı Tofaş Satın Alma Direktörü Yüksel Öztürk aldı. Geçtiğimiz iki yılda hayata geçirdiği büyük ürün yatırımları ve Egea model ailesinin lansman-larıyla birlikte üretim ve ihracat hacmini önemli oranda artıran ve 2016 yılında adet bazında Türkiye otomotiv sanayiinde rekor seviyede üretim ve ihracat gerçekleştiren şirketin bu başarısı satın alma bütçelerine de yansıdı. Şirketin satın alma bütçesi 2016 yılında yüzde 36 artışla 11,5 milyar TL’ye ulaştı.
Türkiye’nin en güçlü üçüncü satın alma yöneticisi ise Limak Holding Satın Alma Direktörü Hakan Şahin oldu. Son yıllarda yatırım programında özellikle enerji, havalimanı, çimento sektörlerine ağırlık veren Limak Holding, yurtdışında Senegal, Kuveyt ve Rostov havalimanı yatırımlarına odaklanıyor.
DİJİTALDÖNÜŞÜM ZAMANI
Migros Genel Müdür Yardımcısı Cem Rodoslu ise yönettiği 11.1 milyar TL’lik bütçeyle bu yıl dördüncü sırada yer aldı. Rodoslu, 3 bin civarında tedarikçisi bulunan Migros’u dijital dönüşüme hazırlıyor.
Bu yıl listeye ilk kez girenler arasında A101 dikkat çekiyor. A101, 9 milyar TL’lik bütçesiyle listeye ilk 10’dan girdi. Toplam cirosunun yüzde 84’ünü satın almaya harcayan şirket, 500 civarında tedarikçiyle çalışıyor.
Müşteri tercihini merkeze aldığı iş modelleriyle tedarik zinciri yapısını oluşturan A101’in bu stratejisinin arkasında CPO Cem Maltaş yer alıyor. 4 milyar TL’yi aşan bütçesiyle listeye 12’nci sıradan giriş yapan Aselsan’ın merkezi tedarik direktörü Ali Rıza Kılıç da listenin öne çıkan isimlerinden biri. 18 bin tedarikçisi bulunan Aselsan, bunlardan 4 biniyle aktif olarak çalışıyor.
STRATEJİLER DEĞİŞİYOR
Şirketlerin başındaki isimler değişsin değişmesin satın alma stratejilerinde ciddi bir değişim söz konusu. Her yönetici bu sürece uyum sağlamaya çalışıyor. Satın alma dünyasının gündemindeki en önemli konulardan biri teknolojik yenilikler. Endüstri 4.0’ın getirdiği siber-fiziksel sistemler ile müşteri tercihlerine daha fazla bağlı esnek seri üretime ve robotik sistemlere geçilmesi planlanıyor.
Elbette tüm bu değişim satın alma süreçleri üzerinde de ciddi değişikliklere sebep olacak. Satın alma ekipleriyle tedarikçileri sürekli iletişimde tutacak siber-fiziksel sistemler sayesinde, gerçek-zamanlı olarak maliyet, ulaşılabilirlik ve kaynak kullanımı gibi kriterlere göre optimize edilmiş yeni organizasyonların oluşması bekleniyor.
Hatta Satın Alma Profesyonelleri ve Yöneticileri Derneği (TÜSAYDER) satın alma profesyonellerinin bu süreçteki değişime ayak uydurmalarını sağlamak için Satın Alma 4.0’ı geliştirdi. Zira gelecekte yer almak için satın alma stratejilerine, dijital tedarikçi ve fiyat yönetimi, big data ile satın alma karar sistemleri gibi Endüstri 4.0 stratejilerinin mutlaka eklenmesi gerekiyor.
Şirketin rekabet gücünü gelecekte kaybetmemek için bu stratejileri uygulaması gerektiğini söyleyen TÜSAYDER Başkanı Gürkan Hüryılmaz, “Robotik sistemler ile daha ucuza, daha hızlı, kontrol sistemleri ile daha kaliteli ve kişiselleştirilmiş seçenekler ile daha esnek bir şekilde, satın alma ve tedarik yönetimi stratejilerimizi oluşturmalı ve hayata geçirmeliyiz” diyor.
