Bakkal, büfe ve küçük marketlerden gerçek zamanlı satış verisi toplayan Trendbox, müşterilerine üretimden dağıtıma, pazarlamadan satışa kadar her noktanın verimini artıracak akıllı raporlar sunuyor.
Ayşegül Sakarya Pehlivan
Şirketlerin değişen trendleri, yaptıkları kampanyalarla eş zamanlı olarak takip edebildiğini söyleyen Trendbox Genel Müdürü Ozan Tezer, yurtdışına açılmak için görüşmeler yürüttüklerini söylüyor.
Yaklaşık 1.1 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan perakende sektöründe bakkal, büfe ve küçük marketlerden oluşan ve ölçümlenemeyen dev bir pazar var. Geleneksel kanal olarak adlandırılan bu alan perakende sektörünün yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor.
Trendbox bu pazarı ölçümlemek ve analiz etmek üzere yol çıkan bir girişim. Bakkal, büfe ve küçük marketlerden gerçek zamanlı satış verisi toplayan Trendbox, müşterilerine üretimden dağıtıma, pazarlamadan satışa kadar her noktanın verimini arttıracak akıllı raporlar sunuyor.
Şirketlerin bu raporlara göre strateji geliştirebildiğini söyleyen Trendbox Genel Müdürü Ozan Tezer, “Hali hazırda ulaştığımız bakkal, büfe ve küçük market dışında; lokal zincirler, eczaneler ve pet kanalında da ürünümüzü konumlandırmak istiyoruz. Gelecek hedefimizde kanalımızı genişletmenin yanı sıra Türkiye’deki global müşterilerimize aynı deneyimi yurtdışında da yaşatmak istiyoruz” diyor.
Trendbox ne zaman kuruldu?
Trendbox, 2014 yılında Foriba çatısı altında şirketleşme projeksiyonu olan bir iş modeli olarak hızlı tüketimin gerçek zamanlı veri analizini yapmak amacıyla kuruldu. 2019 yılında da kurumdan ayrılarak şirket olarak hayatına devam etti. Perakende sektöründe hızlı tüketim alanında ölçümlenemeyen bakkal, büfe ve küçük marketlerden oluşan bir pazar söz konusuydu.
Biz de bu alanı ölçümlemek ve analiz etmek üzere yol çıktık. Hazırladığımız bu iş modeli 2014 yılında SAP Startup Focus programına dahil oldu ve Or-lando’da (ABD) finale kaldı. 2015 yılında ise loT için Türkiye ve dünyada patent başvurularını yaptık. 2017’de loT tasarım, üretim ve cloud yazılım altyapısını kurduk. 2019 yılında ise İstanbul’da yaygınlaşmaya başladık.
Nasıl bir farklılık yaratıyorsunuz sektörde?
Trendbox olarak özellikle ölçümü olmayan geleneksel dediğimiz bakkal, büfe ve küçük marketlerden gerçek zamanlı satış verisi topluyoruz. Üretimden dağıtıma, pazarlamadan satışa kadar her noktanın verimini arttıracak akıllı raporlar sunuyoruz. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKT C) olmak üzere toplamda binden fazla geleneksel satış noktasında satış verilerini gerçek zamanlı olarak takip ediyoruz.
Verileri takip ettiğimiz donanım ve yazılımımızı kendi mühendislerimizle geliştirdik. Patentli ürünlerimizi, satış kanallarında bulunan barkod tarayıcı ve yazar kasa arasına entegre ediyoruz. loT teknolojisi aracılığıyla ulaştığımız veriyi, müşterilerimizin satış ve pazarlama faaliyetlerine destek olabilecek şekilde ve ihtiyaçları doğrultusunda analiz ediyoruz. Böylelikle geliştirdiğimiz bu sistemle tüketici tercihlerini ortaya koyuyoruz. Markaların yanı sıra araştırma şirketleri ve reklam ajanslarına da satış verisi toplama ve analiz hizmeti sunuyoruz.
