ABD'de artan resesyon endişeleriyle tetiklenen satış baskısı Japonya pay piyasalarında son 37 yılın en sert düşüşüne neden oldu.
Analistler, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz artırım döngüsünün girmiş olabileceği yönündeki beklentilerin ABD'deki resesyon endişeleriyle birleşmesinin ardından ülke varlıklarına ilişkin risk algınının had safhaya ulaştığını belirterek, Japonya hisselerinin 1987'den bu yana en sert satış dalgasını yaşadığını söyledi.
Nikkei 225 endeksi yalnızca son iki işlem gününde yüzde 21,2 oranında değer kaybederken, bu yıl 11 Temmuz'daki rekor seviye olan 42.426 puanla karşılaştırıldığında değer kaybı yüzde 34,9 oldu.
Dünyadaki hiçbir borsanın, son zamanlarda finansal piyasalarda yaşanan çalkantıya Tokyo'daki kadar sert tepki vermediğine dikkati çeken analistler, bu hızlı değer kaybını yenin değer kazanmasına bağladı.
Yıl içerisinde 161,3'e kadar çıkan dolar yen paritesi 142,2 ile ocak ayından bu yana en düşük seviyeyi test etti.
Analistler, Japon yeni borçlanması ile yüksek getirili varlıklara yapılan yatırımların BoJ'un faiz artışı ve Japon yeninin hızla değerlenmesiyle bölge piyasalarındaki satış baskısını tetiklediğini söyledi.
Hem BoJ'un şahinleşmesiyle güçlenen yenin, hem de dünyada artan resesyon endişesinin ihracatçı Japon şirketlerin performansını olumsuz etkileyebileceği endişesinin Japonya pay piyasalarındaki satış baskısının derinleşmesinde önemli rol oynadı.
Söz konusu gelişmelerle Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 12,4 düşüşle günü 31.458 puandan, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 8,77 değer kaybıyla 2.441,5 puandan günü tamamladı.
Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,05 azalışla 16.593 puanda, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,5 düşüşle 2.860 puanda, Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 3 düşüşle 78.520 puanda bulunuyor.
İKİ UZMAN YORUMU
Ceren Oral'ın 2 Ağustos tarihli haberinde Baştürk Finansal Danışmanlık Kurucusu Rıdvan Baştürk ile InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Japon Borsası’nda yaşanan düşüşün nedenlerini ve önümüzdeki sürece dair öngörülerine dair şu değerlendirmeleri yapmışlardı:
“Nikkei Borsası’nda 34.000’e doğru bir hareket görebiliriz”
Rıdvan Baştürk/Baştürk Finansal Danışmanlık Kurucusu
“GÜÇLÜ JPY-NEGATİF NIKKEI” Son iki yıldır dünya faiz artırım ve sıkılaşma sürecindeyken Japonya tarafında genişleme politikaları izlemiştik. Bu durum Japon Yen’inin (JPY) neredeyse tüm para birimlerine karşı değer kaybetmesine yol açarken genişleme politikası ise Nikkei Borsası’nı rekor seviyelere götürmüştü. Fakat bu hafta Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faizi yüzde 0,10’dan yüzde 0,25’e çıkarması ve tahvil alım programını yarı yarıya düşürmesinin etkisiyle bu sefer JPY dünya genelinde değer kazanırken, Nikkei borsası ise sert düştü. Korelasyon gereği güçlü JPY, negatif Nikkei anlamına geliyor.
“DOLAR/JPY PARİTESİ 148.50 ALTINDA KALIRSA…” Nikkei Borsası, aynı zamanda teknik açıdan da çok kritik bir noktadan aşağı geldi. Haftalık grafiklerde ana direncimiz olan 42.500’den satışların gelmesi önemli bir nokta. Mevcut aşamada 34.000’e doğru bir hareket görebiliriz. Bu bölge altında ise satışlar derinleşebilir. Özellikle dolar/JPY paritesi 148.50 altında kalırsa Nikkei'deki baskının da artmasını bekleriz.
“Carry trade olanağı borsadan ziyade tahvile olan talebi artırdı”
Mehmet Bilal Bircan/InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü:
YÜZDE 5’İN ÜZERİNDE DÜŞÜŞ Japonya’nın Nikkei Endeksi, temmuz ayının ilk yarısında 42.400 üzerini test ederek, zirve seviyelerine ulaşmıştı. Aslında temmuz ayı başındaki bu yükselişin şirket kârlılıkları, kârlılığın devam edeceğine dair iyimser beklentiler, ekonomik büyümeye yönelik beklentilerin iyileşmesi ve artan risk iştahı gibi birçok nedeni vardı. Ancak devam eden süreçte Nikkei Endeksi’nin gerilemeye başladığını ve son işlem gününde ise yüzde 5’in üzerinde düşüş gösterdiğini izledik. Bir süredir küreseldeki havadan Asya borsalarının olumsuz etkilendiğini zaten takip ediliyordu, dolayısıyla bunun Nikkei üzerindeki de satışlara bir miktar etkisinin olduğunu söyleyebiliriz.
BOJ’UN SIKILAŞTIRICI ADIMLARI Ancak Nikkei Endeksi’nin bu kadar sert düşüşünün arkasındaki asıl gerekçeler; hafta içerisinde BOJ’un faiz artırım kararı ve tahvil alımlarını azaltıcı yöndeki adımları oldu. BOJ’dan gelen adımlar sonrasında Yen değer kazanırken oluşan carry trade olanağıyla tahvil talebinin arttığı ve 10 yıllık Japonya devlet tahvili getirilerinin haziran ayı ortalarından bu yana en düşük seviyelerine gerilediği görüldü. Dolayısıyla son dönemde Nikkei Endeksi’nde yaşanan düşüşün hem BOJ’un sıkılaştırıcı adımlarının hem de bu adımlar paralelinde değer kazanan Yen’de ortaya çıkan carry trade imkanının borsadan ziyade tahvile olan talebi artırmış olmasından kaynaklandığını söyleyebiliriz. ‘Devam eden süreçte ise toparlama görür müyüz’ sorusunun cevabının Japonya ekonomisine dair gelecek verilerle ve BOJ’un politika duruşuyla belirleneceğini düşünüyoruz.