2015 piyasalar açısından çok da iyi geçmedi. Yüzde 8,8 enflasyonun yaşandığı ortamda TL ürünlerde reel getiriler çok düşük oldu. Borsa kayıp bir yılı geride bıraktı. Altın, dolar bazında gerilemesini sürdürdü. 2015'in kazandıran yatırım aracı ise döviz oldu.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist. com. tr
Böyle bir ortamda yatırım fonları pazarına bakıldığında 390 fonun getirisinin genel olarak parlak olmadığını söylemek mümkün. Ancak bu fonlar içinde yüksek getirisiyle dikkat çekenler de var. Bu fonları yöneten portföy yöneticilerinin 2016 beklentilerini ve yatırımcılara tavsiyelerini aldık.
Görsellere tıklayın.
Aldığımız genel izlenim dalgalı sürecin devam edeceği yönünde. Bu dönemde de fon platformu TEFAS üzerinden karşılaştırma yaparak iyi yönetilen fonları tercih etmek kritik öneme sahip olacak. Borsa yatırımcısının kaybettiği, TL faiz yatırımcısının düşük reel getiriye razı olduğu, altının güvenli liman özelliğini yitirdiği, döviz yatırımcısının ise kazandığı bir yılı geride bıraktık.
Para kazanmanın değil, paranın değerinin korunmasının bile zorlaştığı bir süreçten geçtik. Bu durum yatınm fonu pazarında da kendisini gösterdi. Enflasyonun yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleştiği 2015 yılında 390 civarındaki yatınm fonunun sadece 107 tanesi, bu oranın üzerinde getiri sağlayabildi.
Bir dikkat çekici not da yüzde 20’nin üzerinde getiri sağlayan fon sayısının sadece 18 olması. İşte getirilerin çok düştüğü, profesyonellerin bile getiri sağlamakta zorlandığı böyle bir dönemde doğru yatırım aracını seçmek, doğru fonu bulmak büyük önem taşıyor.
Buradan yola çıkarak 2015 yılının zorlu sürecinde türlerine göre iyi getiriye sahip yatırım fonlarım tespit ettik. Bu fonların yöneticileri ile konuştuk.
TEFAS'IN KATKISI
Burada bir konuyu daha hatırlatmak gerekiyor. Yatırım fonu pazarının gelişimi, yatırımcının karşılaştırma yaparak istediği kuruma ait yatırım fonunu çalıştığı bankadan alabileceği bir platform var. Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu (TEFAS), 9 Ocak 2015 itibariyle devreye girdi.
Böylece artık fonlar da hisse senedi gibi tek bir platform üzerinden alınıp satılabiliyor. Yani yatırımcı çalıştığı kurum haricinde de beğendiği başka bir şirketin fonunu bu platform üzerinden satın alabiliyor. Bu arada Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) da sektörün gelişimine önemli destek veriyor. SPK Başkanı Vahdettin Ertaş’ın yatırım fonu pazarı ve TEFAS ile ilgili değerlendirmelerini haberimizin devamında detaylıca bulabilirsiniz.
KAZANDIRAN FONLAR
Türkiye’de kurulu 390’a yakın yatırım fonunun 2015 getirilerine bakıldığında çok da parlak bir tablodan söz etmek mümkün değil. Bu fonların en yüksek getiri sağlayan yüzde 10’luk kısmı yani 39 fon yüzde 12 ile yüzde 41 arasında getiriler sağladı. Yüzde 20’nin üzerinde getirisi olan sadece 18 yatırım fonu oldu.
Bu fonlar arasında en yüksek getiriye sahip olanlara bakıldığında da İş Portföy BİST Teknoloji Endeks Fonu yüzde 40,7 getirisiyle açık ara ilk sırada yer alıyor.
Teknoloji endeksine yatırım yapan bu fonun 2014 yılında da yüzde 48,9 getiriyle en önde yer alan fon olduğunu belirtelim. Bu fonun 2014 fon büyüklüğü 9,4 milyon TL seviyesindeyken, 2015 sonu itibariyle rakam 26,3 milyon TL seviyesine çıkmış durumda.
İkinci sıradaki fon yüzde 32,4 getiriyle Kare Portföy Serbest Fon, üçüncü sıradaki fon yüzde 31,8 getiriyle Osmanlı Portföy Virtüs Serbest Fon ve dördüncü sıradaki fon yine Kare Portföy’ün yönettiği yüzde 30,9 getiriye sahip İkinci Borçlanma Araçları (Döviz) Fonu.
