2022 yılında belirsizliği yönetmek için ciddi mesai harcayan CEO ve satın alma ve tedarik liderlerinin 2023 yılı gündeminde ham madde maliyetlerindeki değişim, maliyet düşürme, finansal riskler ve dijitalleşme gibi başlıklar var.
27 Kasım - 10 Aralık 2022 tarihli sayıdan
Pandeminin yaralarının sarıldığı 2022, belirsizliklerle dolu bir yıl oldu. Ham madde maliyetlerindeki değişim ve tedarik zincirindeki kırılmalar gibi sorunlarla baş etmek zorunda kalan satın alma ve tedarik liderleri, yeni döneme uyum sağlamak için ciddi bir mesai harcadı. Seçim gündeminin damga vuracağı 2023, soru işaretleriyle dolu bir yıl olacak gibi duruyor.
İş dünyasının yeni döneme bakış açısını anlamak ve sektörün geleceğine ışık tutmak amacıyla Zer iş birliğiyle Ekonomist Dergisi olarak bu yıl ilk kez satın alma trendlerini ortaya koyan bir anket yaptık. Türkiye'nin önemli şirketleri ve CEO'ları ve satın alma liderlerine yeni dönem satın alma beklentilerini sorduk. 76 ceo ve satın alma liderinin katıldığı ankette bazı sorularda 3 şık işaretlenmesi istendi.
Soru türüne göre bazı sorularda 300'ün üzerinde şık işaretlendi. Yaptığımız ankete göre satın alma kararlarını etkileyen öncelikli gündem maddeleri arasında yüzde 19,9 ile hammadde maliyetlerindeki değişim yer alıyor. Onu ise 19,2'yle döviz kurlarındaki değişim ve yüzde 16,3'le maliyetlerin yükselmesi takip ediyor.
BÜTÇELER NE KADAR BÜYÜYECEK?
Şirketlerin önemi bir kısmı yeni yılda satın alma bütçelerinde yüzde 40'ın üzerinde bir büyüme bekliyor. Satın alma kararlarını alırken şirketlerin yüzde 29,7'si maliyet düşürmeyi odağına koymayı planlıyor. Zorlu iş koşullarına uyum sağlamak isteyen şirketlerin öncelikli başlıkları arasında dijitalleşme alternatif ülkelere ulaşmak var. Diğer önemli konu da yerelleşme politikaları.
YEREL ÜRÜNLERİN PAYI ARTACAK
Liderlerin yüzde 51'i önümüzdeki bir yılda yerel ürünlerin payını yüzde 20'nin üzerinde artırmayı hedefliyor. Gelecek dönemde satın alma ve tedarik zinciri yönetimi için en önemli risk başlığı ise yüzde 31'le finansal riskler olarak öne çıkıyor. Sektörün deneyimli isimleri de tablolarda detayları yer alan anketin sonuçlarını destekler nitelikte yorumlar yapıyor.
TÜSMOD (Satın Alma ve Tedarik Yönetimi Meslek Odası Derneği) Başkanı Gürkan Hüryılmaz, satın alma ve tedarik zinciri yönetimi için en önemli risk başlıklardan biri olarak öngörülebilirlik süresinin çok kısalmış olmasına işaret ediyor. Geçmiş dönemlerde alışılagelmiş yıllık anlaşmaların 2023 yılında çeyrek bazlı anlaşmalara döndüğünü söyleyen Hüryılmaz, "İkinci olarak jeopolitik riskler karşımıza çıkıyor.
Ukrayna-Rusya savaşı yanında yeni riskler oluşacağına kesin gözünle bakılıyor. Üçüncü olarak potansiyel Covid-19 riski devam ediyor. Bunların dışında, finansal riskler, nakliye riskleri, gümrük riskleri ve sürdürülebilirlik riskleri de 2023 yılında hayatımızda olacak" diyor.
YENİ NORMLAR
Sektörün deneyimli isimlerinden OYAK Maden Metalürji Grup Başkan Yardımcısı İsmail Kürşad Kork-maz'a göre ise 2023 eski piyasa şartlarından yeni piyasa şartlarına geçiş yılı olacak. Pandemi ile başlayan yeni normallere adapte olmanın uluslararası piyasalar için kısa vadede mümkün olmadığına dikkat çeken Korkmaz, "2023'ün, bu anlamda artık yeni normların yerleşmeye başladığı, ülkeler ve piyasalar arasında ilişkilerin yeniden şekillendiği bir yıl olacağını öngörüyoruz" diyor.
