Çevreci ürünlere olan ilgi, pandemi ile daha da arttı. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay, "Türk inşaat malzemeleri sanayisi, dünyadaki teknolojik ve yenilikçi gelişmeleri takip ederek kendini yenilemeli" diyor.
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
[email protected]
Yapı sektörünün Türkiye ve dünyada öncülerinden biri olan Kale Grubu, inovatif çalışmaları ile sektöre yön vermeye devam ediyor. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay, ''Küresel rekabet artık doğal kaynak varlığı, ucuz işgücü veya rekabetçi para birimi gibi unsurlara dayanmıyor.
Geleceğin uluslararası rekabetinde teknoloji, inovasyon, bilgi ve beceri, yeşil üretim gibi kavramlar belirleyici olacak'' diyor.
Zeynep Bodur Okyay, ile sektörü ve Kale Grubu'nu konuştuk.
Yapı sektöründe 30 yıllık süreçte hangi dönüm noktaları yaşandı?
Yapı sektöründe en büyük dönüm noktası 1999 Marmara Depremi oldu. Depremin ardından yapı güvenliği alanında yeni yönetmelikler çıkarıldı ve yapı denetimlerine özel önem verildi. İnsanlarımızın daha güvenli binalarda yaşama isteği, ülkemizde 2000'li yıllarda konut odaklı büyümenin de önünü açtı.
Markalı konut, kentsel dönüşüm, sosyal konut ve yabancıya satış gibi önemli gelişmeleri peş peşe yaşadık. Depremden sonra yanmayan, kırılmayan, ince bir yapı malzemesinin peşine düşen kurucumuz merhum İbrahim Bodur, "Binaların, bizi ilgilendiren bölümlerini hafifletmenin bir yolunu bulmalıyız" diyerek, seramikte yeni AR-GE çalışmalarının fitilini ateşledi.
Kaleseramik mühendislerinin yıllarca sürdürdüğü AR-GE çalışmalarının ardından ilk Kalesinterflex fabrikamız 16 yıl önce kuruldu. İnovatif ürünümüz Kalesinterflex ile dünyada bir ilke imza atarak, bir metrekare seramiğin ağırlığını 28 kg'dan 8 kg'a indirdik. Bu yenilik seramikte katma değeri artırarak, ihracat fiyatını daha da yukarı taşıdı. Gelişen teknolojiyle birlikte seramiğin kalınlığını 3 mm'ye kadar indirip sağlamlığını da artırdık. Kalesinterflex, bugün de yenilikçi fikirlere öncülük ediyor.
Faaliyet alanlarınızda önümüzdeki dönemde büyümenin ana unsurları neler olacak?
Kaleseramik, 100'ü aşkın ülkeye 100 milyon doların üzerinde ihracat yapmanın yanında, stratejik öneme sahip ülkelere ihracatını daha da artırmayı amaçlıyor. Çin'in pandemiden etkilenmesi Türkiye'nin 'alternatif tedarikçi' konumunu daha da güçlendirecektir.
Kaleseramik'in önümüzdeki süreçte fotoselli, hijyen, sağlamlık ve tasarruf özellikleriyle öne çıkan vitrifiye ve banyo mobilyası ürünlerine yoğunlaşacak. Kalekim tarafında ise hem yurtdışında hem yurtiçinde büyüme planlarımız var.
Gelecek 30 yılda sektörünüzde ve Türkiye ekonomisinde nasıl bir değişim bekliyorsunuz?
Türkiye'nin 2050'ye kadar küresel çapta çok daha sürdürülebilir ve güçlü bir başarı hikayesine imza atacağına inanıyorum. Dünyada takip ettiğim ciddi kaynaklara göre Türkiye, 2030 ila 2050 arasında en güçlü 10 hatta bazılarına göre ilk beş ülkeden biri olacak potansiyele sahip görülüyor.
Son yıllarda ekonomik ağırlığın merkezi batıdan doğuya, gelişmiş ekonomilerden yeni gelişen ve yükselen pazarlara doğru hızla kayıyor. Eğer Türkiye, bu doğu eksenli ve Asya temelli ekonomi trendini iyi kullanabilirse tahminlerdeki başarıyı gerçekleştirmek için güçlü bir şansı olabilir.
