Bin 691 MW jeotermal kurulu gücüne sahip olan Türkiye, bu kapasitesiyle Avrupa lideri. Sektörde "Üçüncü YEKDEM" olarak adlandırılan ve jeotermal enerji sektörünün özellikleri gözetilerek hazırlanan yeni teşvik sistemi ile yatirımlarda artış bekleniyor.
20 Ağustos - 02 Eylül 2023 tarihli sayıdan
Türkiye bugün jeotermal enerjide sahip olduğu bin 691 MW kurulu kapasite ile 16 bin 127 MW olan küresel jeotermal enerji kurulu gücünün yüzde 10,4'ünü karşılıyor. Bu oran ile kurulu güç bakımından Türkiye Avrupa'nın lideri, dünyanın ise dördüncü büyük ülkesi.
Türkiye'de bu alandaki yatırımların 80'li yıllarda başladığı biliniyor. Öyle ki Türkiye'nin ilk, Avrupa'nın ise ikinci jeotermal enerji santrali 1984 yılında Denizli ili Sarayköy ilçesi Kızıl-dere Mevkii'nde 15 MW kurulu kapasitesi ile hizmete açıldı.
2010 yılına kadar Türkiye'de jeotermal enerjinin kullanımı daha çok termal kaplıcalar ve konut ısıtması çerçevesinde sınırlı kaldı. O tarihten sonra ise Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması'nın (YEKDEM) etkisi ile Türkiye'nin jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücünün 2010-2020 yılları arasında 100 kattan fazla artarak 1500 MW'ın üzerine çıktığı göze çarpıyor.
BİN 691 MW'A ULAŞILDI
YEKDEM'de 2021 yılında yapılan revizyon ile 2021 ve 2022 yıllarında jeotermal enerji sektörü duraklama dönemine girdiğini ve sadece 15 MW seviyesinde kurulu güç artışı yaşadığını ifade eden Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, 2022 sonu itibarıyla Türkiye'nin jeotermal kurulu gücünün bin 691 MW seviyesine ulaştığını belirtiyor.
Kındap, "Ancak 1 Mayıs 2023 tarihinde devreye giren ve sektörde 'Üçüncü YEKDEM' olarak adlandırılan ve jeotermal enerji sektörünün özellikleri gözetilerek modellenen yeni teşvik sistemi ile birlikte yatırımlarda yeniden bir ivmelen-menin kazanılmasını bekliyoruz" diyor.
Kındap, Türk jeotermal enerji sektörünün bugün itibarıyla her yıl ortalama 350 MW kurulu gücü devreye alabilecek ekipmana, teknolojiye ve insan kaynağına sahip olduğunu da sözlerine ekliyor.
2030 HEDEFİ 5 BİN 100 MW
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) verilerine göre 2023 Haziran ayı itibarıyla Türkiye'nin jeotermal enerji kurulu gücü bin 691,39 MW seviyesindeyken, jeotermal enerjinin toplam kurulu güç içindeki payı yüzde 1,61 seviyesinde.
Türkiye'de bugün 65 adet lisanslı jeotermal enerji santrali üretim faaliyetini sürdürüyor ve işletmedeki kapasite ile Türkiye'nin toplam enerji ihtiyacının yüzde 3,64'ü karşılanıyor.
Zorlu Enerji ve Güriş Holding'in başı çektiği bu alanda Kipaş Holding, Çelikler Holding, Greeneco Enerji, Tür-kerler Holding, Sanko Enerji, MB Holding, Soyak Enerji ve Özmen Holding de jeoter-mal enerjinin en büyük yatırımcıları olarak sıralanıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan Türkiye Ulusal Enerji Planı'nda 2030 yılı için jeo-termal ve biyokütle enerjisi toplamında 5 bin 100 MW kurulu güce ulaşılması hedefleniyor. Bu hedefin jeotermal enerjinin potansiyelinin çok uzağında olduğuna dikkat çeken enerji uzmanlarına göre, bu hedef MTA tarafından açıklanan keşfedilmiş kaynak potansiyeli olan 62 bin MW'ın çok altında.