Yüzde 20 ve üzeri getiriye sahip fonlara bakıldığında ise bunun üç tanesini Yapı Kredi Portföy, ikişer tanesini Ak Portföy, Azimut Portföy, İş Portföy ve Kare Portföy yönetiyor.
Yine bu fonlara bakıldığında sadece bir tane hisse fon olduğu görülüyor. O da teknoloji endeksine bağlı olan İş Portföy’ün Teknoloji Hisse Fonu. Diğer fonlar ise ağırlıklı olarak yabancı hisse senedi, yabancı borçlanma araçları ve serbest fonlar.
GETİRİLER DÜŞÜK
Piyasalar ve fon türlerine göre getiriler tarafına tekrar dönecek olursak, 2015 yılı yukarıda da değindiğimiz gibi çok parlak yatırım araçlarının getirilerine bakıldığında BIST-100 yüzde 16,3 değeryitirdi. Ancak döviz tarafına göz atıldığında ise dolar yüzde 25,4 ve Euro yüzde 12,6 değer kazandı.
Özel sektör tahvil endeksi yüzde 10 değer kazanırken mevduatın getirisi yüzde 9,53 oldu. Tahvil getirisi ise enflasyonun altında kaldı. 2015 altın açısından da oldukça dalgalı bir yıl oldu. Yılın başında 1.300 dolar/ons fiyatına kadar yükselen altın fiyatı, daha sonra aşağı yönlü bir trende girerek yılı 1.060 dolar/ons seviyelerinde tamamladı.
Ancak fonlar tarafında doların TL’ye karşı değer kazanmasıyla birlikte artı getiriler söz konusu oldu. Ama enflasyonun yüzde 8,81 olduğu bir ortamda reel olarak getiriden söz etmek çok mümkün olmadı.
YABANCI ARAÇLAR KAZANDIRDI
İşte bu ortamda yatırım fonları tarafında getiri açısından öne çıkan türler; serbest fonlar, yabancı hisse fonları ve yabancı borçlanma araçları fonları oldu. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere BİST 100 Endeksi 2015 yılında yüzde 16,3 değer kaybederken, S&P Endeksi sadece yüzde 0,73 değer kaybetti, DAX Endeksi ise yüzde 9,56 değer kazandı. Dolar ve Euro, TL karşısında sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 12 değer kazandı.
Gerek borsa performansları gerekse TL’nin değer kaybı da yabancı hisse senetlerinin ve yatırım araçlarının 2015 yılı içerisinde iyi getiri sağlamalarında önemli etkenler oldu. Yabancı hisse fonlarında ilk beşe girenler yüzde 14,8 ile yüzde 28,8 arasında getiri sağlarken, kamu dış borçlanma ve yabancı borçlanma araçları tarafında ilk beşte getiri aralığı yüzde 20,9 ile yüzde 30,9 arasında değişti. Diğer dikkat çeken getiri serbest fonlarda oldu. Bu türde ilk beşe girenler yüzde 20,8 ile yüzde 32,4 arasında getiri sağladı.
NE BEKLİYORLAR?
Serbest fonların dünyanın her yerinde her türlü likit sermaye piyasası aracına yatırım yapabildiğini söyleyen Kare Yatırım Genel Müdürü Ümit Kumcuoğlu, “Bu fonlar, hisse senedi, tahvil, bono gibi menkul kıymetler, vadeli işlemler piyasasında döviz, endeks ve emtia pozisyonları taşıyor. Gerektiğinde yapılandırılmış ürünler kullanıyor” diyor.
2015 özellikle Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı gelişmekte olan ülkeler açısından zor bir yıl olarak geride kaldı. Bu zorluklar en azından 2016’nın ilk yarısı için de ufukta görünüyor. Ak Portföy Hisse Senedi Fonları Müdürü Niyazi Atasoy, gelişmekte olan ülkelerin başta düşük petrol fiyatları gibi çok önemli handikaplarının olduğunu söylüyor.
Atasoy, “Tercihlerimizi yaparken; temel analiz, gündeme ilişkin beklentiler, sektörel ve şirket bazlı spesifik gelişmeler, değerleme faktörleri gibi birçok faktörü göz önünde bulunduruyoruz” diyor.