TEDARİKÇİYE ÖZEL PORTAL
Bu sürece ayak uydurmak isteyen şirketlerin birçoğu tedarikçilerine özel portal oluşturuyor. Bu portallar satın alma sürecinde yer alan teklif verme, sipariş takibi, termin güncelleme, sipariş performans takibi, altyüklenici performans takibi, kalite süreçlerinin takibi, duyuru ve eğitim gibi süreçlerin tamamının elektronik ortamda yürütülmesine imkan tanıyor. Geliştirilen bu sistemler, işgücü, zaman, kişiye bağımlılığı azaltma, takip kolaylığı, veriye erişim ve raporlama kolaylığı, etkin ölçüm-denetleme imkanı gibi avantajlar sunuyor.
Listede sırayı her yıl yükseltmeyi başaran Borusan Grubu, stratejilerini gelişmiş satın alma analiz ve yöntemlerini kullanarak belirliyor. Grup şirketlerinin ölçek ekonomisi, maliyet opti-mizasyonu, kalite, yüksek tedarikçi performansı ve güvenli satın alma platformlarında çalışmasını sağladıklarını söyleyen Borusan Grubu Satın AlmaDirektörü Funda Öztürk, “Kullandığımız Business Intelligence (BI) sistemiyle hem trendleri kontrol ediyoruz hem de yeni fırsatları analiz ederek grup kullanımına sunuyoruz” diyor.
YENİLİKÇİ YAKLAŞIM
Satın almada yenilikçi yaklaşımların popülerliği giderek artıyor. Bu durum geleneksel sektörlerde bile kendini gösteriyor. Cirosunun yüzde 40’ını satın almaya ayıran Nef, e-ihale sistemini uyguluyor. Nef Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CPO -Chief Purchaser Officer) Hakan Oflazer, dijitalleşmenin tüm iş süreçlerinde olduğu gibi satın almada da önemli bir yere sahip olduğunu söylüyor.
YDA, e-satın alma, e-ihale uygulamalarını hayata geçirmek için çalışmalar yürütüyor. YDA Genel Müdür Yardımcısı Cahit Yılmaz, internet ortamında gerçek zamanlı ihaleler düzenleyerek, piyasalardan en uygun fiyat ve koşullarda alım yapabilmeyi sağlayan bu sistemi verimlilik ve zamanın iyi değerlendirilmesi açısından büyük bir fırsat olarak gördüklerini söylüyor. Yılmaz, “Bu gibi teknolojik yeniliklerin bizim gibi firmalar için işgücü kaybının önlenmesi, zaman tasarrufu ve en önemlisi şeffaflık gibi konularda büyük avantajlar sağladığına inanıyoruz” diyor.
BEKLENTİLER FARKLI
Türkiye’nin en büyük satın alma yöneticilerinin gündemindeki diğer bir konu ise tedarikçi ilişkileri. Doğru tedarikçilerle sürdürülebilir ilişkiler kurmak isteyen yöneticiler ince eleyip sık dokuyor.
Bin 500 tedarikçisi bulunan Akbank, tedarikçilerin yenilikçi bakış açısına sahip olmasını çok önemsiyor. Akbank Finansal Koordinasyon Satın Alma Bölüm Başkanı Derya Tayşi Güven, “Tedarikçilerin, güçlü finansal duruş, sağlam piyasa konumu ve referanslarının yanı sıra kalite standartlarına ve bankamızın tabi olduğu bankacılık mevzuatına uyum göstermelerini de bekliyoruz” diyor. Güven, sosyal ve çevre risklerini de önemsediklerini belirtiyor.
Aktif olarak 4 bin 513 tedarikçiyle çalışan TAV Grubu, tedarikçilerin, teknik yeterlilik, kalite ve çevre sistem uygulamaları, iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları ve ene' verimliliği kriterlerine uygun olmalarını istiyor.
TAV Grubu Lojistik ve Satın Alma Direktörü Mesut Akbaş, makine ekipmanlarının sistematik bakımı ve kalibrasyona tabi tutulması, satış sonrası servis faaliyetlerinde gereken desteğin sağlanabilmesi gibi teknik özelliklere dikkat çekiyor.
Hızlı geri dönüş, uygun fiyat, kaliteli ve doğru malzeme temini, şirketin diğer kriterleri arasında yer alıyor. 8 bin tedarikçi ile çalışan Polimeks’in satın alma ve lojistik koordinatörü Hüseyin Aykanat da, kapasite, teknik donanım, teknoloji, iç denetim,finansal yeterlilik, referans, satış sonrası hizmet, sertifikasyon, kontrat uyumu gibi konulara dikkat ettiklerini söylüyor.