TALAT YEŞİLOĞLU
[email protected]
İstikrarı sağladık mı? Bu sorunun yanıtını herkes biliyor, bu yüzden benim tekrar etmeme gerek yok! Son aylardaki gündemi zaten ezbere biliyoruz.
Geçen hafta sizlerle Anadolu’nun en büyük 500 şirketinin verilerini paylaştık. Bu köşede sonuçlara ilişkin kaygılarımı paylaşmış ve özellikle istihdamı korumak için daha fazla özen gerektiğini ifade etmiştim.
Neden bu ifadeleri tekrar ediyorum? İş insanlarıyla her bir araya geldiğimizde sohbet “Ekonomi nasıl gidiyor, siz herkesle görüşüyorsunuz, daha iyi biliyorsunuz” ile başlıyor. Sohbet ilerledikçe geleceğe yönelik kaygılar, nakit akışlarındaki bozulma, rakiplerin iş alabilmek için ne gibi etik dışı yöntemlere başvurulduğundan bahsediliyor.
Benim açımdan en önemlisi, moralitedeki bozulma. İnancım odur ki, nakit akışını düzeltebilirsiniz, kredi, borç bulabilirsiniz, ihracat yapacak pazar, müşteri de sağlanabilir. Ama bozulan mora-liteyi düzeltmek öyle kolay olmuyor.
İş dünyasının da hükümet üyeleri, siyasetçiler, bürokratlar önündeki söylemlerinin özenle seçilen sözcüklerden oluştuğunun altını çizmek gerekiyor.
Sondan başlayalım. OHAL’in uzatılmasına ilişkin alınan karar, iş dünyasının moralini yükseltmiyor, bunu bir tarafa yazalım. İkincisi, hukukla ilgili kaygılar giderilmiş değil ve maalesef sadece yabancı şirketlerin değil yerlilerin de moralitesini negatif etkiliyor. İş dünyası, başarısız darbe girişiminin yarattığı negatif havayı değil, haksızlık örneklerini, oluşan havanın işlerine nasıl olumsuz yansıdığını anlatıyor.
Moral verici olsun diye yapılan açıklamaların derli toplu olmaması açıkçası beni daha çok endişelendiriyor. Hafta içinde yabancı bir şirketin genel müdürü, “Başbakan OVP hedeflerini açıkladı. Samimi söylemek gerekiyorsa, aklımda bir şey kalmadı. Bu da beni rahatsız ediyor” dedi. Bakanların kamuoyuna yaptıkları açıklamalar kadar, özel sohbetlerde kullandıkları ifadelerin bir bütün olmaması, maalesef moraliteyi negatif etkiliyor.
Bütün bunlara rağmen pozitif içerikle moral verebiliyor muyuz? Umarım başarılı olabiliriz. Yılda iki kez hazırladığımız Franchising 100 araştırmasıyla, ekonominin nabzını bir miktar vermeye çalışıyoruz. Bu yıl 50 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacak olan bu sektördeki gelişmeleri, ilk sıralardaki şirketlerin performansını izlemek, ekonomi için bir barometre gibidir. Lütfen, bu şirketlerin iyi yönetilmesinin ve büyümesinin yolunu açalım.
Pozitif duygulann egemen olduğu bir hafta diliyorum...