TL'DE GETİRİ DÜŞÜK
TL tarafında da 2015 yılı çok parlak geçmedi. Borçlanma aracı fonları, para piyasası fonları maksimum yüzde 11’lerde getiri sunabildi. 2016 yılında da TL faiz tarafında enflasyonun yüzde 8-9 bandında beklendiği bir ortamda yüksek getiri elde etmek zor gözüküyor.
Burada TL mevduat yatırımcının öncelikli tercihi olmaya devam edecek. Ancak burada özellikle özelsektör tahvili tarafında doğru tercihlerle reel olarak daha iyi getiriler elde edilebilir. 2015’te bu fon kategorisinde ilk beşe girenler, yüzde 10,4 ile yüzde 12,8 arasında getiriler elde etmeyi başardı.
ÖST piyasası son beş yılda yaklaşık beş kat büyürken, 2015 yılında tahvil stoku 45 milyar TL’ye ulaştı. Tahvil arzlarının devamıyla pazarda 2016’da da geçen yıllara benzer ölçekte bir büyüme yaşanması bekleniyor. 2015’teki 80 milyar TL’lik toplam ihraç miktarının bu yıl 90 milyar TL’ye ulaşması öngörülüyor.
BORSADA BEKLENTİLER
Hisse senedi tarafında yukarıda da ifade ettiğimiz üzere getiriler çok düşük. 2015 yılında borsanın yüzde 16,3 değer yitirdiği noktada yatırım fonlarının kazandırma şansı da doğal olarak az. Ancak borsa tarihinde henüz üst üste iki yıl kayıpla kapanmadı.
Borsa İstanbul’un geldiği iskontolu seviyeler de dikkate alındığında yatırımcının iyi getiri için risklere rağmen hisse senedini alternatif olarak düşünmesi gerekiyor. Konuştuğumuz portföy yöneticileri de hisse getirisine vurgu yapıyor. Tabii burada riskler nedeniyle doğru hisse seçimi büyük önem kazanıyor.
Bunun yanında katılım fonu ve kira sertifikaları da yakından izlenecek yeni ürünler arasında yer alıyor. Azimut Portföy Yöneticisi Murat Salar, sadece dini konularda hassasiyeti olanların değil aynı zamanda yüksek getiri arayışında olan yatırımcıların da bu fonlara ilgi gösterdiğini söylüyor. Salar, tüm yatırımcılara bu ürünleri radarlarına almalarını tavsiye ediyor.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist. com. tr
Böyle bir ortamda yatırım fonları pazarına bakıldığında 390 fonun getirisinin genel olarak parlak olmadığını söylemek mümkün. Ancak bu fonlar içinde yüksek getirisiyle dikkat çekenler de var. Bu fonları yöneten portföy yöneticilerinin 2016 beklentilerini ve yatırımcılara tavsiyelerini aldık.
Görsellere tıklayın.
Aldığımız genel izlenim dalgalı sürecin devam edeceği yönünde. Bu dönemde de fon platformu TEFAS üzerinden karşılaştırma yaparak iyi yönetilen fonları tercih etmek kritik öneme sahip olacak. Borsa yatırımcısının kaybettiği, TL faiz yatırımcısının düşük reel getiriye razı olduğu, altının güvenli liman özelliğini yitirdiği, döviz yatırımcısının ise kazandığı bir yılı geride bıraktık.
Para kazanmanın değil, paranın değerinin korunmasının bile zorlaştığı bir süreçten geçtik. Bu durum yatınm fonu pazarında da kendisini gösterdi. Enflasyonun yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleştiği 2015 yılında 390 civarındaki yatınm fonunun sadece 107 tanesi, bu oranın üzerinde getiri sağlayabildi.
Bir dikkat çekici not da yüzde 20’nin üzerinde getiri sağlayan fon sayısının sadece 18 olması. İşte getirilerin çok düştüğü, profesyonellerin bile getiri sağlamakta zorlandığı böyle bir dönemde doğru yatırım aracını seçmek, doğru fonu bulmak büyük önem taşıyor.
Buradan yola çıkarak 2015 yılının zorlu sürecinde türlerine göre iyi getiriye sahip yatırım fonlarım tespit ettik. Bu fonların yöneticileri ile konuştuk.
TEFAS'IN KATKISI
Burada bir konuyu daha hatırlatmak gerekiyor. Yatırım fonu pazarının gelişimi, yatırımcının karşılaştırma yaparak istediği kuruma ait yatırım fonunu çalıştığı bankadan alabileceği bir platform var. Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu (TEFAS), 9 Ocak 2015 itibariyle devreye girdi.