Ajansların kampanya planlamaları, araştırma şirketlerinin raporları için önemli bir tüketici analizi oluşturuyoruz. Binden fazla noktadan alınan Trendbox verileri ile şirketler gerçek zamanlı veri akışını izlerken değişen trendleri saat bazında, yaptıkları kampanyalarla eş zamanlı olarak takip edebiliyor. Mevcut kampanyalarını elde ettikleri verilerle gözden geçirme şansı buluyorlar.
Büfe ve bakkalara yönelik verdiğiniz hizmetler var mı?
Öte yandan sunduğumuz hizmetle geleneksel kanalın büyümesini ve gelişmesini de amaçlıyoruz. Satış noktası, sattığı ürün ve markaların satış performansını takip edebiliyor. En çok ya da en az hangi ürün satılıyor, hangi saat ve günde satış ne oranda gerçekleşiyor, hangi markalar tercih ediliyor gibi datalara ulaşabiliyor. Günlük, haftalık, aylık olarak stok takibi yapabiliyor ve böylelikle doğru zamanda doğru ürünü alma avantajına sahip oluyor.
2020 yıl sonuna kadar ne kadarlık büyüme hedefliyorsunuz?
Çok genç bir girişimiz. Girişimizin ilk yılında ürünümüzü ve analizlerimizi geliştirmeye odaklandık. Bir yandan da satış verisi toplandığımız bakkal, büfe ve küçük market ağımızı büyütmeyi hedefledik. Her bir satış noktası ile doğrudan iletişime geçiyor ve ortaya koyduğumuz katma değeri anlatıyoruz.
Hali hazırda 1000 adet satış noktasından veri alıyoruz. 2020 yılında ise akaryakıt istasyonundaki marketleri ağımıza dahil ettik. Sunduğumuz hizmeti daha fazla markaya ve ajansa anlatmaya başladık. Bu anlamda portföyümüze yeni müşteriler ekledik. 2020 için hedefimiz hem satış noktası hem de müşteri olarak yüzde 80 büyüme.
Ayrıca 2020 yılında hem son kullanıcıya hem de satış noktalarına farklı bir deneyim yaşatacak, son zamanların da trendi olan oyunlaştırma içeren bir uygulamayı hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ayrıca bu yıl yatırım turuna çıkmayı planlıyoruz.
Projeyi yurtdışına taşımayı planlıyor musunuz?
Yurtdışına açılma planlarımız bulunuyor. Hali hazırda Hollanda, Rusya, İngiltere ve Fas ile çözümlerimiz için görüşmeler halindeyiz.
Pandemi tüketim alışkanlıklarını nasıl değiştirdi Türkiye'de?
Koronavirüs salgınıyla birlikte tüketim alışkanlıklarında değişken bir trend yakaladık. İlk vakanın açıklanmasının ardından hijyen ürünlerinin alımında artış yaşandı. Kolonya, temizlik ürünleri, tuvalet kağıdı ve uzun süre muhafaza edilebilen temel gıda alışverişlerine yöneldik.
Mart ayında evlerde daha fazla zaman geçirmeye başladık. Evde ekmek, pasta, kek yapımı arttı. Bu sebeple de maya ve un en çok alınan ürünler oldu. Ayrıca makarna da en çok alınan ürünler arasında yerini korudu. Sürecin uzamasıyla birlikte evde kalınan süre de arttı ve vatandaşlar temel gıda ürünlerinden uzaklaşarak atıştırmalıklara yöneldi.
Nisan ve mayıs aylarında bakkal ve küçük marketlerden en çok alınan ürünler, atıştırmalıklar ve gazlı içecekler oldu. Alışverişlerde genellikle çoklu ve büyük paketler, 1 ya da 2,5 litre gibi büyük boy ürünler tercih edildi. Öte yandan çalışma hayatımızın temposu nedeniyle evde yapmadığımız kadar kahvaltı yapar olduk ve kahvaltılık ürünlerinin alımları arttı.
Ayşegül Sakarya Pehlivan
[email protected]
Şirketlerin değişen trendleri, yaptıkları kampanyalarla eş zamanlı olarak takip edebildiğini söyleyen Trendbox Genel Müdürü Ozan Tezer, yurtdışına açılmak için görüşmeler yürüttüklerini söylüyor.
