Rusya pazarının en büyük perakende yatırımcılarından biri olan Eroğlu Holding, iki ülke arasındaki yakınlaşma ile yeni bir alanda yatırım kararı aldı. Rusya’da 300 mağazası olan grubun önümüzdeki yıl gayrimenkul alanında da yatırım yapacağını söyleyen Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, 100 milyon dolar bütçeyle Moskova’da konut işine girmeye hazırlandıklarını açıklıyor.
SİBEL ATİK
[email protected]
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Rusya’ya yaptığı ziyaretin sonuçları ekonomi dünyasına çok olumlu yansıdı. İki lider, ilişkileri kriz öncesi durumuna hatta daha ileri noktalara götürme konusunda mutabık kaldılar. 2020’ye ilişkin 100 milyar dolarlık ticaret hedefi kondu ki bu durumun yaratılmasında işdünyasına da büyük görevler düşüyor.
Bu haftaki söyleşi sayfamızı, Rusya pazarını çok iyi tanıyan bir gruba ayırdık. Eroğlu Holding, Rusya’nın en büyük perakende grubu. Ülkede 300’ün üzerinde mağazası var. Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğ-lu’nun tabiri ile her iki Rus vatandaşından biri kendilerine ait ürünü giyiyor.
İki ülke arasındaki yumuşamanın ardından, Eroğlu Holding, Rusya’ya ilk kez perakende dışında bir sektörde yatırım yapacak.
Rusya pazarına 1994’te giren Eroğlu Holding, bu kez ülkeye gayrımenkul alanında yatırım yapacak. Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, 100 milyon dolar bütçeyle Moskova’da konut işine girmeye hazırlandıklarını açıkladı.
Son gelişmeleri Ekonomist’e değerlendiren Nurettin Eroğlu sorularımızı yanıtladı:
Rusya’nın en büyük perakende yatırımcılarından biri olarak son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rusya ile yaşanan zorlu sürecin ardından iki ülke de birbirinin kıymetini çok daha iyi anladı. Bundan sonraki süreçte ticaret ve yatırım hacminin üç misli artacağını düşünüyorum. Ciddi bir ekonomik iş birliği oluşacağı ortada.
Yaşanan süreçten şirket olarak nasıl etkilendiniz? Bu bir yıllık süreçte bir kaybınız oldu mu?
Biz mal sevkıyatlarında, gümrüklerde hiçbir sıkıntı yaşamadık. Aslında iki ülke arasında yaşanan gerilimin yanı sıra bizi en çok etkileyen Rusya ekonomisinin yaşadığı sıkıntılar oldu. Neticede biz orada yatırımları olan bir grubuz. 220 Colin’s, 80 Mexx mağazamız var. Ülkenin perakendede en büyük yatırımcılarından biri olarak bizi etkileyen kısmı devalüasyon oldu. Halkın alım gücü bizim için önemli. Yaşanan sıkıntılar bizim büyümemizi ciddi anlamda etkilemedi. Neticede biz Rusya’da yıllık yüzde 20 civarında büyüyoruz. Çok ilginç bir bilgi vereyim, marka bilinirliği yüzde 72’lerde. Her iki Rus vatandaşından birinde Colin’s marka bir ürün bulunması da önemli. Rusya’da satışlarımız 350 milyon dolar civarında ve bizden daha yaygın bir perakende markası yok. Dolayısıyla bizim Rusya’daki marka bilinirliğimiz nedeniyle yatırımlarımız sürüyor.
Peki yeni dönemde Rusya ile düzelen ilişkilerin ardından beklentiniz ne?
Rusya’da iyi ve kötüyü de gördük. Dediğim gibi biz Rusya’da en büyük perakende yatırımcısı olarak Rusya’nın Türkiye ile sorunlarından ziyade kendi içinde yaşadığı ekonomik zorluklardan yana sıkıntılar yaşadık. Fakat zoru görüp kaçmadık ve yatırımlarımıza devam ettik. Biz bileğimize güvenip iş yapıyoruz.