Böylece artık fonlar da hisse senedi gibi tek bir platform üzerinden alınıp satılabiliyor. Yani yatırımcı çalıştığı kurum haricinde de beğendiği başka bir şirketin fonunu bu platform üzerinden satın alabiliyor. Bu arada Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) da sektörün gelişimine önemli destek veriyor. SPK Başkanı Vahdettin Ertaş’ın yatırım fonu pazarı ve TEFAS ile ilgili değerlendirmelerini haberimizin devamında detaylıca bulabilirsiniz.
KAZANDIRAN FONLAR
Türkiye’de kurulu 390’a yakın yatırım fonunun 2015 getirilerine bakıldığında çok da parlak bir tablodan söz etmek mümkün değil. Bu fonların en yüksek getiri sağlayan yüzde 10’luk kısmı yani 39 fon yüzde 12 ile yüzde 41 arasında getiriler sağladı. Yüzde 20’nin üzerinde getirisi olan sadece 18 yatırım fonu oldu.
Bu fonlar arasında en yüksek getiriye sahip olanlara bakıldığında da İş Portföy BİST Teknoloji Endeks Fonu yüzde 40,7 getirisiyle açık ara ilk sırada yer alıyor.
Teknoloji endeksine yatırım yapan bu fonun 2014 yılında da yüzde 48,9 getiriyle en önde yer alan fon olduğunu belirtelim. Bu fonun 2014 fon büyüklüğü 9,4 milyon TL seviyesindeyken, 2015 sonu itibariyle rakam 26,3 milyon TL seviyesine çıkmış durumda.
İkinci sıradaki fon yüzde 32,4 getiriyle Kare Portföy Serbest Fon, üçüncü sıradaki fon yüzde 31,8 getiriyle Osmanlı Portföy Virtüs Serbest Fon ve dördüncü sıradaki fon yine Kare Portföy’ün yönettiği yüzde 30,9 getiriye sahip İkinci Borçlanma Araçları (Döviz) Fonu.
Yüzde 20 ve üzeri getiriye sahip fonlara bakıldığında ise bunun üç tanesini Yapı Kredi Portföy, ikişer tanesini Ak Portföy, Azimut Portföy, İş Portföy ve Kare Portföy yönetiyor.
Yine bu fonlara bakıldığında sadece bir tane hisse fon olduğu görülüyor. O da teknoloji endeksine bağlı olan İş Portföy’ün Teknoloji Hisse Fonu. Diğer fonlar ise ağırlıklı olarak yabancı hisse senedi, yabancı borçlanma araçları ve serbest fonlar.
GETİRİLER DÜŞÜK
Piyasalar ve fon türlerine göre getiriler tarafına tekrar dönecek olursak, 2015 yılı yukarıda da değindiğimiz gibi çok parlak yatırım araçlarının getirilerine bakıldığında BIST-100 yüzde 16,3 değeryitirdi. Ancak döviz tarafına göz atıldığında ise dolar yüzde 25,4 ve Euro yüzde 12,6 değer kazandı.
Özel sektör tahvil endeksi yüzde 10 değer kazanırken mevduatın getirisi yüzde 9,53 oldu. Tahvil getirisi ise enflasyonun altında kaldı. 2015 altın açısından da oldukça dalgalı bir yıl oldu. Yılın başında 1.300 dolar/ons fiyatına kadar yükselen altın fiyatı, daha sonra aşağı yönlü bir trende girerek yılı 1.060 dolar/ons seviyelerinde tamamladı.
Ancak fonlar tarafında doların TL’ye karşı değer kazanmasıyla birlikte artı getiriler söz konusu oldu. Ama enflasyonun yüzde 8,81 olduğu bir ortamda reel olarak getiriden söz etmek çok mümkün olmadı.
YABANCI ARAÇLAR KAZANDIRDI
İşte bu ortamda yatırım fonları tarafında getiri açısından öne çıkan türler; serbest fonlar, yabancı hisse fonları ve yabancı borçlanma araçları fonları oldu. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere BİST 100 Endeksi 2015 yılında yüzde 16,3 değer kaybederken, S&P Endeksi sadece yüzde 0,73 değer kaybetti, DAX Endeksi ise yüzde 9,56 değer kazandı. Dolar ve Euro, TL karşısında sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 12 değer kazandı.
