DOLAR
35,46
0,10%
DOLAR
EURO
36,43
-0,50%
EURO
GRAM ALTIN
3081,72
-0,37%
GRAM ALTIN
BIST 100
9977,94
1,13%
BIST 100
USD/TRY
Döviz Çevirici
TRY
USD
EUR
Hesapla

“Kadın girişimciye daha esnek krediler sunulmalı”

2025’te kadın girişimcilerin önündeki en önemli eşiğin finansmana erişim olduğunu vurgulayan KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, “Özel sektör bankalar ve yatırımcılar, kadın girişimcilere yönelik daha esnek kredi seçenekleri sunmalı” diyor.

14 Ocak 2025 | 14:57
“Kadın girişimciye daha esnek krediler sunulmalı”

Türkiye’de 33,3 milyon kadın nüfusunun sadece 12,43 milyonu iş gücüne katılıyor ve bunların yalnızca 198 bini işveren ya da girişimci olarak faaliyet gösteriyor. Bu tablonun dünya ortalamasının altında olduğuna dikkat çeken Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu’na göre kadınların iş dünyasına daha az katılımı, ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınma açısından ciddi kayıplara yol açıyor.

Ekonomist Dergisi 22 Aralık-4 Ocak tarihli sayıdan

Kadın girişimcilere özel fonlar, mikro kredi imkanları ve yatırım destek programlarının sunulmasıyla finansal engellerin aşılabileceğine dikkat çeken Bezircioğlu, “Kamu, kadın girişimciler için finansman sağlama konusunda destekleyici politikalar geliştirebilirken, özel sektör bankalar ve yatırımcılar, kadın girişimcilere yönelik daha esnek ve erişilebilir kredi seçenekleri sunmalı” diyor. Bezircioğlu ile kadın girişimciliğin geleceğini ve uygulamaya konulması gereken ekonomi politikalarını konuştuk.

Türkiye’de 2024 yılı itibarıyla kadın girişimci sayısı kaça ulaştı? Dünyada gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
KAGİDER 2002 yılında kurulduğunda Türkiye’de kadın girişimci oranı yüzde 4’tü. TÜİK 2024’ün üçüncü çeyrek istatistiklerine göre, Türkiye’de 33,3 milyon kadın nüfusunun sadece 12,43 milyonunun iş gücüne katıldığını ve bunların yalnızca 198 binin işveren ya da girişimci olduğunu görüyoruz. Ancak kendi hesabına çalışan kadınlarla birlikte bu oran yüzde 17,5’e çıkıyor. 2023 Küresel Girişimcilik İzleme Raporu’na göre ise dünyada 42 aydan uzun süre hayatta kalan işletmelerin yalnızca üçte biri kadın girişimcilerden oluşurken, kadınların tek başına girişimci olma olasılığı erkeklerden daha yüksek olduğu görüldü. Dünya çapında her altı kadından biri yakın gelecekte bir iş kurma niyetinde olduğunu belirtiyor ve raporda kadınlarda en yüksek girişimcilik eğilimi kadınların yaklaşık yüzde 28’inin iş kurma niyetini ifade ettiği düşük gelirli ülkelerde gözlemleniyor. Ancak Türkiye’deki oranlar dünya ortalamasının altında.

Kadınların iş dünyasına daha az katılımı bize nasıl bir ekonomik tablo çıkartıyor?
Kadınların iş dünyasına daha az katılımı, ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınma açısından ciddi kayıplara yol açıyor. Kadınların potansiyelinin yeterince değerlendirilememesi, iş gücü çeşitliliğini azaltırken, inovasyon, verimlilik ve rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Ayrıca, düşük kadın istihdamı gelir eşitsizliğini derinleştirir ve yoksulluk oranlarını artırabilir. Kadınların iş gücüne katılımı, yalnızca bireysel refahı artırmakla kalmaz; aynı zamanda ekonomiye yeni bir dinamizm kazandırır. Kadınların iş dünyasına katılımını artırmak için toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen politikaların uygulanması, çocuk, yaşlı ve engelli bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve iş yerlerinde kadın dostu uygulamaların teşvik edilmesi gerekiyor. Kadınların iş gücüne tam ve eşit katılımı, yalnızca kadınların değil, toplumun tüm bireylerinin fayda sağlayacağı bir ekonomik tablo ortaya çıkaracak.