Rusya’da yeni dönem yatırımplanınızdan söz eder misiniz?
Perakende ayağında mağazalaşmaya dönük yatırımlarımız devam ediyor. Fakat Rusya’da daha farklı işlere de girme niyetimiz var. Neticede uzun yıllardır ülkede yatırımlarımız ve kurduğumuz önemli ilişkilerimiz var.
Rusya’da hangi sektörleri inceliyorsunuz?
Bildiğiniz gibi perakende sektörünün yanı sıra bir yandan da gayrimenkul sektöründe yatırımları olan grubuz. Rusya’da da bu yönde girişimlerimiz olacak. Yurtdışında ilk defa gayrimenkul alanında da bir yatırım için çalışmalara başladık.
Gayrimenkulün hangi alanında planlarınız var?
Konut işine girmek üzere çalışıyoruz. Tamamen yap-sat bir iş olacak. Moskova’da yapacağımız ve gelecek yıl başlayacak bu konut yatırımının yaklaşık 100 milyon dolar tutarında olmasını bekliyoruz. Rusya’da alım gücü ve zenginlik bakımından Moskova ve St. Petersburg iki önemli nokta. Mesela bizim Kazan’da 5 dönüm yerimiz var. Bir süre önce aldığımız bu araziye AVM yapabilir miyiz diye araştırma yapık fakat böyle bir yatırımı kaldıracak bir nokta olmadığı için güzel mağaza yaptık. Çok güzle bir yer ama hesap yapıyorsunuz, yıkıp AVM yapmaya değmiyor.
Eroğlu olarak yaşanan olağanüstü gündem nedeniyle bütçelerde revizyona gittiniz mi? Yılsonunu nasıl kapatmayı öngörüyorsunuz?
Aslıda bakarsanız biz iki alanda faaliyet gösteriyoruz birincisi inşaat, ikincisi tekstil. İnşaat sektöründe Kartal, Basın Ekspres, Kağıthane ve Alanya’da başlayacağımız AVM yatırımımızla 2.5 milyon metrekarelik bir proje alanına ulaşacağız. İnşaat sektöründe devam eden bu dört projenin yanı sıra tekstilde de üretim, tedarik ve perakende ayağında önemli bir hacme ulaştı. İnşaatta bizim açımızdan fazla bir stoğumuz olmadığı için sıkıntı yok. Yaklaşık 400 konutluk bir stoğumuz var. Bu da zamanla satılacaktır. Tekstilde ise perakende ayağında özellikle darbe girişiminden sonra yarı yarıya bir düşüş olsa da üretim tarafı çok iyi gidiyor. Dolayısıyla mevcut durumu korumuş hatta biraz üzerine eklemiş olacağız. Buradan hareketle geçen yılı 1.3 milyar dolar ciro ile kapattık. Bu yıl da yaklaşık 1.5 milyar dolar ciro ile kapatmayı planlıyoruz.
Üretimde yaşanan artışı nasıl açıklamak gerekiyor?
Şu an bakarsanız ihracatta en iyi giden alan hazır giyim ve tekstil. Son 10 yılda Türkiye bu konuda Uzakdoğu etkisiyle bir sıkıntı çekti fakat Avrupa’daki önde gelen perakendeciler stok maliyetinden kurtulabilmek için Türkiye’de üretime yaptırmaya yönelmiş durumdalar. Zara, H&M, GAP, Marks&Spencer gibi markalar çok güçlü bir şekilde bize üretimi yaptırıyorlar. 16 milyon adet olan üretimimiz bu yıl 19 milyona dayanacak gibi. Üretimimizin artışında irili ufaklı şirketlerin kapanması da etkili. 6-7 büyük şirket siparişlerin önemli bir kısmını alıyor. Bir de iç piyasa adına ithalata getirilen ek vergiler, üretimi buraya kaydırdı. Bu önlemlerle aslında dedikleri gibi Türkiye’de tekstil ölmüyor. Tam tersine güçleniyor.
