Şirket satın alma ve birleşme işlemlerinde bu yılın ilk çeyreğinde beklentilerin çok üzerinde artış yaşandı. Bu dönemde 60 işlemde yaklaşık 5,5 milyar dolarlık hacme ulaşıldı. Oysa geçen yılın ilk çeyreğinde 34 işlemde 500 milyon dolarlık hacim gerçekleşmişti. İlk çeyrekte yaşanan bu patlama üzerine, daha önce 10 milyar dolar civarında olan 2017 tahminleri 15 milyar dolara revize ediliyor.
TALİP YILMAZ
[email protected]
2016 yılında Türkiye’deki satın alma ve birleşme işlemleri son yılların en düşük seviyesine inmişti. Toplam 224 işlemde sadece 7,5 milyar dolarlık büyüklük gerçekleşmişti. 2017’ye girerken yıllık hacmin 10 milyar dolar civarında olacağına yönelik tahminler yapılıyordu. Ancak yılın ilk çeyreğinde beklentilerin çok ötesinde bir hareketlilik yaşandı. Bu da yılın tamamında da beklentilerin çok üzerinde bir performansın yaşanabileceğine işaret ediyor.
Tabloyu görmek için görsellere tıklayın.
Bu yıl ilk çeyrekte satın alma ve birleşme işlemlerinde 20 yabancı yatırımcı ve 40 yerli yatırımcı işlemi gerçekleşti. Değeri açıklanan 29 işlemde 4 milyar 620 milyon dolarlık hacme ulaşıldı. Değeri açıklanmayan işlemlerle birlikte hacim 5,5-6 milyar dolar arasında tahmin ediliyor.
Oysa geçen yılın aynı döneminde işlem sayısı 34’te ve işlem hacmi ise 500 milyon dolarda kalmıştı. Önceki iki yılın ilk çeyreğindeki işlem hacmi de bu yılkinden azdı. Böylece 2017 beklentisinin yarısından fazlası ilk çeyrekte gerçekleşmiş oldu. Bu nedenle yapılan son değerlendirmelerde bu yıl 2015 yılındaki 15,5 milyar dolarlık düzeye ulaşılabileceği yorumları dikkat çekiyor.
BÜYÜK İŞLEMLER
Beklentilere geçmeden önce ilk çeyrek işlemlerine bakıldığında, OMV Petrol Ofisi’nin Hollanda merkezli Vitol’e 1,4 milyar dolara satışı, Çayırhan kömür havzasının 1,1 milyar dolarlık ihalesi ve Garanti Bankası’nda BBVA’nın Doğuş Holding’ten azınlık hisseleri 917 milyon dolara satın alması, en dikkat çeken işlemler oldu. Banvit, Ulusoy Denizcilik, Siirt bakır madeni, Konya Ilgın Elektrik Dağıtım gibi varlıkların el değiştirmesi de işlem hacmini destekledi.
Bu dönemde yabancılar, geçmişte de olduğu üzere, en fazla enerji, finansal hizmetler, üretim ve hizmet sektörlerine ilgi gösterdiler. Yerli tarafında da işlem sayısı ve büyüklük açısından iyi bir ilk çeyrek yaşandı. Yerli yatırımcılar da enerji, madencilik, taşımacılık tarafında önemli işlemlere imza attı.
Bu arada melek yatırımcılar da bilişim ve teknoloji firmalarına ilgi göstermeyi sürdürdü. Hasan Aslanoba, Nevzat Aydın gibi tanınmış isimlerin yanında pop sanatçısı Mustafa Sandal, milli bas-ketbolcu Sinan Güler gibi isimler de melek yatırımcı olarak işlemler yaptı.
2017’DE NE OLUR?
2017 yılı beklentilerine tekrar dönersek, özel sektör işlemleri arasında 2017 içinde kapanması beklenen enerji, perakende ve yazılım/ teknoloji şirketlerinde işlemler var. Özelleştirmede ise at yarışları, Milli Piyango ve Şeker Fabrikaları ajandaya girmiş durumda. Ayrıca çeşitli enerji varlıklarının özelleştirilmesi de gündemde. Ünlü & Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ünlü, referandum sonrasında erken seçim gibi bir gelişme olmazsa doğrudan yabancı yatırımların 17,5 milyar doları geçebileceği yorumunu yapıyor.
Ünlü, son birkaç yılda birçok yatırımın ötelendiğini ve bunların mutlaka yapılacağını ifade ediyor. Telekomünikasyon sektöründe bir hareketlilik bekleyen Mahmut Ünlü, bir yabancı oyuncunun çıkıp yerine başka bir yabancı oyuncunun giriş yapabileceğini kaydediyor. Doğrudan yatırım olarak lojistik sektörüne de ilginin sürdüğünü anlatan Ünlü, burada bir veya iki adet işlemin gerçekleşmesini bekliyor.
