‘Güzelliği Herkesle Paylaşmak’ sürdürülebilirlik programını 2013’te hayata geçiren L’Oreal, plastik atıklara dur demek adına Dünya Ekonomik Forumu’nda Ellen McArthur Vakfı tarafından başlatılan ‘Yeni Plastik Ekonomisi’ girişiminin altına imza attı.
ÖZLEM BAY YILMAZ
[email protected]
L’Oreal, bu girişim kapsamında 2025 yılına kadar tüm tüketici ürünlerinin plastik ambalajlarının yüzde 100 tekrar kullanılabilir, geri dönüştürebilir veya doğada çözünebilir olacağını taahhüt etti.
Şirket geçtiğimiz günlerde de inovasyon ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında güçlü bir ilerleme kaydettiğini ifade ettiği 2018 sonuçlarını açıkladı.
Yapılan açıklamaya göre, L’Oreal, üretim hacmini 2005 yılına oranla yüzde 38 arttırırken, fabrika ve dağıtım merkezlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarını 2005 yılına oranla yüzde 77 azaltmayı başardı.
Global platformundaki vizyonunu Türkiye’deki çalışmalarına da yansıtan L’Oreal Türkiye, 2020’ye kadar ürün tanıtımları ve teşhir için kullandığı tüm stantlarını eko-tasarımlı stantlar ile değiştirmeyi hedefliyor.
Bugün Türkiye’de kullanılan stantlarının yüzde 50’si eko-tasarımlı. Hedef ise 2020 sonuna kadar kullanılan stantların yüzde 100’ünü eko-tasarımlı yapmak.
Öte yandan bilime dayalı hedefleri kapsamında ‘Yeşil Hareket’ girişimini de başlatan L’Oreal, bu global girişimin bir parçası olarak Türkiye’de de çalışanlarının karbon ayak izini azaltmak üzere çalışmalar yapıyor.
Eko-sürüş eğitimleri, araç filosunun hibrit araçlarla yenilenmesi, şirket için araç paylaşım sisteminin kullanılması ve iş seyahatlerinin karbon emisyonlarının yakından takip edilerek yeni dijital teknolojilerle seyahatlerin azaltılması bu çalışmalardan bazılarını oluşturuyor.
L’Oreal Türkiye Genel Müdürü Laurent Duffier, Türkiye’deki üretim tesislerinde 2008 yılına oranla karbon emisyonlarının yüzde 64, su tüketiminin yüzde 38 ve atıkların yüzde 33 azaldığını söylüyor. Hem ofislerinde hem de üretim tesislerinde yüzde 100 yeşil enerji kullandıklarını da belirtiyor.
Duffier, “Sürdürülebilirliğe dair çalışmaları ticari faaliyetlerimizin çok üzerinde bir yerde konumlandırıyoruz. Attığımız adımlarla yakın gelecekte plastiğin hayatımızdan çıkması konusunda önemli çalışmalar gerçekleştireceğiz. Bu bizim global taahhüdümüz” diye anlatıyor.
