Anatolia Geneworks, birçok farklı hastalığın teşhisinde kullanılan markalı tanı kitleri ve robotik cihazlar geliştiriyor. Anatolia Geneworks Yönetim Kurulu Başkanı Alper Akyüz, "Asya ve Güney Amerika'da yapılanıyoruz. Avrupa'da da üç ülkede şirket kuracağız" diyor.
25 Temmuz 2021 tarihli sayıdan
Elif-Alper Akyüz çifti, yaklaşık 11 yıl önce beş kişilik bir ekiple ve 100 metrekarelik bir AR-GE laboratuvarında, insan sağlığına pozitif bir dokunuş yapma hedefiyle yola çıktı. İkili Anatolia Geneworks markasıyla birçok farklı hastalığın teşhisinde kullanılan markalı tanı kitlerini ve robotik cihazları hem geliştirip hem de üretmeye başladı.
Bugün Anatolia Geneworks, farklı teknik ve yöntemlerle çalışan, enfeksiyon hastalıklarından GDO testlerine, genetik hastalıklardan, et veya süt türlerini saptamaya dek birçok farklı alanda kullanılan, toplam 350'nin üzerinde üründen oluşan geniş ve çeşitli bir ürün portföyüne ulaşmış durumda.
Şirket, geçen yıl pandemi döneminde 1 milyon kit üretimini yakaladı. 2020 yılını 421 milyon TL'lik konsolide net satış ve 355 milyon TL'yi aşkın FVAÖK ile kapattıklarını söyleyen Anatolia Geneworks Yönetim Kurulu Başkanı Alper Akyüz, "2021'de yurtdışı çalışmalarımız devam edecek.
Özellikle yoğun nüfuslu Asya ve Güney Amerika ülkelerinde başarılı olmak için yeni yapılanmalar planlıyoruz. Avrupa'da üç yeni ülkede şirket kurmak için çalışmalarımız sürüyor" diyor.
Akyüz, şirketin yeni dönem hedeflerini anlattı.
2020 yılında ne kadar büyüdünüz, yılı ne kadarlık büyümeyle kapattınız?
2019 sonlarında, aynı anda çok sayıda hastalığı teşhis eden yeni multipleks panel kitlerimizi aktif olarak uluslararası pazara sunmuştuk. Ayrıca 2020 ikinci yarısında geliştirmesini tamamlayıp üretime aktardığımız yeni bir model robotik cihazımızdan dolayı, bu yeni ürünlerimiz ve devam eden uluslararası pazarlama çalışmalarımız sayesinde 2020'de 4-5 katlık bir büyüme hedefliyorduk.
2019 sonunda görülmeye başlanan yeni koronavirüs vakalarıyla bu konuya yoğunlaştık. Halihazırda ürün portföyümüzde bulunan diğer koronavirüs tanı kitlerimizden edindiğimiz deneyimle hızlı bir şekilde özgün kitimizi geliştirdik ve SARS-CoV-2 kitlerini dünyada ilk kullanıma sunan şirketler arasında yer aldık.
Dolayısıyla hem yeni koronavirüs kitimizin hem de diğer yeni ürünlerimizin kullanıcılarla buluşması aynı döneme denk gelmiş oldu. Pandeminin de etkisiyle ürünlerimize olan talep hızla arttı, hem çok yoğun, hem de herkes gibi endişeli bir süreç geçirdik.
Bir yandan da artan talebi daha rahat karşılayabilmek için Tuzla Serbest Bölge'deki üretim yeri genişletme çalışmalarımızı yürüttük ve de AR-GE merkezimizi taşıyacağımız daha büyük bir bina yatırımımızı gerçekleştirdik. Bu sayede toplam faaliyet alanımızı 15 bin metrekareye yükselttik. 2020'de bir önceki yıla göre TL olarak 20 kat büyüdük. Yılı 421 milyon TL'lik konsolide net satış ve 355 milyon TL'yi aşkın FAVÖK ile kapattık.
2021 yılı büyüme hedefiniz nedir?
2021'in ilk beş ayındaki rakamlara baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 civarında bir büyüme gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Kuşkusuz iş planlarımız çerçevesinde üretim becerimizi ve ürün kalitemizi yüksek seviyede tutarak ihtiyaç duyan herkese ürünlerimizi ulaştırmaya odaklı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Cironun içinde ihracatın payı nedir? 2021 yılında ihracatta ne kadarlık büyüme hedefliyorsunuz?
Üretimimizin büyük kısmını başta İtalya, İngiltere, Fransa, Polonya, Romanya gibi Avrupa ülkeleri olmak üzere 50'den fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Geçtiğimiz yılın konsolide edilmiş tablolarına göre ciromuzun yaklaşık yüzde 93'ünü yurtdışı satışlarımız oluşturdu. 2021'in ilk beş ayındaki rakamlara baktığımızda geçen yılın aynı dönemine göre yurtdışı gelirlerimizde yaklaşık yüzde 15'lik bir büyüme gerçekleştirdiğimizi görüyoruz.