İş Yatırım Birleşme & Devralmalar Müdürü Efsane Çam, “Tahmin yapmak zor olsa da 2016 yılının üzerinde bir hacim yakalarız. En azında 10 milyar doların üzeri bir rakam olur” diyor. 2016 yılında iç ve dış politik gelişmelerin etkisiyle ertelenen satış/satın alma süreçlerinin, bu yıl özellikle referandum sonrasında hızlı bir şekilde canlanması bekleniyor.
HANGİ SEKTÖRLER GÖZDE?
2017 yılı global konjonktür, referandum gibi politik etkilerin yanı sıra kur hareketleri ve faiz dalgalanmaları nedeniyle oldukça fazla belirsizlik içeriyor. Buna rağmen Uzakdoğu, Asya ve Ortadoğu bölgelerindeki yatırımcıların ilgisi ilk aylarda iyiydi.
TMSF’ye devredilen şirketler arasından oldukça fazla sayıda şirketin bu yıl yeniden yapılandırılması bekleniyor. KPMG Danışmanlık Bölüm Başkanı Hande Şenova, bunlardan bazılarının şirket birleşmeleri piyasasını etkileyeceğini söylüyor.
Bu yıl devlet garantili yenilenebilir enerji ihaleleri ile özelleştirmelerin devam etmesini öngören Şenova, “Yabancı tarafında perakende, gıda ve sağlık gibi sektörlerde mutlaka hareket görülecektir. Hizmet ve teknoloji sektörleri de global dijital dönüşüm akımı etkisiyle ilgi odağı olacaktır” diyor. Şenova, altyapı, temel tüketim malzemeleri ve gayrimenkul sektörlerine de dikkat çekiyor.
Özel sermaye fonlarının portföy şirketleriyle ilgili de beklenen birçok satış işlemi var. Üretim, kimya, çimento ve teknoloji sektörlerinde hareket beklediğini söyleyen Deloitte Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar, “İşlem sayısı olarak geçen yılın altında bir aktivite olmaz. Hacim olarak ise özellikle ilk çeyrekteki işlemleri de göz önüne alarak, 12-13 milyar dolar seviyesinde bir rakamın olacağını öngörüyorum” diyor.
FON İŞLEMLERİ
Private equity (PE) fonlarına yönelik beklentiler de bu yıl dikkat çekiyor. Girişim sermayesi yatırımları, şirketlerin büyümesi ve belli bir kazanç seviyesine ulaştıktan sonra ortaklıktan ayrılmak üzerine kurgulandığı için, bu çıkışların yaşanması çok normal. Mahmut Ünlü, bu bağlamda özellikle Mavi, Domino’s, Golf ve Penti gibi şirketlerden PE çıkışları görmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Efsane Çam, bu yıl çıkışların genelde tüketici ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar tarafında olabileceği yorumunu yapıyor. Çam, “Fonların sağlıklı firmalara yatırım stratejileri var. Bunun yanında, gelecek dönemlerde sıkça rastlanabilecek türde olan, finansal açıdan zor durumda olan ancak faaliyetleri ve sektörü iyi giden firmalara da yatırım stratejileri geliştirdiklerini görüyoruz. Bu durum oldukça olumlu olarak değerlendirilmeli” diyor.
TALİP YILMAZ
[email protected]
2016 yılında Türkiye’deki satın alma ve birleşme işlemleri son yılların en düşük seviyesine inmişti. Toplam 224 işlemde sadece 7,5 milyar dolarlık büyüklük gerçekleşmişti. 2017’ye girerken yıllık hacmin 10 milyar dolar civarında olacağına yönelik tahminler yapılıyordu. Ancak yılın ilk çeyreğinde beklentilerin çok ötesinde bir hareketlilik yaşandı. Bu da yılın tamamında da beklentilerin çok üzerinde bir performansın yaşanabileceğine işaret ediyor.
Tabloyu görmek için görsellere tıklayın.
Oysa geçen yılın aynı döneminde işlem sayısı 34’te ve işlem hacmi ise 500 milyon dolarda kalmıştı. Önceki iki yılın ilk çeyreğindeki işlem hacmi de bu yılkinden azdı. Böylece 2017 beklentisinin yarısından fazlası ilk çeyrekte gerçekleşmiş oldu. Bu nedenle yapılan son değerlendirmelerde bu yıl 2015 yılındaki 15,5 milyar dolarlık düzeye ulaşılabileceği yorumları dikkat çekiyor.
BÜYÜK İŞLEMLER
Beklentilere geçmeden önce ilk çeyrek işlemlerine bakıldığında, OMV Petrol Ofisi’nin Hollanda merkezli Vitol’e 1,4 milyar dolara satışı, Çayırhan kömür havzasının 1,1 milyar dolarlık ihalesi ve Garanti Bankası’nda BBVA’nın Doğuş Holding’ten azınlık hisseleri 917 milyon dolara satın alması, en dikkat çeken işlemler oldu. Banvit, Ulusoy Denizcilik, Siirt bakır madeni, Konya Ilgın Elektrik Dağıtım gibi varlıkların el değiştirmesi de işlem hacmini destekledi.