Korkmaz, bu ortamda OYAK Maden Metalürji'nin esnekliğini korurken değerlendirme ve karar alma mekanizmalarını çevik tutmaya devam edeceğini, piyasaları anlık bazda, bir bütün olarak takip ve analiz etmeyi sürdüreceğini kaydediyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ÖNEMİ
2021 yılında 27,5 milyar TL'lik satın alma bütçesi yöneten Migros Ticaret A.Ş. Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Ekmel Nuri Baydur ise odaklandıkları en önemli konulardan birinin gıdanın sürdürülebilirliği olduğunu söylüyor. Baydur, "Yıllık 350 bin tonluk satışımız var. Tarımın sürdürülebilirliğini ve izlenebilirliğini sağlamak amacıyla geliştirilmiş İyi Tarım Uygulamalarının (İTU) sektördeki ilk destekçisiyiz.
Bugüne kadar 1 milyon ton İTU'lu meyve - sebze tedarik ettik ve 2022 yılında yıllık tedarik tonajımızı yüzde 20 artırdık" diyor. Migros, cirosunun yüzde 77'si tarıma dayalı bir şirket olarak, tarım alanında dijitalizasyona önemli yatırımlar yapıyor. Satın alma departmanında önemli bir payı kaplayan çiftçilerin üretim süreçlerinin dijital dönüşümünü destekliyor. Baydur, Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki tarlalarda dijital tarım istasyonları kuruduklarını belirtiyor.
Türkiye'nin önemli elektronik perakende zincirlerinden MediaMarkt Türkiye'nin gündeminde ise hız var. Gerek tüketici gerekse kurum tarafından yapılan satın alma ve buna bağlı teslimat sürecinin hızlanmasının yeni gündemler oluşmasını sağladığını söyleyen MediaMarkt Türkiye Satınalmadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Faruk Kocabaş, "Bu nedenle içerisinde bulunduğumuz dönemde en önemli odak noktamız, doğru ürünün doğru zamanda bulunurluğunu ve müşteriler ile buluşturulmasını sağlamak olacak" diyor.
Şirket, hedeflerini ve planlarını dinamik olarak yönetiyor. Orta ve uzun vadeli hedeflere giderken kısa vadeli değişiklikleri hızlıca hayata geçirebilecek şekilde organize olduklarını söyleyen Kocabaş, şöyle konuşuyor: "Tabii ki satışları büyütmek ve pazar payı, ürün bulunurluğu, stok yönetimi, kârlılık ve nakit akışı gibi finansal konuların yanı sıra sunduğumuz marka ve ürün seçeneklerini artırmak, tüketiciye sağladığımız servis ve çözümler ile mevcut tekliflerimizi zenginleştirmek de gündemimizde yer alacak konulardan. Ayrıca yine global vizyonumuza paralel 'sürdürülebilirlik' konusu da en öncelikli başlıklarımız arasında yer alacak."
UĞRUL GÜNAL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ DERNEĞİ (TEDAR) BAŞKANI
“DAYANIKLI VE ESNEK TEDARİK ZİNCİRLERİ OLUŞTURULMALI”
“2023 yılında ABD ve Euro bölgelerinin resesyona gireceği beklentileri çok yoğun şekilde tartışılıyor ve bunun dışında Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş, enerji piyasalarındaki belirsizliklerin devam etmesine neden oluyor. Yapılan anketlerde endüstri ortalamasında şirket cirolarının tahmini yüzde 50'sini, tedarik zinciri bölümlerinin tedarik ettiği mamul, yarı mamul, hammadde gibi hizmetlerden oluştuğu belirlenmiştir. Bu kapsamda dayanıklı, esnek, profesyonel kadrolardan oluşan tedarik zincirleri oluşturarak güncel, modern IT sistemleri ile desteklenen çağdaş yönetim sistemlerinin uygulandığı bölümleri kurmak esas olmalı.”