Üretimde artan performansla yeni bir yatırım olacak mı?
Mısır , Çorlu ve Aksaray’daki tesislerimizin yanı sıra, üretimde yeni bir yatırımı gündeme alıyoruz. Aksaray’da konfeksiyon yatırımımızın yanı sıra bir de denim kumaş fabrikası açacağız. 100 milyon dolarlık bütçeyle Aksaray OSB’de 25 milyon metrekare üretim kapasiteli bir yatırım olacak. Aksaray OSB’de fabrikamızın yanında yer alan arsada olacak. Biz şu an Aksaray’ın Mercedes’ten sonraki en büyük yatı-rımcısıyız.
Sözünü ettiğiniz planlamalarla toplam yatırım bütçeniz ne olur?
2017 yılı dahil edildiğinde toplam yatırımımız 500 milyon doları bulacaktır. Ayrıca 150 yeni mağaza açacağız.
"MEXX'İ GENÇLEŞTİRİYORUZ"
Mexx'i satın aldınız. Bu markaya dönük ne gibi hedefleriniz var?
Mexx dünya bilinirliği çok yüksek olan bir marka. Kanada, Almanya, Hollanda'da en bilinen markalardan biri. Fakat bir marka satın alma ve onu bünyenize entegre etmek çok zor bir süreç. Bizim yetiştirmediğimiz, bütün süreçlerine tanık olmadığımız bir marka. Bir de devam eden bir işi değil de, şalteri indirilmiş bir markayı satın aldık. Dolayısıyla çekilmiş şalteri yerine taktık. Şu an memnunuz fakat kolay bir iş olmadığını söylemek gerekiyor. Hızlı bir dönüşümdense, daha bilinçli, markanın konumlanmasını daha sindirerek yapmak gerekiyor. Bizim beklediğimizden daha yaşlı bir kitle var. Düşündüğümüzle aldığımız hali arasında böyle bir fark gördük. Fakat yaptığımız girişimlerle markayı gençleştiriyoruz. İlk mağazamızı Bayrampaşa'da açtık. İkinciyi de İstiklal Caddesi'nde açmak üzere çalışıyoruz.
SİBEL ATİK
[email protected]
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Rusya’ya yaptığı ziyaretin sonuçları ekonomi dünyasına çok olumlu yansıdı. İki lider, ilişkileri kriz öncesi durumuna hatta daha ileri noktalara götürme konusunda mutabık kaldılar. 2020’ye ilişkin 100 milyar dolarlık ticaret hedefi kondu ki bu durumun yaratılmasında işdünyasına da büyük görevler düşüyor.
Bu haftaki söyleşi sayfamızı, Rusya pazarını çok iyi tanıyan bir gruba ayırdık. Eroğlu Holding, Rusya’nın en büyük perakende grubu. Ülkede 300’ün üzerinde mağazası var. Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğ-lu’nun tabiri ile her iki Rus vatandaşından biri kendilerine ait ürünü giyiyor.
İki ülke arasındaki yumuşamanın ardından, Eroğlu Holding, Rusya’ya ilk kez perakende dışında bir sektörde yatırım yapacak.
Rusya pazarına 1994’te giren Eroğlu Holding, bu kez ülkeye gayrımenkul alanında yatırım yapacak. Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, 100 milyon dolar bütçeyle Moskova’da konut işine girmeye hazırlandıklarını açıkladı.
Son gelişmeleri Ekonomist’e değerlendiren Nurettin Eroğlu sorularımızı yanıtladı:
Rusya’nın en büyük perakende yatırımcılarından biri olarak son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rusya ile yaşanan zorlu sürecin ardından iki ülke de birbirinin kıymetini çok daha iyi anladı. Bundan sonraki süreçte ticaret ve yatırım hacminin üç misli artacağını düşünüyorum. Ciddi bir ekonomik iş birliği oluşacağı ortada.
