TALAT YEŞİLOĞLU
[email protected]
Moody’s’in not düşüşü gibi kıvılcımların bizi nasıl bir faturayla karşı karşıya bıraktığını bir süreden beri gözlemliyoruz. Kur artışı, daha doğrusu dolardaki artış, 8 Kasım’daki ABD Başkanlık seçiminden beri ekonomi gündeminin ilk sırasına yükselmekle kalmadı, sosyal medyada da en çok konuşulan, hakkında mesaj atılan konulardan biri oldu.
Bu kur artışı sadece Türkiye’ye özgü değil elbette. Diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimleri de, Trump’ın seçimi kazanmasıyla oluşan yeni yapıdan nasipleniyor! Ancak, geçmişte olumlu ayrışan Türkiye, bu kez negatif ayrıştı!
Kur artışıyla ilgili ortaya konan hesaplar hem gerçek hem de değil! Bir kere cari açığın yanı sıra bir yıl içinde ödenmesi gereken borç miktarının yüksek olması ayrı bir endişe kaynağı. Açık pozisyon taşıyan şirketlerin kur yükseldikçe ödeyecekleri TL tutarın büyüdüğü bir gerçek. Zarar ne zaman realize olacak? Doğal olarak borç ödeme vadesi geldiğinde...
O zaman kur seviyesi neyse, ek zararın ne kadar olacağı belli olacak. Cirosu 1 milyar lira civarında olan bir şirketin CEO’su, “İki haftada döviz borçlarımızdan dolayı uğradığımız zarar 10 milyonu aştı” dedi. Eminim bu şirket gibi binlerce şirket benzer pozisyon taşıyor. Zarar şu anda fiktif, nakit çıkışı gerektirmiyor. Ancak kağıt üzerinde oluşan bu rakamların yeteri kadar moral bozduğunu da unutmamak gerekiyor.
Moralite, iş dünyası için en önemli faktör. Sermayeden, kârdan, cirodan, istihdam rakamlarından çok daha önemli. Şu anda da Türk iş dünyasının, teşvik paketlerinden, kredi desteklerinden, faiz indirimi baskılarından çok güven verecek konuşma ve uygulamaların yaratacağı morale ihtiyacı var.
Örneğin halen Fitch’ten ‘yatırım yapılabilir’ notumuz varken, bu notun korunması için ne yapılabileceği üzerine odaklansak, muhtemelen en verimli sonucu elde edeceğiz. Bunların neler olduğunu tekrar etmenin bir anlamı yok, çünkü herkes biliyor.
Gittiğim her toplantıda, asansörde karşılaştığımız herkes, doların seyrini soruyor. Doğal olarak nokta atışı yapmamızı sağlayacak bir kristal küre yok! Tabii ki bir zirve noktası var. Onu da Talip, portföy yönetim şirketleri ve aracı kurumların CEO’larına sordu. Onlar da eksik olmasınlar, görüşlerini paylaştılar. Katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
Moralitenin yükseldiği bir hafta diliyorum.