Yaklaşık 1.1 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan perakende sektöründe bakkal, büfe ve küçük marketlerden oluşan ve ölçümlenemeyen dev bir pazar var. Geleneksel kanal olarak adlandırılan bu alan perakende sektörünün yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor.
Trendbox bu pazarı ölçümlemek ve analiz etmek üzere yol çıkan bir girişim. Bakkal, büfe ve küçük marketlerden gerçek zamanlı satış verisi toplayan Trendbox, müşterilerine üretimden dağıtıma, pazarlamadan satışa kadar her noktanın verimini arttıracak akıllı raporlar sunuyor.
Şirketlerin bu raporlara göre strateji geliştirebildiğini söyleyen Trendbox Genel Müdürü Ozan Tezer, “Hali hazırda ulaştığımız bakkal, büfe ve küçük market dışında; lokal zincirler, eczaneler ve pet kanalında da ürünümüzü konumlandırmak istiyoruz. Gelecek hedefimizde kanalımızı genişletmenin yanı sıra Türkiye’deki global müşterilerimize aynı deneyimi yurtdışında da yaşatmak istiyoruz” diyor.
Trendbox ne zaman kuruldu?
Trendbox, 2014 yılında Foriba çatısı altında şirketleşme projeksiyonu olan bir iş modeli olarak hızlı tüketimin gerçek zamanlı veri analizini yapmak amacıyla kuruldu. 2019 yılında da kurumdan ayrılarak şirket olarak hayatına devam etti. Perakende sektöründe hızlı tüketim alanında ölçümlenemeyen bakkal, büfe ve küçük marketlerden oluşan bir pazar söz konusuydu.
Biz de bu alanı ölçümlemek ve analiz etmek üzere yol çıktık. Hazırladığımız bu iş modeli 2014 yılında SAP Startup Focus programına dahil oldu ve Or-lando’da (ABD) finale kaldı. 2015 yılında ise loT için Türkiye ve dünyada patent başvurularını yaptık. 2017’de loT tasarım, üretim ve cloud yazılım altyapısını kurduk. 2019 yılında ise İstanbul’da yaygınlaşmaya başladık.
Nasıl bir farklılık yaratıyorsunuz sektörde?
Trendbox olarak özellikle ölçümü olmayan geleneksel dediğimiz bakkal, büfe ve küçük marketlerden gerçek zamanlı satış verisi topluyoruz. Üretimden dağıtıma, pazarlamadan satışa kadar her noktanın verimini arttıracak akıllı raporlar sunuyoruz. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKT C) olmak üzere toplamda binden fazla geleneksel satış noktasında satış verilerini gerçek zamanlı olarak takip ediyoruz.
Verileri takip ettiğimiz donanım ve yazılımımızı kendi mühendislerimizle geliştirdik. Patentli ürünlerimizi, satış kanallarında bulunan barkod tarayıcı ve yazar kasa arasına entegre ediyoruz. loT teknolojisi aracılığıyla ulaştığımız veriyi, müşterilerimizin satış ve pazarlama faaliyetlerine destek olabilecek şekilde ve ihtiyaçları doğrultusunda analiz ediyoruz. Böylelikle geliştirdiğimiz bu sistemle tüketici tercihlerini ortaya koyuyoruz. Markaların yanı sıra araştırma şirketleri ve reklam ajanslarına da satış verisi toplama ve analiz hizmeti sunuyoruz.
Ajansların kampanya planlamaları, araştırma şirketlerinin raporları için önemli bir tüketici analizi oluşturuyoruz. Binden fazla noktadan alınan Trendbox verileri ile şirketler gerçek zamanlı veri akışını izlerken değişen trendleri saat bazında, yaptıkları kampanyalarla eş zamanlı olarak takip edebiliyor. Mevcut kampanyalarını elde ettikleri verilerle gözden geçirme şansı buluyorlar.
Büfe ve bakkalara yönelik verdiğiniz hizmetler var mı?