Sektör olarak son 30 yılda, hızlı teknolojik gelişmelerin üretim süreçlerine yansıdığı, tasarım, insan ve çevre unsurlarının merkeze alındığı, inşaat hizmetleriyle birlikte rekabet gücünün kritik öneme kavuştuğu bir dönemi tecrübe ettik. Önümüzdeki dönemde de bu devam edecek. Pandeminin getirdikleriyle birlikte hijyen, minimum temas, tasarrufun yanı sıra tasarım, inovatif, sürdürülebilir ve çevreci ürünler öne çıkacak.
Dünyada ve Türkiye'de artan kentleşme, kentsel dönüşüm faaliyetleri, doğa dostu yeşil ve enerji verimli binalara olan talebi artıracak. Bu da inşaat ve inşaat malzemeleri sektörlerinin büyümesine katkı sağlamasının yanında yeni fırsatları da getirecektir.
Türk inşaat malzemeleri sanayisi dünyadaki teknolojik ve yenilikçi gelişmeleri takip edip kendisini yenilemeli. Kaleseramik olarak, yaptığımız yenilik ve geliştirmelerle biz yeni sürece dünden hazırız.
Pandemiye rağmen işlerinizi başarıyla yürütüyorsunuz. Yeni dönemde neler yapacaksınız?
Pandemiyi 'özümüze dönme' fırsatı olarak kabul ettik. Uzun yıllardır bize yol gösteren değerlerimize daha bir sıkı sarıldık; şikayet yerine aksiyon almanın önemine inandık. Çalışma arkadaşlarımın da üstün gayretleriyle müşterilerimize ve tüketicilerimize verdiğimiz sözleri eksiksiz yerine getirdik.
Sanayicilere ve girişimcilere pandemi sonrası dönemde başarılı olmak için neler önerirsiniz?
Bugünkü değişimi çok iyi okumalıyız. Dünyada şirketlerin üçte birinden fazlası krize uyum sağlamak için dijital teknoloji kullanımını artırdı. Sanayici olarak dijitalleşmenin sağladığı çevikliğin bilincine sahiptik. Ancak pandemi bir kez daha gerçeklere ayna tuttu.
Küresel rekabet artık doğal kaynak varlığı, ucuz işgücü veya rekabetçi para birimi gibi unsurlara dayanmıyor. Geleceğin uluslararası rekabetinde teknoloji, inovasyon, bilgi ve beceri, yeşil üretim gibi kavramlar belirleyici olacak.
2021'in nasıl bir yıl olmasını bekliyorsunuz?
Zamanı en güzel tanımlayan kavram 'belirsizlik'. Özellikle finansal veriler anlamında tahminler ve beklentiler çok değişken...
World Economic Forum, yüksek ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde toparlanmanın 2019 seviyelerine gelebilmesi için en erken 2021 sonunu, düşük gelirli ülkeler için toparlanma, en yakın 2022'nin sonunu öngörüyor. 2021'in üçüncü ya da dördüncü çeyreği itibarıyla salgın bitmeye yüz tuttuğunda, Türkiye pandemiden önceki konumuna göre daha iyi bir yerde olabilir.
2021 AJANDASININ BEŞ GÜNDEM MADDESİ
1. En önemli gündem maddemiz, iş hacmimizi artıracağımız çözümler geliştirerek, özellikle yurtdışı gelirlerimizi artırmak.
2. Uzun vadeli hedeflerimiz doğrultusunda hızlanan yatırımlarımızla, dijitalleşme yatırımlarımızla, çağın ihtiyaç duyduğu yetkinliklerde artış sağlayıp bu yetkinlikleri grup geneline yaygınlaştırmak.
3. Küresel amaçlarla paralel şekilde sürdürülebilirlik hedeflerimizi iş planlarımızla entegre edip grup faaliyetlerimizi ekonomik, sosyal ve çevresel konuları dikkate alacak şekilde yönlendirmek.
4. Grup geneli inovasyon süreçlerimizi yaygınlaştırarak, temassız ekonomiye yönelik ürün ve hizmetlerimizin, iş yapma şekillerimizi daha ileriye taşıyacak yaklaşımların geliştirilmesi.