Henüz keşfi yapılmamış kaynaklar dikkate alındığında, Türkiye'nin gerçek potansiyelinin ulusal hedeflerin katbekat üzerinde olduğu değerlendirmesi yapılıyor.
FİNANSMAN DESTEĞİ
Uluslararası projeler ve anlaşmaların jeotermal enerjinin keşfi, geliştirilmesi ve kullanımı konularında bilgi ve teknoloji paylaşımını teşvik ettiğini belirten Sanko Enerji Jeotermal İşletmelerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sedef Karagöz, ayrıca uluslararası finansman ve yatırımların, bu tür projelere destek sağladığını ve bu alandaki potansiyeli harekete geçirmek için kaynaklar sunduğunu söylüyor.
Sürdürülebilir, çevre dostu ve ekonomik etkileri olan bu enerji kaynağının, enerji bağımlılığının azaltılması, baz santral olma özelliği, ısıtma ve soğutma ile tarımsal kullanımdaki avantajları ve uluslararası faaliyetlerle birlikte değerlendirildiğinde gelecekte daha da yaygınlaşacağına dikkat çeken Karagöz, "Sanko Enerji olarak, jeotermal enerjiye yatırım yapmaya ve bu alanın gelişimine katkıda bulunmaya devam edeceğiz, çünkü jeotermal enerjinin küresel enerji geleceğinde önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz" diyor.
ÇOKLU KULLANIM İMKANI
Jeotermal enerjinin çoklu kullanım imkanı da önemli. Sadece elektrik üretimi için değil, aynı zamanda ısıtma, soğutma ve seraların ısıtılması gibi farklı amaçlar için de kullanılabiliyor. Bu da enerjinin farklı sektörlerde ve uygulamalarda kullanılabilmesini sağlıyor.
Jeotermal enerjinin, Türkiye'nin enerji portföyünde yenilenebilir enerji baz yükü olması sebebiyle önemli bir rol oynadığına değinen Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, şöyle devam ediyor: "Daha fazla jeotermal enerji santrali kurulması ve kapasitenin artırılması durumunda, jeotermal enerji Türkiye'nin enerji bağımsızlığının en büyük unsurlarından olmaya aday.
Bütün bunlar finansmana ulaşımın sağlanması ve finansman koşullarının iyileştirilmesi halinde mümkün. Teknolojik gelişmelerle maliyetleri düşürme ve sektöre yönelik teşvikler, jeotermal enerji sektörünün daha da büyümesini ve Türkiye'nin enerji dönüşümü hedeflerine daha hızlı ulaşmasını sağlar."
ÖMER TOSUN / JEOTERMAL VE DOĞAL MİNERALLİ SU YATIRIMCILARI DERNEĞİ (JEMYAD) BAŞKAN VEKİLİ
“TERMAL TURİZM POTANSİYELİ YÜKSEK”
“Bu zamana kadar ülkemizde başta jeotermal enerji santralleri (JES) olmak üzere, jeotermal kaynaklara yapılan yatırımların çok büyük bir çoğunluğu Ege Bölgesi'nde yoğunlaştı. Halbuki başta Kapadokya olmak üzere, ülkemizde halen tam olarak keşfedilmemiş çok büyük jeotermal potansiyele sahip bölgelerimiz var. Jeotermal potansiyelimizi sadece JES olarak ele almak da büyük hata.
Asıl önemli olan ikame enerji üretmek. Elektrik enerjisi üretimine ek olarak; nitelikli termal sağlık turizmi, jeotermal seracılık, şehir ısıtması, karbondioksit üretimi ve sebze meyve kurutma gibi alt başlıkların da her biri son derece önemli. Kapadokya Bölgesi bunların tamamında önümüzdeki on yıl sürecinde oldukça iddialı hale gelecek. Ülkemizin en büyük potansiyellerinden birinin ‘Nitelikli Termal Sağlık Turizmi' olduğunu düşünüyorum"