Büyümek için gündeminizde hangi ülkeler var?
Biz önümüzdeki dönemde hem mevcut bağlı şirketlerimiz ve distribütörlerimizin etkinliklerini güçlendirerek, hem de yeni ülkelerde şirketler kurarak uluslararası pazarlama faaliyetlerimizi arttıracağız. Özellikle yoğun nüfuslu Asya ve Güney Amerika ülkelerinde başarılı olmak için yeni yapılanmalar planlıyoruz. Avrupa'da üç yeni ülkede şirket kurmak için çalışmalarımız sürüyor.
Üretim kapasiteniz nedir? 2021 yılında yeni yatırım planı var mı?
2020 sonlarında yaptığımız yatırımlar sayesinde şu anda 25 milyon kit üretim kapasitemiz bulunuyor. 2021'de pandeminin etkisinin tüm aşılama çalışmalarına rağmen süreceğini ve ürünlerimize olan yüksek hacimli ihtiyacın devam edeceğini düşünüyoruz.
Biz de şirket olarak ürün kalitemizden taviz vermeden tüm talebi karşılamaya yönelik çalışmalarımızı sürdürürken, yeni testler, yeni teknolojilere yönelik ürünler ve laboratuvarların çalışmalarını kolaylaştıracak yeni robotik cihazlar geliştirmenin dışında, yeni yatırımlarımızla üretim kapasitemizi de arttırmayı planlıyoruz.
Önümüzdeki dönemde yurtdışı bayii ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz. Türkiye'de mole-küler tanı alanının öncü kuruluşu olarak dünya genelinde kabul gören ürün gamımızı daha da genişletmek, pazar payımızı artırarak önümüzdeki 20 yılda dünyadaki en büyük 10 diyagnostik firmasından biri olmak en büyük hedefimiz.
Koronavirüs konusunda yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
2019 sonunda Çin'de ortaya çıkan yeni bir hastalığın koronavirüsün bir alt tipi kaynaklı olduğu belirlendiği anda bu konunun da üzerine eğildik. Daha önce üstünde çalışmış olduğumuz çeşitli koronavirüs organizmalarının verdiği deneyimle hızlı bir şekilde kendi özgün kitimizi geliştirdik ve SARS-nCoV-2 kitlerini dünyada ilk geliştiren şirketlerden biri olduk. Böylece salgının pandemiye dönüşmesinden önce tüm dünyaya kullanıma sunulan ilk birkaç IVD-CE sertifikalı SARS-CoV-2 Real-Time PCR kitinden birini üreterek dört kıtada milyonlarca kişinin sağlığına katkı sağladık.
PCR dışında geliştirdiğiniz ürünler var mı?
Geliştirip ürettiğimiz 350'nin üzerinde ürünümüz var. Çeşitli hastalıkların tanısına veya gıda güvenliğine yönelik Real-Time PCR kitleri dışında, bu kitlerin kullanımı öncesinde DNA/RNA'nın çeşitli numunelerden elde edilmesini sağlayan DNA/RNA izolasyon kitlerini, ve bunların tam otomatik biçimde çalışmasını sağlayan robotik cihazları geliştirip üretiyoruz.
Ayrıca DNA Dizileme tekniğine dayalı, çeşitli genetik bozuklukların, mutasyonların saptanması için, DNA şifresinin çözülmesini sağlayan kitler de üretiyoruz. Bu sayede geniş ürün portföyümüz teşhis laboratuvarlarının tüm ihtiyaçlarına tam çözüm sistemleri sağlıyor, birçok enfeksiyonun veya kalıtsal hastalığın teşhisinde kullanılıyor.
"PAZAR 2030'DA 26 MİLYAR DOLARA ÇIKACAK"
"Moleküler diyagnostik ürünler dünya genelinde 2019'da yaklaşık 7 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahipken 2020'de bu büyüklük 18 milyar doların üzerine çıktı. Pazarın önümüzdeki üç yıl 14-İ6 milyar dolar seviyesinde seyredip
2025'ten itibaren 19 milyar dolar seviyesine ulaşması 2030'da ise 26 milyar dolarlık büyüklüğün üzerine çıkması bekleniyor. Pandemi sürecinde testlerin önemi çok daha iyi kavrandı.
Önümüzdeki yıl ve sonrasında SARS-CoV-2 testlerinin dışında diğer tüm hastalıklarla ilgili testlere ve özellikle aynı anda çok sayıda patojeni tarayabilen, semptomların sebebini bulmayı sağlayan, multipleks panel testlere yönelik ihtiyaç çok artacak."