Gerek borsa performansları gerekse TL’nin değer kaybı da yabancı hisse senetlerinin ve yatırım araçlarının 2015 yılı içerisinde iyi getiri sağlamalarında önemli etkenler oldu. Yabancı hisse fonlarında ilk beşe girenler yüzde 14,8 ile yüzde 28,8 arasında getiri sağlarken, kamu dış borçlanma ve yabancı borçlanma araçları tarafında ilk beşte getiri aralığı yüzde 20,9 ile yüzde 30,9 arasında değişti. Diğer dikkat çeken getiri serbest fonlarda oldu. Bu türde ilk beşe girenler yüzde 20,8 ile yüzde 32,4 arasında getiri sağladı.
NE BEKLİYORLAR?
Serbest fonların dünyanın her yerinde her türlü likit sermaye piyasası aracına yatırım yapabildiğini söyleyen Kare Yatırım Genel Müdürü Ümit Kumcuoğlu, “Bu fonlar, hisse senedi, tahvil, bono gibi menkul kıymetler, vadeli işlemler piyasasında döviz, endeks ve emtia pozisyonları taşıyor. Gerektiğinde yapılandırılmış ürünler kullanıyor” diyor.
2015 özellikle Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı gelişmekte olan ülkeler açısından zor bir yıl olarak geride kaldı. Bu zorluklar en azından 2016’nın ilk yarısı için de ufukta görünüyor. Ak Portföy Hisse Senedi Fonları Müdürü Niyazi Atasoy, gelişmekte olan ülkelerin başta düşük petrol fiyatları gibi çok önemli handikaplarının olduğunu söylüyor.
Atasoy, “Tercihlerimizi yaparken; temel analiz, gündeme ilişkin beklentiler, sektörel ve şirket bazlı spesifik gelişmeler, değerleme faktörleri gibi birçok faktörü göz önünde bulunduruyoruz” diyor.
TL'DE GETİRİ DÜŞÜK
TL tarafında da 2015 yılı çok parlak geçmedi. Borçlanma aracı fonları, para piyasası fonları maksimum yüzde 11’lerde getiri sunabildi. 2016 yılında da TL faiz tarafında enflasyonun yüzde 8-9 bandında beklendiği bir ortamda yüksek getiri elde etmek zor gözüküyor.
Burada TL mevduat yatırımcının öncelikli tercihi olmaya devam edecek. Ancak burada özellikle özelsektör tahvili tarafında doğru tercihlerle reel olarak daha iyi getiriler elde edilebilir. 2015’te bu fon kategorisinde ilk beşe girenler, yüzde 10,4 ile yüzde 12,8 arasında getiriler elde etmeyi başardı.
ÖST piyasası son beş yılda yaklaşık beş kat büyürken, 2015 yılında tahvil stoku 45 milyar TL’ye ulaştı. Tahvil arzlarının devamıyla pazarda 2016’da da geçen yıllara benzer ölçekte bir büyüme yaşanması bekleniyor. 2015’teki 80 milyar TL’lik toplam ihraç miktarının bu yıl 90 milyar TL’ye ulaşması öngörülüyor.
BORSADA BEKLENTİLER
Hisse senedi tarafında yukarıda da ifade ettiğimiz üzere getiriler çok düşük. 2015 yılında borsanın yüzde 16,3 değer yitirdiği noktada yatırım fonlarının kazandırma şansı da doğal olarak az. Ancak borsa tarihinde henüz üst üste iki yıl kayıpla kapanmadı.
Borsa İstanbul’un geldiği iskontolu seviyeler de dikkate alındığında yatırımcının iyi getiri için risklere rağmen hisse senedini alternatif olarak düşünmesi gerekiyor. Konuştuğumuz portföy yöneticileri de hisse getirisine vurgu yapıyor. Tabii burada riskler nedeniyle doğru hisse seçimi büyük önem kazanıyor.
Bunun yanında katılım fonu ve kira sertifikaları da yakından izlenecek yeni ürünler arasında yer alıyor. Azimut Portföy Yöneticisi Murat Salar, sadece dini konularda hassasiyeti olanların değil aynı zamanda yüksek getiri arayışında olan yatırımcıların da bu fonlara ilgi gösterdiğini söylüyor. Salar, tüm yatırımcılara bu ürünleri radarlarına almalarını tavsiye ediyor.