TALAT YESİLOGLU
[email protected]
Teşhisin ardından doğru tedavinin uygulanması gerekiyor. Gecikmenin faturası da son derece ağır. Merkez Bankası'nın faiz yangınına geç müdahalesinin, 'muş' gibi yapmanın sonuçlarını birebir yaşıyoruz.
Yanlış anlaşılmasın, bugün yaşanan sıkıntının tamamını Merkez Bankası'na yüklemek istemiyorum. Bunların kökeninde demokratik değerlerdeki, özellikle de hukuk sistemindeki zayıflama olduğunu tekrarlamak isterim.
Lakin, 'muş' gibi yapılarak güven zedelendi ve bugün ekonomideki dengeleri zorlayan, şirketlerin mali yapılarında çok ciddi bir tahribat yaratan ortama gelindi. Perşembe günü açıklanan Yeni Ekonomik Program (YEP) ile bu yapının değişmesini umut ediyorum.
Tabloyu nasıl tersine çevireceğiz? İflah olmaz iyimserliğimle sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle Burcu'nun hazırladığı kapak haberimizi lütfen okuyun.
Biz 16 kurumdan bilgi topladık, lakin sayıları daha da fazla. Ben Türkiye'nin ekonomideki dinamiklerini start up'ların değiştireceğine inananlardanım. Evet, ABD'de 1960'larda filizlenmeye başlayan bu sistemi yaşama geçirmekte geç kalmış olabiliriz.
Ama rakip ülkelere yetişecek, Türkiye'yi zıplatacak yaratıcı bir insan gücüne, girişimcilere ve bu ekosistemi finanse edecek kaynaklara sahip olduğumuza inanıyorum. Çoğunu şahsen tanıyorum. Onların heyecanına, iş tutkusuna tanık olsanız, gelecek için müthiş bir pozitif enerjinin ortasında bulursunuz kendinizi.
Örneğin, Ekonomist'te yer verdiğimiz Mürsel Karabıyık'ın kurucusu olduğu E2B Finansal Teknolojiler şirketinin 'FaturamPara' çözümü gibi. Girişimci Kurumlar Platformu Kurucusu İhsan Elgin'in Bloomberg'te söylediği gibi, "Türkiye'den milyar dolar büyüklükte fintech şirketi çıkacak." Buna ben de kesinlikle inanıyorum.
Tabii ki bu ekosistemin tek ayağı start up'lar değil. Onları fonlayacak iş insanları, fonlar, girişimcilerin sayısal varlığı ve sağladıkları fon tutarı çok önemli. Yatırımcı kitlesi sadece yerlilerden de oluşmuyor.
Gelecek gördüğü fikirlere, start up'lara para yatırmayı bekleyen çok sayıda melek yatırımcı, girişim fonu var. Hem Türkiye'den, hem Ortadoğu'dan, hem de dünyanın farklı yerlerinden...
Çizdiğimiz tablonun en eksik yanı nedir biliyor musunuz? İnanın bana parasal destek büyüklüğü değil. Start up'ların filizlendiği 'teknokent' yönetimlerinin yaklaşımı.
Üniversite yönetimleri teknokentleri birim gibi görmeye devam ettikçe sıkıntıları aşmak zorlaşacak. Teknokentlerde dijital dünyanın parçası olacak bir yönetim yapısı oluşturmak zorundayız. Geç kalmadan.
'Start up'larla daha fazla iş yaptığımız bir hafta diliyorum.