Öte yandan sunduğumuz hizmetle geleneksel kanalın büyümesini ve gelişmesini de amaçlıyoruz. Satış noktası, sattığı ürün ve markaların satış performansını takip edebiliyor. En çok ya da en az hangi ürün satılıyor, hangi saat ve günde satış ne oranda gerçekleşiyor, hangi markalar tercih ediliyor gibi datalara ulaşabiliyor. Günlük, haftalık, aylık olarak stok takibi yapabiliyor ve böylelikle doğru zamanda doğru ürünü alma avantajına sahip oluyor.
2020 yıl sonuna kadar ne kadarlık büyüme hedefliyorsunuz?
Çok genç bir girişimiz. Girişimizin ilk yılında ürünümüzü ve analizlerimizi geliştirmeye odaklandık. Bir yandan da satış verisi toplandığımız bakkal, büfe ve küçük market ağımızı büyütmeyi hedefledik. Her bir satış noktası ile doğrudan iletişime geçiyor ve ortaya koyduğumuz katma değeri anlatıyoruz.
Hali hazırda 1000 adet satış noktasından veri alıyoruz. 2020 yılında ise akaryakıt istasyonundaki marketleri ağımıza dahil ettik. Sunduğumuz hizmeti daha fazla markaya ve ajansa anlatmaya başladık. Bu anlamda portföyümüze yeni müşteriler ekledik. 2020 için hedefimiz hem satış noktası hem de müşteri olarak yüzde 80 büyüme.
Ayrıca 2020 yılında hem son kullanıcıya hem de satış noktalarına farklı bir deneyim yaşatacak, son zamanların da trendi olan oyunlaştırma içeren bir uygulamayı hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ayrıca bu yıl yatırım turuna çıkmayı planlıyoruz.
KÜÇÜK MARKET VE BAKKALLARA TALEP ARTTI
“Özellikle sokağa çıkma yasağı dönemlerinde evine yakın olan yerde alışveriş yap uyarıları küçük market ve bakkallara olan talebi artırdı. Bayram öncesi alışverişlere baktığımızda (16-33 Mayıs) Anadolu Yakası'nın Avrupa Yakası'na göre bakkalı daha çok sevdiğini ve bakkallardan yüzde 35 daha fazla alışveriş yaptığını gördük.
Avrupa Yakası'nın daha fazla nüfusa sahip olması ve zincir marketlerin daha yoğun olmasının yanı sıra Anadolu Yakası'ndaki mahalle kültürünün de bunda etkili olduğunu düşünüyoruz. Avrupa Yakası sakinleri marketlerden toplu alışverişler yaparken, Anadolu Yakası sakinleri kapı önündeki ya da sokak arasındaki küçük esnafı tercih etti diyebiliriz.”
Projeyi yurtdışına taşımayı planlıyor musunuz?
Yurtdışına açılma planlarımız bulunuyor. Hali hazırda Hollanda, Rusya, İngiltere ve Fas ile çözümlerimiz için görüşmeler halindeyiz.
Pandemi tüketim alışkanlıklarını nasıl değiştirdi Türkiye'de?
Koronavirüs salgınıyla birlikte tüketim alışkanlıklarında değişken bir trend yakaladık. İlk vakanın açıklanmasının ardından hijyen ürünlerinin alımında artış yaşandı. Kolonya, temizlik ürünleri, tuvalet kağıdı ve uzun süre muhafaza edilebilen temel gıda alışverişlerine yöneldik.
Mart ayında evlerde daha fazla zaman geçirmeye başladık. Evde ekmek, pasta, kek yapımı arttı. Bu sebeple de maya ve un en çok alınan ürünler oldu. Ayrıca makarna da en çok alınan ürünler arasında yerini korudu. Sürecin uzamasıyla birlikte evde kalınan süre de arttı ve vatandaşlar temel gıda ürünlerinden uzaklaşarak atıştırmalıklara yöneldi.
Nisan ve mayıs aylarında bakkal ve küçük marketlerden en çok alınan ürünler, atıştırmalıklar ve gazlı içecekler oldu. Alışverişlerde genellikle çoklu ve büyük paketler, 1 ya da 2,5 litre gibi büyük boy ürünler tercih edildi. Öte yandan çalışma hayatımızın temposu nedeniyle evde yapmadığımız kadar kahvaltı yapar olduk ve kahvaltılık ürünlerinin alımları arttı.