Yaşanan süreçten şirket olarak nasıl etkilendiniz? Bu bir yıllık süreçte bir kaybınız oldu mu?
Biz mal sevkıyatlarında, gümrüklerde hiçbir sıkıntı yaşamadık. Aslında iki ülke arasında yaşanan gerilimin yanı sıra bizi en çok etkileyen Rusya ekonomisinin yaşadığı sıkıntılar oldu. Neticede biz orada yatırımları olan bir grubuz. 220 Colin’s, 80 Mexx mağazamız var. Ülkenin perakendede en büyük yatırımcılarından biri olarak bizi etkileyen kısmı devalüasyon oldu. Halkın alım gücü bizim için önemli. Yaşanan sıkıntılar bizim büyümemizi ciddi anlamda etkilemedi. Neticede biz Rusya’da yıllık yüzde 20 civarında büyüyoruz. Çok ilginç bir bilgi vereyim, marka bilinirliği yüzde 72’lerde. Her iki Rus vatandaşından birinde Colin’s marka bir ürün bulunması da önemli. Rusya’da satışlarımız 350 milyon dolar civarında ve bizden daha yaygın bir perakende markası yok. Dolayısıyla bizim Rusya’daki marka bilinirliğimiz nedeniyle yatırımlarımız sürüyor.
Peki yeni dönemde Rusya ile düzelen ilişkilerin ardından beklentiniz ne?
Rusya’da iyi ve kötüyü de gördük. Dediğim gibi biz Rusya’da en büyük perakende yatırımcısı olarak Rusya’nın Türkiye ile sorunlarından ziyade kendi içinde yaşadığı ekonomik zorluklardan yana sıkıntılar yaşadık. Fakat zoru görüp kaçmadık ve yatırımlarımıza devam ettik. Biz bileğimize güvenip iş yapıyoruz.
Rusya’da yeni dönem yatırımplanınızdan söz eder misiniz?
Perakende ayağında mağazalaşmaya dönük yatırımlarımız devam ediyor. Fakat Rusya’da daha farklı işlere de girme niyetimiz var. Neticede uzun yıllardır ülkede yatırımlarımız ve kurduğumuz önemli ilişkilerimiz var.
Rusya’da hangi sektörleri inceliyorsunuz?
Bildiğiniz gibi perakende sektörünün yanı sıra bir yandan da gayrimenkul sektöründe yatırımları olan grubuz. Rusya’da da bu yönde girişimlerimiz olacak. Yurtdışında ilk defa gayrimenkul alanında da bir yatırım için çalışmalara başladık.
Gayrimenkulün hangi alanında planlarınız var?
Konut işine girmek üzere çalışıyoruz. Tamamen yap-sat bir iş olacak. Moskova’da yapacağımız ve gelecek yıl başlayacak bu konut yatırımının yaklaşık 100 milyon dolar tutarında olmasını bekliyoruz. Rusya’da alım gücü ve zenginlik bakımından Moskova ve St. Petersburg iki önemli nokta. Mesela bizim Kazan’da 5 dönüm yerimiz var. Bir süre önce aldığımız bu araziye AVM yapabilir miyiz diye araştırma yapık fakat böyle bir yatırımı kaldıracak bir nokta olmadığı için güzel mağaza yaptık. Çok güzle bir yer ama hesap yapıyorsunuz, yıkıp AVM yapmaya değmiyor.
Eroğlu olarak yaşanan olağanüstü gündem nedeniyle bütçelerde revizyona gittiniz mi? Yılsonunu nasıl kapatmayı öngörüyorsunuz?
