DR. ORHAN KARACA
[email protected]
Resmi para politikası faizi olan Merkez Bankası’nın bir hafta vadeli repo borç verme faizi yüzde 7,50’de sabit kaldı. Gecelik borçlanma faizi yüzde 7,25’te, gecelik borç verme faizi de yüzde 10,75 düzeyinde bırakıldı.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
PPK toplantı özetinde enerji fiyatlarındaki gelişmelerin enflasyonu olumlu etkilemeye devam ettiği ama artan maliyet unsurlarının çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırladığı belirtiliyor.
Bu çerçevede, ücret gelişmelerinin ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri ile enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklıklar dikkate alınarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunacağı ifade ediliyor.
Önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümüne bağlı olacağı, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkat alınarak para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği söyleniyor.
BİR YILDIR DEĞİŞMEDİ
Merkez Bankası, temel para politikası faizlerinde en son değişikliği geçen yılın şubat ayında yapmıştı. O değişiklik de düşüş yönünde olmuştu. Aradan geçen sürede hem enflasyon hem de enflasyon beklentileri yükseldiği halde bir daha faizlere dokunulmadı.
Yıllık enflasyon ocak ayı sonunda yüzde 9,58’e kadar çıktı. Geçen yıl bu sıralarda yüzde 6,7 dolayında bulunan 12 ay sonrasının enflasyon beklentisi ise şu anda yüzde 8’i buluyor. Bu gelişmelere rağmen Merkez Bankası’nın para politikası faizlerini hiç değiştirmeden sabit tutması, ekonomik kamuoyunda daha çok siyasi baskılara bağlanıyor.
Merkez Bankası geçen ağustos ayında para politikasında bir sadeleşme sürecinden söz etmiş ve FED’in faiz artırımına başlaması halinde kendisinin de bu yönde adım atacağı sinyalini vermişti. Ancak FED geçen aralık ayında beklenen faiz artışını yaptığı halde Merkez Bankası bunu izlemedi. Geçen haftaki PPK toplantı özetinde para politikasında sadeleşmeden hiç söz edilmiyor. Bu da sadeleşmenin iyice rafa kalktığını düşündürüyor.
TOPAL ÖRDEK SENDROMU
ABD’de başkanlık seçimleri dört yılda bir kasım ayının başlarında yapılırken, yeni seçilen başkan bir sonraki yılın ocak ayında göreve başlıyor. Bu süre içinde eski başkan görevine devam ediyor ama sadece durumu idare etmeye çalışıyor. Ülkenin geleceğini etkileyecek önemli kararlar almaktan kaçınıyor ve bu tür kararları yeni başkana bırakıyor. İşte bu durumdaki başkanlar “topal ördek” olarak tanımlanıyor.
Merkez Bankası yönetiminde şu anda benzer bir durum var gibi görünüyor. Başkan Erdem Başçı’nın görev süresi nisan ayında doluyor. Diğer PPK üyelerinin çoğunun da görev süresi haziran ayına kadar dolacak. Hem Başkan Başçı’nın hem de PPK üyelerinin göreve devam etmeleri mümkün ama henüz bu yönde gelişme yok.
Hal böyleyken Başkan Başçı ve diğer PPK üyeleri para politikasında önemli kararlar almak istemiyor gibi görünüyor. Bunun yerine, bizim gözlemlerimize göre, görev teslimine kadar durum idare edilmeye çalışılıyor. Yani para politikasında sadeleşme gibi önemli kararlar yeni başkan ile yeni PPK üyelerini bekliyor.
Ancak mevcut konjonktürde para politikasındaki bu gecikme sorun yaratmaya aday görünüyor. Enflasyon beklentilerindeki yükseliş fiyatlama kararlarını giderek bozuyor ve enflasyonu besleyen bir süreç yaratıyor.