5. 2021'de düşünce yapısı itibarıyla odaklanacağımız bir konu da egosistemlerin yerini ekosistemlerin alması için ilham verici daha fazla çalışma yapmak olacak.
LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
[email protected]
Yapı sektörünün Türkiye ve dünyada öncülerinden biri olan Kale Grubu, inovatif çalışmaları ile sektöre yön vermeye devam ediyor. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay, ''Küresel rekabet artık doğal kaynak varlığı, ucuz işgücü veya rekabetçi para birimi gibi unsurlara dayanmıyor.
Geleceğin uluslararası rekabetinde teknoloji, inovasyon, bilgi ve beceri, yeşil üretim gibi kavramlar belirleyici olacak'' diyor.
Zeynep Bodur Okyay, ile sektörü ve Kale Grubu'nu konuştuk.
Yapı sektöründe 30 yıllık süreçte hangi dönüm noktaları yaşandı?
Yapı sektöründe en büyük dönüm noktası 1999 Marmara Depremi oldu. Depremin ardından yapı güvenliği alanında yeni yönetmelikler çıkarıldı ve yapı denetimlerine özel önem verildi. İnsanlarımızın daha güvenli binalarda yaşama isteği, ülkemizde 2000'li yıllarda konut odaklı büyümenin de önünü açtı.
Markalı konut, kentsel dönüşüm, sosyal konut ve yabancıya satış gibi önemli gelişmeleri peş peşe yaşadık. Depremden sonra yanmayan, kırılmayan, ince bir yapı malzemesinin peşine düşen kurucumuz merhum İbrahim Bodur, "Binaların, bizi ilgilendiren bölümlerini hafifletmenin bir yolunu bulmalıyız" diyerek, seramikte yeni AR-GE çalışmalarının fitilini ateşledi.
Kaleseramik mühendislerinin yıllarca sürdürdüğü AR-GE çalışmalarının ardından ilk Kalesinterflex fabrikamız 16 yıl önce kuruldu. İnovatif ürünümüz Kalesinterflex ile dünyada bir ilke imza atarak, bir metrekare seramiğin ağırlığını 28 kg'dan 8 kg'a indirdik. Bu yenilik seramikte katma değeri artırarak, ihracat fiyatını daha da yukarı taşıdı. Gelişen teknolojiyle birlikte seramiğin kalınlığını 3 mm'ye kadar indirip sağlamlığını da artırdık. Kalesinterflex, bugün de yenilikçi fikirlere öncülük ediyor.
Faaliyet alanlarınızda önümüzdeki dönemde büyümenin ana unsurları neler olacak?
Kaleseramik, 100'ü aşkın ülkeye 100 milyon doların üzerinde ihracat yapmanın yanında, stratejik öneme sahip ülkelere ihracatını daha da artırmayı amaçlıyor. Çin'in pandemiden etkilenmesi Türkiye'nin 'alternatif tedarikçi' konumunu daha da güçlendirecektir.
Kaleseramik'in önümüzdeki süreçte fotoselli, hijyen, sağlamlık ve tasarruf özellikleriyle öne çıkan vitrifiye ve banyo mobilyası ürünlerine yoğunlaşacak. Kalekim tarafında ise hem yurtdışında hem yurtiçinde büyüme planlarımız var.
Gelecek 30 yılda sektörünüzde ve Türkiye ekonomisinde nasıl bir değişim bekliyorsunuz?
Türkiye'nin 2050'ye kadar küresel çapta çok daha sürdürülebilir ve güçlü bir başarı hikayesine imza atacağına inanıyorum. Dünyada takip ettiğim ciddi kaynaklara göre Türkiye, 2030 ila 2050 arasında en güçlü 10 hatta bazılarına göre ilk beş ülkeden biri olacak potansiyele sahip görülüyor.
Son yıllarda ekonomik ağırlığın merkezi batıdan doğuya, gelişmiş ekonomilerden yeni gelişen ve yükselen pazarlara doğru hızla kayıyor. Eğer Türkiye, bu doğu eksenli ve Asya temelli ekonomi trendini iyi kullanabilirse tahminlerdeki başarıyı gerçekleştirmek için güçlü bir şansı olabilir.
