Türkiye’nin en kronik sorunlarından biridir, işsizlik. Büyümenin yavaşladığı, krize girdiği dönemlerde yükselir. TÜİK’in en son açıkladığı Kasım 2022 verisinde işsizlik oranı yüzde 10,2 oldu. Buna göre 3 milyon 576 bin işsiz var.
Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 8,8 iken kadınlarda bu oran yüzde 12,9 seviyesinde. Özellikle genç işsizlik konusu rahatsız edici boyutlarda. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 17,8 iken bu oran erkeklerde yüzde 14,4 ve kadınlarda yüzde 23,9 oldu.
Türkiye işsizlik ve özellikle genç işsizlik ile mücadele ederken son dönemde gittiğimiz organize sanayi bölgelerinde, iş adamları ile yaptığımız toplantılarda en çok duyduğumuz konu, kalifiye çalışan bulamamak. Hem ara eleman pozisyonunda hem farklı birimlerde yönetici pozisyonunda, hem dijital kanallarda ciddi bir eleman eksikliğinden bahsediliyor.
Her yere üniversite açmak, gençlerimizi yüksek liselerden mezun edip işsizler ordusuna katmak yerine çok ciddi bir şekilde ara eleman yetiştirmeye yönelik meslek liselerine ve meslek yüksek okullarına ağırlık vermek gerektiği bir gerçek.
Son yıllarda da görüldüğü üzere işin içine dijitalleşmeyi koymadan sürdürülebilir, uzun ömürlü şirketler yaratmak çok zor. Bu da teknolojiyi, yazılımı bilen gençlerden geçiyor. Pazarlamadan İK’ya, satın almadan finansa her alanda kalifiye elemanlar yetiştirmemiz gerekiyor. Bunun yanında EYT kapsamına giren 5 milyon çalışanın da iş hayatının içinde kalması gerekiyor. Bu yetişmiş, firmaların hafızası olan çalışanların iş hayatına devam etmesi için firmaların özel çaba sarf ettiğini görüyoruz.
Bu sayımızda Özlem Bay Yılmaz arkadaşımız İstihdam 50 araştırmasını hazırladı. Özlem’in hazırladığı habere göre, 50 firma bu yıl yaklaşık 47 bin yeni istihdam yaratacak. Haberin detaylarında en çok aranan iş pozisyonlarını, aranan özellikleri, uzmanların tavsiyelerini bulacaksınız.
Burada bir haberimize daha dikkat çekmek istiyorum. Çalışanların sadece iyi bir ücret politikası ile değil esnetilmiş yan haklarla da iş yerine olan bağlılıklarının artırılması hedefleniyor. Pandemi ve sonrasında iş ortamında yaşanan değişiklikler ile birlikte yan hakların nasıl evrildiğini Ayşegül Sakarya Pehlivan arkadaşımızın haberinin detaylarında okuyacaksınız.
Yine Vuslat Vakfı Kurucusu Vuslat Doğan Sabancı’nın ‘cömert dinleme’ kavramını önemli buluyorum. Sabancı, cömert dinleme kültürünün gelişmesiyle çalışan mutluluğunun, iş verimliliğinin ve iş birliğinin artacağını vurguluyor.
Sağlıkla kalın…