Bu dönemde yabancılar, geçmişte de olduğu üzere, en fazla enerji, finansal hizmetler, üretim ve hizmet sektörlerine ilgi gösterdiler. Yerli tarafında da işlem sayısı ve büyüklük açısından iyi bir ilk çeyrek yaşandı. Yerli yatırımcılar da enerji, madencilik, taşımacılık tarafında önemli işlemlere imza attı.
Bu arada melek yatırımcılar da bilişim ve teknoloji firmalarına ilgi göstermeyi sürdürdü. Hasan Aslanoba, Nevzat Aydın gibi tanınmış isimlerin yanında pop sanatçısı Mustafa Sandal, milli bas-ketbolcu Sinan Güler gibi isimler de melek yatırımcı olarak işlemler yaptı.
2017’DE NE OLUR?
2017 yılı beklentilerine tekrar dönersek, özel sektör işlemleri arasında 2017 içinde kapanması beklenen enerji, perakende ve yazılım/ teknoloji şirketlerinde işlemler var. Özelleştirmede ise at yarışları, Milli Piyango ve Şeker Fabrikaları ajandaya girmiş durumda. Ayrıca çeşitli enerji varlıklarının özelleştirilmesi de gündemde. Ünlü & Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ünlü, referandum sonrasında erken seçim gibi bir gelişme olmazsa doğrudan yabancı yatırımların 17,5 milyar doları geçebileceği yorumunu yapıyor.
Ünlü, son birkaç yılda birçok yatırımın ötelendiğini ve bunların mutlaka yapılacağını ifade ediyor. Telekomünikasyon sektöründe bir hareketlilik bekleyen Mahmut Ünlü, bir yabancı oyuncunun çıkıp yerine başka bir yabancı oyuncunun giriş yapabileceğini kaydediyor. Doğrudan yatırım olarak lojistik sektörüne de ilginin sürdüğünü anlatan Ünlü, burada bir veya iki adet işlemin gerçekleşmesini bekliyor.
İş Yatırım Birleşme & Devralmalar Müdürü Efsane Çam, “Tahmin yapmak zor olsa da 2016 yılının üzerinde bir hacim yakalarız. En azında 10 milyar doların üzeri bir rakam olur” diyor. 2016 yılında iç ve dış politik gelişmelerin etkisiyle ertelenen satış/satın alma süreçlerinin, bu yıl özellikle referandum sonrasında hızlı bir şekilde canlanması bekleniyor.
HANGİ SEKTÖRLER GÖZDE?
2017 yılı global konjonktür, referandum gibi politik etkilerin yanı sıra kur hareketleri ve faiz dalgalanmaları nedeniyle oldukça fazla belirsizlik içeriyor. Buna rağmen Uzakdoğu, Asya ve Ortadoğu bölgelerindeki yatırımcıların ilgisi ilk aylarda iyiydi.
TMSF’ye devredilen şirketler arasından oldukça fazla sayıda şirketin bu yıl yeniden yapılandırılması bekleniyor. KPMG Danışmanlık Bölüm Başkanı Hande Şenova, bunlardan bazılarının şirket birleşmeleri piyasasını etkileyeceğini söylüyor.
Bu yıl devlet garantili yenilenebilir enerji ihaleleri ile özelleştirmelerin devam etmesini öngören Şenova, “Yabancı tarafında perakende, gıda ve sağlık gibi sektörlerde mutlaka hareket görülecektir. Hizmet ve teknoloji sektörleri de global dijital dönüşüm akımı etkisiyle ilgi odağı olacaktır” diyor. Şenova, altyapı, temel tüketim malzemeleri ve gayrimenkul sektörlerine de dikkat çekiyor.
Özel sermaye fonlarının portföy şirketleriyle ilgili de beklenen birçok satış işlemi var. Üretim, kimya, çimento ve teknoloji sektörlerinde hareket beklediğini söyleyen Deloitte Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar, “İşlem sayısı olarak geçen yılın altında bir aktivite olmaz. Hacim olarak ise özellikle ilk çeyrekteki işlemleri de göz önüne alarak, 12-13 milyar dolar seviyesinde bir rakamın olacağını öngörüyorum” diyor.
FON İŞLEMLERİ
Private equity (PE) fonlarına yönelik beklentiler de bu yıl dikkat çekiyor. Girişim sermayesi yatırımları, şirketlerin büyümesi ve belli bir kazanç seviyesine ulaştıktan sonra ortaklıktan ayrılmak üzerine kurgulandığı için, bu çıkışların yaşanması çok normal. Mahmut Ünlü, bu bağlamda özellikle Mavi, Domino’s, Golf ve Penti gibi şirketlerden PE çıkışları görmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Efsane Çam, bu yıl çıkışların genelde tüketici ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar tarafında olabileceği yorumunu yapıyor. Çam, “Fonların sağlıklı firmalara yatırım stratejileri var. Bunun yanında, gelecek dönemlerde sıkça rastlanabilecek türde olan, finansal açıdan zor durumda olan ancak faaliyetleri ve sektörü iyi giden firmalara da yatırım stratejileri geliştirdiklerini görüyoruz. Bu durum oldukça olumlu olarak değerlendirilmeli” diyor.