Sektör olarak son 30 yılda, hızlı teknolojik gelişmelerin üretim süreçlerine yansıdığı, tasarım, insan ve çevre unsurlarının merkeze alındığı, inşaat hizmetleriyle birlikte rekabet gücünün kritik öneme kavuştuğu bir dönemi tecrübe ettik. Önümüzdeki dönemde de bu devam edecek. Pandeminin getirdikleriyle birlikte hijyen, minimum temas, tasarrufun yanı sıra tasarım, inovatif, sürdürülebilir ve çevreci ürünler öne çıkacak.
Dünyada ve Türkiye'de artan kentleşme, kentsel dönüşüm faaliyetleri, doğa dostu yeşil ve enerji verimli binalara olan talebi artıracak. Bu da inşaat ve inşaat malzemeleri sektörlerinin büyümesine katkı sağlamasının yanında yeni fırsatları da getirecektir.
Türk inşaat malzemeleri sanayisi dünyadaki teknolojik ve yenilikçi gelişmeleri takip edip kendisini yenilemeli. Kaleseramik olarak, yaptığımız yenilik ve geliştirmelerle biz yeni sürece dünden hazırız.
Pandemiye rağmen işlerinizi başarıyla yürütüyorsunuz. Yeni dönemde neler yapacaksınız?
Pandemiyi 'özümüze dönme' fırsatı olarak kabul ettik. Uzun yıllardır bize yol gösteren değerlerimize daha bir sıkı sarıldık; şikayet yerine aksiyon almanın önemine inandık. Çalışma arkadaşlarımın da üstün gayretleriyle müşterilerimize ve tüketicilerimize verdiğimiz sözleri eksiksiz yerine getirdik.
Sanayicilere ve girişimcilere pandemi sonrası dönemde başarılı olmak için neler önerirsiniz?
Bugünkü değişimi çok iyi okumalıyız. Dünyada şirketlerin üçte birinden fazlası krize uyum sağlamak için dijital teknoloji kullanımını artırdı. Sanayici olarak dijitalleşmenin sağladığı çevikliğin bilincine sahiptik. Ancak pandemi bir kez daha gerçeklere ayna tuttu.
Küresel rekabet artık doğal kaynak varlığı, ucuz işgücü veya rekabetçi para birimi gibi unsurlara dayanmıyor. Geleceğin uluslararası rekabetinde teknoloji, inovasyon, bilgi ve beceri, yeşil üretim gibi kavramlar belirleyici olacak.
2021'in nasıl bir yıl olmasını bekliyorsunuz?
Zamanı en güzel tanımlayan kavram 'belirsizlik'. Özellikle finansal veriler anlamında tahminler ve beklentiler çok değişken...
World Economic Forum, yüksek ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde toparlanmanın 2019 seviyelerine gelebilmesi için en erken 2021 sonunu, düşük gelirli ülkeler için toparlanma, en yakın 2022'nin sonunu öngörüyor. 2021'in üçüncü ya da dördüncü çeyreği itibarıyla salgın bitmeye yüz tuttuğunda, Türkiye pandemiden önceki konumuna göre daha iyi bir yerde olabilir.
2021 AJANDASININ BEŞ GÜNDEM MADDESİ
1. En önemli gündem maddemiz, iş hacmimizi artıracağımız çözümler geliştirerek, özellikle yurtdışı gelirlerimizi artırmak.
2. Uzun vadeli hedeflerimiz doğrultusunda hızlanan yatırımlarımızla, dijitalleşme yatırımlarımızla, çağın ihtiyaç duyduğu yetkinliklerde artış sağlayıp bu yetkinlikleri grup geneline yaygınlaştırmak.
3. Küresel amaçlarla paralel şekilde sürdürülebilirlik hedeflerimizi iş planlarımızla entegre edip grup faaliyetlerimizi ekonomik, sosyal ve çevresel konuları dikkate alacak şekilde yönlendirmek.
4. Grup geneli inovasyon süreçlerimizi yaygınlaştırarak, temassız ekonomiye yönelik ürün ve hizmetlerimizin, iş yapma şekillerimizi daha ileriye taşıyacak yaklaşımların geliştirilmesi.
5. 2021'de düşünce yapısı itibarıyla odaklanacağımız bir konu da egosistemlerin yerini ekosistemlerin alması için ilham verici daha fazla çalışma yapmak olacak.