Aslıda bakarsanız biz iki alanda faaliyet gösteriyoruz birincisi inşaat, ikincisi tekstil. İnşaat sektöründe Kartal, Basın Ekspres, Kağıthane ve Alanya’da başlayacağımız AVM yatırımımızla 2.5 milyon metrekarelik bir proje alanına ulaşacağız. İnşaat sektöründe devam eden bu dört projenin yanı sıra tekstilde de üretim, tedarik ve perakende ayağında önemli bir hacme ulaştı. İnşaatta bizim açımızdan fazla bir stoğumuz olmadığı için sıkıntı yok. Yaklaşık 400 konutluk bir stoğumuz var. Bu da zamanla satılacaktır. Tekstilde ise perakende ayağında özellikle darbe girişiminden sonra yarı yarıya bir düşüş olsa da üretim tarafı çok iyi gidiyor. Dolayısıyla mevcut durumu korumuş hatta biraz üzerine eklemiş olacağız. Buradan hareketle geçen yılı 1.3 milyar dolar ciro ile kapattık. Bu yıl da yaklaşık 1.5 milyar dolar ciro ile kapatmayı planlıyoruz.
Üretimde yaşanan artışı nasıl açıklamak gerekiyor?
Şu an bakarsanız ihracatta en iyi giden alan hazır giyim ve tekstil. Son 10 yılda Türkiye bu konuda Uzakdoğu etkisiyle bir sıkıntı çekti fakat Avrupa’daki önde gelen perakendeciler stok maliyetinden kurtulabilmek için Türkiye’de üretime yaptırmaya yönelmiş durumdalar. Zara, H&M, GAP, Marks&Spencer gibi markalar çok güçlü bir şekilde bize üretimi yaptırıyorlar. 16 milyon adet olan üretimimiz bu yıl 19 milyona dayanacak gibi. Üretimimizin artışında irili ufaklı şirketlerin kapanması da etkili. 6-7 büyük şirket siparişlerin önemli bir kısmını alıyor. Bir de iç piyasa adına ithalata getirilen ek vergiler, üretimi buraya kaydırdı. Bu önlemlerle aslında dedikleri gibi Türkiye’de tekstil ölmüyor. Tam tersine güçleniyor.
Üretimde artan performansla yeni bir yatırım olacak mı?
Mısır , Çorlu ve Aksaray’daki tesislerimizin yanı sıra, üretimde yeni bir yatırımı gündeme alıyoruz. Aksaray’da konfeksiyon yatırımımızın yanı sıra bir de denim kumaş fabrikası açacağız. 100 milyon dolarlık bütçeyle Aksaray OSB’de 25 milyon metrekare üretim kapasiteli bir yatırım olacak. Aksaray OSB’de fabrikamızın yanında yer alan arsada olacak. Biz şu an Aksaray’ın Mercedes’ten sonraki en büyük yatı-rımcısıyız.
Sözünü ettiğiniz planlamalarla toplam yatırım bütçeniz ne olur?
2017 yılı dahil edildiğinde toplam yatırımımız 500 milyon doları bulacaktır. Ayrıca 150 yeni mağaza açacağız.
"MEXX'İ GENÇLEŞTİRİYORUZ"
Mexx'i satın aldınız. Bu markaya dönük ne gibi hedefleriniz var?
Mexx dünya bilinirliği çok yüksek olan bir marka. Kanada, Almanya, Hollanda'da en bilinen markalardan biri. Fakat bir marka satın alma ve onu bünyenize entegre etmek çok zor bir süreç. Bizim yetiştirmediğimiz, bütün süreçlerine tanık olmadığımız bir marka. Bir de devam eden bir işi değil de, şalteri indirilmiş bir markayı satın aldık. Dolayısıyla çekilmiş şalteri yerine taktık. Şu an memnunuz fakat kolay bir iş olmadığını söylemek gerekiyor. Hızlı bir dönüşümdense, daha bilinçli, markanın konumlanmasını daha sindirerek yapmak gerekiyor. Bizim beklediğimizden daha yaşlı bir kitle var. Düşündüğümüzle aldığımız hali arasında böyle bir fark gördük. Fakat yaptığımız girişimlerle markayı gençleştiriyoruz. İlk mağazamızı Bayrampaşa'da açtık. İkinciyi de İstiklal Caddesi'nde açmak üzere çalışıyoruz.