İş dünyasında fırsat eşitliği kültürünün yaygınlaştırılması, iş dünyasının daha adil, eşit ve kapsayıcı olması için nasıl bir zemin hazırlanmalı?
Şirketler, işe alım ve terfi süreçlerinde cinsiyet eşitliğini gözeten şeffaf kriterler oluşturmalı ve bu kriterleri adil bir şekilde uygulamalı. Çalışanların bilinçlendirilmesi ve farkındalık eğitimleri düzenlenmeli, kadınların liderlik pozisyonlarına erişimini kolaylaştıracak mentorluk ve kariyer gelişim programları yaygınlaştırılmalı. Ayrıca, iş ve özel hayat dengesini destekleyen esnek çalışma saatleri, kreş desteği hizmetleri ve uzaktan çalışma imkanları sağlanarak kadınların iş gücüne katılımı artırılabilir. Son olarak, cinsiyet eşitliğine dayalı performans kriterleri, fırsat eşitliği kültürünü yaygınlaştıracaktır. Bu adımlar, daha hakkaniyetli ve verimli bir çalışma ortamı oluşturur.

Kadın girişimcilerin sürdürülebilir iş modelleri ile işletme kapasitelerini artırmalarına yönelik ne gibi adımlar atılmalı?
Finansmana erişim kritik bir gereklilik. Kadın girişimcilere özel fonlar, mikro kredi imkanları ve yatırım destek programları finansal engelleri aşabilir. Ayrıca, sürdürülebilirlik, finansal yönetim, dijitalleşme ve inovasyon gibi alanlarda eğitim ve danışmanlık programları, kadın girişimcilerin işletmelerini güçlendirir. KAGİDER olarak, kadın girişimcilerin sürdürülebilir iş modelleri geliştirmelerine destek olmak için çok yönlü bir yaklaşım benimsiyoruz.

Kadın girişimcilerin finansmana erişimini kolaylaştırmak adına kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları nasıl bir sinerji oluşturmalı?
Kamu, kadın girişimciler için finansman sağlama konusunda destekleyici politikalar geliştirebilirken, özel sektör bankalar ve yatırımcılar, kadın girişimcilere yönelik daha esnek ve erişilebilir kredi seçenekleri sunmalı. Sivil toplum kuruluşları ise eğitim ve mentorluk gibi destek hizmetleriyle kadın girişimcilerin potansiyelini ortaya çıkarmalı. Bizler, kadın girişimcilerimizin ihtiyaçlarını doğru şekilde analiz ederek, bu ihtiyaçlara yönelik sürdürülebilir çözümler geliştiriyoruz.

2025’te hem dünya siyasetinde hem de ticaretinde değişim bekleniyor. Böyle bir süreçte sizce Türkiye ekonomisini neler bekliyor?
2025’te Türkiye ekonomisini bekleyen en önemli faktörler arasında, küresel ticaretin yeniden şekillenmesi, bölgesel istikrarsızlıklar ve teknolojik dönüşüm yer alıyor. Türkiye, genç nüfusu ve güçlü sanayi altyapısıyla bu dönüşüme uyum sağlamak için avantajlı bir konumda. Ancak, dış politikadaki belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmalar, büyümeyi sınırlayabilecek faktörler arasında yer alıyor. Artılarımız, güçlü iş gücü, dijitalleşme ve inovasyon kapasitemiz; eksilerimiz ise bölgesel çatışmalar ve ekonomik istikrarsızlıklar. Bu süreçte Türkiye, teknolojiyi etkin şekilde kullanarak, dışa bağımlılığı azaltarak ve yeni iş modellerini benimseyerek avantaj sağlayabilir.

“Artık daha çok sektörde fırsatlar artıyor”
“Kadın girişimciler için fırsatlar, dijitalleşme, yeşil ekonomi ve sağlık sektörü gibi alanlarda hızla artıyor. E-ticaret, dijital pazarlama ve mobil uygulamalar gibi dijital platformlar, kadın girişimciler için düşük maliyetli ve kolay erişilebilir iş modelleri sunuyor. Ayrıca, sürdürülebilir tarım, çevre dostu üretim ve yeşil enerji gibi sektörlerde de büyük fırsatlar bulunuyor.”

0


  • ALTIN GRAM - TL 3081,72 -0,37%
  • ALTIN ONS 2702,92 -0,47%
  • BIST 100 9977,94 1,13%
  • DOLAR/JAPON YENI 156,152 0,609%
  • DOLAR/KANADA DOLARI 1,44676 0,48654%
  • DOLAR/RUS RUBLESI 102,5 0,0146%
  • DOLAR/TURK LIRASI 35,4619 0,0974%
  • EURO/DOLAR 1,027 -0,2888%
  • EURO/TURK LIRASI 36,4259 -0,5034%
  • STERLIN/DOLAR 1,21703 -0,49181%
EKONOMİST YENİ SAYI
Ekonomist Dergisini takip etmek için abone olun.
ABONE OL